3 Aralık 2013 Salı

Türkiye İnovasyon Haftası-Yılmaz Parlar

Yenilikçi fikirler, geleceği bugüne taşıdı…Türkiye İnovasyon Haftası



inovasyonun ilham verici kapılarını açtı
Bu yıl 20. kuruluş yıldönümünü kutlayan Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin 28-30 Kasım tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlediği Türkiye İnovasyon Haftası etkinlikleri kapsamında katılımcılar inovasyonun bilgi dolu dünyasını keşfe çıktı.




Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleri ve T.C. Ekonomi Bakanlığı’nın destekleriyle gerçekleşen Türkiye İnovasyon Haftası, dünyada ve Türkiye'de fark yaratan uluslararası profesyonel, sanayici, akademisyen ve üniversite öğrencilerini İstanbul’da buluştururken, inovasyon ve Ar-Ge’nin Türkiye ekonomisi ve ihracatında taşıdığı önemi bir kez daha Türkiye gündemine taşıdı.

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi; Türkiye İnovasyon Haftası ile kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının inovasyona dayalı aktivitelerini destekleyerek Türkiye’ye moral, motivasyon ve özgüven aşıladıklarını belirtirken, Türkiye’nin gücüne ve bu ülkenin gençlerine yürekten inandıklarının altını çizdi.

 


Stratejik sponsorluğunu Arçelik, Brisa, Türk Ekonomi Bankası (TEB) ve Türk Hava Yolları’nın üstlendiği organizasyon, yurt içi ve yurt dışından ilham verici fikirleriyle büyük ses getiren konuşmacıları ağırladı.






Dünyanın ve ihracatın geleceğinin inovasyona dayalı kalkınmaya bağlı olduğu öngörüsünden hareketle ilki 2011 yılında düzenlenen Türkiye İnovasyon Haftası bilim, teknoloji, pazarlama, tasarım, kent, iş ve sanayi dünyası, pazarlama, enerji ve tıp alanlarında inovasyonun geliştirici gücünü gözler önüne serdi.






273 Ar-Ge projesi ve 243 tasarım projesi ile farklı bakış açıları



Başarılı tasarımcılarla, sanayicileri buluşturarak sektörü kaliteli tasarımlarla beslemek hedefinden hareketle, İhracatçı Birlikleri tarafından 2013 yılında düzenlenen 8 Farklı Ar-Ge Proje Pazarı ve 17 farklı tasarım yarışmasından seçilen ödüllü 273 Ar-Ge projesi ve 243 tasarım projesi katılımcıların beğenisine sunuldu. 168 üniversiteden seçilen projeler ise karma bir sergi olarak etkinlikte yer aldı.



53 Ar-Ge Merkezi, 16 Teknopark, 8 Bilim Merkezi ile 53 üniversite stand açarak, katılımcılara inovasyona dayalı zengin bakış açısı kazandırdı.



 




Büyükekşi: Biz Türkiye’nin İnovasyon Potansiyeline İnanıyoruz



Bilim, teknoloji, nanoteknoloji, marka yönetimi, dijital pazarlama, tasarım, enerji, kent, iş ve sanayi dünyası alanlarında inovasyonun geliştirici gücüne dikkat çeken böyle önemli bir organizasyonu düzenledikleri için oldukça memnun olduklarını ifade eden TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “57 bin ihracatçının temsilcisi Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) olarak, 2023 yılında ulaşmayı hedeflediğimiz 500 milyar dolarlık ihracata, Türkiye’ye inovasyon kültürünü, iklimini ve eko sistemini daha fazla yerleştirerek ulaşabileceğini düşünüyoruz. Büyük bir inançla gerçekleştirdiğimiz Türkiye İnovasyon Haftası ile yeni teknoloji ve üretim süreçlerinin daha kapsamlı tanıtımını yapıyoruz, akademi ve sanayiyi daha sıkı kenetliyoruz. Kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının inovasyona dayalı aktivitelerini destekleyerek Türkiye’ye moral, motivasyon ve özgüven aşılıyoruz. Biz Türkiye’nin inovasyon potansiyeline inanıyoruz, bu ülkenin gençlerine inanıyoruz. Dinamik gençlerimiz Türkiye’nin geleceğine yön verecek. O yüzden gençlerimize daha fazla imkân verelim, onların önünü açalım.” dedi.






Dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında olabilmek ve dünya mal ihracatından daha fazla pay alabilmek için odak noktasının, her zamankinden daha fazla katma değer yaratmaya yönelik inovasyon olduğunu belirten Büyükekşi, Türkiye’nin geleceğine yapılacak en büyük yatırımın, girişimciyi ve girişimciliği ön plana çıkararak geleceğin inovatif liderlerini yetiştirmek olduğunun altını çizdi.









20 kişilik CERN seyahatinin kazananları basın toplantısı ile duyurulacak


Bu yıl Türkiye İnovasyon Haftası’nda bir ilke daha imza attıklarını belirten Büyükekşi, “Türkiye İnovasyon Haftası etkinlikleri sırasında, sosyal medya takipçilerimiz, üniversite öğrencilerimiz ve basın mensuplarımız arasından belirlediğimiz 20 kişilik bir ekibi, Avrupa’da inovasyonun kalbi olan CERN’e götüreceğiz. Aynı zamanda 20. kuruluş yıldönümümüzü kutladığımız bu yılki etkinlikler kapsamında, Türkiye’nin inovasyon potansiyelini açığa çıkararak 500 milyar dolarlık ihracat hedefine giden yolda ivme kazandığımızı düşünüyorum. Bu ivmenin artarak devam etmesi en büyük isteğimiz.” dedi.

