23 Nisan 2015 Perşembe

ÇANAKKALE’DE HİSART CANLI TARİH VE DİORAMA MÜZESİ-YILMAZ PARLAR

HİSART CANLI TARİH VE DİORAMA MÜZESİ’NDEN PEK ÇOK ESER SAVAŞIN 100.YILI NEDENİYLE ÇANAKKALE’DE SERGİLENİYOR

Çanakkale Savaşı’nın 100.yıl kutlamaları  kapsamında Kabatepe Simülasyon Merkezi’nde savaşın izlerinin günümüze yansıması ve Türkiye ile Avustralya arasındaki bağların savaştan barışa dönüşmesini anlatan  “100. Yılında Çanakkale Savaşı” temalı sergi açılacak. Serginin küratörlüğünü Çuhadaroğlu Şirketler Grubu’nun CEO’su ve HİSART Canlı Tarih ve Diorama Müzesi kurucusu Nejat Çuhadaroğlu üstlenecek. 

Sergide, HİSART’ta yer alan pek çok eser ve diorama da sergilenecek.2015 yılının “Avustralya’da Türkiye Yılı” ve “Türkiye’de Avustralya Yılı” olarak ilan edilmesi ardından yapılması planlanan farklı etkinlikler, iki ülke için büyük önem taşıyor.  Çanakkale Savaşı’nın 100.yıl kutlamaları  kapsamında bu yıla özel yapılacak pek çok farklı etkinlikler arasında savaşın izlerini, günümüze yansımalarını ve yarattığı etkileri daha iyi anlamamızı sağlayacak “100. Yılında Çanakkale Savaşı” temalı sergide önemli bir yer tutuyor.


Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla düzenleniyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla düzenlenecek olan ve savaşa asker gönderen ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarının davet edildiği etkinlikler kapsamında açılacak olan serginin küratörlüğünü HİSART Canlı Tarih ve Diorama Müzesi kurucusu Nejat Çuhadaroğlu yapıyor.

24 Nisan 2015’te düzenlenecek törenler kapsamında Kabatepe Simülasyon Merkezi’nde açılacak olan sergide, 
HİSART Canlı Tarih ve Diorama Müzesi’ndeki Çanakkale koleksiyonunda yer alan, savaşta yaralanan bir Anzak askerini taşıyan bir Türk askeri canlandırması, Anzak askeri şapka ve üniformaları, Çanakkale cephesinde savaşan Türk askeri üniforması, pek çok mermi, madalyalar, Kanlı sırt muharebesi dioraması, Yukarıdakiler Aşağıdakiler dioraması, 25 Nisan Anzak çıkarması dioraması, 



Sultanhisar torpidobotunun AE2 Denizaltısı’nı esir alışı dioraması, gökyüzünden düşürülen ilk düşman uçağının canlandırması, Enver Paşa’nın orijinal kıyafetleri ve Çanakkale’de Mustafa Kemal’in birebir ölçekli canlandırması gibi tarihe ışık tutacak eserlerin yanı sıra sadece bu müze için Nejat Çuhadaroğlu tarafından yapılan Seyit Onbaşı Dioraması gibi pek çok farklı eserde sergilenecek.
“İki ülke arasında dostluk ve kardeşlik bağı güçlendirilecek”


HİSART Canlı Tarih ve Diorama Müzesi kurucusu Nejat Çuhadaroğlu, tarihe “Centilmenler Savaşı” olarak geçen Çanakkale Savaşları’nın 100. Yıldönümü şerefine açılacak sergiyle ilgili olarak şunları söyledi:
“Bu yılın hepimiz için çok ayrı bir önemi ve anlamı var. Bence tarihimizi iyi anlamak ve iki ulus arasında yaratılan bu eşsiz bağı güçlendirmek için Çanakkale’de yapılan etkinlikler çok kıymetli. Kurucusu olduğumuz ve büyük emeklerle hayata geçirdiğimiz HİSART Canlı Tarih ve Diorama Müzesi’nden eserlerinin de içinde yer alacağı Çanakkale Sergisi için gerçekten çok heyecan duyuyorum. Cumhurbaşkanlığımızın talimatlarıyla yapılacak pek çok farklı etkinliklerle, bir savaşın sonucunda iki ülke arasında oluşan bu dostluk ve kardeşlik köprüsü için, tüm geçmiş tecrübemizi ve birikimlerimizi paylaşıyor olmaktan memnuniyet duyuyorum.”

