28 Aralık 2017 Perşembe

SKAL ISTANBUL KULUBU-YILMAZ PARLAR



2018 Turizmcilerce sıcak karşılanıyor
SKAL İstanbul Kulübü sıcak renklerle düzenlediği yılbaşı partisi ile yeni yıl için moral depolarken, sıcak karşıladığı, 2018 yılına ümitli bakıyor.
2018 Turizm beklentilerinin konuşulduğu parti İstanbul ve Marmara kulüplerin iştiraki ile Nişantaşı The Sofa Hotel Genel Müdür Cantekin Temizer ev sahipliğinde 26 Aralık 2017 Salı akşamı gerçekleşti.
Etkinliğe İstanbul SKAL Kulubü, Başkan Fatma Bahar Birinci, yönetim kurul üyeleri; Ata Eremsoy, Ayşe Önen, Selma Tatar, Dr. Özen Kırant Yozcu ve ICCA’nın Amsterdam’daki merkez ofisinde görev yapacak ICCA’nın Avrupa direkötürlüğü’ne getirilen Elif Balcı Fisunoğlu olarak tam yönetim katıldı.
Türkiye'nin 2018 yılı bütçesinin verdiği bütçe açığının büyük kısmının turizm gelirleriyle giderilmesi, 2018 yılında da ihtiyacımız olacak olan takribi 200 milyar dolar dövizin kaynağı olarak tüm gözlerin turizme çevrilişi, Turizm sivil toplum örgütlerince beklentilerin ağır sorumluluk yükün bilincini dahada artırdı.
Bakanlık öncülüğünde gelecek yıl turizm alanında yeni strateji oluşturulacağı, turizm sektöründe yeni kaynak pazarlar oluşturmak ve turizm çeşitliliğini sağlamak üzere kapsamlı bir dönüşümün hedeflendiği strateji, farklı turizm türleri konusunda bilgilendirici çalışmalar da yürüteceği olması muhtemel krizlerin turizm sektöründeki etkisini azaltmak için de sektöre özgü risk ve kriz yönetimi geliştirileceği, alternatif turizminde planlama ve altyapı çalışmaların tamamlanacağı açıklanan programlar doğrultusunda sektöre umut oldukca fazla.
2014'te zirveye çıkan ancak 2015 ve 2016'da yaşanan bölgesel krizlerin ve terör olaylarının etkisiyle gerileme yaşanan turizm sektörüne yönelik 2018 beklentilerini SKAL İstanbul Başkanı Bahar Birinci’ye soruyoruz.
Başkan Birinci “Turizmde gelecek yıl beklentisi, 2018 ile ilgili acentelerden ve havayolu şirketlerinden olumlu sinyaller gelmeye devam ediyor.
Türkiye'ye gelen yabancı ziyaretçi sayısının, 2018 de istenen turizm profilinin artacağı turizm gelirlerininde paralel olarak daha iyi seviyelere gelebileceği inancını taşımaktayım. Kulübümüzün çok kilit yerlerde üyelerin olmasıyla üstümüze düşen sorumluluğu her zamankinden daha fazla hissederek eski yıllardaki seviyelere tekrar getireceğimiz ve aşacağımız umudundayım.
Azerbeycan Baku SKAL Kulübü Başkanı Ahmet Can Yeşildağ ile yaptığımız kısa söyleşide  “Turizm açısından verimli geçmeyen iki senenin ardindan; ümitlerimizin yüksek olduğu 2018 yılına giriyoruz. Sadece dünyadaki siyasal ve politik gelişmelerden dolayı değil; Türk Turizmcilerinin rehavete kapılıp yeterli staretejik kararlar alınmamasından dolayı gerileyen turist rakkamlarının 2018 yılında çıkarılan dersler neticesinde tekrar güçleneceğini düşünüyorum. Bunun için çağımızın yeni trend pazarlama yöntemlerini kullanmalıyız. Bölgesel pazarlamaya daha çok önem vermeliyiz. Türkiye büyük ve güçlü bir ülke; bölgesel sorunlar tüm Türkiye'de yaşanıyormuş şeklindeki algıları silmeliyiz. Tüm dünyadan turist almalıyız. Turizm çeşitlerimizi arttırmalıyız ve alternatif turizm çeşitlerimizi de güneş; kum ve denizlerimizi pazarladığımız şekilde bütçeler ayırarak pazarlamalıyız diye düşünüyorum.”dedi
TÜROB Başkanı Timur Bayındır, “2018 yılının Çin’de ‘Türkiye Turizm Yılı’ ilan edilmesiyle birlikte 1.3 milyarlık dev bir nüfusa sahip olan ülkede yılda 122 milyon kişi yurtdışına çıkarken Bütün Çin Türkiye’ye gelmek istese mevcut uçuş kapasitesiyle senede ancak üçyüz bin kişi gelebilir. Çin’den Türkiye’ye uçuşların mutlaka artması lazım. 1 milyon Çinli turist hedefi ulaşılabilir bir rakam. Yeter ki ulaşım imkanı sağlansın. İki temel hususun çözümlenmesi gerekiyor. Birincisi, güvenlik algısı özelinde diplomatik ilişkilerin arttırılması, İkincisi ve biz turizmciler açısından daha önemlisi ulaşım, yani uçak sorunudur. THY’nin Pekin, Şangay ve Guangzhou gibi temel noktalara uçması önemli bir fırsat, ancak yeterli değil.
Kültür ve Turizm Bakanlığı belgeli yatak sayısının belediye belgeli yatak sayısıyla birlikde yatırım aşamasındaki kapasitenin iki milyona yakın seviyelerde konaklama olarak sıkıntının olmıyacağı öngörüyoruz.”dedi
Boğaziçi üniversitesi öğretim görevlisi yönetim kurul üyesi Dr. Özen Kırant Yozcu’nun akdemiysen olarak değerlendirmesi ise  “T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Anadolu Efes ortaklığıyla yürütülen, her yıl üç sürdürülebilir turizm fikrine fon desteğinin yanı sıra; eğitim, planlama, teknik destek, iletişim ve danışmanlık desteği verildiği, gelecek Turizmde sloganı sektörün önemini vurguluyor. 2018’de destekleyeceği projelerde Truva Kültür Rotası (Çanakkale) Perşembe(Ordu) ve Şile (İstanbul) olması tüm Ülkeye dağılan bir turizmin işaretlerini veriyor.”dedi
yilmazparlar@yahoo.com

  

27 Aralık 2017 Çarşamba

Yayınevlerine dava açarak geçimi sağlıyor

40 tane yayınevine dava açan Bilal Denge’ye kimse bilirkişi olmuyor
150 tane dava açarak rekor kırdı



 Daha önce öğretmenlik yapan ve çeşitli yayınevlerinde yazarlık yapan Bilal Denge açtığı davalarla Mahkemeleri ve Hakimleri canından bezdirdi. Yaklaşık 40 tane yayınevine dava açan Bilal Denge’nin mağdur ettiği Kırmızı Beyaz Yayıncılık, Bilfen yayıncılık, Gendaş yayıncılık, A1 yayıncılık , Üçgen yayıncılık, Arı yayıncılık gibi 40 yayıncı  ‘bu adam Türkçe öğretmeni olmasına rağmen , Matematik, Fen Bilgisi, Hayat Bilgisi gibi kitaplar yazmış açmış olduğu dershanelerde her derse girmiştir. 2007’den sonraki mesleği yine kendi ifadesi ile adları bizde saklı Türkiye’nin 40 civarında seçkin eğitim yayıncısına benim kitaplarımdan alıntı yaptınız iddiası ile tehdit ile para sızdırıyor. Para vermeyi kabul etmeyen yayın evlerini Fikir sanat eserleri hukuk mahkemesine dava açıyor. Ceza mahkemesine , vermesinde bir sakınca yok esas sıkıntı burada başlıyor, benzerlik olduğunu iddia ettiği konular çok komik. Diyor ki kitaplarınızda kullandığınız basit excel tabloları bana ait. Eğitim yayıncılığında ilk defa bu tabloları ben kullandım. Dahada ileri giderek anonim olan Nasreddin Hoca fıkraları La Fonten Masalları gibi metinleri de ilk ben kullandım ve siz yayınevleri bunları benim kitaplarımdan aldınız diyerek Hukuk yollarına başvuruyor. Basın savcılarının bunu suç sayması istiyor. Suç saymayan savcıların hakimlerin hakkında da dava açıyor. Kendi aleyhine karar veren bilirkişileri ağır cezaya yada organize şubeye şikayet ederek sindirmeye çalışıyor. Ya da kendi facebook sayfasında alenen pervasızca ağza alınmayacak küfür ve hakaretler yağdırıyor. Hakaret edilen o kadar çok bilirkişi varki isimlerini saymak mümkün değil. Eğitim yayıncılarının son mahkemelerinde  hakimlerimiz bilir kişi seçimi için dosyaları Ankara  mahkemelerine gönderiyorlar. Neden İstanbuldaki  üniversitelere göndermiyorsunuz diye sorulduğunda Hakimler “İstanbul da hiçbir bilirkişi Bilal Denge’nin dosyasını almak istemiyor.” Çünkü hepsini şikayet ediyor. Hiçbir bilirkişi organize şubeye gidip ifade vermek istemiyor. Bu şartlar altında eğitim yayıncıları işlerini güçlerini bırakıp sürekli mahkemelerde kendilerini savunmaya çalışıyorlar.

Hitit 2017’de Havacılığın Lokomotif Gücü Oldu-Yılmaz Parlar

Hitit 2017’de Havacılığın Lokomotif Gücü Oldu

Havayolları için ürettiği yazılımlarla milyonlarca yolcunun seyahat etmesini sağlayan teknoloji geliştiricisi Hitit, 2017 yılında da büyümeye devam etti. Yeni iş ortaklıkları, ulusal ve uluslararası ödüller ve sektöre kazandırdığı yenilikçi çözümlerle verimli bir yılı geride bırakan Hitit, tüm dünyada 200 binden fazla uçuşta, 60 milyona yakın yolcunun seyahat etmesini sağladı.

