22 Ağustos 2021 Pazar

Osmanlı Köşesi-Osmanlı Saray Mutfağı-Yılmaz parlar


Osmanlı Saray Mutfağı

“Restaurant”ın Aynası Misafirleridir.

Son yıllarda, neredeyse yok olan, “Osmanlı Saray Mutfağını” dolayısıyla Türkiye Gastronomisini Küresel çapta tanıtmaya kendini adayan, Sultan Köşesi Restaurant ve Hotel sahibi turizmci, araştırmacı yazar, gazeteci Recep İncecik 

“Osmanlı Saray Mutfağı” hakkında derya bilgilerle donanımlı.

Turizm Promoteri.    



Recep İncecik, güçlü ve eşsiz  “Osmanlı Saray Mutfak” kitapları koleksiyonundan yola çıkarak benzersiz özel yemek tariflerini yıllarca deneyimlemiş gerçek lezzet ölçü birimlerine ulaşmış, yerli ve yabancı misafirlere bu zengin mutfağı tanıtma misyonunu üstlenmiş, eğitimi dışında çocukluğundan günümüze mutfakda büyüyen bir gastronomi, turizm promoteri.    

Yabancı turistlerin göz bebeği Sultanahmet imajını ve ününü zenginleştiren bir dizi eylemlere bağlantılı olan Osmanlı Kültürünü ön plana çıkaran SultanAhmet Küçük Ayasofya caddesi No 6 adresde bulunan mekanında başda kendisi olmak üzere yetenekli şefleriyle, Osmanlı mutfak geleneğini modern gastronomik konseptlerle güncelleştiriyor.

Dünyada yegane çok zengin mutfak özelliğine sahip

Osmanlı Saray Mutfağı; Osmanlı İmparatorluğu yüzyıllar boyunca devasa coğrafyaya hükmetmiş, birçok milletin kültürlerini sentez yaparak zaman içinde kendine özgü damak tadına uygun lezzet yaratmış.

Birkaç farklı binalarda kubbelerin içinde yaklaşık 300 uzmanlaşmış  mutfak personeli bulunduran, Osmanlı Sarayı, Dünyada yegane çok zengin mutfak özelliğine sahip olmuş. 



İyi yemek iyi malzemeden oluşur

Osmanlı Gastronomi, iyi yiyecek ve içecek sunulandan çok daha fazlasıdır. Yemeğin hazırlanması, kimyası, sindirimi, insan vücudu üzerindeki psikolojik etkisi, seçimler, gelenekler, tercihler, alışkanlıkları, gıda maddelerinin üretimi, bunları üretmek için kullanılan araçlar, gıdaların işlenmesi, depolama ve taşıma işlemleri ile ilgilidir. 


Sultan Köşesi iyi yemek iyi malzemeden oluşur doktiriniyle mevsimlere göre bile değişen lojistiğini bu mantıkla gerçekleştiriyor. 


Gastro-turistik ürün ve hizmetlerin sunumunda kalite çeşitli girişimlerin deneyim ve teknik bilgilerini en iyi  kullanan,güçlü bir mutfak kimliğine sahip “Osmanlı Köşesi” yalnızca yiyecek ve içeceğe değil, aynı zamanda yiyecek ve içecekle ilgili diğer ilginç bilgilere dayanmasıdır.


Milletlerin ve medeniyetlerin gelişmişlik düzeyini gösteren maddi unsurlardan birisi yemek kültürüdür.


Osmanlı aşçılık sırları saklandıklarından ölçümleri pişirme aşamaları bulunmadığından “Yıllarca denedik.” diyen Recep İncecik ile yaptığımız söyleşide ; 

İncecik “Milletlerin ve medeniyetlerin gelişmişlik düzeyini gösteren maddi unsurlardan birisi yemek kültürüdür. Milletlerin tarih boyunca doğayla girdikleri etkileşim sonrasında tecrübeyle oluşturdukları bu yemek kültürü onların damak zevkini, zerâfetini ve beslenme alışkanlıklarını yansıtmaktadır.

Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i Şâhâne hocalarından Mehmed Kâmil’in (ö. 1844'ten sonra) yazdığı ve 1844’te taşbaskı halinde yayınlanan ilk yemek kitabı olan Melceü’t-Tabbâhîn; çorbalar, kebaplar, et yemekleri, külbastılar, yahniler, köfteler, pilakiler, börekler, sıcak ve soğuk tatlılar, zeytinyağlılar, pilavlar, hoşaflar, şuruplar vs. olmak üzere on iki fasıldan oluşmaktadır. İstanbul’daki kadın ve erkek aşçıların temcit makarnası gibi eski yemeklerden başka yemek pişirmediklerini, masrafların da çok yüksek olduğunu gözlemleyen Mehmed Kâmil; eski yemek risalelerini inceleyerek nadir ve lezzetli yemeklerin gereksiz kısımlarını çıkartmış, eserin derkenarına salata, turşu, tarator gibi meze türünden yiyecekler eklemiş ve eserine aşçıların sığınağı anlamına gelen bir isim vermiştir.” Açıklamalarda bulundu



Mekanın ambiansını yaratan şey tanımlanamaz, ancak önemli bir faktördür.