yilmazparlar@yahoo.com

6 Nisan 2015 Pazartesi

EGD-TÜRKTOB-TSÜAB-BİSAB-TOHUMDA DOĞRULAR-HABER YILMAZ PARLAR

TOHUMDA DOĞRULAR
Doğru bilinen yanlışlar
EGD Ekonomi Gazeteciler Derneği Ekonomi yazarları, TÜRKTOB, TSÜAB, BİSAB, Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü gibi, Bilim adamlarını bünyesinde bulunduran örgütlerin Başkanları ve temsilcileri tarafından tohumla ilgili tüm ayrıntılara kadar bilgilendirildiler.
TÜRKTOB, TSÜAB, BİSAB Kamuya çağrıda bulunuyor. “Yetkili ağızdan doğruları dinleyin”.
 -Yanlış bilgi kirliliği yüzünden Ülke Tarımı zarar görüyor.   
-Hibrit (Melez) doğal tohum Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO) ile karıştırılmasın
-Kamuoyunda bu konu ile ilgili ‘hibrit tohumlar kısırdır. Çünkü yabancılar, İsrailliler bize satarken bunun genetiği ile oynadılar. Bu tohumlar kısırdır hatda insanı bile kısır yapar gibi çok yanlış bir algı var
-Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO) kanunen Ülkemizde yasak çok ağır cezaları var.
-Biyoyakıt - Biyodizel Sanayi maksadıyla bile GDO Tohum kesinlikle kullanılamaz.
Bilim adamlarını bünyesinde bulunduran,tohumla ilgili tüm örgütlerin oluşturduğu konsey ilgili Bakanlıklar ile ve Dünya Tohum Federasyonlarıyla sıkı koordineli çalışmalarını yürütürken doğru olmayan ve eksik bilgilerle kamuda yanlış algılara sebebiyet veren kimselerden şikayetciler. Yanlış bilgi kirliliği yüzünden Türk Tarımı zarar görmektedir.
EGD Ekonomi Gazeteciler Derneği Ekonomi yazarları, TÜRKTOB, TSÜAB, BİSAB, gibi tohumun yetkili örgütleriyle  3-4 Nisan 2015 tarihli Bursa Hilton Hotel Konferans salonda bir araya gelerek iki gün bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdiler. Tesisleri Laboratuarları Hibritleme örneklerini yerinde gördüler. MAY tesislerini gezdiler. Bilim adamlarından yerinde bilgilendirildiler. 

EGD Ekonomi Gazeteciler Derneği  Başkanı Celal Toprak yaptığı konuşmada özetle Ekonomi Gazeteciler yazarların konuyla ilgili olarak felsefe anlayışın bir parçası sağlıklı üretim, sağlıklı beslenme ve sağlıklı toplum herkesi ilgilendirdiğini, sağlıklı toplumun oluşabilmesi için EGD Ekonomi gazetecileri yazarların payına düşen görevin ulaşabilir yetkili otoriteden gerekli doğruları yanlışları ve eksikleri kamuya duyurmak gibi köprü niteliğinde olduğunu dile getirdi.  

