Kuzey Kıbrıs'ta bir ada var, o ada da bizim adamız
KKTC Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Celal Toprak’ın yaptığı Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) Buluşmaları Kapsamında Clarion Hotel Golden Horn Hotelde 15 Ağustos 2017 Salı günü Ekonomi Gazetecilerle Bir Araya Geldi.
Başkan Celal Toprak EGD Buluşmaları konsepti hakkında Bakan Fikri Ataoğlu ve Heyetine kısa bilgilendirme yaptıkdan sonra Bakanın sunumunu kısa tutarak soru-cevaplarla ilerlemenin daha verimli olacağını teklif ederek hiperaktif bir toplantı olmasını sağladı.
Akdeniz’in en önemli turizm destinasyonu olmasına rağmen, büyük bir turizm potansiyeline sahip Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, haketdiği turizmin istenilen seviyeye gelmesi için KKTC Turizm ve Çevre Bakan Fikri Ataoğlu yeni bir tanıtımla faaliyetlerini sürdürüyor. KKTC Turizm ve Çevre Bakan Fikri Ataoğlu ziyaret etdiği seyahat acentalarında Yunan ada reklamları gördüğünü Kuzey Kıbrıs'ta bir ada var, o ada da bizim adamız' şeklinde herhangi bir reklam görmediğini, KKTC diye bir ada olduğunu belirterek, bu adaya sahip çıkılması çağrısında bulundu.
KKTC Turizm Bakanlığınca, her yıl için yüzde elli oran artımaıy hedeflerken Bu sene 1,5 milyon turist öngörüleri var. Ağustos ayına kadar 800-900 bin kişiye geldiklerini hedefi yakalıyacaklarını söyledi.
Bakan Ataoğlu, yaptıkları faaliyetlerden sonra, Rumlarla karşı mücadele verdiklerini ciddi kavgalar yaşadıklarını açıkladı.
Dünya Sağlık Turizm Konseyi içerisindeki yerlerini alırken karşı karşıya kaldıklarını, sağlıkla siyaseti karıştırmamalarını ve kendilerinin de üye olmalarını böylelikle Kuzey Kıbrıs 54’üncü üye ülke, Güney Kıbrıs 55’inci üye ülke olduklarını, sayelerinde Dünya Sağlık Konseyi içerisinde yerlerini aldıklarını ifade etdi.
Basın mensupların sorularını cevaplıyarak ilerleyen toplantıda bir gazeteci arkadaşın sorusuna karşı, İzolasyon ve ambargoların kalkmasıyla ilgili KKTC’de yaşayanların yapacak hiçbir şeyi olmadığını, “Ambargoların kaldırılmasıyla ilgili yapmaya çalıştığımız herhangi bir hareket olursa, 300-400 bin nüfus dediğimiz nüfus, ana vatanın önünde bir takoz olarak durur. Ana vatanın önünde takoz olma niyetimiz yok. 300-400 bin nüfus ne isek bu şekilde devam edebiliriz. Yeter ki ana vatanın önünde takoz olmayalım” şeklinde cevapladı.
KKTC'nin Lefke bölgesinde 1913-1974 yılları arasında bakır madeni işleten Amerikan kuruluşu Kıbrıs Maden Şirketi'nin (CMC), 10 milyon ton tehlikeli atığı kontrolsüz şekilde çevreye döktüğü Sorumuz üzerine üniversitelerle birlikde yürüttükleri çalışmalar sonucunda zehirli atıkların gömülmesi kararına vardıkları cevabı alıyoruz.
Yabancıların ülkelerine gelip yatırım yapmasıyla ilgili olarak; “Biz kendi kendimize yeteriz, yeter ki biz adamıza sahip çıkalım” açıklamalarında bulundu.
Doğu bölgesindeki Dipkarpaz’da iyileştirme çalışmaları olduğunu, bölgede farklı bir turizm konsepti uygulanacağını, bölgedeki yerel yönetim ve STK’lar ile yaptıkları görüşmeler sonucunda gelen talepleri değerlendirdiklerini, köy tarzı turizm yatırımı olacağını dile getirdi.
Konaklama hakkında "Geceleme oranında yüzde 42'lik bir artış var. 2016 ile 2017'yi kıyasladığımızda yüzde 50'lik artış hedeflemiştik ve yüzde 50'lik artışa son sürat gidiyoruz. Yatak sayımız 22 bin civarında. Hava ve deniz yoluyla gelen yolcu sayısında yüzde 12'lik artış var. Kara yoluyla girişlerde yüzde 11,3 artış var. Konaklamada ocak ve temmuzdaki doluluk oranı bir önceki yıla göre yüzde 28 civarında artmış."
Ataoğlu, şu anda sağlık turizminden pay almaya başladıklarını ama hedefledikleri noktada olmadıklarını dile getirdi.
Bakan Fikri Ataoğlu, İsrailli turistler ile ilgili, "Türkiye üzerinden o kadar uğraş vermiş olmamıza rağmen başaramadık. Rum kesiminden şu anda getiriyoruz. Çok mu rahatım. Değilim. Her zaman her yerde olduğu gibi Rumlarla bir gün karşı karşıya kalacağımın bilinci içerisindeyim." dedi. Ayrıca direkt uçuş olayında sıkıntı olduğunu, direkt uçuşların denendiğini ama çok büyük cezalarla karşı karşıya kalındığını söyledi.
Yatırım için alınan arazi ve lisanslar sorusuna "Arazilerde herhangi bir iptal yapılmış değil. Eylül ayına kadar bir süre tanındı. Bu süre sonunda ilgili firmaların almış oldukları araziler, şartsız, herhangi bir hak talep etmeden iptal edilip bunlar ihale usulüyle yeniden yeni yatırımcılara açılacak. İsimleri deşifre etmeyelim, yatırım yapmalarını istiyorum. Ben kimsenin elinden arazinin alınmasını ve başka birine verilmesini istemiyorum. Tek bir isteğim var; alan arkadaşlarımız bu almış oldukları arazilere bir an önce yatırımlarını yapsınlar, yatak sayımızı artıralım. Bafra Bölgesi'nde önümüzdeki ay sonu veya en geç ondan sonraki aybaşında eğlence mekânlarının oluşturulması planlanıyor. Bafra Bölgesi'nde bu yatırımlar gerçekleştirildiği takdirde ciddi şekilde turist ve istihdam yaratılacak."dedi
Suyun adaya gelmesiniyle hayatı canlandırdığını, Rum kesimine ihtiyac duyduklarında su verebileceklerini söylediğini aktardı.
Toplantı hatıra fotografı çekilerek sonlandı.
yilmazparlar@yahoo.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder