19 Haziran 2018 Salı

Biz İstanbul’a Layıkmıyız-Yılmaz parlar

Biz İstanbul’a Layıkmıyız?

SKAL İstanbul Klübün Armada Hotel ev sahipliğinde yaza merhaba gecesi toplantısında Otel Sahibi Kasım Zoto yaptığı turizm ve otelin oluşum kesitlerin yer aldığı konuşmasında “İstanbul Bize layıkda, Biz İstanbul’a Layıkmıyız?”dedi.

İstanbul kültür çalıştayında, Turizm Kültür Bakanımızca; Vedat Türkali’nin ‘Bekle Bizi İstanbul’ şiirindeki “Sen bize layıksın biz de sana” sözleriyle İstanbul’a layık olabilme dile getirilmişti. Kimliğini kaybeden, marka kent olmaya layık, ancak kötü şöhrete yol alan İstanbul…

Kasım Zoto’nun sözleri adeta yankılandı. Gerçekdende, tarihi eşsiz doğasıyla, zengin kültürel mirasın harmanlandığı birçok tarihi ve kültürel eserleri barındıran, doğu ile batı arasında önemli bir köprü durumunda olan, kimliğini kaybetmesine sebep olduğumuz İstanbul..

Günümüzde dünya nüfusunun yarısından fazlası kentlerde yaşamaktadır. World Tourism Organization tarafından bildirilen, Birleşmiş Milletlerlerce, kent nüfusunun % 60 üstünde büyüyeceği ve kentlerde yaşayan insan sayısının 5 milyar kişi den fazla olacağı tahminlerine bakıldığında, küresel hareketler ve sermaye, birçok kentin görünüşünü de değiştirdiği gibi İstanbul bu harekete hemen teslim olan kentler arasındadır. Turizm sektörünün gelişimini sağlayan, rekabet gücünü arttıran bir zamanların İstanbul’u turizm anlamında cazibesini kaybetmeye mahkum kentler arasındadır.

Kentlerin büyümesinde etkili olan önemli faktör planlama olmasına rağmen, İstanbul merkezi bir plan ile gelişme gösterebilmişmidir.?

Fransız, Alman, İspanyol, İngiliz sömürgeciler Amerika kıtasına yerleşmeden önce kent planı yaptıklarını iyi bilmekteyiz. Yine bir örnek  Roma, 1800 yıl önce 1 milyon nüfusun yaşadığı iyi planlanmış organize bir kent olma özelliğine sahip olmuştur.


Kent, insanların günlük yaşantılarının düzgün bir şekilde işlemesini ve kent içindeki yoğunluğun olumsuz etkilerinin daha az hissedilmesini sağlamaktadır. Karmaşık bir düzene sahip olan kentlerde, hem yerel halkın hem de ziyaretçilerin yaşam kalitesi düşmektedir.


Kentler yaşayan organizmalar gibi organik bir yapıya sahiptirler. Doğarlar, büyürler, ekonomik canlılık dönemi sonrası düşüş yaşarlar ve önemlerini kaybederler. Bu döngüyü yaşamamak gerekir. Pek çok etkiliyen faktörlere teslim olmamak gerekir.

Geçmiş uygarlıkların eşsiz izlerini görebildiğimiz, kültürel miras varlıklarını, gerek doğa, gerekse insan afetlerinden zaman içerisinde çoklarının oldukça yıpranan kültürel mirasımız, esasen yalnızca bizlerin değil, sınırları aşan sınırlara bağımsız olan dünya mirasının parçasıdır. 

Kültürel miras zengini, dili, dini, ırkı, kültürü farklı veya aynı soydan gelen farklı coğrafyalarda yaşayan toplumları birbirine bağlayan ortak kültürel mirasa sahip Türkiye’nin ve Dünyanın incisi İstanbul’u, Beton yığınları arasında endüstriyel kirliliğiyle, trafik gürültüsüyle, stres dolu yaşamından sıyrılamayan bir şehir yaptık.

Bir zamanların ağaçlarla, yapraklarla yeşilin tonlarıyla, beyaz, sarı, mor, sıklamen renkli çiçeklerle iç içe Boğaz’a, Haliç’e sahip İstanbul’un kültürel mirasını ve doğa mirasını nasıl zaman içinde zarara uğratdık. Onun içindir ki; Biz İstanbul’a layıkmıyız…

SKAL İstanbul Klübü geleneksel aylık toplantısını Haziran ayı için klüp üyelerin eşleriyle birlikde olduğu samimi bir ortam içinde Armada Hotel Kasım Zoto ev sahipliğinde 18 Haziran 2018 gecesi gerçekleştirdi.

Toplantıya SKAL İstanbul Klüp Başkanı Ata Eremsoy, As Başkan Ayşe Önen, Genel sekreter Can Arınel, Organizasyonlar Direktörü Mustafa Yalçın yönetim kurul üyeleri, SKAL Klüb sekreterliğini yürüten Güliz Mumcu, TUROB Başkanı Timur Bayındır ve Klüp üyeleri katıldılar.

SKAL İstanbul Klüp Başkanı Ata Eremsoy geleneksel SKAL Toast’u yapmıyacaklarını söylemesine rağmen, Hayatını Türkiye'nin tanıtımına adamış ve SKAL İstanbul Kulübü'nün kurucularından, Fethi Pirinçcioğlu’nun torunu Ceylan Pirinçioğlu’nun oğlu, Toast ritüelini merak etdiği için birlikde sözleri söyleyerek SKAL toastını yaptırdılar. Başkan Ata Eremsoy minik yavrudan ilerde SKAL Klüp Başkanı olma sözünü aldı.

SKAL İstanbul Klüp Başkanı Ata Eremsoy yaptığı kısa konuşmada Armada Hotel sahibi Kasım Zoto başta olmak üzere tüm emeği geçen otel personeline teşekkürlerini sundu. Bunun bir göstergesi olarak Kasım Zoto’ya Klübün plaketini takdim etdi.

Armada Otel Sahibi Kazım Zoto ile Turizm genelinde özel söyleşi gerçekleştiriyoruz. Kasım Zoto önce “ İstanbul Turizminde Çanlar Kimin İçin Çalıyor?”diyor ve hemen yıllara döküyor; “Çok kötü geçen 2016 ve 2017 yıllarından sonra, ülkemizde turist trafiğinin hareketlenmesi, tüm turizm camiasını sevindirdi ve yeniden umutlandırdı. Ancak turizmi sadece kelle sayısı olarak incelersek, uzun vadeli büyük bir yanlışlık yapmış oluruz.” Şeklinde Açıklama getiriyor.