TÜRKTOB ve TSÜAB Yönetim Kurul Başkanı Yıldıray Gençer  Tohumculuk konusunda bilgisi ve yetkisi olmayan kişilerin kamuda yanlış bilgiler verdiğini yanlış olgu ve algılara sebebiyet verdiğini örnek olarak İsrail’den ithal edilen tohumların genetiğiyle oynandığını kısır bıraktığı kromozon sayıları örnekleri bu yanlış iddiları zenginleştiriğini ifade etti.
Aslında bu yanlış bilgiler sadece kamuya yanlış algıyla kalmıyor. İthal edilen tohumun yetkili kontrol mercileri, Sağlık Bakanlığı, Tarım ve Hayvancılık bakanlığı ve Gümrük Bakanlığı gibi Devlet mekanizmasınıda görevini yapamamakla itham ediyor.
TÜRKTOB ve TSÜAB Yönetim Kurul Başkanı Yıldıray Gençer  “Dünya’da Türkiye’de Tohum Ticareti” BİSAB Yönetim Kurul Üyesi Kamil Yılmaz “Ulusal ve Uluslar arası Tohumculuk Mevzuatı”  BİSAB Yönetm Kurul Başkanı Doç. Dr. Yalçın Kaya “Bitki Islahı ve Çeşit Geliştirme” Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsünden  Dr. Emin Dönmez “Yerel Çeşitler ve Genetik Kaynaklar” TÜRKTOB Hakem Kurul Üyesi Yrd.Doç. Dr. Necmi Beşer “GDO” hakkında sunum gerçekleştirdiler. Basının tüm sorularını cevapladılar.
May Tohum Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı 

Hamdi Çiftçiler-100 kadar Ziraat Mühendisi 300 civarında çalışanı, yıllık 15.000 tonu aşan tohumluk üretim ve işleme kapasitesi ile tarım sektör yatırımcısı oldukları brifinglerini MAY tesislerini yerinde ziyaretle AR-GE çalışmalarını, teknik, laboratuarlarında sürdürdüler.   .
Kamuyu çok ilgilendiren konu yanlış algı “Hibrit tohumun kısır olgusu  Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO) ile karıştırıldığı”  
Yetkili olmayan kişilerin toplumun en hassas konularından yola çıkarak yanlış bilgiyle, “hibrit tohumlardan elde edilen ürünlerden yeniden ürün alınamayacağı ve hibrit tohumların kısırlığa yol açabileceği” şeklinde oluşturulan olgu.
Verilen bilgilere ve yerinde yapılan gözlemlere göre hibritteki anne ve babanın belli olduğu, aynı türle  hibrit (melez) ile Islah edilerek yeni daha üstün özelliği olan daha verimli ürün oluşuyor.

Hibrit tohum elde etmenin maksadı kaliteli ve hastalıklara dayanıklı türleri elde etmektedir.
Son derece sağlıklı ve doğal bir ürün olduğu kesinlikle Genetiği Değiştirilmiş Organizma olmadığıdır.
Kısır algısı hibrit her yıl yenilenmesi gerekiyor. Kesinlikle kısırlıkla alakası olmadığı.
Yerinde gözlem esnasında soru üzerine bilim adamın verdiği cevaba göre farklı iki türden geldiği için aynı tohum birinden birinin özelliğini üründe verebilir. Yenilenmesi lazım hibrit kesinlikle kısır değildir.

31.10.2006 yılında 5553 sayılı Tohumculuk kanunu göre  GDO’lu tohumluk üretimi, ticareti yasaktır. Kullanımı Yoktur. 643 tohumculuk firması vardır. 623 yerli firma 16 yabancı firma 4 ortak firma böylelikle % 97 yerli firmadır. 2013 yılı itibarı ile 126 Milyon dolarlık tohum ihracatı gerçekleşmiştir.İhracatın ithalatı karşılama oranı % 65 seviyelerine yükselmiştir. Ülke 2013 yılı itibarı ile 4,5 milyar dolarlık yaş meyve ve sebze ihracatı gerçekleştirmiş. Kaliteli üstün vasıflı tohumun sayesinde mümkün olmuştur. Firmalar TÜRKTOB ve alt birliklerine üye olmaları mecburi cirolarının yüzde 3'ünü birliğe ödemek zorundalar.
Son yılda Dünyada tohumculuk pazarı 45 milyar dolar. 1 milyar dolarlık ticaret hacmi ile ilk 10'da. Türkiye gelmektedir.
75'ten fazla ülkeye 150 milyon dolar tutarında ihracat, 200 milyon dolar da ithalat yapıyoruz. İsrail’den Tohum İthalatımız 13 Milyon Dolar.
Sektörde, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 75'e varmak üzere...
2002'de 145 bin ton sertifikalı tohum üretilirken 2014'te 776 bin ton üretir hale geldik. Bunda bakanlığın verdiği destekler etkili oldu.
 Son söz hedef 1 milyon tonluk sertifikalı tohum üretmek tohum ihracat 500 milyon dolara çıkarmak.