Türkiye İnovasyon Haftası’nı sosyal medya üzerinden takip edenler ve üniversite öğrencileri arasından belirlenecek 20 kişilik CERN seyahati kazananları, önümüzdeki günlerde gerçekleştirilecek bir basın toplantısı ile duyurulacak.






Yeniliğin nabzını çarpıcı isimler tuttu


Türkiye İnovasyon Haftası’nda yurt içi ve yurt dışından ses getiren önemli konuşmacılar deneyimlerini ve ilham veren görüşlerini paylaştı. Bilim, teknoloji, tıp, enerji konularında farklı uzmanlıklara sahip olan dünyanın önde gelen uzmanları; Türkiye İnovasyon Haftası kapsamında gerçekleştirdikleri sunumlarında inovasyonun önemine ve geleceğine ilişkin çok önemli ipuçları verdiler.



Türkiye İnovasyon Haftası’nın son günü gerçekleştirilen kariyer etkinliğinde Türkiye’nin en önemli şirketlerinin CEO’ları ve genel müdürleri üniversite öğrencileri ile bir araya gelerek üniversite öğrencilerinin sorularını yanıtladılar.



Avea CEO’su Erkan Aydemir, TürkMedya Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak, OMV Türkiye CEO’su Gülsüm Azeri, Fiba Holding Kurucusu ve Yönetim Kurulu başkanı Hüsnü Özyeğin, Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı ve Arçelik A.Ş. Genel Müdürü Levent Çakıroğlu, THY Genel Müdür, Yönetim Kurulu ve İcra Kurulu Başkanı Temel Kotil, TEB Holding Yönetim Kurulu Üyesi Varol Civil, TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Sani Şener ve Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar’ın katıldığı kariyer etkinliğinde; her yönetici farklı üniversitelerden 4 öğrencinin kendilerine yönelttikleri soruları yanıtladılar.

İnovasyon Haftası’na gelemeyenler, bulundukları yerden izledi!
Üniversiteler, liseler, Ar-Ge merkezleri, Teknoparklar başta olmak üzere inovasyonla ilgili tüm paydaşların yer aldığı haftada, www.turkiyeinovasyonhaftasi.com üzerinden akreditasyon yapan herkes etkinliğe ücretsiz olarak katılma imkânı buldu. Etkinliğe bizzat katılamayan inovasyon meraklıları ise www.timtv.com.tr, twitter.com/inovasyonTR,

www.facebook.com/turkiyeinovasyonhaftasi ve www.turkiyeinovasyonhaftasi.com adresleri aracılığıyla tüm etkinlikleri takip edebilme şansını yakaladı.


yilmazparlar@yahoo.com

29 Ekim 2013 Salı

İTALYAN DİLİ HAFTASI-2013-YILMAZ PARLAR



İTALYAN DİLİ HAFTASI

DOLU DOLU


13.ncüsü yapılan, Dünyada İtalyan Dili Haftasıkapsamında, Türkiye’de Büyükelçilik ve Konsolosluklar ve İtalyan Kültür Merkezi klasik çağlardan günümüze kadar, değişik alanlarda, Turizmden sanat, müzik, sinema, tiyatro, dans, moda, tasarım, fotoğraf gibi kültürel yayılımın yanı sıra ilmede yer vererek dolu dolu geçen unutulmaz etkinliklere imza attılar. Dikkat çeken iki konferans Marco Casolino'nun 21 yy’da uzay fiziğinde gizemler ve yeni çalıșmalar- Bruno crevato selvaggi Venedik ve Akdeniz posta tarihi konferansı etkinliklere İtalya Ankara Büyükelçisi Gianpaolo Scarante eşi Barbara Scarante, İtalya İstanbul Konsoslosu Gianluca Alberini’de katıldılar.

Kültürlerarasıdiyaloga dayalı farklı sektör vitrine odaklanlandıkları etkinlikleride destekledikleri gibi İtalya dilini öğrenmek isteyenlere firsat tanıyıp, zengin kütüphanelerinde didaktik ve yayınsal materyaller sunarak kurslar düzenlediler. Seçkin Film ve tiyatrolar entegrasyonlarıyla pekiştirdiler.




İlme dayalı 21 yy’da uzay fiziğinde gizemler ve yeni çalıșmalar adıaltında Ulusal Nükleer Fizik Enstitüsünde Baş araştırmacı olarak görev yapmakta olan, Roma Tor Vergata Üniversitesi’nde kozmik ışınlar ve uzaysal gereçler dersleri veren ve Rıken, Japon laboratuvarlarının da takım lideri olan Marco Casolino'nun

İtalyan Kültür Merkezi tiyatro salonundaki konferansı son derece ilginçti.

Marco Casolino ilgilenmiş olduğu temel fizikle madde, antimadde karanlık madde araştırmaları,uzay radyasyonundan astronotları koruma yöntemleri ve yüksek enerjili astropartiküllerle konuları kapsayan genel profil içinde MIR Rus uzay üsssünün yapımı ve uzay araçlarında gerçekleştirilen denemeleri gösterdiği slaytlarla anlattı.




Günümüzün pek çok tıbbi buluşları iyileştirme tedavi ve bulgu tesbit etme gibi önemli insanlık hizmetleri bu çalışmaların sayesinde olduğunu belirtti.

Marco Casolino Uzayda radyoaktif ortamda nasıl davranmaları konusunda ve bunların astronotlar üzerindeki etkisi konularında takım elemanlarını eğittiğinide öğrenmiş olduk.

Maya’ların tekniği ve bilimi üzerine yaptığı araştırmalarıda belirten Marco Casolino Maya’ların İlme uzay ilmine tuttuğu ışığıvurguladı.