Açıklamasına ilave olarak Kasım Zoto  “1970’lerde  hippi turizmi ile canlanmaya başlayan İstanbul kent turizmi, 45 yıllık bir süre içinde iyi kötü “sürdürülebilir” sayılabilecek bir şekilde 2015’e kadar her pazardan biraz pay alarak büyümüştü. Bu pazarın içinde biraz bavul turizmi, biraz eğlence turizmi, biraz dini turizm, kültür, kongre,incetive, kruvaziyer turizmleri gibi turizmin hemen her çeşidi bulunuyordu.
Bir turizm ürünü olarak bakıldığında, bu dengeli denilebilecek büyümede, İstanbul’un kalitesini geliştirmesinin de önemli payı olmuştu. Bir taraftan Tarihi Merkez’e yakın, İstanbul kent kültürünü canlı tutan butik oteller, dünya standartlarında 4 ve 5 yıldızlı oteller, gurme lokantalar, dünya standardında gece kulüpleri açılırken, diğer taraftan ticaret merkezlerine yakın ve ucuz 2 - 3 yıldızlı oteller daha farklı bir turist kesimini konuk ediyordu.”sözleriyle ifade ediyor.
Kasım Zoto’ya 2018’i sorduğumuzda,“2018 yılına geldiğimiz zaman, kent turizmi bu çeşitlilikten uzaklaşmış, bunun yerine artış ağırlıkla Doğu, Ortadoğu, Uzak Doğu ülkelerinden, ucuz ürün arayan pazarlara yönelmişti. Agirlama sektörünün eski gelirlerine ulaşamadığı için hizmet kalitesini düşürmesi, yetişmiş personelin bu maaşlarla sektörde kalmak istememesi, dolayısı ile kaliteli eleman bulma zorluğu gibi sorunlar ortaya çıkıyordu. Bu durum da turizmcilerin hizmetlerini daraltarak, minimum sayıda ve düşük maaşlı personel ve işi en ucuza nasıl mal ederim mantığı ile sürdürmeye çalışması sonucunu doğurdu… İşte en kritik nokta da burada! Sektörün birinci ligine kadar çıktığımız 45 yıldan sonra 3. lige düşme tehlikesini gözardı etmememiz gerekli. Tekrar 1. lige çıkmak da uzun bir zaman gerektirebilir.” Şeklinde acı tabloyu gözlerimizin önüne seriyor.
Aynı masada bulunduğumuz Merlin Grup genel Müdürü Sarper Hilmi Suner ile yaptığımız sohbetde Merlin Entertainments hakkında bilgi isterken; Merlin Entertainments; aileye yönelik eğlencede Avrupa'nın 1 numaralı ve dünyanın ikinci en büyük etkinlik alanı işletmecisi olduğunu, 23 ülkede ve 4 kıtada 111 eğlence merkezi, 12 otel ve 4 tatil köyü işletdiğini Türkiye’deki markalarını  Sea Lıfe İstanbul, Madame Tussauds İstanbul ve Legoland® Discovery Center olduğunu öğreniyoruz. 
 Sarper Hilmi Suner “Merlin'in dünyadaki markaları arasında The London Eye, Madame Tussauds, Sea Lıfe, Legoland, Legoland® Discovery Centre, Dreamworks Tours: SHREK’s Adventure, Dungeons, Gardaland, Alton Towers Resort, Warwick Castle, Thorpe Park Resort, Blackpool Tower, Heide Park Resort, Sidney Tower Eye ve Skywalk gibi pek çok eğlence merkezi yer alıyor.” Diyor ve “Türkiye’deki merkezi SEA LIFE İstanbul, Bayrampaşa Forum AVM içerisinde 8 bin metrekarelik alan üzerinde ziyaretçilerini karşılıyor. Tüm dünyada 4 kıtadaki 51 farklı noktada yer alan, 40 yılı aşkın bilgi birikimine sahip, dünyanın en büyük ve en çok ziyaret edilen akvaryum zinciri Sea Lıfe’ın içerisinde 500’ün üzerinde türden yaklaşık 15 bin deniz canlısı yaşıyor.”bilgilerini veriyor.

En çok turist çekeni sorduğumuzda; Madame Tussauds olduğunu söyliyor. Birazda hakkında bilgi veriyor “Madame Tussauds İstanbul 20 milyon TL yatırımla, İstiklal Caddesi üzerinde yer alan Grand Pera binası içerisinde kuruldu. 2 bin metrekarelik bir alanda bulunan Madame Tussauds İstanbul’da tarih, kültür-sanat, bilim, spor ve eğlence dünyasından 60’ın üzerinde ünlü ismin balmumu figürü ziyaretçileri karşılıyor. Madame Tussauds’yu sadece bir müze olmaktan çıkarıp aynı zamanda bir eğlence merkezine dönüştürüyor.”

yilmazparlar@yahoo.com

7 Haziran 2018 Perşembe

EGD -Ekonomi Basını Başarı Ödülleri-Yılmaz Parlar

EGD -Ekonomi Basını Başarı Ödülleri

Başkanlığını Celal Toprak’ın yaptığı Ekonomi gazeteciler Derneği  (EGD )  "Ekonomi Basını Başarı Ödülleri" 6 Haziran 2018 Çarşamba akşamı Cemile Sultan Korusu İTO tesislerinde sahiplerine verildi. 

Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) tarafından Türk Telekom ana sponsorluğunda, İstanbul Ticaret Odası'nın (İTO) katkıları ve Petronet'in desteğiyle "Yaza Merhaba" etkinliği kapsamında gerçekleştirilen onuncu "Ekonomi Basını Başarı Ödülleri" jürisinde "Hakan Güldağ, Vahap Munyar, Şeref Oğuz, Ruhi Sanyer, Abdurrahman Yıldırım, Jale Özgentürk, Hasan Arslan, Oya Yalıman, Faruk Erdem, Fikret Çengel, Hayri Çetinkaya, Bilal Emin Turan, İbrahim Acar, Talip Yılmaz, Recep Erçin, Yaşar Kızılbağ, Ali Çağatay, Ufuk Korcan, Fikri Türkel, İsrafil Kuralay, Bahadır Kaleağası, Hamdi Ateş, Celal Toprak, Sadi Özdemir, İdriz Çokal."gibi değerli isimler vardı.