yilmazparlar@yahoo.com

3 Nisan 2015 Cuma


İSTANBUL’UN SAHİBİ KİM

SKAL İstanbul Klubü İstanbul Turizmini masaya yatırdı.


SKAL İstanbul Klubü tarafından 1 Nisan 2015 tarihli Ticaret Üniversite Sütlüce kampüsünde 

İstanbul Turizm Sorunları İstanbul turizmin sorunlarına çözüm yaklaşımları konulu panel düzenlendi.

ı. Oturum İstanbul Turizm Sorunları, Prof. Dr. Hüner Şencan Dekan moderatörlüğünde;  Prof. Dr. Nüzhet kahraman, Bay Turizm Süha Uyar, TUROB Başkanı Timur Bayındır, TUREB Eski Başkanı şerif Yenen, Küçük Oteller Birliği Başakanı Ömer Faruk Boyacı,panelistlerdi.


İstanbul turizmin sorunlarına çözüm yaklaşımları konulu 2. oturumda ise,  SKAL İstanbul Klübü Başkanı Feza Çolaklar moderatör olarak görev alırken, Tülin Ersöz İBB Turizm Koordinatörü, ICVB Genel Müdürü Özgül Özkan Yavuz, SKAL Internatıonal Geçmiş Dönem Dünya Başkanı Hülya Aslantaş, Sosyolog Seyahat yazarı Lisa Morrow oturumun panelistleriydi.


“İstanbul’un sahibi kim” diyen TUROB Başkanı Timur Bayındır genelde otel sorunlarına değindi, TUREB Eski Başkanı şerif Yenen, Bay Turizm Süha Uyar,  ürün sunumlarındaki rehberlerle ilgili   sorunları dile getirdiler.


Moderatör, SKAL İstanbul Klübü Başkanı Feza Çolaklar, önce ilk oturumdaki konu başlığı İstanbul Turizmin sorunlarını özetledi.  “Daha farklı ürün almak isteyenlere, fazla ürün almak isteyenlere ürün sunamamız. Farklı turizm ile istanbula geleceklere yer bulamamız.

Değişen turizm trentlerine göre ayak uyduramamız,  pazarlama bağlamında yetersiz olduğumuz, geleneksel pazarlama teknikleriyle yapmaya çalışmamız.
İstanbul’a gelen turist profilinde değişim var destinasyonu pazarlıyamıyoruz. İnternet ve teknoloji ile internetin hayatımıza girmesiyle son 10 -15 yılda iş yapış şekli değişebildiği gibi turizmdede pazarlama teknikleri çok farklılaştı, bunlara adapte olmamız gerekli.

Turistlere yerel deney imkanı sunamamaktayız.


Kentin fiziksel palanlaması yapılmadan otel arzının yapılması inşaatların artması ile estetik karmaşa sebebiyet veriyor.
Kamu ve özel sektör arasında iletişim iş birliği eksikliği, kültürel sanatsal etkinliklerin eğlence eksikliği turizm eğitimi eğitimli personel eksikliği, sade vatadaşın turizm konusunda biliçlendirilmesi, takşi şöförlerin sorunu, trafik sorunu. 
Metropol İstanbul’da opera binasının olmaması .Pazarlama eksikliğimiz. Online pazarlama Sultanahmet gibi turistik yerlerin denetimi turistlerin rahat edebileciği kontrolu, turist  profilde eksikliği, Turizm pazar çeşitliğinin daralması, 

Pazar azaldı Ortadoğu ağırlıklı turistler çoğaldı. Suriyeli dilenciler sorunu. 