Venedik ve Akdeniz posta tarihi konferansı

İtalya İstanbul Başkonsolosluk binası İtalya Venedik sarayında, İtalya Ankara Büyükelçisi Gianpaolo Scarante konferans öncesi yaptığı konuşmasında postanın iletişimin önemi-güvenli olması konularınıözetledi Tartışmalı internet sitesi belgeleri yayımlayan Wikileaks’i örnekleyerek Venedik ve Akdeniz posta tarihinde sonderece zor tehlikeli riskli bir hizmetin olgusuna dikkat çekti.



 


Özellikle Venedik ve Akdeniz posta tarihiyle ilgilenen Matematik eğitimli tarihci Alanında uzmanlaşan Millet Meclisinde posta tarihi üzerine sergiler düzenleyen Bruno Crevato-Selvaggi, Doğu’da ki Venedik posta hizmetlerini ve yazışma ağlarını konu alan konferansı ilgiyle dinlendi. Pek çok belgeleri bulunan postaların tarih gerçeklerine önemli kaynak oluşturduğu gözlemdi. Posta hizmetlerinde mesajların yanı sıra para ve kıymetli objelerinde olduğunu bu günkü çağdaş hizmetlerle hala aynı paydalarında olduğu tesbitleri örnekledi.

Sanat etkinliklerinin bilimsel açıklamalalı konferanslarıyla paralel olarak İtalya Dili haftası devam etmektedir.

yilmazparlar@yahoo.com


24 Ekim 2013 Perşembe

Felis ödülleri 2013-8. Yılında-Yılmaz Parlar

Medya Planlama Alanındaki İlk ve Tek Ödül olan Felis 8. Yılında

  Bu yıl sekizincisi gerçekleşen ve kapsamlı bir reklam yarışmasına dönüşen Felis Ödülleri yeni kategorileri ve yeni değerlendirme yöntemleriyle yine fark yaratıyor. Felis Ödülleri değerlendirme sürecinde sübjektif jüri değerlendirmesi yerine, ‘ölçülmüş etki’yi esas alan yeni bir değerlendirme yöntemine başvuruluyor.


  Bu yıl sekizincisi düzenlenen Felis Ödülleri’nde jüri değerlendirme süreci başladı. Kasım ayı başına
 kadar devam edecek değerlendirmeler sonucunda kazananlar 12 Kasım 2013 akşamı yapılacak
  törenle ödüllerine kavuşacaklar.

  Reklam endüstrisinde yaratıcılığın önemini ve reklamın başarısındaki rolünü vurgulamak, bu
 fonksiyonun gelişmesine, ilerlemesine katkı sağlamak, bu alanda faaliyet gösteren tüm ajansların ekiplerini motive etmek ve başarılarını belgelemek, ödüllendirmek ve onurlandırmak amacıyla düzenlenen Felis Ödülleri bu yıl genişleyerek kapsamlı bir reklam yarışmasına dönüştü. Geçtiğimiz yıl ‘Dijital’ kategorisi altında da ödül verilmeye başlanan Felis’e, bu yıl tüm mecraları kapsayan geniş bir ‘Yaratıcılık’ kategorisi de eklendi. Yeni kategoriler ile genişleyen; Medya, Yaratıcılık ve Dijital olmak üzere 3 ana kategorinin yer aldığı ödüllerin kategori jüri başkanlıklarında Hayat Holding İcra Kurulu Başkanı Avni Kiğılı, Coca Cola İnteraktif Pazarlama Müdürü Yüce Zerey ve Serdar Erener yer alıyor. Kiğılı, Medya kategorisinin başkanlığını yaparken; Zerey Dijital, Erener ise Yaratıcılık kategorisinin başkanlığını yapacak.


Yeni bir değerlendirme yöntemi: “Ölçülmüş Etki”!

Sekiz yıldır medya planlama ödülleri olarak sektörde çok özel bir yere sahip olan Felis Ödülleri'ne, tüm mecraları kapsayacak şekilde "Yaratıcılık" kategorisinin eklenmesinin yanı sıra bu yıl değerlendirme sürecinde çok önemli bir yeniliğe gidildi. Buna göre Felis'in "Yaratıcılık" kategorisinde klasik reklam yarışmalarında uygulanan tek başına sübjektif jüri değerlendirmesi yerine, "ölçülmüş etki"yi esas alan yeni bir değerlendirme yöntemine başvurulacak. Bu çerçevede Ipsos tarafından yıl boyunca üretilen Ad*Watch verileri ve ThinkNeuro tarafından EEG yöntemiyle gerçekleştirilecek nöro-testlerin skorları esas alınacak. Son 1 yılın en iyi 49 reklamının katıldığı yarışmada değerlendirme sürecinde yine bir jüri yer alacak ancak karar verilirken söz konusu bilimsel verilerden de yararlanılacak.

Reklamverenlerin ajans seçimlerinde önemli kriterlerden biri haline gelmiş olan Felis Ödülleri yenilikleriyle bu sene de reklam sektörüne damgasını vuracak.

    Temmuz-Eylül döneminde 3 ana kategori altında yer alan toplam 94 kategoride yarışmak üzere      başvuruların alındığı Felis Ödülleri’nde, katılan tüm çalışmaların değerlendirmesi Ekim ayı içerisinde gerçekleşecek jüri toplantılarında yapılacak. Reklam sektörünün bir araya geleceği ve kazanan reklamların açıklanacağı ödül töreni ise 12 Kasım Salı akşamı düzenlenecek.