Dışarıda yemek yemenin eğlencesinin bir kısmı, yemek arkadaşlarınızla etkileşim İletişim, tanışma, İş toplantısı, müzakereler, tarihi romantik akşam yemeğini lezzetli ve uygun fiyatla yemek, hoş bir atmosferden zevk almak.

Mekanın ambiansını yaratan şey tanımlanamaz, ancak önemli bir faktördür.

Servis önemli bir konu. İyi hizmet, bilinçli değildir, telaşsızdır ve uygun şekilde özenlidir.  Güler yüzlü hizmetdir.

Restaurantın konumuna bağlı olarak spazmodik bir doluluk oranı vardır, bu nedenle katılımın doruk noktasında dahi masa sıkıntısı çekmeyecek kapasitede olmasıdır.

Kuruluş tüm bunları organize edebileceğini gösteriyor. Şef Sadık Yüzeyil, unlu mamullerde eşsiz duayen kendisini çok lezzetli özel pidesini hazırlarken, fırın önünde görüntüledik.

Güleryüzlü garsonların hizmeti yemek şovları tüm yabancı misafirleri adeta büyülüyor.

Dileğimiz Recep İncecik danışmanlığında bu mutfağın çoğalması Türkiye’ye gelen turistlerin unutamıyacağı lezzeti tatmalarıdır.

yilmazparlar@yahoo.com

5 Ağustos 2021 Perşembe

20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı'nın 47. yıl dönümü-Yılmaz Parlar


  


Yavru Vatan, Ana vatan, Mavi Vatan

 

Kıbrıs Türk Kültür Derneği (KTKD) İstanbul Şubesi tarafından, KKTC İstanbul Başkonsolosluğun himayelerinde gerçekleşen 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı'nın 47. yıl dönümü kapsamındaki resepsiyonda;  KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, yaptığı konuşmasında Bölgede bulunan doğalgaz rezervleri ile yeniden dünya gündemine oturan Kıbrıs ve Türkiye için Mavi Vatan sözcüğün altını çizdi.



2 Ağustos 2021 Salı günü tarihin irili ufaklı onbinlerce kültürel sanatsal heykellerini bünyesinde barındıran İstanbul Arkeoloji müzede gerçeklesen etkinlikde birbirinden güzel anlamlı gerçeklere dayanan çok değerli üç konuşmacı; KTKD İstanbul Şubesi Yönetim Kurul Başkanı Zehra Bilge Eray, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Kıbrıs’ın tarih derinliklerinden günümüze ufuk turu atdırdılar.



Hafızaları tazeleyen bilgileri Mavi Vatan sözleri süsledi. Doğu Akdeniz’deki Kıbrıs adası etrafında eşit hak sahibi olunan doğal kaynaklara Anavatan Türkiye ile birlikte sahip çıkma kararlığı, bağları kuvvetlendiren, ulusal çıkarların korunmasında, hak ve hukukun müdafaasında çok önemli bir stratejik boyut kazandırdı. 



Hiç tereddüt etmeden mücadelede canlarını ortaya koyan aziz şehitlere ve Atamıza saygı duruşu sonrası Deniz Kuvvetlerin bandosu eşliğinde İstiklal marşımızın okunmasıyla başlayan Etkinliğe, ayrıca 1.Ordu Komutanı Orgeneral Musa Avsever, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, KKTC İstanbul Baş Konsolosu Seniha Birand Çınar, Yüksek rütbeli subaylar, Gaziler, her Uluslararası platformda KKTC’ı dile getirecek Başkanlığı Musa Karademir’in yaptığı BDU Diplomatlar Birliği Yönetim Kurul üyeleri, Pop ses sanatcısı Ziynet sali, elit davetliler katıldılar.



KTKD İstanbul Şubesi Yönetim Kurul Başkanı Zehra Bilge Eray özetle “Temmuz 1974 Mutlu barış Harekatının  neden yapıldığını anlamak , anlatmak, ve unutmayıp unutturmamak için 1974 öncesi Kıbrıs’ta yaşananları gözden  geçirmek  gerekir.

20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı Kıbrıs Türklerinin gerçek bir soykırımdan Kurtarılarak yenide hayat  buldukları gündür. 



1571 Yılında  Osmanlı İmparatotluğu Tarafından  Fethedilen, Türk vatanı olan Kıbrıs, Osmanlı imparatorluğunun  zayıflaması sonucu 1878 de İngiliz sömürge idaresine geçmiştir.”  


Kıbrıs adasında  yıllarca birlikte yaşamakta olan Rumların  Büyük ideali Enosisi anlatan Eray “ 1 Nisan 1955 yılında Tethiş örgütü EOKA yı  kurarak saldırılarına başladılar. İlk günlerde İngiliz sömürge yönetimine ve İngilizlere saldırılarda bulundular.  Asıl hedefleri ise ENOSİS için en büyük engel olarak gördükleri  Kıbrıs ‘taki Türk toplumu idi. Amaçları İngilizleri adadan kovmak, Türkleri  hazırladıkları planlarla toplu olarak katlederek  ENOSİS’ i  ilan etmekti.”