Ödül Tören gecesinin sunumunu Televizyon program yapımcısı Çetin Ünsalan üstlendi.
Açılış konuşması için EGD Başakanı Celal Toprak’ı davet etdi.
EGD Başkanı Celal Toprak, bu yıl ödül töreninin onuncusunu düzenlediklerini belirterek, "Çok önemli jüri üyelerinin önemli değerlendirmelerinden sonra sevgili arkadaşlarımız, meslektaşlarımız ödüllerini alacak bu akşam." dedi.
Jürinin ödül alacaklarını belirlerken çok zorlandığını dile getiren Toprak, yarışmaya çok önemli çalışmaların başvurduğunu söyledi.
Ödül Törene katılan İTO Başkanı Avdagiç: - "Bu ülkenin potansiyeline güvenmek gerekiyor. Bu yıl ilk 5 ayda açılan yabancı sermayeli firma sayısı 3 bin 284. Geçen yılın aynı dönemine göre artış yüzde 90'ın üzerinde. Keza yerli firma sayılarında da ivme yukarı yönlü, ilk beş ayda 25 bin 670 firma kuruldu. Geçen yıla göre yüzde 24 artmış durumda" - " Merkez Bankası'nın toplantısını hep birlikte bekliyoruz. Şunu söylemek istiyorum ki; dolara da faize de gerçek ayarı, katma değerli üretim verecek".
EGD'nin 11 yıl önce yüzlerce ekonomi muhabirinin elini taşın altına koymasıyla faaliyete başladığını dile getiren Avdagiç, ilk adımından itibaren de büyüdüğünü ve güçlendiğini söyledi.
Avdagiç, iş dünyası olarak basın mensuplarıyla aynı kulvarda çalıştıklarını, hayata ekonomi penceresinden baktıklarını kaydederek, toplantılarda, organizasyonlarda da sık sık bir araya geldiklerini anımsattı.

Avdagiç, "Bugünse EGD, hem basının hem de iş dünyasının sesini duyurduğu ortak bir akıl platformu haline geldi. İTO, bu önemli başarının tanığıdır." diye konuştu.
Türk Telekom İletişim Direktörü Hamdi Ateş, 16 aydır mevcut görevi üstlendiğini belirterek, Türk Telekom olarak basın mensup örgütlerinin tamamına destek verdiklerini, EGD'den de iş birliği teklifi geldiğinde hiç düşünmeden bunu kabul ettiklerini söyledi.

Türk Telekom olarak basına verdikleri önemden bahseden Ateş, tüm basın örgütlerine destek verdiklerini ve vermeye devam edeceklerini vurguladı.
Ateş, "Biz Türk Telekom olarak burada olmaktan, bu iş birliğinden çok memnunuz. İnşallah uzun yıllar devam eder." şeklinde konuştu.
Ödül Kategorileri ve layık görülen isimler;
Ekonomi Haberi (Yazılı Basın)- Metin Can - Sabah (İşte Çiftlikbank Gerçeği)
Ekonomi Haberi (Tv)- Sinem Yöndem- Halil Kahraman Cnn Türk (Stoklarda Pamuk Kalmadı, Polyestere Dikkat)
Ekonomi Haberi (İnternet)- Kazım Ataer- Dinçer Gökçe  / Www.Hurriyet.Com.Tr (Çiftlik Bank Ceo'su Mehmet Aydın'ın Uruguay'daki Evi Ortaya Çıktı)
Söyleşi Röportaj (Yazılı Basın)- Ceyhun Kuburlu- Hürriyet  (Yabancı Sınırsız Yerli İşsiz)
Yerel Basın Ödülü (Yazılı Basın) Başar Şeker- Refleks Gazetesi (Ekonomi Karnavalı)
Köşe Yazarı- Alaattin Aktaş- Dünya
Ekonomi Programı (Televizyon) - Berfu Güven, Güngör Uras, Tamer Arıcan,Arzu Çalışkan,İlhan Kandaz,Sevcan Bilgiç - NTV (Sokağın Ekonomisi)
Yılın Araştırma Haberi (Yazılı Basın)- Cabir Turgut- Türkiye (Bas Geç 5 Bin Lira)
Jüri Teşvik Ödülü- Ceren Boztepe- Hürriyet (Zehirleyen Güzellik)
Eda Gezmek- Para Dergisi (Siz Hiç Tekerlekli Sandalyede Oturup Koşmayı Denediniz Mi?)
Jüri Özel Ödülü- Musab Turan- Anadolu Ajansı (Koca Koca Kurumlar İnovasyon Tiyatrosu Oynuyorlar)
Nezih Demirkent Özel Ödülü- Selenay Yağcı- Dünya (Silikon Vadisi'ne Türk Akını!)
Namık Ahıska Özel Ödülü-Ömer Temür- Türkiye (Ahırda Koyun Değil Bitcoin)
Bülent Yardımcı Özel Ödülü- İrfan Donat- Bloomberg Ht (Tarım Analiz)
Esen Salihoğlu Özel Ödülü- Gülistan Alagöz- Hürriyet (Mağdurlar Vadisi)
Şehriban Kıraç- Cumhuriyet (Kurtlar Vadisi Nakit Sıkıntısında)
Türk Telekom Özel Ödülü- Timur Sırt- Sabah

yilmazparlar@yahoo.com

23 Nisan 2018 Pazartesi

QR Kodlu Mobil Turizm Tanıtım Projesiyle Beykoz-Yılmaz Parlar

QR kod ile QR kodlu mobil tanıtımla, Beykoz, turizmin en çok ziyaret edilen yerlerden biri olarak hedefleniyor.

İstanbul’un ilk “QR Kodlu Mobil Turizm Tanıtım Projesi” tanıtmı için, Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek’in ev sahipliğinde 20 Nisan 2018 Cuma günü Küçüksu Kasrı’nda toplantı düzenlendi. İstanbul’un diğer ilçelerine de uygulanması planlanan QR kodlu turizm tanıtım projesinin açılış toplantısına, Turizm örgütlerin, Kamu, Yerel Yönetimler Başkan ve temsilcileri, turizm basın mensupları katıldılar.

QR kodlu mobil turizm tanıtım projesinin mimari diyebileceğimiz, Turizm Elçisi Arena Hotel’in sahibi Gül Küçükserim, Sultanahmet’den Beykoz’a yelken açtı.