15 Eylül 2013 Pazar

BALAT’TA İTALYA RÜZGARI-YILMAZ PARLAR


BALAT’TA İTALYA RÜZGARI

ANGELO’DAN MUHTEŞEM SANAT

 

Şeffaf altın “su” temizlik simgesi “hamam” sanatla uyumunu zenginleştirdi

 Küçük Mustafa Paşa Hamamı sanatla dirildi
 

15 Eylül - 13 Ekim 2013 tarihleri arasında sürecek olan, İstanbul’un en eski Türk hamamı olan Küçük Mustafa Paşa Hamamı, sonsuz sevgi anlamına gelen latince sözcüğünün ters yazılışı Roma şehrinin sanatçısı Angelo Bucarelli’nin “Su. Aşkın Gözyaşları Gibi”  enstalasyon sergisiyle sanatseverlere kapılarını açtı. Balat Sokakları Büyük çoğunluğu İtalya'lı olan  Yabancı ve yerli birbirinden şık zarif kıyafetlerin içindeki elit iş, akademi ve  sanat değerleri ile renklendi.



İtalya Ankara Büyükelçisi Gianpaolo Scarante eşi Barbara Scarante, İtalya İstanbul Konsoslosu Gianluca Alberini ve Elena Alberini Projeye destek veren Leyla Alaton, Akademi dünyasının ilk önde gelen isimlarinden İlber Ortaylı, tüm üniversite sanat camiyası başta İnci Aksoy olmak üzere sanat iş kadınlarımız, yoğun ilgi gören sergi alanına alınan 30 kişilik grupların ilk grup içindeydi.

 




Türkiye İtalya Büyükelçisi Gianpaolo Scarante’nin açılış konuşmasında  “Orizzonti italiani” sunumunda belirttiği gibi İstanbul’daki İtalyan kültürel programının ana etkinliği olacak. sanatı icra eden ve sanatsever Tüm İtalyanlar Türkçe konuşuyor ve konuşacak anlamında sıcak dostluk mesajını verdi. Sergi Proje yönetmeni Organizasyon ve sanat yönetmeni Pınar Akalın tercümanlık görevini de üstlendi.

 




Sanatsal mimarisine yakışır sanatla tekrar canlanan hamam görkemli semt günlük yaşam tarzına uygun uyumlu bir açılış sergiledi.      

İnsan beslenmesinin temel maddeleri olan tarımsal üretimde, sanayide ve diğer bütün üretim süreçlerinde ve hizmet sektöründe fonksiyonelliği üstlenen, canlıların yaşantısında temel kutsal unsur olan su, sonsuz değeriyle hayatımızın şeffaf altını su oryantalist fantazilerin odak noktası ve toplumsal uygarlığın simgesi olan eski bir hamamla sanatda karşımıza çıkıyor.



Angelo Bucarellı’nin sergilediği enstalasyonun değerli saygın mimari sanat yuvasında, değerli sanat eserleri sıcacık yuvasına sarılan objeler  birbirine uyumlu görünüm veriyor, seyretmesi keyif veriyor  aynı hücreler aynı dokular mükemmel seçim. Sanat yelpazesini geniş tutmak için kumaş ve nakış süsleme el sanatları demir, cam materyaller  bütünlük içeriyor. Anı yaşatan fotoğraf ile birleştirmiş.

Kimlik ve kelime konseptlerini temel aldığı, insanoğlunun başlıca gereksinimlerinden olan yakınlarıyla ilişki kurması konusunda araştırması yolunda ilerlerken

Sanatcı bir kere daha sergiye erken gelen eşsiz derin bilgilere sahip tarih bilginimiz İlber Ortaylı’ya simgeleri açıklarken buluyoruz.

 
 






Sanatcı  “Bizans-Constantinople -İstanbul’ un özünü suda tanımladı. Su, İstanbul’un özü ve varlığıdır Su’dan ve kendisinden doğmuştur. Gücünü kendisinden almış, sonra kaybetmiş ve tekrar fethetmiştir. İstanbul su vasıtasıyla güzelliklerini ve zekasını kullanarak diğer medeniyetlerden de beslenmiştir. Duvarların içindeki su kıtlığında dehasını ve gelişimi bulmuştur. Düşünce olarak su ima eder, taşar, kaçar ve çözünür. Büyütür ve öldürür. Aşkın gözyaşları gibi birleştirir ve ayırır” Felsefesini dile getiriyor.

 

Organizasyon tarafından enstalasyon sergiyi gezen ziyaretciler tüm sokak yiyecek mekanlarını davetlilere ve semt halkına açarak alışılmışın dışında resepsiyon verildi. İkram edilen otantik yiyecekler yine dünyada bir benzeri olmayan Sanat mekanına dönen hamam sefasını dile getirdi. Yine hamam dışında bitişik bahçesinde gerçekleşen Türk sufi ve klasik canlı müzik, hamamı çağrıştıran gecenin en keyifli taraflarından biri oldu.  

 




Projenin Kimliği

Faaliyet Angelo Bucarelli’nin mekana özgü sanat enstalasyonu

Destekleyen kuruluslar İstanbul İtalyan Kültür Merkezi

Projenin adı "Su. Aşkın gözyaşları gibi "

Küratör Laura Barreca

Projenin yöneticisi Organizasyon ve sanat yönetmeni Pınar Akalın

Uygulama yeri İstanbul, Fatih, Küçük Mustafa Paşa Hamamı, Mustantik Sokak

Uygulama tarihi ve süresi 15 Eylül - 13 Ekim 2013, davetiyeli 

Uygulayıcı kuruluş İtalya Spor ve Turizm Bölgesel İşler Bakanlığı, Ankara İtalya Büyükelçiliği, Türkiye Cumhuriyeti Roma Büyükelçiliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Fatih Belediyesi

İstanbul İtalyan kültür merkezi tarafından düzenlenen sergi Astaldi, Eni ve Yapıkredi katkılarıyla gerçekleşti. Simone Cenedese, Stepevi, Simpe Life, Niche Glass, Mustafa Oney in teknik yardımlarından yararlanıldı

Küçük Mustafa Paşa Hamamı, 1477 yılında Fatih Sultan Mehmet zamanında Bizansın Osmanlılar tarafından fethedilmesinden 24 sene sonra inşa edilmiştir   

 

 

yilmazparlar@yahoo.com

 

 

19 Ağustos 2013 Pazartesi

BASF, "Biz kimya yaratıyoruz dünya turu" ile yeniliklerini sergiliyor-Yılmaz Parlar

BASF, "Biz kimya yaratıyoruz dünya turu" ile yeniliklerini sergiliyor
Dünyanın lider kimya şirketi BASF’nin “Biz kimya yaratıyoruz dünya turu” 19-21 Ağustos tarihleri arasında İstanbul'daki Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleştiriliyor.










Ocak 2012'de Mannheim, Almanya'da başlayan dünya turu,İstanbul’a gelmeden önce dünya genelinde 10 şehri ziyaret etti.



BASF'nin 10 farklı alandaki inovatif çözümlerini sergilediği “Biz kimya yaratıyoruz dünya turu” (We create chemistry world tour); iş ortakları, müşteriler, basın mensupları, STK temsilcileri, çalışanlar ve üniversite öğrencilerinden oluşan bir topluluğu bir araya getiriyor. İnteraktif sergi, şirket paydaşlarının BASF'nin toplumun günümüzdeki ve gelecekteki ihtiyaçlarını karşılayan kapsamlı ürün portföyünü ve teknolojilerini deneyimlemesine yardımcı olmak üzere tasarlandı. BASF, etkinlik kapsamında bitki koruma ürünlerinden elektromobilite çözümlerine; modern yalıtım malzemelerinden sürdürülebilir beton teknolojilerine kadar 10 farklı inovasyonunu tanıtıyor. AgCelence, Consumer Driven Innovation (Tüketici Odaklı İnovasyon), Ecoflex-Ecovio, Elastopave, Emobility (Elektromobilite, Modern Insulation (Modern Yalıtım), New Concrete Technology (Yeni Beton Teknolojisi), Pure Balance, smart forvision ve Windy Future (Rüzgarlı Gelecek) temalarına sahip 10 ayrı BASF standını ziyaret eden katılımcılar, yetkililerden BASF’nin sunduğu çözümlere ilişkin detaylı bilgi aldı.




Etkinlikle ilgili görüşlerini paylaşan BASF Türk Kimya CEO’su Volker Hammes, "2050 yılında, bu gezegende dokuz milyarın üzerinde insan yaşayacak. Bu nüfus artışı çok büyük global zorlukların yanı sıra, özellikle kimya endüstrisi için pek çok fırsatı da beraberinde getirecek. Kimyaya dayanan yenilikler, global zorlukların ele alınmasında önemli bir rol oynayacak. BASF olarak, Türkiye'nin dört bir yanından davet edilen iş ortaklarımızın, basın mensuplarının ve öğrencilerin yeniliklerimizden bazılarını deneyimleme fırsatı bulduğu ‘Kimya yaratıyoruz’ dünya turuna ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyuyoruz. Tur, günümüzün ve geleceğin ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanan ve kısa bir süre önce piyasaya sunulan 10 BASF çözümünü sergiliyor" dedi.
Kimya, yaşam kalitesini arttıran; doğal kaynakları, çevreyi ve iklimi koruyan yenilikçi ve sürdürülebilir çözümleri ile geleceğin zorluklarını aşmada kilit bir rol oynarken, BASF yöneticileri ise inovasyonun uzun vadeli başarının anahtarı olduğunu belirtiyor. Entegre bir global kimya şirketi olarak benzersiz bir konuma sahip olan BASF, ekonomik başarıyı, sosyal sorumluluğu ve çevreyi korumayı bir bütün olarak görüyor.
Rakamlarla BASF'de ARGE




BASF, 2011 yılında 1.6 milyar Avro olan ARGE harcamalarını 2012 yılında 1.7 milyar Avro'ya yükseltti. Bu artışın, BASF'nin araştırmalarını global pazarlara ve müşteri sektörlerine daha yakın bir şekilde yeniden yapılandırma hedefiyle ilgili olduğu belirtiliyor. 2012 yılında pazara 250'den fazla yeni ürün çıkartan BASF'nin araştırma ekibi, 2012 yılında yenilikçi gücünü yeni bir performans seviyesine çıkarttı.
BASF'nin dünyanın dört bir yanındaki şirketlerinin ARGE departmanlarında çalışan kişi sayısı 2011 yılında 10.000 iken, bu sayı 2012 yılında %3.9'luk bir artışla 10.500’e ulaştı.Bu çalışanlar aracılığıyla 3.000 farklı proje yürüten BASF, ARGE ve inovasyon alanlarındaki teknolojisini güçlendirerek kimya sektörüne liderlik etmeyi sürdürüyor.