Evlerin otel olarak pazarlanması yasaklanmalıımı ? Yoksa  rezidanslar turizme kazandırılmalımı? Nasıl kazandırılır ? 
Önemli ciddi sorun sokakta kadına taçiz. Sokakta turist kadınların taciz edilmeleri ciddi problem.taşımaktadır.”


Sosyolog Seyahat yazarı Lisa Morrow  birkaç sorunu dile getirerek “Kruvaziyer turizmi, İstanbul’da konaklama  suresini uzatmak için ürün çeşitlendirilmesi gerek. Turizmde çalışan personelin gerekse taksi şöförlerin bilinçlendirilmesi İngilizce seviyelerin artırılması. Kruvaziyer Turistlerin turist profiline hitap edebilecek hizmeti verebilmek.


Kruvazör turizmi için daha büyük liman  planlamaktan önce eldeki mevcutların bakımını yapmak temiz tutmak gelen turiste istediği ortamı kazandırmak, Karaköy ve İstanbul'daki mimari çok güzel. Ancak bakımsız tanıtım eksikliği var. 

Yeni ürün için turiste sofistike deneyim yaşatmamız gerekiyor. Otantik temiz abartı olmadan düzenli servisin sunulması gerek.

 İstanbulun hafta sonu kaçamağı yapılabileceği destinasyonda oluşu ve bunun pazarlanabilmesi.  Turizm enformasyonların eksikliği, Türkiye Home Kampanyasının, Türk perspektifiyle hazırlandığını doğrusunun yabancıların intibalarıyla hazırlanması gerektiğini tanıtım faaliyetlerin iyice araştıralarak derinlemesine düşünerek iyi planlanıp basit şekilde pazarlanmasını” çözüm olarak sıraladı. 


SKAL Internatıonal Geçmiş Dönem Dünya Başkanı Hülya Aslantaş, “Temel sorunların olduğunu, söylerek geçmiş dönemdeki yapılan benzer toplantıda alınan kararda Turizmin bir Devlet politikası olması gerektiğini ve mastır planı olmasının altını çizildiğini hatırlattı. Tanıtma fonları konusu hakkında görüşlerden sonra, Turizmcinin söz sahibi olması ve poitikaların devam etmesi gerektiği söyledi.
Yaptırım gücü olan kuruluşların gerçek koordinasyonu sağlayan bir konsey etrafında kent konseyi oluşturarak turizm kuruluşların birliklerin bir araya gelerek oluşturulacak konseyin  ahenkli çalışmasıyla problemlerin çözülebileciğini vurguladı.   

ICVB Genel Müdürü Özgül Özkan Yavuz, öncelikle iyi bir datanın olması araştırılması analiz edilmesi ondan sonrada stratejik planlamanın yapılması gerektiğini söyledi.


İBB Turizm Koordinatörü Tülin Ersöz Belediyece yapılan faaliyetleri sıraladı.

Katkı soru cevap ardından Başkan Feza Çolaklar sonuç raporların kısa zaman içinde en yetkili makamdan turizmin en uç noktasına kadar ulaştıracaklarını vurguladı.
Plaketlerin verilmesiyle toplantı sonuçlandı

yilmazparlar@yahoo.com


10 Mart 2015 Salı

''OSMANLI'DAN CUMHURİYET'E KADINLAR''

Notre Dame de Sion Lisesi, frankonani ayı kapsamında 8 mart Dünya kadınlar günü münasebetiyle  ''Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Kadınlar'' Sergisi düzenledi.

Notre Dame de Sion Fransız Lisesi, “Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Kadınlar” adlı   sergisi, 1880-1930 dönemi kartpostal koleksiyonunı ihtiva etmektedir.

Fransa'nın İstanbul Başkonsolosu Muriel Domenach katılımıyla gerçekleşen sergiye, Okul müdürü Yann De Lansalut, Türk müdür Suzan Sevgi, Yazar, Christine Peltre, Liz Behmoaras, Halkla ilişkiler müdürü ve Bireysel  Danışman, Dr.  Mireille Sadege,  Tv dizi ve sinema oyuncularımızdan Derya Şen, Çiğdem Polat başta olmak üzere pek çok sanatseverler katıldılar.