Marmara surlarının güney kısmına yakın, Kadırga ve Cankurtaran semtleri arasında yer alan eski adıyla Sergius and Bacchus Kilisesi olan Küçük Ayasofya Camii,   Sfendon Duvarı ile ilgili projeleriyle birlikde pek çok turizm projelere imza atan, tarihi ve kültürel eserlerin korunmasında ve tanıtımında çok emekleri olan Gül Küçükserim, Anadolu Hisarı’nın tanıtımı için hazırladığı, QR kodlu mobil turizm tanıtım projesini yoğun uğraşları sonucunda hayata geçirdi.

Açılış konuşmasında Gül Küçükserim “İstanbul’un gizli cenneti olan, tarihi - doğal güzellikleriyle şiirlere ve şarkılara konu olan bu güzel semte, hayran kalmamak mümkün değil. Tarihe tanıklık etmek isteyenler, telefonlarına indirecekleri ücretsiz QR kodu ile Anadolu Hisarı ve çevresinin, geçmişten günümüze hikâyesini seçecekleri dilde öğrenecektir. İstanbullular ve turistler için, QR kodlu yürüyüş yolu haritamızı da hazırladık ve herkesi bekliyoruz. Gezilecek mekanlar arasında; Küçüksu Kasrı, Küçüksu Çeşmesi, Küçüksu Çayırı, Göksu Deresi, Anadolu Hisarı ve kalesi, Namazgâh, Anadolu Hisarı Camii, Meryem Ana Ayazması, Baruthane çayırı bulunuyor” şeklinde projesi hakkında kısa özet bilgi verdi.

Güzelce Hisar Eğitim Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Aynur Yavaş “Bu proje, Türk turizmine gönül veren, derneğimizin yönetim kurulu üyesi Gül Küçükserim tarafından düşünülerek, yoğun emek ve çalışmalarımızın neticesinde gerçekleşmiştir. Projemiz, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından beğenildi. Beykoz Belediye Başkanımız Yücel Çelikbilek’in ev sahipliğinde, Turizm Haftası’nda açılışını yapıyoruz. Şuan, Anadolu Hisarı çevresinde bulunan 7 adet QR kodlu mihenk taşlarının, önümüzdeki günlere 10’a çıkartılması planlanıyor” dedi.

Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek “Beykoz hepimizin, Beykoz hepinizin. Beykoz’umuzu daha iyi tanıtmak için, birçok projeyi hayata geçirmekteyiz. Turizmde de bir atılım içerisindeyiz ve önümüzdeki dönemde turizmden daha fazla pay alacağız.” demekle Turizm hedeflerine cesaretle koşan ilçelerden biri olduğunu ifade etdi.



Beykoz Kaymakamı Ahmet Katırcı, “Beykoz, dünyanın incisidir.Turizme yönelik yapılmakta olan çalışmalar ile gelecek birkaç yıl içinde yerli ve yabancı misafirlerimizi daha fazla ağırlayacağız.”dedi. Yabancı turistin kişi başı harcamlarına örnek verdi.

Projeye sponsorluk yapan VisiGlobe firmasının sahibi Ayhan Olgun, projeyle Anadolu Hisarı tarihini teknolojiyle buluşturmanın gururunu yaşadıklarını anlattı.
Konuşmaların ardından, Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, Beykoz Kaymakamı Ahmet Katırcı, İstanbul İl Kültür Turizm Müdürlüğü ile turizm sektörü dernekleri TÜROB, TÜRSAB, TUREB, SKAL, İRO’nun üst düzey temsilcilerinin katıldığı protokol kısa bir turizm yürüyüşü sonunda Beykoz Kültür derneğin Folklor gösterisini izlediler.

Dünyadaki değişen trendleri yakalamak, rekabet yeteneğini artırmak, Turizmin güçlü aktörleri arasında yer almak, Turizmde çevreye duyarlı doğa miraslarına ve  Kültür miraslarına sahip çıkmakdan geçer. Onları muhafaza etmek ve gelecek nesillere aktarmak her bireyin sorumluluğundadır.
Gül Küçükserim öz geçmişiyle ilgili özet bilgiler; Küçük Ayasofya Camii ve Sfendon Duvarı ile ilgili farkındalık yaratma projeleri dahil Sultanahmet’teki birçok projeye destek veren TÜROB Yönetim Kurulunda Genel Koordinatörlük, Eminönü Platformu Genel Sekreterliği, İstanbul Ticaret Odası Meslek Hizmetleri Komite Temsilciliği, Sultanahmet Rotary Kulübü Başkanlığı, ÖZBİ ve Eminönü İmar ve Kültür Dernekleri Yönetim Kurulu Üyeliği gibi birçok sivil toplum ve meslek örgütlerinde görev alan Sultanahmet’teki Arena Hotel’in sahibi Gül Küçükserim, kendisini tarihi ve kültürel eserlerin korunmasına ve tanıtımına adayan bir turizmcidir. Beykoz ilçesine bağlı Anadolu Hisarı’nda hayata geçirilen İstanbul’un ilk QR Kodlu Mobil Turizm Tanıtım Projesi, kendisinin projesidir. Henüz yeterince keşfedilmeyen Anadolu Hisarı’ndaki tarihi ve kültürel değerlerin tanıtılması hedeflenmiştir.

“Sizleri, Anadolu Hisarını Keşfetmeye çağırıyoruz” diyen ilgililer Gezilecek yerler hakkında şu bilgileri verdiler.

Küçüksu Kasrı: Bu yürüyüş turunuzda 18. yy da I. Mahmut döneminde yapılmış olan kalem işi süslemeli tavanları, değerli İtalyan mermeri şömineleri, mobilya, halı ve tablolarıyla eşsiz bir sanat müzesi niteliğindeki Küçüksu Kasrı’na bayılacaksınız. Yanı başında duran, 33 yıldan beri erkek evlat bekleyen Osmanlı hanedanına III. Selim’i doğuran Mihrişah Valide Sultan adına, 1806 yılında oğlu tarafından yaptırılan kubbesi ve geniş saçakları, ampir bezemeleri, kitabeleri ile ilk günkü güzelliğini koruyarak, günümüze gelebilmeyi başarmış ender eserlerden olan Küçüksu Çeşmesini göreceksiniz.

 Baruthane Çayırı: Halkın yaşantısında önemli yeri olan tuluat, orta oyunu, meddah ve yağlı güreşlerin yapıldığı, saltanat kayıkları ile gelen saray erkânının da katıldığı etkinliklere ev sahipliği yapan Küçüksu ve Baruthane çayırı mesire alanlarını gezerken, bakır mısır kazanlarında kaynatılan mısırları ve mısır şenliğini anımsayacaksınız.