Dünyanın lider kimya şirketi BASF olarak portföyümüzde; kimyasallardan plastiklere, bitki koruma ürünlerinden petrol ve doğalgaza kadar birçok ürün yer alıyor. Ekonomik başarıyı, sosyal sorumluluk ve çevresel korumayla birleştiriyoruz. Toplumun bugüne ve geleceğe dair ihtiyaçlarını karşılamak adına, hemen hemen bütün endüstriyel alanlarda bilim ve inovasyon aracılığıyla müşterilerimize hizmet sunuyoruz. Ürünlerimiz ve çözümlerimizle kaynakların korunmasına, sağlıklı gıda teminine ve hayat kalitesinin artırılmasına katkı sağlıyoruz. Kurumsal hedefimiz doğrultusunda; sürdürülebilir bir gelecek için kimya yaratıyoruz. 2012 yılı sonu itibarıyla dünya çapında 110 binin üzerinde çalışanı bulunan ve bu dönemde satışları 72,1 milyar Avro olarak gerçekleşen BASF’nin hisseleri Frankfurt (BAS), Londra (BFA) ve Zürih (AN) borsalarında işlem görüyor. BASF hakkında daha ayrıntılı bilgiye www.basf.com.tr adresindeki internet sitesinden ulaşılabiliyor.

yilmazparlar@yahoo.com

27 Temmuz 2013 Cumartesi

Zorlu Enerji’nin Pakistan Rüzgar Santrali üretim ve ticari satışa başladı-Yılmaz Parlar

Zorlu Enerji’nin

Pakistan Rüzgar Santrali

üretim ve ticari satışa başladı

Zorlu Enerji’nin Pakistan’da kurduğu ülkenin ilk rüzgar santrali, Pakistan Ulusal İletim ve Dağıtım Şirketi’ne (NTDC) ticari elektrik satışına başladı. Pakistan Jhimpir’de bulunan rüzgar santrali, 20 yıl boyunca 350 bin hane halkını aydınlatacak. Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak, “Pakistan’ın uluslararası yatırımla hayata geçen ilk rüzgar santralinde imzamızın yer almasından gurur duyuyoruz. Enerji sektörü açısından büyüme potansiyeli olan Pakistan’la yürüttüğümüz ilişkilerimizi, önümüzdeki dönemlerde de sürdüreceğiz” dedi.



Zorlu Enerji Grubu şirketlerinden Zorlu Enerji Pakistan’ın, 144 milyon dolar yatırım maliyeti ile Pakistan Jhimpir’de kurduğu 56,4 MW gücündeki rüzgar santrali, üretime geçti. Güvenilirlik testleri de başarı ile tamamlanan Santral, Pakistan Ulusal İletim ve Dağıtım Şirketi’ne (NTDC) ticari elektrik satışına başladı.

Pakistan’ın ilk rüzgar santrali, tam kapasite ile üretime geçtiğinde yılda 159 bin MWh (Megawatt saat) elektrik üreterek, ülkenin yenilenebilir enerji kurulu gücünün artışında ve enerjide dışa bağımlılığının azalmasında önemli bir rol oynayacak.

Konuyla ilgili açıklama yapan Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak, “Zorlu Enerji Grubu olarak, yaklaşık 20 yıldır faaliyet gösterdiğimiz enerji sektöründe yenilenebilir yatırımlara özel bir önem veriyoruz. Türkiye’de olduğu gibi yurt dışında da yenilenebilir enerji yatırımları yapıyoruz. Rüzgar santrali yatırımımızla nüfusu 170 milyonu aşan, Asya’nın gelişmekte olan ülkesi Pakistan’ın enerji üretimine de katkıda bulunuyoruz. Zorlu Enerji olarak bugün, yenilenebilir enerji kaynakları bakımından oldukça zengin olan ülkenin, enerji talebini karşılamak konusunda önemli bir katkı sağlayacağına inandığımız ilk rüzgar santralini kurmuş olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.



“Santralin kapasitesini 300 MW’a kadar yükseltme opsiyonuna sahibiz”

Tarihi ve kültürel bağların iki ülke arasındaki ilişkileri her zaman güçlü kıldığını söyleyen Sinan Ak, “Pakistan’ın uluslararası yatırımla hayata geçen ilk rüzgar santralinde bir Türk şirketin imzasının yer alması, iki ülke arasındaki dostluk ve kardeşlik bağlarını daha da güçlendiriyor. Santralimizde üretimi etkileyebilecek risklere karşı Pakistan devletinin teminatını almış olmamız da bize duyulan güvenin önemli bir göstergesi. Pakistan Rüzgar Santralimizin kapasitesini 300 MW’a kadar yükseltme opsiyonuna sahibiz. Önümüzdeki dönemde sektörümüz açısından önemli bir büyüme potansiyeline sahip olan Pakistan’da yatırımlarımızı artırmayı değerlendiriyoruz” dedi.

Yaklaşık 350 bin hane halkının elektriği Zorlu Enerji’den

Pakistan Alternatif Enerji Geliştirme Kurulu ile 2006 yılında imzalanan anlaşma kapsamında mevzuat değişikliği ve rüzgar hızındaki olası değişiklikler gibi üretimi etkileyebilecek risklere karşı Pakistan devletinin teminatı alındı. Santralde üretilecek elektrik ile her yıl yaklaşık 350 bin hane halkının aydınlanması sağlanacak.



Ödüllü Rüzgar Santrali

Zorlu Enerji, projenin finansmanı için 2011 yılının son çeyreğinde IFC, Asya Kalkınma Bankası, ECO Ticaret ve Kalkınma Bankası ile Habib Bank Limited ile kredi anlaşması imzaladı. Temin edilen 111,1 milyon dolarlık kredi ile santral çalışmalarına hız veren Zorlu Enerji, Project Finance Magazine tarafından 2011 yılında, “Ortadoğu’nun En İyi Yenilenebilir Enerji Finansmanı Ödülü”ne layık görülmüştü.