1950 li yıllardan başlayarak  tüm dünya devletlerinin gözü önünde devam eden   saldırılar 1957-1958  yıllarında arttırılarak adada Türkler için  yaşam şartları dayanılmaz hale geldi. saldırıları sonlandırmak için yapılan  1959-1960 Londra ve Zürih antlaşmaları sonunda 1960 yılında  Türklerin ve Rumların aynı hakları kazandığı bağımsız KIBRIS Cumhuriyeti Kuruldu. 1960 yılı Barış yılı oldu.” Ancak   3 yıl sürdüğünü ifade ederek “21 Aralık 1963 akşamı Akridas Katliam planını uygulamaya başladılar. Kıbrıs Cumhuriyetini  darbeyle, silah zoruyla, kuruluş anlaşmalarına ve Anayasaya aykırı hareket ettiler….Tarifi anlatılmaz katliamları yaşadık. 1963-1974 arasında 11 yıl devam eden açık hava hapishaneliği müddetinde türkler baskı ve zülüm gördüler…Akritas planı ile başlattıkları katliamlara büyük bir titizlikle hazırladıkları İfestos 1974  katliam planı ile 15 temmuz 1974 sabahı saldırıya geçtiler. Özetiyle 20 temmuz 1974 Barış harekatın başlama sebebini vurguladı.



Vali Ali Yerlikaya Rumların, Kıbrıs Türkü'nü azınlık olarak görmeyi sürdürdüklerini, eşitlik temelinde çözümü her zaman reddetme alışkanlıklarına devam etdiklerini, garantör Türkiye'nin her zaman KKTC yanında olacağın altını çizdi. Barış harekatın bunun adeta bir sembolü olduğunu ima ederek, 20 Temmuz, zulme son verilen, Kıbrıs Türk halkının istiklalini kazandığı ve adaya barışın geldiği kurtuluş günü olduğunu belirten uzun güzel bir  konuşma yaptı. 

Cumhur başkanı Ersin Tatar’ın çoşkulu dinamik konuşmasında; bağımsızlık mücadelesi lideri Dr. Fazıl Küçük ile Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf R. Denktaş’ı, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit ile Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan’ı zaman zaman minnetle anarak yaptığı konuşmasında “Vatanımızda özgür ve korkusuzca yaşıyorsak, bunu aziz şehitlerimize, Mücahit ile Mehmetçiklerimize borçluyuz.”sözleri minnetini yankılandırdı.

Tatar, yine acılı tarihi gözler önüne serdi. Hukuksuzlukdan yoksun ülkelere seslendi.

Türk askerin 16 Ağustos 1960 tarihinde 82 yıllık bir aradan sonra Kıbrıs’a yeniden ayak basdığını, Zürih ve Londra Anlaşmaları ile, Türk ve Rum halklarının eşit kurucu ortaklığında kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ömrünün ancak 3 yıl olabildiğini tekrarladı. Enosisi, Akritas Planı’nı, Anayasa’da Türklere tanınan bütün haklar da ayaklar altında çiğnendiğini, 21 Aralık 1963 tarihinde Kıbrıs Türklerine yönelik silahlı saldırıların başladığını yapılan katliamları dile getirdi.  20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’nın önemini vurguladı.  

Resepsiyon İTO bünyesindeki Cemile Sultan soysa tesislerinden getirtilen ikramlarla ve sohbetlerle harıra fotoğraları çekilerek son buldu.

yilmazparlar@yahoo.com

2 Temmuz 2021 Cuma

Ace of Mice Exhibition ve Gastro Show 2021-Yılmaz Parlar


 Turizm İş Birliği Şart


Ace of Mice Exhibition ve Gastro Show 2021



Ace of Mice Exhibition ve Gastro Show 2021 (Gastronomi Turizmi Fuarı & Konferansı -Gastro Show ) açılışında konuşma yapan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu “Turizm iş birliği ve her noktada, her ortamda; ortak akıl, ortak masa, ortak platform biçiminde iş üretmek gerektirir.” dedi 



Turizm Medya Grubu Başkanı Volkan Ataman’ın Ace of Mice Exhibition ile, Gürkan Boztepe’nin Başkanlığı yaptığı (GTD) Gastronomi Turizm Derneği tarafından ilk kez birlikte düzenlenen 2021 Türkiye’nin lokomotif sektörü olan turizmin güçlü ayağı,



Gastronomi dünyasının önemli etkinliğinde siyasi ve iş dünyasın isimleri turizm profesyonelleri örgüt başkanları ve akedemisyenler bir araya geldiler. “Türkiye Turizmin için Birlikteyiz” mesajını verdiler. 



ACE of MICE kapsamında 28-30 Haziran 2021 tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezinde düzenlenen etkinlik açılışına; Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, Türk Havayolları Yurtiçi Satış Başkanı Emre Menevşe, Türkiye Otelciler Birliği Başkanı Müberra Eresin, Avrupa Turizm Acenteleri ve Tur Operatörleri Derneği (ECTAA) Başkanı Pawel Niewiadomski, Küresel İş Seyahati Derneği (GBTA) Başkanı J. Grant Caplan, Turizm Medya Grubu Başkanı Volkan Ataman, İzmir Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran, oda, dernek, kuruluşların başkanları, temsilcileri, sektör profesyonelleri, iş insanları, bürokratlar, katılımcılar ve fuar ziyaretçileri katıldılar..