Havayollarının internet ve mobil rezervasyon, biletleme, check-in, kalkış kontrol, çağrı merkezi hizmetleri gibi yolcuyla temas ettiği tüm noktalarda operasyonlarını sürdürmesini sağlayan Hitit, 2017 yılında hizmet ağını genişletti. 200 binden fazla uçuşun yolcu hizmetleri sistemleri (PSS) ve operasyonel planlamalarını yaparak 50 milyardan fazla uçuş sorgusu işleyen Hitit, geride bıraktığımız 12 aylık dönemde 60 milyona yakın biletleme işlemi gerçekleştirdi.

Türkiye’de Pegasus ve Onur Air’in yazılım ortağı olan Hitit, yurt dışında halihazırda çalıştığı havayollarına yenilerini ekledi. Almanya’dan Global GSRM, Tanzanya’dan Air Tanzanya, Fransa’dan Chalair, Nijerya’dan Arik Air ve Ürdün’den Royal Wings ile iş ortaklığı yapmaya başlayan Hitit, 2017 sonu itibariyle toplam 5 kıtada 15 farklı ülkeye yazılım ihraç eden bir konuma geldi.

Hitit’in geçtiğimiz aylarda hayata geçirdiği yeni çözümü de 2017 yılında havacılık yazılımı için önemli gelişmelerden birini oluşturdu. Havayollarının operasyonlarının her aşamasında, istedikleri bilgiye anında ve karşılaştırmalı olarak ulaşabilecekleri bir çözüm yaratan Hitit şimdiye kadar geliştirilen en kapsamlı kontrol paneli uygulamasını hayata geçirdi. Yüksek maliyet ve düşük kar marjları ile çalışan havayollarına orta ve uzun vadeli stratejik yol haritaları oluşturma olanağı sağlayan İş Performans İndeksi isimli çözüm; gelir yönetimi ve fiyatlandırma operasyonlarının mevcut performansını ölçerek, havayollarının bu alanlardaki etkinlik analizini yapıyor.
2017 Hitit’in havacılık sektörüne getirdiği yenilikler, çözüm ve hizmet kalitesinin ödüllendirildiği bir yıl oldu.  AI Global Media-Industry Insight Magazine tarafından düzenlenen Sivil Havacılık, Uzay Araştırmaları ve Savunma Ödülleri’nde Doğu Avrupa’nın En İyi Havacılık Yazılım firması seçilen Hitit, aynı zamanda İş Performans İndeksi isimli yazılım çözümüyle En İyi Havayolu Raporlama Sistemi ödülünü aldı. Ayrıca Acquisition Finance Magazine’in düzenlediği ACQ Küresel Ödülleri’nde sivil havacılık alanında “Yılın En Niş Teknoloji Firması” seçilen Hitit’in Genel Müdürü Nur Gökman da Yılın Gamechanger ödülüne layık görüldü.

Öte yandan Türkiye’nin en hızlı büyüyen teknoloji şirketlerinin belirlendiği Deloitte Teknoloji Fast 50 Türkiye 2017 Programı’nda yer alan Hitit, Türkiye'nin 500 Büyük Hizmet İhracatçısı Araştırması’nda da yer alarak, bilişim alanında en fazla ihracat yapan ilk 15 firma arasına girdi.
Habertürk TV’nin Airport programına konuk olan Hitit Genel Müdürü Nur Gökman, firmanın 2017 yılı değerlendirmesini yaparken; “20 yılı aşkın süredir, alanında çok iyi yetişmiş, eğitimli mühendislerimizin yarattığı %100 yerli yazılımlarımızla yurt dışına teknoloji ihraç ediyoruz. Hitit olarak, havacılık yazılımı gibi çok niş bir alanda Türkiye’nin de teknoloji üretebilen bir ülke olabileceğini gösteriyoruz. Global holdinglerin desteklediği büyük konsorsiyumlar veya Çin gibi kapalı bir pazarın varlığına rağmen alanımızda dünyanın ilk beş şirketinden biriyiz. Gelişen ve sürekli değişen pazar şartlarına göre teknolojimizi yenileyerek, havayollarına güçlü rekabet şansı tanıyan çözümler üretiyoruz. Havayollarına bütün satış ağlarını kendi kontrolüne veren, onları sektörün yüksek maliyetli küresel dağıtım kanallarının baskısından kurtaran seçenekler sunuyoruz. 2017 yılı da bizim için yeni ortaklıkların kurulduğu, kazandığımız ödüller ve dünyanın dört bir yanındaki konferans ve etkinliklerdeki sponsorluklarımızla Hitit’in global bilinirliğini arttırdığımız bir yıl oldu.” şeklinde konuştu.
1994 yılında kurulan Hitit Bilgisayar Hizmetleri, sektörün hızla büyüyen oyuncularının en çetin ve karmaşık ihtiyaçlarını dahi karşılayabilecek düzeyde yeni nesil havayolu, havaalanı ve seyahat yazılım ürünleri ve servisleri sağlamaktadır. PAX / DCS ürünleri, rezervasyon, biletleme, check-in, yolcu kalkış kontrolü, ekip planlama ve sadakat yönetimi ihtiyaçlarını karşılarken, Crane RA, Crane CA, Crane SP, Crane OCC, Crane CREW ve Crane ALM, sırasıyla, gelir muhasebesi, gider muhasebesi, tarife planlama, operasyon kontrolü, ekip planlama, tur operatörü /charter yönetim ihtiyaçlarını karşılamaktadır.
Müşterileriyle kurduğu yakın ilişkileriyle tanınan Hitit, ürünleri ve servisleri ile ilgili olduğu kadar, müşteri hizmetleri konusunda da mükemmel geri dönüşler almakta ve bu geri dönüşleri daha da kaliteli ve başarılı hizmetlere dönüştürmektedir. Rezervasyon sistemleri üzerinden geçen 55 milyondan fazla yolcu ile dünya havayolu PSS (Yolcu Servis Sistemi) endüstrisinde 5. sırada bulunan Hitit, Avrupa’dan Asya’ya, Afrika’dan Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetlere uzanan müşteri portföyünü hızla çoğaltmaya ve çeşitlendirmeye devam etmektedir.
yilmazparlar@yahoo.com

15 Aralık 2017 Cuma

Wire 2018 ve Tube 2018 -Yılmaz Parlar


Wire 2018 ve Tube 2018
Wire 2018 ve Tube 2018 fuar ile ilgili 12 Aralık 2017 salı günü   Ortaköy Feriye sosyal tesislerindeki basın Toplantısı düzenlendi.

Gerçekleşen Basıntoplantısına Messe Düsseldorf Türkiye Temsilcisi Demet TezulaşMesse Duesseldorf Metal ve Akış Teknolojileri Küresel Portföy Yöneticisi Friedrich-Georg Kehrer katıldılar. Wire 2018 ve Tube 2018 öncesi yapılan açıklamaya göre; "Bekleyiş yakında sona eriyor: wire ve Tube fuarları artık şekillenmeye başladı. Yaklaşık 2.600 katılımcı firma 16 – 20 Nisan 2018 tarihleri arasında tel, kablo ve boru sektörlerinin en önemli etkinliği kapsamında ürünlerini ve hizmetlerini tanıtacak. Messe Düsseldorf katılımcı ve ziyaretçileri Düsseldorf Fuar Merkezi’nde sektörlerinde dünyanın 1 numaralı fuarlarında ağırlamaya hazırlanıyor.