Zorlu Enerji Grubu

Zorlu Enerji Grubu; elektrik üretimi ve satışı, doğal gaz ticareti ve dağıtımı, enerji santrallerinin projelendirme aşamasını da kapsayan “anahtar teslim” inşası, enerji santrallerinin uzun süreli bakım-işletim hizmetlerinin sunulması gibi geniş yelpazede katma değeri yüksek hizmet çeşitliliği sunmaktadır. 5 doğal gaz santrali, 7 hidroelektrik santrali, 1 jeotermal santrali, 1 rüzgar santralinden oluşan portföyüyle toplam 756 MW’lık kurulu gücü olan Zorlu Enerji Grubu, sektörünün öncü kurumlarındandır. Grup, Trakya ve Gaziantep bölgelerinde doğal gaz dağıtım faaliyetlerini de yürütmektedir. Elektrik satışı alanında da faaliyetleri bulunan Zorlu Enerji Grubu bünyesindeki Zorlu Elektrik Enerjisi İthalat İhracat ve Toptan Ticaret A.Ş.; Zorlu Enerji, Zorlu Doğal ve Rotor şirketleri aracılığıyla üretilen elektrik enerjisinin satışını sağlamak ve elektrik ticareti faaliyetlerini yürütmektedir. Şirket, serbest tüketici kapsamında yer alan kişi ve kurumlara doğrudan elektrik satışı yapmaktadır. Türkiye dışında Asya ve Orta Doğu’da enerji talebinin hızla arttığı pazarlarda bölgesel güç olmak yolunda faaliyetlerini sürdürmektedir. www.zorluenerji.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.

Zorlu Enerji Pakistan Ltd.

Zorlu Enerji Grubu’nun %100 sahibi olduğu Zorlu Enerji Pakistan Ltd., 2006 yılında Pakistan'da rüzgar enerji santrali kurmak üzere Pakistan Alternatif Enerji Geliştirme Kurulu (AEDB) ile anlaşma imzaladı. İmzalanan anlaşmaya göre Zorlu Enerji Pakistan Ltd. Haydarabat, Jhimpir bölgesinde yer alan rüzgar enerjisi geliştirme bölgesinde rüzgar enerji santrali kurarak 20 yıl boyunca elektrik üretecek.

yilmazparlar@yahoo.com

18 Temmuz 2013 Perşembe

Ticaret doğudan doğuyor-Yılmaz Parlar Bildirdi

Ticaret doğudan doğuyor
 

Türkiye bugüne kadar değişik nedenlerle ihmal edilmiş olan İran ile ticari ilişkilerde yeni adımlar atıyor. Bugüne kadar istenen seviyeye ulaşamayan iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin 30 milyar dolara ulaşması için düğmeye basıldı. İki ülke arasındaki ticari ilişkilerin sektörel bazda geliştirilmesi için Tebriz çok önemli bir zirveye ev sahipliği yaptı. 6-7 Temmuz’da düzenlenen Uluslararası Ekonomik Ticaret Forumu’na Türkiye’de çok önemli bir katılım gerçekleşti.
 
İran ve Türkiye’Nin çevresinde yer alan 35 ülkeden 350’yi aşkın iş adamının da katıldığı zirvede somut sayılabilecek iş bağlantıları yapıldı.
Türkiye’den zirveye katılan Kalkınma Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan, komşumuz İran ile ticaretin geliştirilmesi için çok ciddi çalışmalar yapıldığını belirterek, “Uluslararası düzeyde yapılan bu zirve hem iki ülkenin birbiri ile ticaretinin geliştirilmesinde hem de çevre ülkelerle ticaretin geliştirilmesi noktasında büyük katkı yapacak. Çok sayıda Türk şirketinin bu toplantıya katılması bunu gösteriyor” dedi.

Zirvede bir konuşma yapan Doğu Azerbaycan Eyalet Valisi Ali Rıza Beygi de zirve sırasında yapılan ikili görüşmelere dikkat çekti ve şu noktaların altını çizdi:

Çok kısa sürede Türkiye ve İran arasındaki ticaret hacmi yıllık 30 milyar dolara ulaştırılmalı
Buna iki ülkenin üst düzeyde destek verdiği görüldü.
Hem iki ülkenin özel sektör mensuplarının hem de kamu kuruluşlarının bu konuda ciddi bir gayret içinde olduğunu gördük.

Vali Ali Rıza Beygi ayrıca eyaletin ticaretin geliştirilmesi için her türlü desteği vermeye hazır olduğunu vurgulayarak, “Her türlü yatırımın önünü açmaya hazırız. Destek bizden yatırım iş adamlarından.” dedi.

Toplantıya katılan Türk İran İş Konseyi Başkanı Ali Osman Ulusoy da yaptığı konuşmada uzun yıllardır İran ile iş yaptıklarını, iki ülkenin ticari ve kültürel iş birliğinin önemini vurguladı. Ulusoy aradaki bürokratik engellerin kaldırılması halinde ticaretin artmaması için hiçbir nedenin olmadığını söyledi.

NELER YAPILDI
 
Uluslararası Ekonomik Ticaret Forumu’nda Aras bölgesine ziyaretleri yapıldı ve formlar düzenlendi. Akşam Tebriz Ticaret Odası’nın koordine sektör toplantıları organize edildi.

Kısa adı TİSİAD olan Türk İran Sanayicileri ve İşadamları Derneği Başkanı Hamid Kian Tebriz Zirvesi ile ilgili verdiği bilgiye göre Toplam sunulan proje sayısı 430 ve projelerin değeri 15 milyar Avro ya ulaşmakta olup yapılan bağlantılara göre 7 milyar Avroluk kısmı kısa sürede başlayacaktır. İki ülke arasında hatta üçüncü ülkelere yönelik tekstil, mobilya, inşaat, makine ve turizm alanlarında büyük ölçüde işbirliği imkanları bulunuyor.