 ACE of MICE Türk Hava Yolları isim sponsorluğunda, TÜRSAB Stratejik partnerliğinde T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, T.C İstanbul Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Ticaret Odası, TUROFED, TUROB, Antalya Tanıtma Vakfı, AKTOB desteğiyle gerçekleşen Ace of Mice Exhibition ve Gastro Show 2021, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), sektörün öncüsü konumundaki fuarlara; Turizm Müdürlüğü, İstanbul Turizm Platformu, Kültür A.Ş. ve BELTUR A.Ş. ile katılım sağladı.


Muhteşem Uzay.showla başlayan Ace of Mice Exhibition ve Gastro Show 2021’de yaptıkları açılış konuşmalarda protokol isimler önemli mesajlar verdiler.



Turizm Medya Grubu Başkanı Volkan Ataman, Corona virüs salgını nedeniyle zorlu bir döneme rağmen ACE of MICE etkinliğiyle ilgili gelişmeleri özetledi program akışında kısa bilgiler verdi ve destekcilere teşekkürlerini sundu.  

Badireler atlatan Türkiye’nin en önemli sektörünü önlemler alarak, misyonla, ekipçe, paydaşlar, sponsorlarla, destekçilerle, cesaretle birleştirici, motive edici ve tekrardan profesyonellerin bir araya gelerek ticari hareketliliği de sağlayacak şekilde ACE of MICE’ı gerçekleştirdiklerini ifade eden konuşma yaptı.



İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu konuşmasının bazı başlıkları  “Bu Pandemi süreci hızlıca atlamak gibi bir sorumluluğumuz var. Hepimiz; bu kentin, diğer kentlerimizin ve ülkemizin sorumlu insanlarıyız” 


“Kurumları birbirinden habersiz kılan hangi unsur varsa bertaraf edip ülkemizin ve şehirlerimizin kazanmasına dönük çok güzel projeler, güzel adımlar atmayı gerektirir. Gerçekten bu zor dönemin başka türlü atlatılması, çok mümkün gözükmemektedir” 


 “Bu konuda, her masanın bir ferdi olmaya, ön şartsız koşa koşa geleceğimizi İBB adına duyurmak istiyorum” 


“İBB, ne kadar bir vatandaşı aitse; Turizm Bakanlığı ya da herhangi bir bakanlık de o kadar bir vatandaşa aittir. Hiçbir siyasi partiye ait değildir. Hiç kimse sahip olmaya kalkmasın. Hangi makamı işgal ediyorsak edelim, her birimiz bu ülkenin 84 milyon insanıyla eşit haklara ve hukuka sahibiz.” 


“O bakımdan; göreve seçilmiş ya da atanmış olan insanlar, görevini en iyi şekilde yapmakla sorumlu bireyler ya da vatandaşlardır. Biz de görevimize bu titizlikle bakıyoruz” gibi başlıklarla konuşma gerçekleştirdi.



Dirençli bir turizm inşa etmek zorundayız


Halkın Bakkalı, Visitİzmir, Fuarİzmir, Tarkem, Turuncu Çember, Baysan AŞ, Tohum Merkezi, Üretici Pazarı, Coğrafi İşaretli Ürünler bölümleri yer alan İzmir standıyla Fuara katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Dirençli bir turizm inşa etmek zorundayız”

 “Yeni normalleşme denilen bu dünyada, krizi fırsata çevirebilenler ayakta kalacak. Geleceğe bakarken hem geçmişimizden esinlenerek, hem de yaratıcı fikirleri daha çok öne çıkartarak yeni bir yer almak mecburiyetindeyiz. Dirençli bir turizm inşa etmek zorundayız” dedi.

Sertifikasyon programı başlattık

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, UNESCO’ya gastronomi alanda yaratıcı şehirler ağına girdikten sonra birçok çalışma yapıldığını vurgulayan Başkan Fatma Şahin, “Pandemi döneminde ‘Sağlıklı Lezzetin Başkenti’ olma yoluna girerek hemen bir sertifikasyon programı başlattık. 

 “Birlikte dünyaya Anadolu’nun medeniyetler beşiği olduğunu, nasıl şehirler kurduğunu, nasıl ilk yazıyı yazdığını, Roma Dönemi’nin, Hitit Dönemi’nin en güzel eserlerini, Osmanlı ve Selçuklu’nun en güzel han ve hamamlarını, sokaklarında tarih kokan o lezzetleri anlatacağız” dedi.




Güvenli Turizm Sertifikamızı Aldık, Sizleri Bekliyoruz

Vali Ali Yerlikaya salgınla mücadelede aşının önemini vurguladı.

 “Kültür ve Turizm Bakanlığımızın yoğun çabasıyla İstanbul başta olmak üzere tüm Türkiye’de misafirlerimizi güvenle ağırlamak için güvenli turizm sertifikasını aldık ve sizleri bekliyoruz.” dedi.