Okul müdürü Yann De Lansalut .ve  Fransa İstanbul Başkonsolosu  Muriel Domenach günün konusuyla ilgili birer konuşma yaptılar.

Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Kadınlar adlı kitabın konusunu temel alan sergi   2014'te Notre Dame de Sion Lisesi desteğiyle Bleu autour Yayınevi tarafından basıldı.

Sergi, kitaba paralel olarak ve kartpostallar sayesinde, Osmanlı Devleti'nde Müslüman, Musevi ve Hristiyan kadınların portresini ortaya koymaktadır. Kartpostalın altın çağı 1880 ile 1930 arasındadır. Sergide esas olarak Pierre de Gigord'un koleksiyonundan yararlanıldı. Ayrıca Notre Dame de Sion Lisesinin elindeki resimler de kullanıldı. Bunlara dönemin karikatürleri ve mecmua makaleleri de eklendi. 

Tarihçi ve Oryantalizm uzmanı Christine Peltre, kendi yorumlarını, gezginlerin anlattıklarını ve aynı dönemden başka tasvirleri de kullanarak, 200 kadın portresiyle, Osmanlı Devleti'nin etnik zenginliğini de göstermektedir. Kitabın son sözüne imza atan gazeteci-yazar Liz Behmoaras ise, çağdaş Türkiye'nin kuruluşundan günümüze, kadınların özgürleşme öyküsünü ele almaktadır.

Serginin amacı, 20. yüzyılın başlarında, önce Osmanlı, ardından Türk toplumunda kadınların içinde bulunduğu koşullar üzerine bir düşünce ortaya koymak ve alışılagelmiş klişelerin dışına çıkarak yeni bir bakış sunmaktır.

Kadın portresi kartpostalları sergisi, gerek kamu alanında gerekse mahrem alanda olmak üzere, 200'den fazla kadın portresini bir araya getirmektedir. Sergi bize basit portrelerden öte, kadınların günlük hayat ve çalışma manzaralarını, ülkede kadın koşullarının gelişmesini ve nihayet, önce Osmanlıların, ardından Türklerin isteyerek modernliğe geçişini de göstermesi açısından önem taşımaktadır.

sosyal sorumluluk projesi kapsamında  “Pembe Aslında Siyahtır”, “Yalan Dünya”, “İsler Güçler Ters Köşe“, “Azap Yolu”, “Çocuklar Duymasın”,  “Düşman Kardeşler”, “Mihrap Yerinde”,    “Seksenler”Tiyatro, Tv Dizi ve sinema filmlerinden tanıdığımız oyuncularımızdan Çiğdem Polat Kadınlar günündeki mesajı eşit hakların eşit fırsatların kadınlara tanınmasını arzuluyor. Farklı rolleri rahatlıkla oynayan Türkiye’nin Shirley MacLaine’i olarak tanıdığımız Derya Şen ise “Sanatçı kimliğimle, Kadına şiddete şiddetle hayır diyorum.” Mesajlarını verdiler.



yilmazparlar@yahoo.com

24 Kasım 2014 Pazartesi

ASIA PRINCESS HOTEL-YILMAZ PARLAR

ŞEHİR OTELCİLİĞİ
ASIA PRINCESS HOTEL
Şehir otel ziyaretlerimizin bu seferki durağı Princess Hotel zincirinden, Asya yakası Kavacık’ta bulunan Asia Princess Hotel. Gerek tasarım- inşaat aşamasında ve gerekse işletme döneminde tüm ayrıntıları şehir otel müşteri memnuniyetine uygun uyarlamışlar. Örnek olabilecek şehir otellerimizden biri.

Princess Hoteller Genel direktörlüğünü Elif Inselman, Pazarlama satış direktörlüğünü Burçak Atak üstlenmiş. İki Başarılı Kadın otellerini üst seviye taşımışlar.
Türkiye ekonomisinin kazandığı ivmeyle beraber, şehir otelciliğide buna uyumlu gelişim göstererek yatırımların artması devam ediyor. Belkide şehir otelciliği sektörün en parlak dönemi yaşamaktadır.