Dünyayı Düsseldorf’ta ağırlıyoruz: Dünyanın çeşitli yerlerinden gelecek katılımcı firmalar wire, Uluslararası Tel ve Kablo İhtisas Fuarı ve Tube, Uluslararası Boru İhtisas Fuarı kapsamında teknolojik yeniliklerini uluslararası uzmanlara tanıtacaklar. Fuarlar karşılıklı görüşmeler yapılması ve ticari bağlantılar oluşturulması açısından ideal bir platform oluşturuyor.
Tel ve kablo sanayinin lider platformunu oluşturan wire Fuarı’nın başarı öyküsü haklı nedenlere dayanıyor. Nitekim 2016 yılında fuara 53 ülkeden 1.335 firma katıldı. Bu rakam fuarın Düsseldorf’ta ilk kez düzenlediği 1986 yılından bu yana katılımcı firma sayısının üç katına yükselmiş olduğunu gösteriyor. Bunun yanısıra fuarın sergi alanı da 2014 yılına kıyasla % 2,6 oranında artarak yaklaşık 59.500 metrekareye ulaşmış bulunuyor. Fuarın küresel boyutunu kanıtlayan bir diğer hususu ise katılımcı firmaların % 75’inin yurtdışından geliyor olması oluşturuyor. Piyasanın tüm önde gelen firmaları için wire vazgeçilmez nitelik taşıyor.
Tel ve kablo sanayilerinin geleceğini hangi yenilikçi gelişmeler belirleyecek. Ziyaretçiler wire Fuarı’nda kablo üretim ve işleme makinelerindeki en yeni gelişmeler hakkında bilgi alacaklar. Ayrıca fuarda yöntem teknolojilerine ilişkin gereçler ve yardımcı malzemeler tanıtılacak. İhtisas ziyaretçileri aynı zamanda hammaddeler, özel teller ve kabloların yanısıra ölçüm, kumanda ve test tekniklerine ilişkin kapsamlı bilgi alabilme olanağı bulacaklar. Kontrol teknikleri veya diğer özel ihtisas alanlarında ne gibi yeni gelişmeler kaydedildiğini yine wire Fuarı’nda izleyebilecekler.
Fiber optik malzemelerin önemi giderek artıyor: Dünya genelinde hızlı fiber optik bağlantıların yaygınlaştırılması için çalışmalar yürütülüyor. Hızlı internet altyapısının güçlendirilmesi AB Komisyonu’nun da hedefleri arasında yer alıyor.
Bu nedenle wire bu gelişen sektörün uzmanlarını fuarda buluşturuyor.
Buradaki hedefi sektörün güçlendirilmesi ve yeni potansiyellerin değerlendirilmesi oluşturuyor.
38.255 ziyaretçi geldi. En yeni gelişmeleri izlemek için ziyaretçi gönderen ülkelerin arasında Almanya, İtalya, Fransa, Belçika, Hindistan, İngiltere, İsviçre, Türkiye, İspanya, Polonya ve ABD de yer alıyordu.
wire Fuarı birçok sektör için büyük önem taşıyor, zira tüm önemli yenilikler bu fuarda tanıtılıyor. Sektöründe dünya lideri olan bu fuar elbette tel ve kablo sanayileri için vazgeçilmez niteliğe sahip bulunuyor. Fuara en fazla ziyaretçi gönderen sektörlerin başında otomotiv sanayi, demir, çelik ve demirdışı metal sanayi, elektrik ve elektronik sanayileri, yapı ve kimya sanayileri, ticaret ve zanaat sektörleri; kumanda, ayar ve kontrol teknikleri ve hizmet sektörü geliyor.
wire Fuarı’na paralel düzenlenmekte olan Tube Fuarı da sektörlerinde lider fuarlarımız arasında yer alıyor. Tube Fuarı boruların üretiminden işlenmesine ve boru ticaretine kadar uzanan tüm aşamaları kapsıyor. Bu nedenle de boru sanayi için vazgeçilmez nitelik taşıyor.
Bu gerçeği rakamlar da ortaya koyuyor: Boru İhtisas Fuarı 2016 yılında 51 ülkeden 1.280 katılımcı firma ile – 2014 yılına kıyasla % 6 oranında bir artışla – yeni bir rekora ulaştı.
Tube uluslararası düzeyde saygınlığa sahip bulunuyor: Uluslararası katılımcı firmaların oranı 2016 yılında % 75 düzeyine ulaştı. Kiralanan sergi alanı da 2014 yılına kıyasla yaklaşık % 2 oranında artarak 51.000 metrekarenin üzerine çıktı.
Bu rakamlar fuarın sektöründe dünyanın bir numaralı etkinliği olduğunu ortaya koyuyor: Nitekim düzenlenen son fuarın ziyaretçi sayısı 31.300 kişiye, yurtdışından gelen ziyaretçilerin oranı ise yaklaşık % 60’a yükseldi.
Boru sektörü için önem taşıyan herşey sergilenecek: Boru üretim makinaları, hammaddeler, boru ve aksesuarlar, proses teknolojilerinde kullanılan gereçler ve yardımcı malzemeler; ölçüm, kumanda ve ayar teknikleri, test teknikleri, çeşitli ihtisas konuları, ikinci el makinalar, ayrıca profil ve makinalar.
Demir ve demirdışı metal, plastik, fiber optik, cam, seramik, beton ve elyaf çimento borular ve bunların ticareti
Plastik borular, özellikle hafif olmaları ve korozyona ve kimyasallara karşı dayanıklı olmaları nedeniyle – tüm uygulama alanlarında giderek önem kazanıyor. Tube Fuarı da plastik boruların artan önemini dikkate alarak, bu sektördeki uzmanları biraraya getiriyor. Bu girişimle geleceğin önemli sektörünün güçlendirilmesi hedefleniyor.
Dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen 31.304 ziyaretçi Tube 2016 çerçevesinde kapsamlı bilgi aldı. İhtisas ziyaretçilerinin geldiği ülkeler arasında Almanya, Hollanda, Fransa, İtalya, Hindistan, İspanya, Polonya, İngiltere, Türkiye, Avusturya ve İsviçre de bulunuyordu.
Tube Fuarı birçok sektör için yenilikler hakkında bilgi sahibi olmak açısından önemli bir fırsat oluşturuyor. Nitekim fuara boru sanayi, kimya sanayi, otomotiv sanayi, demir, çelik ve demirdışı metal sanayileri, ısıtma sektörü; petrol, gaz ve su temini, yapı sanayi, elektrik ve elektronik sanayileri, ticaret ve zanaat sektörleri; ölçüm, kumanda ve kontrol teknikleri ve hizmet sektörlerinden temsilciler geliyor.
Eşzamanlı düzenlenen wire ve Tube fuarları sektörler arasında güçlü bir sinerji yaratıyor. Tek bir mekanda çok büyük bir potansiyel oluştuğunu görüyoruz: Paralel düzenlenen fuarlara 2016 yılında toplam 70.000 ziyaretçi geldi. Bunların ¾’ü Almanya dışından gelen ziyaretçiler oluşturuyordu.
Her iki fuar aynı gün tek bir biletle ziyaret edilebiliyor.
İletişim ağlarını güçlendirmek, yeni temaslar kurmak ve ticari ilişkiler başlatmak için wire ve Tube fuarları beş gün boyunca ideal olanaklar sunuyor. İki yılda bir düzenlenen wire ve Tube, 16 – 19 Nisan 2018 tarihleri arasında her gün 9.00 – 18.00 saatleri arasında, 20 Nisan günü ise 9.00 ila 16.30 saatleri arasında ziyaret edilebilecek.
Günlük bilet 58,-- Euro ve abonman bilet 98,-- Euro karşılığında fuar girişinde temin edilebilecek. Biletler ayrıca e-bilet olarak fuarların internet sayfası üzerinden indirimli olarak satın alınabiliyor.
Katılımcı firmalar fuar salonlarına konulara göre gruplandırılarak, kolay anlaşılır bir şekilde yerleştirilmiş olacak.
Fuar merkezinin güney girişinin ve 1. fuar salonunun yenilenme çalışmaları için start verilmiş bulunuyor. Başlatılan çalışma şirket tarihindeki en iddialı projelerden birini oluşturuyor. Fuar merkezinin güney girişi için toplam 140 milyon Euro yatırım yapılacak. Yeni bina kompleksi 2019 yazına kadar tamamlanmış olacak.
Fuar merkezinin güney girişinde fuar ve kongre ziyaretçilerini 7.800 metrekare alana ve 20 metre yüksekliğe sahip yarı saydam bir çatı konstrüksiyonu karşılayacak.
Yeni inşa edilen 1. fuar salonu 12.000 metrekare alana sahip olacak ve şimdiye kadar kullanılan birinci ve ikinci salonların yerini alacak.
2017 ve 2018 yıllarındaki yapım çalışmaları süresince, bundan önce 1 ve 2. salonlarda yer alan Tube katılımcılarına 16 ve 17. salonlarda stand kurma olanağı sunulacak. Dolayısıyla Tube 2018 Fuarı 3 ila 7.0 arasındaki salonlarda ve ayrıca 16 ve 17. salonlarda gerçekleşecek.
wire 2018 için 9’dan 16’ya kadar olan fuar salonları kullanılacak. Böylelikle ziyaretçiler  birbiriyle bağlantılı  fuar salonlarına geçerek fuar turu yapabilecekler.
Elverişli ulaşım bağlantıları Messe Düsseldorf’a kolaylıkla ve doğrudan ulaşabilme olanağı sunuyor. Havalimanının fuar merkezine yakın olmasının yanısıra, yine fuar merkezi yakınında şehirlerarası trenlerle ulaşılabilen iki tren istasyonu yer alıyor. Bunların yanısıra fuar merkezindeki Arena/Messe Nord istasyonu da doğrudan şehiriçi ulaşım ağına bağlı bulunuyor.
Kendi araçlarıyla gelecek ziyaretçi ve katılımcılar için fuar merkezinde 20.000 araçlık bir otopark hizmet veriyor. Dört farklı girişten fuar merkezine hızlı bir şekilde ulaşılabiliyor.
Tel, kablo ve boru sektörleri için dünyanın çeşitli yerlerinde düzenlemekte olduğumuz fuarların temel özelliğini bölgesel talepleri ve tercihleri gözönünde bulundurarak, katılımcı ve ziyaretçilere yakın olmak oluşturuyor. Böylelikle uluslararası ihtisas fuarları, düzenlendikleri bölgenin özellikleri dikkate alınarak, sektörlerin gereksinimleri doğrultusunda tasarlanıyor.
Tel, kablo ve boru sanayileri için dünya genelinde şu ihtisas fuarlarını düzenleyeceğiz:
2017 ve 2019 yıllarında wire Russia ve Tube Russia, wire South America, Ekim 2017’de Brezilya/Sao Paulo’da TUBOTECH; Eylül 2018’de Shanghai’da wire China ve Tube China; Kasım 2018’de Mumbai’de wire India ve Tube India, Eylül 2017’de Tayland/Bangkok’ta wire Southeast Asia ve Tube Southeast Asia ve – bir işbirliği projesi kapsamında – Aralık 2017’de Tahran’da düzenlenecek olan Iran Wire.
wire ve Tube fuarlarımız artık dünyanın her yerinde saygınlık kazanmış bulunuyor. Zaten gerek katılımcı firma gerekse ziyaretçi sayıları da bu gerçeği kanıtlayıcı nitelik taşıyor."Bilgileri verildi
 Tel, kablo ve boru sanayileri geleceğe yönelik iyimser beklentiler içinde bulunuyor. Dünya pazarlarında yatırımların artış eğilimi göstermekte olması, çelik sanayinde olumlu bir ortam yaratıyor.

Dünyanın sektörlerinde lider fuarları wire, Uluslararası Tel ve Kablo İhtisas Fuarı ve Tube, Uluslararası Boru İhtisas Fuarı
16 – 20 Nisan 2018 tarihleri arasında Düsseldorf Fuar Merkezi’nde sektörlerindeki yenilikçi teknolojileri, yeni makine ve tesisleri, ayrıca ürün ve hizmetleri tanıtacaklar.

Beş gün sürecek olan bu fuarlarda sektörlerinde belirleyici rol oynayan 2.600 firma 16 fuar salonunda net 110.000 metrekarelik alan üzerinde buluşacak. Fuarlara yaklaşık 70.000 uluslararası ziyaretçi gelmesi bekleniyor. Böylelikle Düsseldorf ihtisas fuarları sektörlerinin 1 numaralı fuarları olduklarını bir kez daha kanıtlamış olacaklar.