 Anadolu Hisarı: Biraz ileride İstanbul’un fethinden önce Yıldırım Beyazıt Han’ın yaptırdığı ilk Hisar olan, boğazın en dar yerinde, tepe üzerine kurulan Anadolu Hisarı bütün ihtişamıyla karışınıza çıkmaktadır. Bizans’a Karadeniz yoluyla yardım gelmesini önlemek ve Karadeniz’den gelecek tehlikeleri de karşılamak maksadıyla inşa edilmiştir.  Rumeli Hisarı ile birlikte, Anadolu Hisarı boğazların kontrol altına alınmasında Osmanlı tarihinde önemli bir yere sahip olduğunu haykırırcasına mağrur, bayrağımızı gururla dalgalandırmaktadır. 

 Göksu’da sandal sefaları: Anadolu Hisarı’nın altında,  asırlık çınar ve ıhlamur ağaçlarının gölgesinde akan,  en büyük aşkların yaşandığı, şiirlere, şarkılara konu olan, âşıkların buluşmalarına şahitlik eden Göksu; dile gelse de anlatsa bizlere sandal sefalarını…

 İlk Namazgah: İstanbul’un nüfusu 2 milyon iken, bir günde 36 Şehir Hayriye vapurunun yanaştığı, tarihi Anadolu Hisarı vapur iskelesinin biraz ilerisinde karşıda duran Yıldırım Beyazıt tarafından yaptırılan,  fetih den sonra Fatih Sultan Mehmet tarafından yeniden inşa ettirilen,  Anadolu Hisarı Camiisini görebilirsiniz. Tuğladan yapılmış minaresi, güneşe bakılarak zamanın tayin edildiği üçgen şeklinde taş âlemi ile İstanbul kadısının adını vererek yaptırdığı Sinaneddin Yusuf efendi ‘’Muhaşşi ‘’ Mescidi’ni gezebilir ve askerlerin ibadeti için Yıldırım Beyazıt tarafından yaptırılan ilk Namazgâhı görebilirsiniz.

 Aya Panaiya Ayazması: İstanbul’da yaşayan Rumların, Ermenilerin, hastalıklara şifa verici olduğuna inandığı, kutsal ayazmalarının bulunduğu bölge olan Göksu’da, ilkbahar ve sonbaharda, laternalar çalarak, fener alayları eşliğinde sabahlara kadar eğlenceler düzenledikleri ayazma ziyaret günleri, Göksu Panayırı namı ile anılırdı.  Aya Panaiya Ayazmasını ziyaret edebilirsiniz.

 Mihrabat korusu: İstanbul boğazına hâkim, yeşillikler içindeki 200 dönüm Mihrabat korusu ve içinde 15 bin 300 bitki türü yer alan Otağ tepe, Fatih Sultan Mehmet köprüsünün en güzel göründüğü masalsı İstanbul boğazı görüntüleriyle, özellikle gün batımında muhteşem fotoğraflar çekmeniz için sizleri davet ediyor.

 Sanatkar atölyeleri: Ayrıca, Göksu Deresi üzerinde kurulmuş olan çanak çömlek atölyelerinde bu sanatın yapılışını izleyebilir, Paşabahçe şişe cam fabrikasındaki cam ustalarını bünyesine alan cam atölyelerini gezebilir,  özel tasarım ürünleri inceleyebilirsiniz. Ahşap merakı olanlar, ahşap sanatını icra ederek geleceğe nadide eserler bırakan Kündekari ve Mukarnas sanatı ustası olan Hasan Usta’nın atölyesini gezmeyi unutmasınlar. Mescid-i Aksa Camii’sinin minberini aslına uygun olarak yapan Hasan usta, ahşap süsleme sanatında kullanılan tüm teknikleri bilip atölyesinde uygulamaktadır.

yilmazparlar@yahoo.com

20 Nisan 2018 Cuma

SKAL International Istanbul Kulübü-nisan 2018-swiss hotel-Yılmaz Parlar

SANATIN TÜRİZMDEKİ YERİ

Turizm Ve Sanat İlişkisi; Evrensel ve barışcıl olması, SKAL International Istanbul Kulübün, geleneksel aylık toplantısında bir kere daha ayrılmaz bütünlüğü dile getirildi.
SKAL International Istanbul Kulübü, geleneksel aylık toplantısını 18 Nisan 2018 Çarşamba günü  Swiss  the Bosphorus Hotel Genel Müdürü Uğur Talayhan’ın ev sahipliğinde, Swiss the Bosphorus Hotelde gerçekleşti.

Turizm haftası tarihinede raslayan toplantıya Eski Dünya SKAL Klübü Başkanı Hülya Aslantaş, Uluslarası SKAL Dernekleri Federasyon Başkanı Faik Alsaç, Eski dönem Uluslarası SKAL Dernekleri Federasyon Başkanı Deniz Anapa, Geçen Dönem SKAL International Istanbul Kulübü Başkanı Fatma Bahar Birinci, TAF Başkanı Yalçın Manav, Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı Gürkan Boztepe, SKAL International  İstanbul Yönetim Kurulu –Üyeleri ve Bedri Baykam konuşmacı olarak katıldılar.

Klüp Genel Sekreteri Can Arınel’in Gündem sunumundan sonra, Yeni Başkan Ata Eremsoy yönetim kurul üyeleri As Başkan Ayşe Önen, Selma Tatar, Dr. Özen Kırant Yozcu ve Mustafa Devrim Yalçın’ı yanına alarak birlikde geleneksel “SKAL Toast” yaptırdılar.
Başkan Ata Eremsoy Turizm kelimesinin harfleriyle başlayan özgün tanımını; “Turkiye Turizmde, uluslar arası ekonomik olarak, Rakiplerin önüne geçebilecek, İlkelerin yaşandığı, yaşatıldığı ve yaşanabileceği, Zenginlikleri üzerinde taşıyan, Dünya medeniyetlerin Beşiğidir.”şeklinde yaptı.

15-22 Nisan Turizm Haftası, 23 Nisan Ulusal egemenlik ve çocuk bayramı, 28 Nisan Dünya SKAL günü olarak Nisan ayının önemli tarihlerin altını çizdi.

Başkan Ata Eremsoy turizmin kısa vadeli evrimini izlemeyi ve sektöre uygun ve zamanında bilgi sağlamayı amaçlayan açıklamada bulundu. Verilerle  UNWTO Dünya Turizm Barometresinden, Turizm Pazarı Eğilimlerini  paylaştı.