İstanbul’un bir dünya şehri olduğu, yakın tarihte Avrupa’nın en çok turist ağırlıyan üç şehir arasına girmeyi beklendiği ve hedeflendiği göz önünde tutulduğunda, şehir otellerin değerini artırmaktadır. Uluslararası organizasyonlar, İstanbul Shopping Fest, uluslararası kongreler, fuarlar İstanbul şehir otelciliğinin yıldızını parlatan faktörlerin başında gelmektedir.
Asia Princess Hotel, sektöre pozitif etki sağlayan, sosyal ve çevresel sorumluluğun bilincinde çevre dostu yerel ve geri dönüştürülebilir, özellikle İç mekanda az ve yalın malzemeler kullanımıyla ile inşa edilmiş.

İş dünyasının yeni iş merkezinin, 663 Metrekarelik alanında konumlanmış olması, ulaşım açısından Atatürk Havalimanına ( 36 km ), Sabiha Gökçen Havalimanına (40km), ve Taksim Meydanına( 17 km ) mesafesinde oluşu, toplu taşımaya, sosyal olanaklara, çevre yollarına, iki yakanın köprü başına yakın olması, tercih edilmeye avantaj sağlamaktadır.
Bina genelinde ve özellikle odalarda gelişmiş otomasyon sistemi gün ışığının maksimum içeri alınacak şekildeki geniş ferah 54 Standart Oda, 24 Superior Oda, 28 Corner Oda, 4 Deluxe Oda olmak üzere, 164 Yatak Kapasiteli şehir manzarasına sahip, rahatlığın ön planda olduğu 32 m2 - 40 m2 genişliğinde 110 Odası bulunuyor.

Müşteri isteğine cevap verecek hizmetlerin bir kaçını Pazarlama satış direktörü Burçak Atak şu şekilde sıralıyor; “Ücretsiz kablosuz hızlı internet erişimi otel odaları ve genel alanlar -Sigara içilen ve içilmeyen katlar - Engelli misafirler için oda -Kuru Temizleme ve çamaşır hizmetleri -80 Kapasiteli Kapalı Otopark-Bagaj Emanet Ofisi- Ekstra Yatak Servisi -Havalimanı Transfer Hizmeti -Oda Servisi (24 Saat), Kişiye özel konfor sunan iklimlendirme,banyolarda özel jakuzili küvet ve özel tasarım duş,elektroni kasa saç kurutma makinası, büyüteçli ayna,ortopedik yatak, minibar, su ısıtıcaları ,çay-kahve su servisi.”

Ayrıca Burçak Atak ilave ediyor “ Yeni güne hazır hale gelmenizi sağlayacak Spa & Fitness, hamam, sauna ve masaj yakında hizmete girecek. 1 balo salonu, 5 toplantı salonu ve fuaye alanı bulunmaktadır. Uygun son teknolojiyle dizayn edilmiş 10 kişilik küçük toplantılardan 200 kişilik uluslar arası toplantılara hizmet vermektedir. Restoranımızda, dünya lezzetlerini tadabileceğiniz dünya mutfağı mevcuttur.”
Otelde en önemli bulduğumuz güleryüzlü işini mükemmel bilen ve uygulayan profesyonel ekibin, Dünya turizm standartlarına uygun hizmet anlayışıyla işlerini ifa etmeleri.
yilmazparlar@yahoo.com 