Fiziksel ortamda fuarlara tekrar başlanacağını umut ediyoruz

Kültür ve Turizm  Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz: Pandemi döneminde en çok turizm ve seyahat alanında etkili olan sektörler zarar gördü"


"2021 yılının son çeyreği itibariyle uluslararası kongre ve fuarların başta bölgesel fuarlar olmak üzere tekrar fiziksel ortamda başlayabileceğini umut ediyoruz" 

Uluslararası kongre ve konvansiyon derneğinin açıkladığı verilere göre geçen yıl takip ettiğimiz 2020 yılında gerçekleşmesi beklenen 4 bin den fazla uluslararası etkinliğin yüzde 65'i iptal olurken yüzde 25'i ise sadece dijital ortamda gerçekleşti. Fuarcılık alanına baktığımızda ise 2020 yılı içerisindeki gerçekleşmesi planlanan uluslararası fuarlar iptal oldu. Geçen yıl Temmuz ekim döneminde dünyada az sayıda da olsa dar çerçeveli fuar organizasyonları gerçekleşti fakat sektörümüz için yeterli hacim sağlanmadı. Bugüne baktığımızda uluslararası kongre ve toplantıların dijital veya hibrit olarak gerçekleştirmeye başladığımızı memnuniyetle görüyoruz.” dedi

Kurdele kesimiyle açılış gerçekleştirildi.


Sektörünün Ticari Hacmini Arttırma hedefli,“Fıt For Future Ve Connectıng Dots” temasıyla Düzenlen fuar, benzersiz bir MICE Deneyimi yaşatdı. Uluslararası Hosted Buyer Programı kapsamında; yurt dışı pazardan katılacak 90 uluslararası incentive firması, PCO, DMC ve kurumsal satın alıcılar fuar kapsamında katılımcı firmalarla B2B görüşme gerçekleştirildi.

 


Global Business Travel Association – GBTA J. Grant Caplan, Association of Tour Operators in Russia - ATOR Maya Lomidze, The European Travel Agents' and Tour Operators' Associations – ECTAA Pawel Niewiamdomski, Azerbaijan Tourism Board - ATB Florian Sengstschmid, Federazione Italiana Associazioni Imprese Viaggi e Turismo – FIAVET Ivana Jelinic gibi Dünya Turizm ve MICE sektörüne yön veren isimler fuara katıldılar 

7 Şehir, 7 Bölge, 7 Ülke sloganıyla yola çıkan GastroShow, Türkiye’nin ve dünyanın değişik yerlerinden gastronomi sektörüne damga vurmuş üst düzey şefler, gastronomi uzmanları da katıldı.

7 ülke mutfağı, sokak lezzetleri, Modern Türk Mutfağı, sağlıklı beslenme, vegan- vejetaryen beslenme, iklim değişikliğinin yemeklere etkisi ile dünya gastronomi trendleri üzerine değerli konuşmacılar eşliğinde bilgilendirici oturumlar yapıldı.

Jolly, Jolly Mıce markasıyla 28 Haziran 2021’de başlayan Ace of MICE Fuarı’nda gerçekleşen AMEzing Parti isim sponsorluğunu üstlendi. ışık, renk, ses ve dijital kurguların büyüleyici birlikteliğiyle video mapping şov, DJ ve  dans performansları eşliğinde güzel bir gece yaşandı.

Jolly Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar AMEzing Parti ‘nin açılış konuşmasında; Tüm paydaşları bir arada görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Pandemi sürecinde en çok etkilenen iş alanların başında M.I.C.E. sektörünün olduğunu ancak  çok kısa zamanda sektörün tüm bileşenleri ile hep birlikte hareket ederek bu zor zamanları el birliğiyle atlatılacaklarını ifade etti.

yilmazparlar@yahoo.com

7 Haziran 2021 Pazartesi

Muhteşem Sanat Fuarı Artcontact-Yılmaz Parlar


 Muhteşem Sanat Fuarı Artcontact

Yönetim Kurulu Başkanlığını Bilgin Aygül’ün yürüttüğü  ATİS Fuarcılık muhteşem sanat fuarına imza atdı. ArtAnkara’dan sonra, ArtContact İstanbul, Uluslararası çağdaş sanat fuarını sanat severlerin hizmetine sundu.



Camhane adlı Cam Sanat Merkezi’nde harika benzersiz cam objeleri sanatını sürdüren Yasemin Aslan’ın ArtContact fuar bölümünde söyleşi yaptığımız ATİS Fuarcılık’ın Yönetim Kurulu Başkanı Bilgin Aygül yaklaşık 40 sene fuarcılık yaptığını 7 sene ArtAnkara Sanat Fuarı düzenlediklerini planlarına İstanbul’u ilave etdiklerini ve devam edeceklerini söyledi. 



ArtContact “Sanata Katkı Onur Ödülü” alan  Bedri Baykam’ın konferansı sonrasında kendisine ait “Piramid Sanat Merkezi”nde sergilediği resimlerini izledik. Küresel çapta değişmeyen politika duruşu, sergileri, manifestoları ve kitapları ile bilinen çok yönlü güclü sanatcı Bedri Baykam’ın eserleri yine birbirinden farklı güzellikde... Yazdığı kitaplarınıda sergileyen sanatcının Standı ziyaretcierin ilgi odağıydı.



Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi’nin 10 bin metrekare kapalı, 5 bin metrekare açık alanında; Bedri Baykam, Devrim Erbil, Ertuğrul Ateş, Prof. İsmail Ateş, Mehmet Aksoy, Metin Yurdanur gibi isimlerin yanı sıra genç yetenekli 1000 den fazla sanatcıların, sergiledi eserlerinden biride takdirle karşıladığımız ilgimizi çeken Anadolu Üniversitesi Heykel Bölümünden mezun Mustafa Tuğrul’un atıklardan yaptığı eseri oluyor.