UNWTO’ya göre; Dünya çapında uluslararası turist sayısı % 6 arttığını, en büyük destinasyonlarda sürekli büyüme ve diğerlerinde istikrarlı geri sıçrama verdiği sonuçları tabloda açıkladı. Dünya Turizmi Kuzey Yarıküre'nin kış mevsimi ve Güney Yarımküre'nin yaz mevsimi olarak, Dünya çok az istisna dışında genel olarak olumluydu. Önceki yıllarda destinasyonların mücadelelerine devam ederek, güçlü büyümenin adeta tadını çıkarmaya devam ettiği gözlemlendi.

Herkes için sevindirici bir haber olarak, sırasında olumsuz olaylardan etkilenen yerler çok kısa bir sürede iyileşmenin açık işaretlerini gösteriyor olması..
 
Sürdürülebilir turizm geliştirmeye, devam eden örgüt turizmin gelişmesi ve büyümenin geleceğini her üç sütun ekonomik, sosyal ve çevresel sürdürülebilirlik - büyüme olarak faliyetlerine devam ediyor.

Başkan  Eremsoy UNWTO Dünya Turizm Barometresi ve İstatistik Eki 2016 yılındaki uluslararası turizm analizi raporunda, uluslararası ziyaretlerin sayısı bir önceki yıla göre artarak 1 milyardan fazla bir buçuk milyara yaklaşmasını vurgulayarak bu pastadan pay almak için turizmcilerin ufkunu açtı.

Başkan Ata Eremsoy, Leonardo da Vinci’nin doğum günü 15 Nisan’ı Dünya Sanat Günü” olarak seçtiren, UPSD (Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği) başkanı Bedri Baykam’ı Sanatsal hayatının  turizme yansıması sanatın turizme olan ilişkisini değerlendirmek üzere sanat hakkında konuşması için devet etdi. Herkes tarafından bilinen biyografisine rağmen pek çok şapka taşıyan sanatında devrim yapan sanatcı Bedri Baykam’ın öz geçmişini özetledi.
Bedri Baykam önce sanatın turizm gibi evrensel olduğunu barış dili olduğunu vurguladı. Sanatın varlığında savaşların olamıyacağını, barış yalnızca tek sanatla sağlanabileceğin altını çizdi.
Birkaç özel müze haricinde sanat eserlerin sergileneceği müzeye devlet desteğinin olmayışını vurguladı. Ata’mızın sanatcıya değer vermesini yeni kurulan Cumhuriyetimizin kısır bütçesine rağmen sanatcılara verdiği destekleri örnekledi. “Sanatçılardan eser satın alınır, sanatçıyı her alanda teşvik ederlerdi.”dedi

İstanbul Modern ve İnci Aksoy’un sanal müzeleri haricinde Devletin bir adet bile Modern sanat müze olmayışını dile getirdi. Zaten destek olmuş olsa Atatürk Kültür Merkezi kapatılmazdı şekinde . serzenişte bulundu. Turizm ve sanat olarak Paris’den örnek verdi. Gerçekden Türkiye turizm hedefi olarak her yıl turist  çeken Paris’e kulesi için gidilmiyor.

Fransa’da tarihi 17. yüzyıla dayanan kültür politikaları, anayasa ile güvence altında. Sanatçılar için sosyal koruma ve herkesin kültüre erişimi bu politikaların en önemli iki unsuru.
Paris Şehir Tiyatrosu yılda 424 temsil yapıyor, 250 bin kişiye ulaşıyor. Toplam bütçesi 14 milyon avro, bunun 10.5 milyonunu Paris Belediyesi karşılıyor.
Fransa’da kültürel faaliyetlere ayrılan devlet bütçesi 4 milyar avro. Bu, toplam bütçenin yüzde 1.5’i ediyor. Yerel yönetimler de benzer meblağlar aktarıyorlar; çünkü kültürel faaliyetlerin bütçesi, merkezi ve yerel yönetim tarafından eşit olarak paylaşılıyor. Özel sektörün desteği yüzde 0.1 ile sınırlı.
Devlet, temsillerin düzensiz aralıklarla yapılmasından zararın giderilmesini ve işsiz kalan sanatçıların korunmasını sağlıyor.
Bir yıl içinde 900 saat çalışan sanatçılar işsizlik ödeneğinden yararlanıyor.
Devlet 5 ulusal tiyatroyu, 39 bölgesel tiyatroyu, 69 ulusal sahneyi, 627 tiyatro topluluğunu, 19 çağdaş dans merkezi ile 258 koreografi grubunu destekliyor.
Tiyatrolar KDV’den muaf tutuluyor. Ama devlet tiyatrolara verdiği sübvansiyonlar üzerinden o vergiyi mahsup ediyor.
Bu örnekden alacağımız dersle ve uyguladığımız takdirde ancak turizmimizi geliştirebiliriz.

yilmazparlar@yahoo.com

31 Mart 2018 Cumartesi

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB şubat 2018 toplantı-Yılmaz Parlar

TURİZMDE TÜROB ÖNEMİ

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB), İstanbul Levent Hyatt Centric Hotel ev sahipliğnde 29 mart 2018 Perşembe günü geleneksel aylık toplantısını gerçekleştirdi.

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman toplantıya katıldı. Toplantıda yaptığı konuşmada, Turizmde büyük pay tartışılmaz TÜROB olduğunu, konaklama sektörün yatırımı ve işletilmesi Turizmin temeli olarak önemli bir ayağı olduğunu vurguladı. TÜROB’un çok önemli olduğunu, üyelerin kendileri için ve ülke turizmi açısından çok değer taşıdığının bir kere daha altını çizdi.

Toplantının sunuculuğunu Turizmin değerlerinden Kemal Özyiğit üstlendi. Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB), Yönetim Kurul Başkanı Timur Bayındır son otel doluluk oranlarının bilgilerini verdi. Başkan Bayındır, Türkiye'nin Şubat 2018 otel doluluklarının, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 23.5 artarak yüzde 62.5 olarak kaydedildiğini Avrupa kıyaslandığında en yüksek artış oranı Türkiye olduğunu söyledi.