Wire 2018 fuar merkezinin 9 ila 16. salonları arasında ve geçici 18. salonda gerçekleşecek: Fuarda tel üretiminde ve tellerin işlenmesinde kullanılan makine ve tesisler, yöntem tekniklerine ilişkin alet ve yardımcı malzemeler, ayrıca hammadde çeşitleri, özel teller ve kablolar sergilenecek.

Fuarda ayrıca ölçüm, kumanda, ayar ve test teknikleri alanındaki yenilikler tanıtılarak, özel ihtisas konuları da ele alınacak.

Gelecek fuarda fiber optik kablolara her zamankinden daha fazla ağırlık verilecek. Böylelikle Messe Düsseldorf fiber optik kabloların enerji sanayinde, yapı ve iletişim sektörlerinde yaygınlaşan kullanımına yanıt vermiş olacak.

Tel, kablo ve fiber optik kablo makineleri 9 ila 13. salonlar arasında ve 16. salonda, şekillendirme teknikleri (Fastener Technology) ise 15. salonda sergilenecek. Hasır kaynak makineleri (Mesh Welding) ve yay üretim teknolojileri (Spring Making) ise 13. salonda yer alacak.

wire Fuarı’nda İtalya, Belçika, Fransa, İspanya, Avusturya, Hollanda, İsviçre, Türkiye, İngiltere, İsveç ve Almanya’dan gelen firmaların geleneksel olarak güçlü bir şekilde temsil edildiklerini görüyoruz. Denizaşırı olarak da ABD, Güney Kore, Tayvan, Hindistan ve Çin’den yoğun katılım bekliyoruz.

Tube 2018 fuar merkezinin 3 ila 7.0 numaralı salonları arasında, ayrıca 16 ve 17. salonlarda ve kısmen de geçici 18. salonda gerçekleşecek. Boru üretim ve işleme makineleri ve tesisleri, hammaddeler, boru ve boru aksamları, ikinci el makineler, yöntem tekniğine ilişkin aletler, yardımcı malzemeler; ölçüm, kumanda, ayar ve test teknikleri fuarın ana konuları arasında yer alıyor.

Fuarın programını boru hatları ve OCTG-teknolojisi, profil ve makineler ve plastik borular (Plastic Tubes) tamamlayacak. Çin Halk Cumhuriyeti’nden gelen yoğun talep nedeniyle önümüzdeki fuarda da Çin grup katılım standı kurulacak. 16. fuar salonunda yer alacak pavyonda „Meet Chinas Expertise“ sloganı altında tel, kablo ve boru sanayilerinden gelecek Çin firmaları temsil edilecek.

Boru aksamları 17. salonda sergilenirken, boru ticareti ve boru üretimi konuları fuarın 3 ve 4. salonlarında yer alacak. 5. salon ise boru şekillendirme tekniklerine ayrıldı. Makine ve tesisler ve boru işleme makineleri 6 ve 7a salonlarında görülebilecek. Profil ve plastik borular ise 3 ila 7.0 numaralı salonlar arasında ve 16 ve 17. salonlarda sergilenecek.

Tube Fuarı’nda da katılımcı ülkelerin başında İtalya, Hollanda, İspanya, Türkiye, Fransa, İngiltere, Avusturya, İsviçre, Polonya ve Almanya geliyor. Denizaşırı ülkelere baktığımızda ise katılımcı firmaların büyük bölümünün Hindistan, ABD, Çin ve Güney Kore’den geldiğini görüyoruz.



yilmazparlar@yahoo.com

Wire 2018 ve Tube 2018 -Yılmaz Parlar


Wire 2018 ve Tube 2018
Wire 2018 ve Tube 2018 fuar ile ilgili 12 Aralık 2017 salı günü   Ortaköy Feriye sosyal tesislerindeki basın Toplantısı düzenlendi.

Gerçekleşen Basıntoplantısına Messe Düsseldorf Türkiye Temsilcisi Demet TezulaşMesse Duesseldorf Metal ve Akış Teknolojileri Küresel Portföy Yöneticisi Friedrich-Georg Kehrer katıldılar. Wire 2018 ve Tube 2018 öncesi yapılan açıklamaya göre; "Bekleyiş yakında sona eriyor: wire ve Tube fuarları artık şekillenmeye başladı. Yaklaşık 2.600 katılımcı firma 16 – 20 Nisan 2018 tarihleri arasında tel, kablo ve boru sektörlerinin en önemli etkinliği kapsamında ürünlerini ve hizmetlerini tanıtacak. Messe Düsseldorf katılımcı ve ziyaretçileri Düsseldorf Fuar Merkezi’nde sektörlerinde dünyanın 1 numaralı fuarlarında ağırlamaya hazırlanıyor.