Paslanmış metal levhalar, kırmızımsı turuncu contalar, sökülmüş araba parçaları hurda parçalarını yaşamdan flora, fauna ve insan figürleri heykellerine kalıplayarak esere dönüştürmesinin yanı sıra çevreci mesajı çok daha önemli. Pelin Boyçelebi Demir, Ebru Özaytekin Akbaş, Hande Tortemel Ocak,Gamze Vuleyin Yıldırım, gibi sanatcı ve sanatseverlerle hatıra çekdirdiğimiz at-şovalye heykeli için  Mustafa Tuğrul eserleri hakkında söyleşmizde;

Sanatcı “Ağırlıklı olarak çalıştığım malzeme metal ve metal atıklar, malzemenin sertliği ve dayanıklılığı benim tercih sebeplerimden biri olmuştur, ayrıca atık metal malzemelerin dış görünümlerinde kendine özgü estetik unsurlar taşıdığını düşünüyorum.

Sanatımda genellikle insanların çöp olarak nitelendirdiği, kullanımını, ömrünü yitirmiş metal atık malzemeler kullanıyorum. Benim için hiçbir nesne çöp değildir, amacım sanatta geri dönüşümü yakalamak ve insanlara aslında çok iyi bildiği fakat genellikle çöp olarak gördüğü malzemeleri sanat eseriyle bütünleştirip, sunmak ayni zamanda  geri dönüşüm olanaklarını Heykel sanatıyla bütünleştirip  atık malzemenin kendi saf estetiğinden faydalanmaktır. Bununla birlikte Sanayileşme ve sonrasında gelişen Toplumsal değişim sürecini ve bu sürecin getirdiği malzemeyi estetik bir dil ile yorumlamaktır. Üzerinde çalıştığım konular ise; insan ilişkileri, içsel problemler, atık malzeme ile oluşturulan hayvan ve figüratif soyutlamalardır.”şeklinde ifade ediyor.



Yıllarca sanat galeri yöneticiliği ve danışmanlığı yapan Ayşegül Abay’ın standı çok ilgi görenler arasındaydı. Bünyesindeki sanatcıların eserlerini görmeye gelenlerin arkasında gizli Ayşegül Abay isminin payı çok büyük. 



35 yıl üzeri süre önce, Selvin Cuhruk Gafuroğlu tarafından Ankara'da kurulan, İstanbul Arnavutköy'de ve Nişantaşı'nda actigi yeni galerileri  ile birlikte sergilerine devam eden Galeri Selvin’in, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi ve yüksek lisans eğitimi ardından resim bölümü Devrim Erbil Atölyesi’nde tamamlayan sanatcısı Bahri Genç’in resimleride çok ilgi gördü.




Pandemi kurallarına uygun olarak gerçekleştirilen Fuarın hijyenik sponsorlarından  Hipokrat Mask gelen ziyaretcilere paket maske dağıtdı. Her köşede ayak basmalı hijyenik dezenfektan aparatları ile fuarın sağlıklı olmasını sağladı. Hipokrat Mask İş geliştirme Uzmanı  Meşale Şimşek’den aflığımız bilgilere göre “Antivirüs ve antibakteriyel işlevli kumaştan üretilmiş yüz maskesi, partiküllere karşı etkin koruma sağlıyor, toz, bakteri ve virüsler. %50 sponbond, %50 meltblown, ön yüzeye gümüş iyon katmanı 0.1 nm gümüş iyon katmanı + 0.1 nm katmanı biopolimer kitin, arkada gümüş iyon tabakası 0.1 nm gümüş iyon tabakası + 0.1 nm bio polimer kitin tabakası kumaşın antivirüs direnci, akredite test laboratuarı tarafından test edilmiş standardına uygunluğu onaylanmış”



Fuarın en küçük  sanatcısı yaptığı eserin birini Beşiktaş Belediye Başkanı, diğerinide İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı satın alıyor. İran asıllı minik sanatcı elde etdiği paralarla sokak hayvanlarına kedi-köpek maması alıyor.

yilmazparlar@yahoo.com 

21 Mayıs 2021 Cuma

Ali Babacan İhanet mi Etdi?-Yılmaz Parlar


  Ali Babacan İhanet mi Etdi?

Yoksa Demokrasi gereği vicdani iç sese kulak vererek hür özgür irade mi kullandı?

“Türkiye 5 Yıl kaybetdi” demesiyle Türkiye bekası gereği biyoetik davranış mı gösterdi…

Programa konuk olarak katıldığı, bir televizyon kanalında 2018 seçimlerinde geçmiş dönem Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Başkanlık adayı söz konusu edildilği konuda çalışma içerisinde olduğu sorusu üzerine; çalışmanın merkezinde olduğu anlamındaki sözü, bir gazetede İhanet olarak değerlendirilmesi, aslında iftira niteliğinde iddiadır. Kasıtlı ve asılsız suç yüklemedir, kara çalmadır.



Zamanında bilinmesi sakıncalı görülen, bitkin konu haline gelen gerçeği saklamaktan vazgeçip açık yüreklilikle açıklaması veya açıklanmaması göreceli olarak değerlendirebilir. Gizli kapılar arkasında olmasını isteyenler veya şeffaflık isteyenler olabilir.