Başkan Bayındır “2018 yılının ilk 3 ayını geride bıraktık. 2018, geçen 2 yıla göre daha iyimser beklentilerle başladığımız bir yıl oldu. İlk 3 aylık gerçekleşmelere baktığımızda da bu beklentilerin en azından turist sayısı artışında gerçekleştiğini görüyoruz. Fiyatlarda da henüz arzu ettiğimiz düzeyde olmasa da, küçük oranlı da olsa artış başlaması sevindirici” şeklinde konuştu.

Başkan Timur Bayındır performans raporunun bilgilerinide paylaştı. “Veri ve analiz şirketi STR'nin TÜROB için hazırladığı, 2018 şubat ayı ülke performans raporunda; Türkiye’nin Şubat 2018’de ADR, yani Average Daily Rate olarak adlandırılan ortalama günlük satılan oda bedeli geçen yılın Şubat ayına göre yüzde 1.9 artışla 57.4 Euro’ya yükseldi. RevPar olarak adlandırılan toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirler ise yüzde 25.9 artışla 35.9 Euro’ya çıktı. İstanbul’un Şubat 2017’de yüzde 48.2 olan doluluk oranı, Şubat 2018'de yüzde 35.1 artarak yüzde 65.1 olarak ölçüldü. Avrupa’da doluluklarda en yüksek artışı yaşayan destinasyon İstanbul oldu. Şubat 2018’de İstanbul’da ortalama günlük satılan oda bedeli 68.7 Euro ile 2017'ye göre yüzde 3.3 arttı. Toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirlerde (RevPAR) ise geçen yıla oranla yüzde 39.6 artış yaşandı ve 44.7 Euro olarak ölçüldü.”dedi.

Beklenen arzu edilen Batı turisti hakkında umutlu olduğunu teşviklerin olumlu olarak yansıdığını belirten Başkan Bayınır “Hükümet tarafından kruvaziyer, turist geriren uçaklara verilen yakıt desteği gibi teşviklerin de, umutla başladığımız 2018 yılına pozitif yönde katkı sağlayacağına canı gönülden inanıyoruz. Bu gelişmeler ışığında 2018 yılına ilişkin umutlarımızın devam ettiğini söyleyebilirim. Katıldığımız bütün büyük fuarlarda Türkiye olarak aldığımız sonuçlar da bu umutlarımızın artmasını sağlıyor. Londra, Berlin, Moskova, Tahran, Utrecht, Madrid… Türkiye’yi çok yakından ilgilendiren hemen hemen tüm uluslararası fuarlarda olumlu sonuçlar aldık. Özellikle son iki yıldır gerileme yaşayan Türkiye’nin ana turizm pazarları niteliğindeki Avrupa’dan geri dönüş başlamasından büyük memnuniyet duyuyoruz.” açıklamalarında bulundu.

Başkan Timur Bayındır “Türkiye’nin marka şehri İstanbul’a, gerek tanıtımlarda gerekse teşvik uygulamalarında özel bir önem verilmesi gerektiğini yine tekrarlıyorum. Zira İstanbul, turizmde kazanırsa bütün Türkiye kazanır. İstanbul bir çok şehir için bağlantı noktasıdır. İstanbul bir merkezdir. Herkes İstanbul’a gelir ve buradan başka yerlere geçer. Sözgelimi İstanbul çalışamıyorsa Kapadokya’nın çalışma şansı sıfırdır. Kongre turizminin yeniden canlandırılması için gereken uygulamaların ivedilikle hayata geçirilmesi gerekir. Fiyatlarımızın yeniden istediğimiz düzeylere gelmesinde en etkili gelişme kongre turizmi olacaktır. İstanbul otellerinde doluluklarda yükseliş başlamasına rağmen iş, toplantı ve kongre turizmi trafiğinde henüz yükseliş olmaması nedeniyle fiyat artışının önü açılamıyor. Fiyatların artışını sağlayacak en önemli etken kongre ve toplantı turizminin yeniden canlanması olur” Şeklinde kongre turizmin öeminin altını kalın çizdi.

Masamızda bulunan, Soho Hotel HK Müdürü Meral Emniyetli, Crowne Plaza Oryapark Hotel Genel Müdürü Şule Altıntaş, Sumahan Otel Müdürü Demet Buyurman ile yaptığımız otel doluluk oranı üzerine sohbetde; 21 Mart’ta başlayan Nevruz bayramı vesilesiyle İranlı turist trafiğinin en fazla yaşanan dönemi olduğunu söylediler. Konaklama haricinde otelde diğer gruplara nazaran daha çok harcama yaptıklarını, harcama düzeyinin yüksek olduğu ifade etdiler.

Aslında Başkan Timur Bayındır’ın önceki açıklamalarında ilk göze çarpan İran’ın bankacılık sistemi ile Türkiye Bankacılık sistemin uyumsuzluğu potansiyeli engelliyor.
Kredi kartı kullanımından yoksun olan, İranlı turistler nakit ödemenin her türlü zorluklarını taşıyorlar.

TÜROB Başkanı Timur Bayındır, Toplantıya ev sahipliği yapan İstanbul Levent Hyatt Centric Hotel Genel Müdürü Zafer Canbaz’a TÜROB Teşekkür plaketi verdi.
Toplantı, hizmeti geçen otel personelinin, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman ile toplu fotograf çekilmesiyle son buldu.

yilmazparlar@yahoo.com

23 Mart 2018 Cuma

Erhan Çakay, Eresin Topkapı Hotel’in Genel Müdürü oldu -Yılmaz Parlar

Erhan Çakay, Eresin Topkapı Hotel’in Genel Müdürü oldu

40 yıldır turizm sektöründe üst düzey yöneticilik yapan Erhan Çakay, Mart 2018 tarihi itibariyle, Eresin Topkapı Hotel’in Genel Müdürü oldu.

Turizm sektörünün sevilen isimlerinden Çakay, en son Ortadoğu pazarında çalışan acentada genel müdür görevini yürüttü. 2018 yılından umutlu olduklarını anlatan Çakay, Tarihi Yarımadaya ilginin yüksek olduğunu ve bu yıl turizmde yükselişin devam edeceğini söyledi.

Uludağ Üniversitesi Balıkesir Turizm ve Otelcilik Bölümü mezunu olan Çakay, İngilizce, İspanyolca, Almanca biliyor. TÜROB, İH&RA, TÜROFED, Skal’ın aralarında bulunduğu sivil toplum örgütlerinde üyelikleri bulunurken, çeşitli görevler üstleniyor. Geçtiğimiz yıllarda 10 yıl boyunca Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Genel Sekreterliğini yapan Çakay, şuan Disiplin Kurulunda görev yapıyor.