Dünyayı Düsseldorf’ta ağırlıyoruz: Dünyanın çeşitli yerlerinden gelecek katılımcı firmalar wire, Uluslararası Tel ve Kablo İhtisas Fuarı ve Tube, Uluslararası Boru İhtisas Fuarı kapsamında teknolojik yeniliklerini uluslararası uzmanlara tanıtacaklar. Fuarlar karşılıklı görüşmeler yapılması ve ticari bağlantılar oluşturulması açısından ideal bir platform oluşturuyor.
Tel ve kablo sanayinin lider platformunu oluşturan wire Fuarı’nın başarı öyküsü haklı nedenlere dayanıyor. Nitekim 2016 yılında fuara 53 ülkeden 1.335 firma katıldı. Bu rakam fuarın Düsseldorf’ta ilk kez düzenlediği 1986 yılından bu yana katılımcı firma sayısının üç katına yükselmiş olduğunu gösteriyor. Bunun yanısıra fuarın sergi alanı da 2014 yılına kıyasla % 2,6 oranında artarak yaklaşık 59.500 metrekareye ulaşmış bulunuyor. Fuarın küresel boyutunu kanıtlayan bir diğer hususu ise katılımcı firmaların % 75’inin yurtdışından geliyor olması oluşturuyor. Piyasanın tüm önde gelen firmaları için wire vazgeçilmez nitelik taşıyor.
Tel ve kablo sanayilerinin geleceğini hangi yenilikçi gelişmeler belirleyecek. Ziyaretçiler wire Fuarı’nda kablo üretim ve işleme makinelerindeki en yeni gelişmeler hakkında bilgi alacaklar. Ayrıca fuarda yöntem teknolojilerine ilişkin gereçler ve yardımcı malzemeler tanıtılacak. İhtisas ziyaretçileri aynı zamanda hammaddeler, özel teller ve kabloların yanısıra ölçüm, kumanda ve test tekniklerine ilişkin kapsamlı bilgi alabilme olanağı bulacaklar. Kontrol teknikleri veya diğer özel ihtisas alanlarında ne gibi yeni gelişmeler kaydedildiğini yine wire Fuarı’nda izleyebilecekler.
Fiber optik malzemelerin önemi giderek artıyor: Dünya genelinde hızlı fiber optik bağlantıların yaygınlaştırılması için çalışmalar yürütülüyor. Hızlı internet altyapısının güçlendirilmesi AB Komisyonu’nun da hedefleri arasında yer alıyor.
Bu nedenle wire bu gelişen sektörün uzmanlarını fuarda buluşturuyor.
Buradaki hedefi sektörün güçlendirilmesi ve yeni potansiyellerin değerlendirilmesi oluşturuyor.
38.255 ziyaretçi geldi. En yeni gelişmeleri izlemek için ziyaretçi gönderen ülkelerin arasında Almanya, İtalya, Fransa, Belçika, Hindistan, İngiltere, İsviçre, Türkiye, İspanya, Polonya ve ABD de yer alıyordu.
wire Fuarı birçok sektör için büyük önem taşıyor, zira tüm önemli yenilikler bu fuarda tanıtılıyor. Sektöründe dünya lideri olan bu fuar elbette tel ve kablo sanayileri için vazgeçilmez niteliğe sahip bulunuyor. Fuara en fazla ziyaretçi gönderen sektörlerin başında otomotiv sanayi, demir, çelik ve demirdışı metal sanayi, elektrik ve elektronik sanayileri, yapı ve kimya sanayileri, ticaret ve zanaat sektörleri; kumanda, ayar ve kontrol teknikleri ve hizmet sektörü geliyor.
wire Fuarı’na paralel düzenlenmekte olan Tube Fuarı da sektörlerinde lider fuarlarımız arasında yer alıyor. Tube Fuarı boruların üretiminden işlenmesine ve boru ticaretine kadar uzanan tüm aşamaları kapsıyor. Bu nedenle de boru sanayi için vazgeçilmez nitelik taşıyor.
Bu gerçeği rakamlar da ortaya koyuyor: Boru İhtisas Fuarı 2016 yılında 51 ülkeden 1.280 katılımcı firma ile – 2014 yılına kıyasla % 6 oranında bir artışla – yeni bir rekora ulaştı.
Tube uluslararası düzeyde saygınlığa sahip bulunuyor: Uluslararası katılımcı firmaların oranı 2016 yılında % 75 düzeyine ulaştı. Kiralanan sergi alanı da 2014 yılına kıyasla yaklaşık % 2 oranında artarak 51.000 metrekarenin üzerine çıktı.
Bu rakamlar fuarın sektöründe dünyanın bir numaralı etkinliği olduğunu ortaya koyuyor: Nitekim düzenlenen son fuarın ziyaretçi sayısı 31.300 kişiye, yurtdışından gelen ziyaretçilerin oranı ise yaklaşık % 60’a yükseldi.
Boru sektörü için önem taşıyan herşey sergilenecek: Boru üretim makinaları, hammaddeler, boru ve aksesuarlar, proses teknolojilerinde kullanılan gereçler ve yardımcı malzemeler; ölçüm, kumanda ve ayar teknikleri, test teknikleri, çeşitli ihtisas konuları, ikinci el makinalar, ayrıca profil ve makinalar.
Demir ve demirdışı metal, plastik, fiber optik, cam, seramik, beton ve elyaf çimento borular ve bunların ticareti
Plastik borular, özellikle hafif olmaları ve korozyona ve kimyasallara karşı dayanıklı olmaları nedeniyle – tüm uygulama alanlarında giderek önem kazanıyor. Tube Fuarı da plastik boruların artan önemini dikkate alarak, bu sektördeki uzmanları biraraya getiriyor. Bu girişimle geleceğin önemli sektörünün güçlendirilmesi hedefleniyor.
Dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen 31.304 ziyaretçi Tube 2016 çerçevesinde kapsamlı bilgi aldı. İhtisas ziyaretçilerinin geldiği ülkeler arasında Almanya, Hollanda, Fransa, İtalya, Hindistan, İspanya, Polonya, İngiltere, Türkiye, Avusturya ve İsviçre de bulunuyordu.
Tube Fuarı birçok sektör için yenilikler hakkında bilgi sahibi olmak açısından önemli bir fırsat oluşturuyor. Nitekim fuara boru sanayi, kimya sanayi, otomotiv sanayi, demir, çelik ve demirdışı metal sanayileri, ısıtma sektörü; petrol, gaz ve su temini, yapı sanayi, elektrik ve elektronik sanayileri, ticaret ve zanaat sektörleri; ölçüm, kumanda ve kontrol teknikleri ve hizmet sektörlerinden temsilciler geliyor.
Eşzamanlı düzenlenen wire ve Tube fuarları sektörler arasında güçlü bir sinerji yaratıyor. Tek bir mekanda çok büyük bir potansiyel oluştuğunu görüyoruz: Paralel düzenlenen fuarlara 2016 yılında toplam 70.000 ziyaretçi geldi. Bunların ¾’ü Almanya dışından gelen ziyaretçiler oluşturuyordu.
Her iki fuar aynı gün tek bir biletle ziyaret edilebiliyor.
İletişim ağlarını güçlendirmek, yeni temaslar kurmak ve ticari ilişkiler başlatmak için wire ve Tube fuarları beş gün boyunca ideal olanaklar sunuyor. İki yılda bir düzenlenen wire ve Tube, 16 – 19 Nisan 2018 tarihleri arasında her gün 9.00 – 18.00 saatleri arasında, 20 Nisan günü ise 9.00 ila 16.30 saatleri arasında ziyaret edilebilecek.
Günlük bilet 58,-- Euro ve abonman bilet 98,-- Euro karşılığında fuar girişinde temin edilebilecek. Biletler ayrıca e-bilet olarak fuarların internet sayfası üzerinden indirimli olarak satın alınabiliyor.
Katılımcı firmalar fuar salonlarına konulara göre gruplandırılarak, kolay anlaşılır bir şekilde yerleştirilmiş olacak.
Fuar merkezinin güney girişinin ve 1. fuar salonunun yenilenme çalışmaları için start verilmiş bulunuyor. Başlatılan çalışma şirket tarihindeki en iddialı projelerden birini oluşturuyor. Fuar merkezinin güney girişi için toplam 140 milyon Euro yatırım yapılacak. Yeni bina kompleksi 2019 yazına kadar tamamlanmış olacak.
Fuar merkezinin güney girişinde fuar ve kongre ziyaretçilerini 7.800 metrekare alana ve 20 metre yüksekliğe sahip yarı saydam bir çatı konstrüksiyonu karşılayacak.
Yeni inşa edilen 1. fuar salonu 12.000 metrekare alana sahip olacak ve şimdiye kadar kullanılan birinci ve ikinci salonların yerini alacak.
2017 ve 2018 yıllarındaki yapım çalışmaları süresince, bundan önce 1 ve 2. salonlarda yer alan Tube katılımcılarına 16 ve 17. salonlarda stand kurma olanağı sunulacak. Dolayısıyla Tube 2018 Fuarı 3 ila 7.0 arasındaki salonlarda ve ayrıca 16 ve 17. salonlarda gerçekleşecek.
wire 2018 için 9’dan 16’ya kadar olan fuar salonları kullanılacak. Böylelikle ziyaretçiler  birbiriyle bağlantılı  fuar salonlarına geçerek fuar turu yapabilecekler.
Elverişli ulaşım bağlantıları Messe Düsseldorf’a kolaylıkla ve doğrudan ulaşabilme olanağı sunuyor. Havalimanının fuar merkezine yakın olmasının yanısıra, yine fuar merkezi yakınında şehirlerarası trenlerle ulaşılabilen iki tren istasyonu yer alıyor. Bunların yanısıra fuar merkezindeki Arena/Messe Nord istasyonu da doğrudan şehiriçi ulaşım ağına bağlı bulunuyor.
Kendi araçlarıyla gelecek ziyaretçi ve katılımcılar için fuar merkezinde 20.000 araçlık bir otopark hizmet veriyor. Dört farklı girişten fuar merkezine hızlı bir şekilde ulaşılabiliyor.
Tel, kablo ve boru sektörleri için dünyanın çeşitli yerlerinde düzenlemekte olduğumuz fuarların temel özelliğini bölgesel talepleri ve tercihleri gözönünde bulundurarak, katılımcı ve ziyaretçilere yakın olmak oluşturuyor. Böylelikle uluslararası ihtisas fuarları, düzenlendikleri bölgenin özellikleri dikkate alınarak, sektörlerin gereksinimleri doğrultusunda tasarlanıyor.
Tel, kablo ve boru sanayileri için dünya genelinde şu ihtisas fuarlarını düzenleyeceğiz:
2017 ve 2019 yıllarında wire Russia ve Tube Russia, wire South America, Ekim 2017’de Brezilya/Sao Paulo’da TUBOTECH; Eylül 2018’de Shanghai’da wire China ve Tube China; Kasım 2018’de Mumbai’de wire India ve Tube India, Eylül 2017’de Tayland/Bangkok’ta wire Southeast Asia ve Tube Southeast Asia ve – bir işbirliği projesi kapsamında – Aralık 2017’de Tahran’da düzenlenecek olan Iran Wire.
wire ve Tube fuarlarımız artık dünyanın her yerinde saygınlık kazanmış bulunuyor. Zaten gerek katılımcı firma gerekse ziyaretçi sayıları da bu gerçeği kanıtlayıcı nitelik taşıyor."Bilgileri verildi
 Tel, kablo ve boru sanayileri geleceğe yönelik iyimser beklentiler içinde bulunuyor. Dünya pazarlarında yatırımların artış eğilimi göstermekte olması, çelik sanayinde olumlu bir ortam yaratıyor.

Dünyanın sektörlerinde lider fuarları wire, Uluslararası Tel ve Kablo İhtisas Fuarı ve Tube, Uluslararası Boru İhtisas Fuarı
16 – 20 Nisan 2018 tarihleri arasında Düsseldorf Fuar Merkezi’nde sektörlerindeki yenilikçi teknolojileri, yeni makine ve tesisleri, ayrıca ürün ve hizmetleri tanıtacaklar.

Beş gün sürecek olan bu fuarlarda sektörlerinde belirleyici rol oynayan 2.600 firma 16 fuar salonunda net 110.000 metrekarelik alan üzerinde buluşacak. Fuarlara yaklaşık 70.000 uluslararası ziyaretçi gelmesi bekleniyor. Böylelikle Düsseldorf ihtisas fuarları sektörlerinin 1 numaralı fuarları olduklarını bir kez daha kanıtlamış olacaklar.

Wire 2018 fuar merkezinin 9 ila 16. salonları arasında ve geçici 18. salonda gerçekleşecek: Fuarda tel üretiminde ve tellerin işlenmesinde kullanılan makine ve tesisler, yöntem tekniklerine ilişkin alet ve yardımcı malzemeler, ayrıca hammadde çeşitleri, özel teller ve kablolar sergilenecek.

Fuarda ayrıca ölçüm, kumanda, ayar ve test teknikleri alanındaki yenilikler tanıtılarak, özel ihtisas konuları da ele alınacak.

Gelecek fuarda fiber optik kablolara her zamankinden daha fazla ağırlık verilecek. Böylelikle Messe Düsseldorf fiber optik kabloların enerji sanayinde, yapı ve iletişim sektörlerinde yaygınlaşan kullanımına yanıt vermiş olacak.

Tel, kablo ve fiber optik kablo makineleri 9 ila 13. salonlar arasında ve 16. salonda, şekillendirme teknikleri (Fastener Technology) ise 15. salonda sergilenecek. Hasır kaynak makineleri (Mesh Welding) ve yay üretim teknolojileri (Spring Making) ise 13. salonda yer alacak.

wire Fuarı’nda İtalya, Belçika, Fransa, İspanya, Avusturya, Hollanda, İsviçre, Türkiye, İngiltere, İsveç ve Almanya’dan gelen firmaların geleneksel olarak güçlü bir şekilde temsil edildiklerini görüyoruz. Denizaşırı olarak da ABD, Güney Kore, Tayvan, Hindistan ve Çin’den yoğun katılım bekliyoruz.

Tube 2018 fuar merkezinin 3 ila 7.0 numaralı salonları arasında, ayrıca 16 ve 17. salonlarda ve kısmen de geçici 18. salonda gerçekleşecek. Boru üretim ve işleme makineleri ve tesisleri, hammaddeler, boru ve boru aksamları, ikinci el makineler, yöntem tekniğine ilişkin aletler, yardımcı malzemeler; ölçüm, kumanda, ayar ve test teknikleri fuarın ana konuları arasında yer alıyor.

Fuarın programını boru hatları ve OCTG-teknolojisi, profil ve makineler ve plastik borular (Plastic Tubes) tamamlayacak. Çin Halk Cumhuriyeti’nden gelen yoğun talep nedeniyle önümüzdeki fuarda da Çin grup katılım standı kurulacak. 16. fuar salonunda yer alacak pavyonda „Meet Chinas Expertise“ sloganı altında tel, kablo ve boru sanayilerinden gelecek Çin firmaları temsil edilecek.

Boru aksamları 17. salonda sergilenirken, boru ticareti ve boru üretimi konuları fuarın 3 ve 4. salonlarında yer alacak. 5. salon ise boru şekillendirme tekniklerine ayrıldı. Makine ve tesisler ve boru işleme makineleri 6 ve 7a salonlarında görülebilecek. Profil ve plastik borular ise 3 ila 7.0 numaralı salonlar arasında ve 16 ve 17. salonlarda sergilenecek.