Ancak bu gazeteci arkadaşımızın ahlaki argümanı analiz etme, formüle etme, kasıtlı girişimi, yargılaması, ağır kelime kullanması tüm Dünya basınından kırık not olur.

Nitekim en gözde yerli yabancı pek çok medya tarafından sadece haber kısmı aktarılmıştır. Bir yargılama yapmamışlardır. Doğrusuda budur.

Sözcük anlamına bakıldığında, ihanet, hıyanet, hain aynı kefede bulunan kelimelerdir. Kutsal sayılan şeylere el uzatma, kötülük etme veya karşı davranma ifadeleridir.

İhanet dar tanımlanmasına rağmen öfke için yaygın olarak kullanılır. Terimi bu kadar yersiz bir şekilde kullanmak insanları itibarsızlaşmaya çalışmak basının görevi değildir. Nasıl kullanılmasına dikkat etmek gereklidir. Nefret söylemi ve damgalama basın mensubuna yakışmaz.

Ancak bu bir başkanlık seçimi ve bir partiye değil bir kişiye oy veriliyor. Başkanlık seçimi kişisel bir seçimdir. Kişi ve görüşleri başkan seçilir.

Bazen insanlar, kıstırılması çok zor olan kökleşmiş görüşlere sahiptir. Başka bir partinin bir üyesinin başka bir partinin temsilcisini desteklemesi veya onun ifadelerini takip etmesi, lobicilik yapması partiden ayrılması veya parti içinde başka bir adayı desteklemesi fenomen değildir

Pek çok ülkelerde parti değiştirmek yaygın bir siyasi davranıştır. Bir başkasının saflarına katılmak için partisinden ayrılan tanınmış çok sayıda politikacılar vardır.

Seçim yaklaştıkça başkanlık oyu daha büyüleyici hale geliyor. En büyüleyici olanı, yandaşların koşuşturmasıdır.

Oysaki Babacan Aynı parti kuruluşunda kilit isim olan Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı yapmış kaliteli alternatif Abdullah Gül için çalışmada bulunmuş.

Zamanında, Abdullah Gül’ün , Parti başkanlık adayı olarak Necmettin Erbakan’ın karşısında medeni cesaret göstererek aday olması çeşitli ithamlara maruz kaldğında benzersiz sakin uslubuyla “Ben böyle düşünmüyorum, demokrasinin gereği iyi işleyişi göstergesi anlamında aday oluyorum dediği gibi,  Alternatif ile gelen aday kişilerin kendilerini sorgulama fırsatı verdiği kadar halka seçme tercih şansı verir. Hizmetin verimliliği artar. 


yilmazparlar@yahoo.com

28 Mart 2021 Pazar

Durbey Duran İstanbul Gazeteciler Derneği İGD için Neden Uygun Aday-Yılmaz Parlar Haberi


 Durbey Neden Uygun Aday


Dijital gazeteciliğe para kazandırma gücü ile Başkanlık için neden Durbey Duran’a  ihtiyaç var…?

Gazetecilere, Para kazandırma Projesine ve diğer ana projelere geçmeden önce İstanbul Gazeteciler Derneği (İGD) Başkan adayı Lonca Medya’nın Genel Yayın Yönetmenliğini yürüten Durbey Duran’ın niteliklerine bir göz atalım..



Çok nadiren olur… Harika bir organizatör, her seviyede etkinlik düzenleme ve üstlendiği her hizmet için yetenekli biri. 

Çok çalışkan, dürüst, arkadaş ve insan sevgisi olan harika bir kişi.

Çok değerli deneyimi, gelişme ve geliştirme arzusu, Derneğin umut veren üyesi.

Geleneksel ve Dijital medyada mükemmel başarılı. Muazzam bir yaratıcılığa, proje üretim yeteneğine sahip  uzman. Bünyesindekilere enformasyona dayalı dönüşümcü bir lider.

Kariyeri ve çalışmaları daha şimdiden iz bıraktı. Her alanda şaheser başarıları görülebilir. 

Bilgi birikimi ve profesyonelliği sayesinde daha yüksek bir pozisyona hak kazandı. Yeteneklerini, keskin zekasını ve sağlam kararlarını gösteren yapısıyla, samimi dost ve kendini çalışmaya adamış adil kişiliğiyle layık bir aday Durbey Duran.

Tavsiye ve yardım için defalarca ona başvuran meslektaşlarını, iş arkadaşları asla hayal kırıklığına uğratmadı. Kapılarını daima açık tutdu. Bu nitelikleri sayesinde onu tanıyan herkesin sevgisini ve saygısını kazandı. Onu anlatmamdan dolayı çok mutluyum.  

İstanbul Gazeteciler Derneği (İGD) Geçtiğimiz yıl covid salgınından dolayı ertelenen olağan kongresini, 31 Mart 2021 Çarşamba günü saat 13.00’da, Dernek merkezi Beykent Büyükçekmece Kaya Milenyum AVM Zemin Kat N0:06 adresinde gerçekleştirecek.