İstanbul Üniversitesi Turizm Bölümünde 18 yıldır öğretim üyesi olarak derslere giren Çakay, diğer üniversitelerin davetlisi olarak seminerlere katılıyor, sahip olduğu bilgi birikimi ve tecrübesini genç meslektaşlarıyla paylaşmaya devam ediyor.

İstanbul’un tarihi dokusu içinde, eski şehri çevreleyen surlara bakan Eresin Topkapı Hotel, 250 odası ve toplantı salonlarıyla hizmet veriyor. 3 ayrı salonda 550 kişi, 200 kişi, 350 kişi ağırlama kapasitesi olan otel, ulusal ve uluslararası toplantılara ev sahipliği yapmasının yanı sıra, düğünlerin tercih edilen mekanları arasında ilk sıralarda geliyor. Eresin Topkapı Hotel’in yönetiminde Murat Eresin, Salih Eresin ve Müberra Eresin kardeşler yer almaktadır.

yilmazparlar@yahoo.com 

Havayolu Sektöründe Veriye Erişebilirlik-Yılmaz Parlar

Havayolu Sektöründe Veriye Erişebilirlik

Dünyaya %100 yerli ve milli havacılık yazılımları ihraç eden tek Türk bilişim şirketi olan Hitit, havayolu şirketleri başta olmak üzere seyahat sektörü oyuncularının yararlanabileceği bir beyaz bülten çalışması yaptı. Çalışma veriye birinci elden sahip olan havayollarının, bu verileri yolcu hizmet sistemleri (PSS) alanında daha etkin bir şekilde kullanabilmeleri yönünde yol gösterici bir nitelik taşıyor.

“Havayolu şirketleri artan rekabet koşullarıyla nasıl başetmeli?” “Havayolu şirketleri kendilerini nasıl farklılaştırabilir?” “Düşük kar marjları ile çalışan havayolu şirketleri gelirlerini nasıl arttırabilir?” Bu ve benzeri birçok soruya getirilecek çözüm önerilerinin havayolu firmalarının gelişmesine ve büyümesine yardımcı olacağını düşünen Hitit, İngiltere merkezli Travel Technology Research (T2RL) şirketi ile birlikte sivil havacılık sektörüne yol gösterecek bir çalışmaya ev sahipliği yaptı.
Sivil havacılık alanında bağımsız bir araştırma ve danışmanlık firması olan T2RL’in araştırma ve bulgularıyla hazırlanan “Havayolu Sektöründe Veriye Erişebilirlik” isimli rapor, havayolu firmalarının iş geliştirme süreçlerine olumlu katkı sağlayacak bir içerik taşıyor. Rapor, yolcularla birebir temas kurarak, veriye birinci elden sahip olan havayollarının, bu verileri yolcu hizmet sistemleri alanında daha etkin bir şekilde kullanabilmeleri yönünde yol gösterici bir nitelikte.
Havayolu şirketlerinin yolcu hizmet sistemleri alanında nasıl daha etkin olabilecekleri ve veriye erişimin ve verinin en etkin şekilde işlenmesinin önemine atıf yapan rapor hakkında Hitit Genel Müdürü Nur Gökman, şu açıklamalarda bulundu: “Sektörün büyüklüğü ve cazibesi nedeniyle, sivil havacılık pastasından pay almak isteyen onlarca yatırımcı ve girişimcinin bu sektöre giriş yaptığı, fakat bir o kadarının da yüksek maliyetlere ve rekabetçi piyasa koşullarına dayanamayarak kapandığını biliyoruz. Nitekim bağımsız firmalarca yapılan araştırmalar, 2017 yılında dünya çapında 52 yeni havayolu firmasının kurulduğunu, 48 tanesinin de faaliyetlerini sonlandırdığını veya askıya aldığını gösteriyor. Sivil havacılık alanında faaliyet gösteren bir firma olarak, sektörün hem yolcular hem de havayolu firmaları lehine gelişmesi en büyük arzumuz. Bu nedenle, havayolu firmalarının sadece biletleme işlemi yapan, uçuşları ve ekipleri koordine eden atıl bir pozisyondan çıkarak, ellerindeki veriyi modern pazarlama teknikleriyle çok daha etkin bir şekilde kullanabilecekleri bir pozisyona gelmelerini istiyoruz. 21. yüzyılın dinamik, teknolojik ve yeniliklere açık yolcuları için zengin bir seyahat deneyimi sunabilmek için ellerinde yeterli veri olan havayolu firmalarının, bu sayede operasyonlarını çok daha verimli bir şekilde yönetebileceklerini düşünüyorum. Hitit olarak T2RL’in katkılarıyla hazırladığımız raporun, iş geliştirme alanında havayolu firmalarının vizyonlarına katkı sağlayacak bir çalışma olmasını umuyorum.”
Rapora Hitit’in kurumsal internet sayfasından ulaşabiliyor:
1994 yılında kurulan Hitit Bilgisayar Hizmetleri, sektörün hızla büyüyen oyuncularının en çetin ve karmaşık ihtiyaçlarını dahi karşılayabilecek düzeyde yeni nesil havayolu, havaalanı ve seyahat yazılım ürünleri ve servisleri sağlamaktadır. PAX / DCS ürünleri, rezervasyon, biletleme, check-in, yolcu kalkış kontrolü, ekip planlama ve sadakat yönetimi ihtiyaçlarını karşılarken, Crane RA, Crane CA, Crane SP, Crane OCC, Crane CREW ve Crane ALM, sırasıyla, gelir muhasebesi, gider muhasebesi, tarife planlama, operasyon kontrolü, ekip planlama, tur operatörü /charter yönetim ihtiyaçlarını karşılamaktadır.
Müşterileriyle kurduğu yakın ilişkileriyle tanınan Hitit, ürünleri ve servisleri ile ilgili olduğu kadar, müşteri hizmetleri konusunda da mükemmel geri dönüşler almakta ve bu geri dönüşleri daha da kaliteli ve başarılı hizmetlere dönüştürmektedir. Rezervasyon sistemleri üzerinden geçen 55 milyondan fazla yolcu ile dünya havayolu PSS (Yolcu Servis Sistemi) endüstrisinde 5. sırada bulunan Hitit, Avrupa’dan Asya’ya, Afrika’dan Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetlere uzanan müşteri portföyünü hızla çoğaltmaya ve çeşitlendirmeye devam etmektedir.


yilmazparlar@yahoo.com