İran özellikle serbest bölgelerde yatırım yapacak firmalara çok önemli kolaylıklar sağlıyor. Bedava sayılacak enerji sunuyor çok düşük fiyatlara arazi imkanı sağlıyor ve önemli teşvikler ve 20 yıla varan vergi muafiyeti tanıyor.

17 Temmuz 2013 Çarşamba

14 Temmuz Fransız Ulusal bayramında İstanbul Başkonsolosu Herve Magro-Yılmaz Parlar


ÖZGÜRLÜKLER YOLUNDAKİ İLERLEYİŞİNİZDE YANINIZDAYIZ


14 Temmuz Fransız Ulusal bayramında İstanbul Başkonsolosu Herve Magro 4 yıl geçirdiği görevini tamamlarken veda konuşmasıda sayılan günün mana ve ehemiyetini anlatan konuşmasında çok sıcak mesajlar verdi. Türkçe ve Fransızca olarak yaptığıkonuşmasında “Barış sürecini başarıyla sonuçlandırmak gibi son haftalarda yaşanan olaylardan doğru dersleri çıkarabilmek, Türkiye demokrasini daha güclü kılmak adına birer fırsattır. Özgürlükler yolundaki ilerleyişinizde daima yanınızda yer alacağız.”dedi


İstanbul’da kutlanan 14 Temmuz Fransız Ulusal bayramıFransız sarayında konsoloslukca verilen resepsiyonla kutlandı. Yabancı -Türk işdünyasının, siyasi, sanat akademisyen ünlüleri bürokrat teknokrat ve İstanbul’un elit konukları davette buluştular.


Resepsiyonun ramazan ayına denk gelmesi nedeniyle dine olan saygı ve nezaketi ile iftar saatinde noktalayan ve ikramın iftardan sonra yapılması gözlerden kaçmadı.




İstanbul Başkonsolosu Herve Magro konuşmasında “Gelişimizden bu yana dördüncü kez ulusal bayramımızı birlikte kutlamak amacıyla bu denli kalabalık şekilde eşim ile birlikte sizleri Fransız sarayında ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyorum. Bu gün Fransız iktidarın 224 ncü yıldönümünü kutluyoruz.

Bu aynı zamanda Bastil’in alınışından bir yıl sonra Fransa’nın tüm taraftarların tüm Fransız yurttaşların özgürlük ve eşitlik kardeşce beraberliğin simgesi gibi sayılan federasyon bayramının yıl dönümüdür. Böylelikle 14 temmuz 1790 da ülke genelinde gelen bu temsilciler aynı ulusal topluluğa aidiyet verilmesini ilan etmişlerdir. Bu gün milli birliliğimizin ortak arzusunu göstermeye ve kraliyet gücü ile ihtilalciler arasındaki çatışma çıkmaya yönelikti. 1880 de parlamenterler 14 temmuzu milli bayramımızı yapmaya resmi olarak karar verdiklerinde öne sürülen bu simge vesile olmuştu. Böylesi bu uzlaşma çabası bu denli değişken dünyaya açık olarak toplumlarımızda daha iyi geleceği göstermektedir.”




Mango Türkiye’nin son zamanlarda yaşanan olaylarada değinerek “Barış sürecini başarıyla sonuçlandırmak gibi son haftalarda yaşanan olaylardan doğru dersleri çıkarabilmek, Türkiye demokrasini daha güclü kılmak adına birer fırsattır. Özgürlükler yolundaki ilerleyişinizde daima yanınızda yer alacağız.”





Mango ikili ilişkilerle ilgili sözleri; “Gelecekten bahsederken tabiî ki ikili ilişkilerimizi anımsatmadan gecmiyeceğim. Geçen yıl sizlere yeni bir sayfanın açıldığını söylüyordum. Açıktır ki bundan daha sakin alanda çalışabilmekteyiz. İkili temaslar çoğalmıştır. Bir çok konuda Avrupa birliğide dahil olmak üzere diyaloğumuz güçlenmiştir. Ben kendi adıma törenlerimizin sıkıca bağlı olduklarına ikna olmuş biri olarak bu fikri sürdürmeye devam ediyorum. Bu aynı zamanda İstanbul’da geçirilen 4 yıl boyunca vermiş olduğunuz yardım ve göstermiş olduğunuz desteklerden dolayı hem eşim hemde kendi adıma sizlere teşekkür ederim. Burada bulunduğumuz süre boyunca ikili ilişkiler için varlığınızın önemini takdir edebildik. Sayıları 5 ila % 4o oranında artmış olan yurtaşlarımızın yanında ara vermeden çalışan Fransız kuruluşları etkinliklerini kastediyorum özellikle Avrupa liseler ve üniversiteler şeklinde öneminin gücünde olduğu zorluklarına rağmen kültür varlıklarımızın sürekliğini sağlıyan eğitim elemanlarını ve çalışanları kastediyorum.


Kendileri olmadan 14 temmuzun bu şekilde olamıyacağı şirketleri kastederek bu şirketlerki esas olarak ikili ilişkilerimizin dinamiğini temsil etmektedirler geldiğimizde bunların sayıları 250 idi bu gün ise 450 her iki tarafta kararlı çok daha iyi iş birliği yapabiliriz.”

Magro konuşmasınıyine “Yaşasın Fransa Yaşasın Türkiye”Şeklinde bitirdi.

Konuklar Canlı orkestranın nostaljik Fransız şarkılarıyla birlikte dans ederek eğlenerek günü kutladılar.


yilmazparlar@yahoo.com