2 Eylül 2014 Salı

CHP Ortak akıl adresi-Yılmaz Parlar

Ortak akıl adresi
Kurultaya saatler kala CHP tabanından bazı genç isimler kitlelerin Parti Meclisi’nde kimi görmek istediğine ilişkin araştırma yapmak için düğmeye bastı. Sosyal medya kanalları değerlendirilerek yapılacak araştırmanın sonuçları Çarşamba saat 16’da kamuoyu ile paylaşılacak. Araştırmaya özellikle gezi sürecinde aktif olarak sosyal medyayı kullanan kesimin katılması hedefleniyor. Bu araştırma sonucunda yapılacak açıklamanın Parti Meclisi’nde oy kullanacak delegelerin işlerini kolaylaştıracağını belirten Araştırma Komitesi Üyesi Serhat Dükel, “Bir grup arkadaşımızla birlikte başlattığımız süreç bize bazı bilgilerin daha net ulaşmasını sağlayacak. Parti Meclisi’nin oluşumu bu Kurultay’da her zaman olduğundan daha önemli. Parti’yi iktidara taşıyacak kadroların bu kurulda yer alması gerekiyor. Bu noktada biz de kendi ilişkilerimizden bir komite oluşturduk. En çok istenenleri kitlelerin kararı olarak tespit etmeye çalışacağız. Kurultay delegelerine yaptığımız bu araştırmaya sunacağız. Son karar tabi ki onların biz sadece onların işini kolaylaştırmaya çalışacağız. Ortak akıl oluşturmaya yardımcı olmak istiyoruz” dedi. Dükel, bu araştırmada kendisine çok sayıda ismin yardımcı olduğunu Komite Üyesi olarak Özgür Koçak, İpek Kırmızıdere ve Tarık Akbaba’nın görev aldığını sözlerine ekledi ve sistemi şöyle açıkladı: “Şu anda çok sayıda internet sitesinde ve sosyal medya noktalarında chppmdekimolsun araştırması başladı. Ayrıca chppmdekimolsun@gmail.com dan bize herkes ulaşabilir. Hedef sosyal medya aracılığı ile kitlelerin sesini kurultay delegelerine iletmek.

8 Temmuz 2014 Salı

Esra Alkan Kalk gidelim kitapları-Rize-Yılmaz Parlar

 KALK GİDELİM RİZE
Esra Alkan'ın yazdığı Kalk Gidelim seyahat kitaplarının dördüncüsü Rize çıktı.
Serinin dördüncü kitabı olan Kalk Gidelim Rize, çay yaprağının ağzından kendini size tanıtıyor. Rengarenk şehrin doğasını, insanını, yaşam şeklini, esprilerini öğrenmek istiyorsanız Kalk Gidelim Rize tam size göre...



Bütün kitapçılarda bulabileceğiniz Kalk Gidelim kitapları her ne kadar çocuk gezi kitapları arasındaysa da, aslında yetişkinler için de özel, eğlenceli bir rehber kitap.
Varlık Yayınları'nın çocuk kitaplarıyla büyüyen bizler, Esra Alkan'ın Kalk Gidelim Çocuk Seyahat kitaplarının Varlık'tan  çıkıyor olmasıyla ayrıca heyecanlandık.
 Dile gelen çay yaprağı eşliğinde dolaştığımız Rize'nin bilmediğimiz pek çok şeyini gülerek öğrendik. Karadeniz insanının mizahını, tüm güzelliklerini öğrenmek istiyorsanız bu rehber kitabı kaçırmayın.

Esra Alkan diyorki “Çocukluğumdan beri başka dünyaları merak ettim, başka ülkeleri, başka insanları tanıyarak bu merakımı gidermeye çalıştım ve çalışıyorum. İstanbul Üniversitesi’nde arkeoloji okurken aldığım sosyal ve fiziki antropoloji dersleriyle de insana olan merakımı gidermeye çalıştım. Dünyada pek çok ülke gezdim; ama Anadolu’yu gezerken hissettiğim heyecan hep daha farklı oldu.Sonunda,TRT 1’de hazırlayıp sunduğum KALK GİDELİM adlı seyahat kültürü programını çok sevdiğim çocuklarla birlikte 52 bölüm yaparak tamamladım. 




TRT Belgesel kanalında yetişkinler için yine gezi programları hazırladım. Gezerken aklımda hep geleceğin kâşiflerine KALK GİDELİM kitaplarını yazmak vardı. Düzce, Mardin ve Sinop’tan sonra, dizinin bu dördüncü kitabında sizleri Rize’ye götürüyoruz.”

yilmazparlar@yahoo.com