Tube Fuarı’nda da katılımcı ülkelerin başında İtalya, Hollanda, İspanya, Türkiye, Fransa, İngiltere, Avusturya, İsviçre, Polonya ve Almanya geliyor. Denizaşırı ülkelere baktığımızda ise katılımcı firmaların büyük bölümünün Hindistan, ABD, Çin ve Güney Kore’den geldiğini görüyoruz.



yilmazparlar@yahoo.com

12 Aralık 2017 Salı

Türkmenistan, Uluslararası Tarafsızlık Günü’nü kutluyor-Yılmaz Parlar

Türkmenistan, Uluslararası Tarafsızlık Günü’nü kutluyor

12 Aralık 1995 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından daimi tarafsızlık statüsüne kavuşan ve 2015 senesinde bu tarafsızlık statüsünün tekrar BM Genel Kurulu tarafından 2‘nci defa onaylanan Türkmenistan’da, uluslararası seviyesine taşınan Uluslararası Tarafsızlık Günü’nü kutluyor. Şubat 2017’de BM Genel Kurulu, Türkmenistan’ın önerisiyle 12 Aralık gününü Uluslararası Tarafsızlık Günü olarak ilan etti. Bundan böyle, tüm dünya Türkmenistan’ın Tarafsızlık Bayramı’nı  Uluslararası Tarafsızlık Günü olarak birlikte kutlayacak.

Uluslararası statüsündeki Tarafsızlık Günü dolayısıyla başkent Aşkabat’ta bir dizi etkinlikler düzenleniyor. Çeşitli konferanslar, seminerler ve kültürel etkinlikler organize ediliyor. Bugün başkent Aşkabat’taki Dışişleri Bakanlığı’na bağlı Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nde ‘Uluslararası İlişkilerde Tarafsızlık Politikası ve Önleyici Diplomasi: Türkmenistan'ın Deneyimi ve Önemi’ konulu Uluslararası Konferans düzenlendi. Türkmenistan Bakanlar Kurulu Başkan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Raşid Meredov’un moderatörlüğünde gerçekleştirilen konferansa, Türkmenistan Devlet Başkanı kutlama mesajı gönderdi. Türkmen Lider mesajında, Bağımsız ve Tarafsız Türkmenistan tarafından başlatılan uluslararası girişimlerin, BM’ye üye tüm ülkeler ile işbirliğine büyük değer verdiğinin göstergesi olduğunu ifade etti.

Etkinlikte daha sonra BM Orta Asya Önleyici Diplomasi Merkezi Başkanı ve BM Genel Sekreteri Özel Temsilcisi Natalia German söz aldı. BM Özel Temsilcisi, BM Genel Sekreteri Antoniu Guterres’i de temsil ettiği kaydederek, onun adından Türkmenistan’ın Uluslararası Tarafsızlık Günü’nü kutladı. 10 yıl önce Aşkabat’ta Orta Asya için Önleyici Diplomasi Merkezi’nin açıldığına dikkat çeken Natalia German, Türkmenistan’ın yürüttüğü tarafsızlık politikası kapsamında önleyici diplomasi unsurlarının genişletildiğini kaydederek, Türkmenistan’ın dünya barışı ve istikrarı için kilit bir ülke olduğunu ifade etti.

Türkmenistan’ın dünya barışı, istikrarı ve sürdürülebilir kalkınma için bir dizi uluslararası girişimlerde bulunduğunu ifade eden German, terörizm, aşırıcılık ve diğer suç unsurlarının ortadan kaldırılması için de Türkmenistan’ın katkılarının büyük olduğunu belirtti. Bu sene BM Genel Sekreteri’nin Aşkabat ziyareti kapsamında Orta Asya ülkelerinin katılımıyla terörizme karşı mücadelenin güçlendirilmesi yönünde uluslararası konferansın düzenlendiğine dikkat çeken BM yetkilisi, bu konferans sonucunda kabul edilen Aşkabat Deklarasyonu’nun bu alandaki mücadele için önemli olduğuna dikkat çekti.

Konferansa katılan Özbekistan Dışişleri Bakanı Abdulaziz Kamilov ise konuşmasında, Türkmenistan’ın uluslararası girişimlerini desteklediklerini kaydetti. Özbekistan ile Türkmenistan münasebetlerinin stratejik işbirliği seviyesinde devam ettiğini kaydeden Kamilov, bağımsızlığına kavuşan eski SSCB ülkelerinin ilk yıllarda kendi modelini oluşturma gayreti içerisine girdiğini, Türkmenistan’ın ise BM Genel Kurulu’na başvurarak, tarafsızlık statüsünü kazandığını belirtti. Türkmenistan’ın tarafsızlık statüsü kapsamında yürüttüğü politikayı desteklediklerini kaydeden Özbek Dışişleri Bakanı, dünya barışı, istikrarı ve güvenliği için uluslararası toplumun yanında olacaklarını ifade etti.

Daha sonra konferansta söz hakkı alan katılımcılar, Türkmenistan’ın tarafsızlık statüsü kapsamında yürüttüğü dış politikasına destek verdiklerini kaydederek, Türkmenistan’ın kendi bölgesinde uluslararası işbirliği adına birçok projelere imza attığını ve birçoğuna ise öncülük ettiğini kaydetti. Türkmenistan’ın özellikle enerji ve ulaştırma alanındaki uluslararası projelerinin öneminden bahsedildi. Türkmenistan-Afganistan-Pakistan-Hindistan doğalgaz boru hattı projesinin bölge istikrarı için önemli olduğu kaydedildi.

yilmazparlar@yahoo.com

18 Kasım 2017 Cumartesi

AKGÜN HOTELDE HARİKA SANAT -HABER YILMAZ PARLAR


AKGÜN HOTELDE HARİKA SANAT 
3200 Yılında Troıa, Seramik Sergi
Dünyaca bilinen çok önemli kültürel marka Troya’nın, Turizmde 2018 TROİA yılı ilan edimesi kapsamında seramik sanatçısı İsmail Faris Öncel,  Akgün İstanbul Hotel ev sahipliğinde, TÜROB Türkiye Otelciler Birliği destekleriyle açtığı “3200 Yılında Troıa” isimli Seramik sergisiyle dikkat çekti. 

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, Troya Antik Kenti'nin UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi'ne kabulünün 20'nci yılı nedeniyle 2018'i Troya yılı ilan etmesiyle daha da önem kazanan muhteşem serginin açılışına İstanbul’un turizmden sorumlu Vali Yardımcısı İsmail Gültekin, TÜROB Başkanı Timur Bayındır, Turizm ve Kültür Bakanlığı Baş kontrolör Zişan Turp başta olmak üzere turizm örgüt temsilcileri, akademisyenler, iş ve sanat dünyasının önemli isimleri, sanatcı dostları ve elit sanatseverler katıldılar. 

Türkiye Otelciler Birliği-TÜROB destekleri ile Akgün İstanbul Hotel Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Akgün, Başkan Yardımcısı Ali Akgün’ün ev sahipliğinde, gerçeklesen sergi açılışında Akgün Hotel Genel Müdürü Sevda Yılgaz konuşmasında 
“Anadolu’lu ozan Homeros anlatmasaydı yazmasaydı  Homeros aşığı Arkeolog Alman Schliman Ilyada destanından yola çıkarak Hisariıktepe ‘de kazıları başlatmasaydı  ; Truva’ya hep antik çağın efsanesi gözüyle bakılacaktı.”  sözleriyle Akgün Hotelin konumuna atıf yaparak, “Topkapı Ulubatlı‘dayız, Bizans surları arkamızda . 564 yıl önce; İstanbul‘un fethinde bu surlara ilk bayrağı asarak canını veren Ulubatlı Hasan ne için savaştıysa; 3200 yıl önce; Yunan coğrafyasından gelen Akha’lar ile Truva‘yı savunmak için gelen Anadolu Devletlerinin top yekun  savaşına dönen Truva savaşı‘da bu toprakların Anadolu’nun aynı mücadelesiydi.” Şeklinde tarihin benzeliğini dile getirdi
Genel Müdür Sevda Yılgaz, Troia’nın 2018 Yılı olduğunun önemine değinerek emeği geçenlerin yaptıkları sürdürülebilir olmasını, istenen hedefe ulaşmasını, 2018 yılı dışında yüzyıllara taşınmasını, eğitim ve kültürün içine aktarılmasını umut ettiğini söyledi. 
Ilgaz, “İçine savaşçıların girdiği tekerlekli bir atın sergilenmesinin ötesine geçilerek, Truva’nın Anadolu algısı kalıcı olur.  Daha öteye nasıl geçelim. Sanatçı  İsmail Faris Öncel; 4, 5 yıl süren araştırmaları sonrası kronolojik sıraya göre derlediği eserlerini  , süreci  özetleyerek materyaller ve seramik tablolarla günümüze aktarıyor , aydınlanıyoruz. Dünya aydınlık Olsaydı Sanat Olmazdı  diyor ( yazar  Albert Camus) ; bizde bugün 100 ve daha yüzlerce kişiyi etkileyecek bu sergiyle 2018  e geçelim dedik .”dedi.
Protokol konuşmalarında; TÜROB Başkanı Timur Bayındır Turizmde kültürün önemini vurgulayan sözleriyle, tarih ve kültürün Çanakkale’deki Troya’nın elimizde  bir değer olduğunu, Troya 2018 yılı için   memnuniyetle katkıda bulunmak istediklerini söyledi.
İstanbul’un turizmden sorumlu Vali Yardımcısı İsmail Gültekin, Troya 2018  ile Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde ulusal ve uluslararası alanda Troya temalı spor, kültür, sanat, eğitim ve bilim dallarında çalışmalarının yapılması planlandığını aktardı.  
Troya seramik sanatçısı İsmail Faris Öncel ve Vitray sanatcısı Nuray Ortaç tarihi canlandıran kostümleriyle Truva hikayesini mizansenlediler.

Anlattıkları hikaye ise;  “3200 yıl öncesi antik çağlardan kopup gelen bir Anadolu efsanesi ; Argos’lu Sparta Kraliçesi Helena’nın Troya prensi Paris ile destansı aşkı, Günümüzden 3200 yıl önce, antik çağda,( MÖ 1184-1182 ) yaşadıkları destansı aşk sonucu Sparta Kraliçesi Helena’nın , Troya Prensi Paris tarafından kaçırılmasını bahane eden istilacı Akha’lar, Çanakkale boğazı girişindeki Kutsal İlion’a topluca saldırmışlar. Süratle büyüyen ve on yıl süren savaş, kısa zamanda bir Yunanistan coğrafyasından gelen Akha’lar ile Anadolu devletlerinin top yekün savaşına dönüşmüş. Efsanelere göre kahredici savaşa Yunan ve Anadolu tanrı ve tanrıçaları da fiilen karışmışlar. O çağda Anadolu’da yaşayan bütün kavimler Troya’ya yardıma gelmişler.” devamla tüm tarihi özetlediler. 
Yine verdikleri bilgiye göre ; “MÖ 850’lerde İzmir de doğan Homeros’un İlyada destanında anlattığı olaya binlerce yıl hep antik çağın bir efsanesi gözüyle bakılmış. 1870 yılına gelindiğinde, Homeros aşığı Alman Heinrich Schliemann, Homeros’un İlyada’sında belirttiği detaylardan yola çıkarak, gaflet tanrıçası Ate’nin Zeus tarafından fırlatıldığı Hisarlıktepe’de yaptığı kazılar sonunda efsanelerdeki Troya’yı gün ışığına çıkarmış.” 
Kutsal İlion’un hikayesi, çini ve seramik sanatçısı İsmail Faris Öncel tarafından, savaşın 3200’üncü yılına yetişecek şekilde, dört yılı aşan bir araştırma, seçme, değerlendirme ve çalışma sonucu taş karo çiniler ve seramik objeler üzerine yorumlanarak resimlenmiş.
Tablolar ve objeler oluşturulurken, MÖ 670-400 yılları arasında yaklaşık 270 yıllık süreçte yapılmış antik vazolar, amforalar, duvar resimleri, gravürler, heykel kompozisyonları, daha sonraki çağlarda batılı ressamlarca yapılan karakalem, yağlı boya tablolardan faydalanılmış. 
Gaflet Tanrıçası Ate’nin Hisarlıktepe’ye düşüşü ve İlios’un İlion şehrini kuruşu, bilahare on yıllık savaşı, savaş sonrası kahramanların uzun yıllar süren evlerine dönmeleri sırasında başlarından geçenleri anlatan çini tablolar ve açıklayıcı bilgi levhaları,sergide kronolojik sıraya göre teşhir edilmektedir.
En önemlisi sergideki resimlerde yer alan mitolojik efsane, açılış günü çağına uygun kostümlü sunucular tarafından teatral sunum yapılarak anlatılıyor. Bu da izleyiciyi serginin teması içine çeken ilginç detaylardan biri
Troya tabloları ilk olarak 19 Kasım 2014 ten itibaren 4,5 ay süre ile İstanbul Hasköy’deki Rahmi M.Koç müzesinde, Koç Grubunun değerli destekleri ile sergilenmiş.
Mevcut koleksiyon 2 yıl süren ilave çalışmalar ile zenginleştirildikten sonra ikinci Troya Sergisi 14-19 Kasım 2016 tarihleri arasında, Ankara Barosu Av.Atilla Sav Sanat Galerisinde gerçekleşmiş. 
Ozanın Söz sanatını, resime, seramiklere, çinilere, objelerden sahne sanatına tiyatroya aktaran Homeros aşığı sanatçı İsmail Faris Öncel ‘in eserleri 10 Aralık 2017 tarihine kadar Akgün İstanbul’da ziyaret edilebilir.
yilmazparlar@yahoo.com


 

16 Eylül 2017 Cumartesi

Haber Yılmaz Parlar-24. Adana Film Festival Tanıtım


Festivalden Festivallere Saygı

Asil Davranışı Yürekden Alkışlıyoruz.


İstanbul’da Çırağan Palace Kempinski Hotelde yapılan 24. Adana Film Festivali basın tanıtımı kapsamında festival ekibin Film kasabasında Tüm Türkiye’de film festivalleri yapanları tanıtım yapabilmeleri için stand tahsis etmesini örnek hareket olarak değerlendiriyoruz.

Asillik burada, Diğer festivaller ile rekabete girmek yerine, Türk sinemacılığını yüksek seviyelere getirmek küresel ölçütde hak ettiği yerlerde olması adına kendi yapmış olduğu festival içindeki, Film kasabasında Tüm Türkiye’de film festivalleri yapanlara tanıtım şansı tanıyarak stand veriyor.
Ancak olgun ruh mekanizması gelişmiş insanların olgunluğu içinde Tüm Adana Film Festival Ekibini yürekden bu asil davranışını yürekden alkışlıyoruz.


24. Adana Film Festivalinin basın toplantısında Adana Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Ramazan Akyürek, Adana Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı ve Festival Yürütme Kurulu Başkanı Halil Avşar, Festival Direktörü İsmail Dikilitaş, Adana Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kültür Sanat Danışmanı Mahmut Tülek ve yüklenici firma CEO’su Namık Kemal Biçer festivalle ilgili bilgiler verdi. Toplantıda ulusal ve uzun metraj yarışma filmlerinin jürileri ile finale kalan filmler açıklandı.
Festivalde 180 film, 850 gösterimle sinemaseverlerle buluşacak.
Türk sinemasına uzun yıllar emek veren sinema sevdalılarına Yaşam Boyu Onur Ödülleri bu yıl layık görülen Arif Keskiner, Hümeyra, Prof. Sami Şekeroğlu, Şemsi İnkaya ve Temel Gürsu’ya 25 Eylül 2017 akşamı yapılacak açılış töreninde takdim edileceği söylendi.
Yine Toplantıda verilen bilgiler;
“Bu yıl beş ayrı kategoride toplam 30 Altın Koza Ödülü dağıtılacak. Altın Kozalar 30 Eylül akşamı yapılacak Büyük Ödül Töreni Gecesinde sahiplerini bulacak
24. Adana Film Festivali’nde. Aynı törende Yılmaz Güney Özel Ödülü de takdim edilecek”

“Adana Film Festivali, bu yıldan itibaren Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek Vizyon Sahibi Yönetmen Ödülü vermeye başlıyor. Bu ödül ile, ülkemizde ve dünyada hak ettiği değeri yeterince göremeyen sinemacıların onurlandırılması ve keşfedilmesi amaçlanıyor. Vizyon Sahibi Yönetmen Ödülü, bu yıl Nijerya asıllı Amerikalı yönetmen Andrew Dosunmu'ya veriliyor.”
Jüri Üyeleri açıklandı. Ulusal Uzun Metraj Film Yarişmasi Jürisi Başkanı, Erden Kıral (Yönetmen), Diğer üyler; Selma Güneri (Oyuncu),, Algı Eke (Oyuncu), Fırat Yücel (Sinema Yazarı), Uğur İçbak (Görüntü Yönetmeni),, Hüseyin Karabey (Yönetmen), Murat Hasarı (Besteci-Yapımcı)


Uluslararasi Uzun Metraj Film Yarişmasi Jürisi Başkanı Guillermo Arriaga (Meksikalı Senarist-Yazar-Yönetmen). Diğer üyeler ;  Farah Zeynep Abdullah (Oyuncu), Carmen Gray (Yeni Zelandalı Sinema Yazarı-Festival Programcısı),
Pierre-Henri Deleau (Fransız Yapımcı-Festivalci), Nathan Silver (Amerikalı Yönetmen)

Diğer kategoriler ve üyelerin isimleri belirtildi.

Sinema Ve Kültür Sanat Kasabasi- Sevgi Korteji- Yildizlar Kaldirimi-Sinema Pazari- Gezici Sinema gibi etkinlikler hakkında bilgiler verildi.

Toplantı sonrası onur ödül alacak yönetmen Temel Gürsu ile bir kaç mecranın basın mensubu arkadaşlarla yaptığımız söyleşide Temel Gürsu’nun yönetdiği filmler ve eski filmlerdeki ruhun yeni filmlerde olmayışının nedenleri temel sorulan sorulardı. Temel Gürsu tüm samimiyetiyle cevaplandırdı. 


yilmazparlar@yahoo.com

26 Ağustos 2017 Cumartesi

türob agustos 2017 toplantisi-Yılmaz parlar


TURİZMDE KONAKLAMA KAYBIMIZ 1 MİLYAR EURO

TÜROB'un geleneksel aylık toplantısında bilgileri paylaşan, TÜROB Başkanı Timur Bayındır, TÜROB iş ortağı STR Global'in doluluk oranları raporu hakkında "TÜROB olarak yaptığımız hesaplamada, 2015-2017 dönemindeki ilk yarı rakamlarına göre, sadece İstanbul'da oda gelirleri kaybı yaklaşık 1 milyar euroyu buluyor. Bu rakama yüksek sezon olarak adlandırdığımız ikinci yarı dahil değil. Onu da dahil ettiğimizde rakam katlanacaktır. Turistlerin gelmesi ve doluluk oranı meselesi dışında, asıl sorun bütçe-destinasyon imajının yarattığı strestir."dedi  

TÜROB'un geleneksel aylık toplantısı The Marmara Hotel ev sahipliğinde 24 Ağustos 2017 Perşembe günü gerçekleşti. Geleneksel aylık toplantısına; Brezilya İstanbul Başkonsolosu Paulo Roberto França , CHP İstanbul Milletvekili Didem Engin, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Turizm Atölyesi Başkanı Tülin Ersöz ve sektör temsilcileri ziyaretci olarak katıldılar.

TÜROB Başkanı Timur Bayındır yaptığı konuşmasında aynı dönem geçen yıla kıyaslandığında daha hareketli ve olumlu geçtiğini, pazar çeşitliğinde ve gelirlerde daralma devam ettiğini, turizmde gözlerin  Kurban Bayramına çevrildiğini, kurban bayramın yüksek sezona rasladığını, yerli turistin ve Rus turistlerin artmasıyla kıyı bölgelerinde yaşanacak yoğunluğun turizmine kaktı sağlayacağını söyledi.

İstanbul otellerinin söz konusu dönemdeki yerli turizm hareketinden faydalanması mümkün gözükmemesine karşılık, Ortadoğu'dan gelen Müslüman turist sayısında artış olabileceğini, ancak sonrasında dolulukların düşeceğini, eylül-ekim-kasım ayları MICE (kongre, toplantı ve etkinlik turizmi) beklentilerin olduğu aylarda da bu segmentlerde yılın son çeyreğinin de zayıf geçeceğini belirtdi.
Timur Bayındır, son iki bayram döneminde özellikle birliğe ulaşan şikayetlerin ve isteklerin tüketicilerin booking.com için devam eden tedbir kararından ötürü rahatsızlıkların bulunduğunu dile getirdi.
Alınan kararla birlikde, özellikle Anadolu'da bulunan pazar paylarının büyük bir kısmını Booking.com'dan elde eden küçük otellerin tüm kaynaklarının bir anda kesildiğini, bu durumu fırsat olarak değerlendiren altyapı ve operasyon güçleri olmayan firmaların, piyasadaki boşluğu doldurmaya çalıştıklarını, yetersiz pazar bilgisi ve profesyonellikten uzak iş anlayışları yüzünden tüketiciyi ve işletmeleri mağdur ettiğini vurguladı.   
Booking.com ile ilgili olarak Bayındır, “Booking.com ile hükümet üst düzeyde görüşmeler devam etmektedir. Türkiye yasaları çerçevesinde, en kısa zamanda bir uzlaşma sağlanması, hem vatandaş hem de oteller açısından yararlı olacağını düşünmekteyiz.”şeklinde görüş bildirdi.
TUROB Başkanı Bayındır “Kitlesel iletişim araçlarında ve tüketici tercihlerindeki değişim, sosyal medyanın etkinliği, yüksek maliyet gibi unsurlar dikkate alındığında, turizm fuarlarına olan ilgi her geçen gün daha da azalıyor. Ziyaretçi sayıları hızla düşüyor. Gelişen teknoloji ve erişim kanalları ile turizm sektöründe de evrilme yaşanmaktadır. Özellikle ihtisas fuarlarına, workshop, tanıtım gezisi ve destinasyon tanıtımı gibi etkinliklere tüketici ilgisi devam etmektedir.”dedi
 Bayındır, Çin'de 2018 yılının  “Türkiye Turizm Yılı” olarak kutlanacağı nedeniyle 2018 Yılı için  "Her yıl olduğu gibi ana pazarlarımızdaki fuarlara katılmaya devam edeceğiz. Ancak, özellikle Çin ve Asya ülkelerine yönelik aktif çalışmalara başlıyoruz. Bölgeye ilişkin çok detaylı araştırmalarımızı tamamladık. 2018 Yılı Çin'de 'Türkiye Turizm Yılı' olarak kutlanacak. Bu konuda, bakanlığımız ile temas kurduk, Ankara'da bir toplantı düzenlendi. Ama, bunun yanı sıra TÜROB olarak, Çin pazarına yönelik sosyal medya dahil çeşitli kanallarda özel projelere başlıyoruz. Bildiğiniz gibi Çin kültürel yapısı ve günlük hayatıyla alıştığımız profilin dışında. Onlara hitap edecek noktaları hedef alacağız, yakın zamanda üyelerimize bu konuda detaylı bilgi vereceğiz."bilgilerini paylaştı.  

Temmuz verilerin, Temmuz 2016'ya göre, yüzde 97 artarak yüzde 72,4 olarak gerçekleştiğini, baz etkisi olarak değerlendirilebilecek bu artışla İstanbul'un, Temmuz 2017'de doluluk oranlarında en yüksek artışı yaşayan destinasyon olduğunu, ancak, bu doluluk, İstanbul'un Avrupa'daki rakiplerine göre yarı yarıya, hatta üçte iki daha düşük fiyatlarla sağlandığını dile getirdi. Bununla ilgili olarak örnek vererek “İstanbul'da, iki yıl öncesine kadar, fiyatta Paris, Londra, Barselona gibi şehirlerle yarışan beş yıldızlı otellerde ortalama 200 euroyu bulan konaklama fiyatı, bu yıl yüksek sezon olan temmuz ayında 83,2 euro olarak gerçekleşti. Güvenlik ve risk meselesinin, özellikle İstanbul'un pazar fiyatlamasında adeta bir koz olarak kullanılmaktadır. Hükümetimizin ve halkımızın iradesi ve özverisi ile güvenlik günlük hayatımızın bir meselesi olmaktan çıksa da önceden yaratılan algı maalesef belimizi büküyor. Dolayısıyla, gelirlerimizi toparlamak için biraz daha zamana ve doğru planlamalara ihtiyacımız var." dedi.
Oda fiyatları aylara dönemlere ve Avrupa otelerine göre karşılaştırmalı rakamları paylaşırken, Turizmde dijitalleşme kapsamında birliğin yakın gelecekte hayata geçireceği, doğrudan rezervasyon kapsamında çalışmaların hız kesmeden sürdüğünü söyledi.     
Bayındır, İstanbul otellerin üçde birinin Beyoğlu bölgesinde olduğunu ve turizminin kalbi sayılan Beyoğlu’nun Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın turizme verdikleri desteğinden dolayı teşekkürlerini sundu ve  Beyoğlu Belediyesinin, Beyoğlu’nda turizme yönelik yürüttükleri proje ve çalışmalar hakkında bilgilendirmesi için Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ı kürsüye davet etdi.
 
Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, 18 yaşında turizm sektöründe çalışmaya başladığını, turizmin kendisi için ayrı bir öneme sahip olduğunu ve14 yıldır Beyoğlu ilçesinde belediye başkanı olarak görev yaptığını söyledi. 
Demircan,  “Beyoğlu 2004 yılında 6 bin yatak kapasitesine sahipdi. Bugün, bu rakam 45 bine ulaştı. 2004 yılından 2013 yılına kadar Beyoğlu turizmde önemli bir mesafe katetdi. Yaşanan terör olayları bölge turizmini ve konaklama sektörünü zora soktu. Bu sene yeniden yükseliş süreci başladı. Bölgedeki oteller şu an için % 90 doluluk oranına yaklaştı. Beyoğlu’nun ana sürükleyici damarı turizm. Turizmde yaşanan kriz döneminden yeniden yükselişe geçmek için yol haritası oluşturmaktayız. Bu dönemde altyapı sorunlarına yönelik projeler yürütmekteyiz. Bölgede turizmin canlanması için ağırlıklı olarak turistlere yönelik 6 ay boyunca Taksim Meydanı’nda festival vs. etkinlikler düzenlemekyeyiz. Terör olayları sonrasında acenteler turistleri bölgeye yönlendirme konusunda sıkıntılar yaşadılar. Beyoğlu  dışındaki oteller dolarken, Beyoğlu otelleri boş kaldı. Çünkü bir korku oluştu bu korkuyu atlatabilmek için Taksim Meydanı’nda, gelen turistlerin ücretsiz olarak eğlenebileceği bir alan yarattık. Günlük ziyaretçi sayımız yaklaşık 50 bine ulaştı” dedi.
Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Dijital teknolojilerin günümüzde giderek önem kazandığını, bu alanda proje ve çalışmalar yürüttüklerini, bir aplikasyon hazırladıklarını ve bir ay içerisinde kullanıma sokacaklarını belirtdi.“Beyoğlu’nda bizden ruhsat almış ne kadar işletme ne kadar bina varsa bunları sosyal ortama nakledecek altyapılar hazırladık. Bütün işletmelerin yazar kasalarına takacağımız küçük aparatlarla ürünlerini sosyal alanlarda satabilme imkanını vereceğiz. Bu aplikasyonu kullanan turist, “bul” butonuna bastığında bulunduğu sokağa gelecek. Bulunduğu sokakta bütün binaların içeriklerini görecek ve oradaki işletmelerin içeriklerini görecek ve bu işletmelerle iletişime geçebilecek.”dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Didem Engin selamlama konuşmasında Türkiye’de turizm sektörünün sorunlarını Meclis gündemine taşıdığını ve bu konuda Meclis araştırması açılması için önerge sunduğunu söyledi. Önerge cevap bulmadığını araştırma için zaten iktidarda olmadıkları için kabul görmeyeceğinin altını çizdi.

Fazla turist ağırlayan ancak turizmden fazla gelir elde edemeyen bir turizm olduğunu vurguladı.
CHP İstanbul Milletvekili Didem Engin ile yaptığımız kısa söyleşide; Didem Engin, Ülkemizin coğrafi konumu, sahip olduğu tarihi ve kültürel değerleri, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan kültür varlıkları ve eşsiz doğal güzellikleriyle çok önemli bir turizm potansiyeline sahip olmasına rağmen gereken katma değerli turizm geliri olmadığını, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) verilerine ve Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü verilerine göre , Dünyada artan turist sayısının Türkiye’de düştüğünü, 2023 turizm hedefin hayal olduğunu söyledi.

Sorumuz üzerine, Didem Engin, Olumsuzluklar nedeniyle turizm sektörü paydaşlarının sezona yönelik yatırım yapmaktan kaçındığını, bu durumun da sektörü ve dolayısıyla ekonomiyi daha da daralttığı gerekçesiyle, Türkiye’de turizm sektörünün ve sektörde faaliyet gösteren paydaşların yaşadığı sorunlar ve bu sorunların ülke ekonomisine olası etkilerinin araştırılması ve çözüm önerilerinin geliştirilebilmesi için TBMM Başkanlığına Meclis Araştırma önergeyi sunduğunu açıkladı. 
Toplantı TÜROB’a yeni üye olan turizmcilerin takdimiyle son buldu.
yilmazparlar@yahoo.com