2010 yılından beri medya sektöründe yapmış olduğu çalışmalar ve projeleriyle adından söz ettiren, İstanbul Gazeteciler Derneği (İGD) Başkanlığı için adaylığını ilan eden Durbey Duran ile söyleşide bulunduk.

Lonca Medya’nın Genel Yayın Yönetmenliğini yürüten Durbey Duran Başlangıç sorumuza; Medya hayatının Beylikduzu.com.tr internet sitesi üzerinden habercilik yaparak başlağını, Beylikdüzü’ne özgü bir şehir portalı geliştiren Lonca Medya birçok kentde de özgü şehir portallarıyla özgün bir internet girişimcilik modeli ortaya koyduğunu söyledi.

Cumhuriyet Üniversitesi İşletme Yönetimi mezunu Durbey Duran’ın Genel yayın yönetmenliğini yürüttüğü Lonca Dergisi’ni iş ve siyaset dünyasına yönelik marka değeri taşıyan bir dergi olmasında önemli rol oynadığı, reklamcılık, internet haberciliği ve yeni nesil internet girişimciliği ile ilgili çalışmalar yapmakta olduğu meslektaşları tarafından bilinmektedir.

Lonca Medya Genel Yayın Yönetmeni Durbey Duran, ‘’İstanbul Gazeteciler Derneği (İGD) Başkanlığı için önemli yapmak istediklerini sorduğumuzda; İstanbul Gazeteciler Derneği (İGD) Başkanlığına ‘’Medyanın toplumda hak ettiği yere ulaşmasını sağlamak’’ için aday olduğunu ifade ederek “Gazetecilerin ve basın emekçilerinin dijitalleşmeye adapte olması ve dijital çağın tüm gereksinimlerini sağlaması gerekiyor. Bu adaptasyon için bir sivil toplum kuruluşu olan İstanbul Gazeteciler Derneği (İGD) ailesindeki basın emekçisi arkadaşlarımızla bunu başaracağız.’’ şeklinde açıklamalarda bulundu.

Özetle Durbey Duran; “İstanbul Gazeteciler Derneği (İGD) kapsamında basın emekçilerimize dijital okuryazarlık eğitimlerinin sağlatılması ve böylece basın emekçilerimizin yaptıkları işi dijital mecralarda büyütülebilmesi. 

Lonca Medya bünyesinde geliştirmiş olduğumuz özel bir haber yazılımı var. Bu yazılımın kullanılması etki alanımızı geliştirecektir. Bilgi paylaşımını en etkin şekilde dijital mecralarda duyurmak için basın emekçisi dostlarımızla işbirliği geliştirmek. Basın emekçisi dostlarımız ile dijital medya ve dijital pazarlama araçlarını en iyi şekilde kullanarak etki alanımızı genişletmek.

İstanbul Gazeteciler Derneği (İGD)’nin projeler yazan, projeler geliştiren ve toplum ile buluşturarak sosyal fayda sağlayan bir sivil toplum kuruluşu olmasını sağlamak.

İstanbul Gazeteciler Derneği (İGD)’nin toplumsal cinsiyet alanında çalışmalar yapmasını sağlayarak kadın basın emekçisi dostlarımızın sektörde kendilerini geliştirmesini sağlamak. Çünkü Türkiye’de medya sektörü üzerine yapılan bilimsel bir araştırmada medya sektörünün erkek egemen olduğu bilinmektedir ancak dijitalleşen medya sektöründe kadınların varlığı artmaktadır. Kadın medyacıların başarılarıyla gururlanmak istiyoruz.

Üniversitelerin İletişim Fakülteleri ile işbirliği geliştirerek hem medya sektöründe istihdamın hem medya sektöründe girişimciliğin önünü açacak girişimlere imza atmak istiyoruz.

Gazetecilerin sadece güncel siyaset dedikoduları ile değil aynı zamanda toplumsal faydayı gözetecek politikaların geliştirilmesi için önemli olduğunu düşünüyorum. Toplumun temel sorunları ile farkındalık yaratacak çalışmalara imza atacağız ve bunları duyuracağız.



Dernek Talep Sistemini kuracağız.

Dernek merkezinde dijital stüdyo ile tüm üyelerin görüntülü yayın yapmalarına imkan sağlamayı amaçlıyoruz. Geliştirmiş olduğumuz sistem ilede tüm üyelerimizin kullanacağı yazılımlar ile entegreli çok fazla kitlelere ulaşacak olan görüntülü yayın sistemini hayata geçirmek istiyoruz.

Dijitalleşme ile öğrenmemiz gereken şeyler artıyor. Her geçen gün teknolojik gelişmeler karşısında kendimizi güncellememiz gerekiyor. Gazetecilerin sadece geçmişi ve gündemi değil, geleceği de yorumlaması ve halkı bilgilendirmesi gerekiyor. Bu anlamda çeşitli etkinlikler yapacağız.

Lonca Medyanın dikkat çeken girişimlerini “Uluslararası Tüketici Kalite Zirvesi’nde ‘’Yılın Dijital Medya Kuruluşu’’, Ekonomi Gazeteciler Derneği Yılbaşı Buluşması’nda ‘’Yılın Enleri’’, Dünya Basın Mensupları Derneği’nin ödül gecesinde ‘’Yılın En İyi Medya Kuruluşu’’ İstanbul Yerel Gazeteciler Derneği Zirvedekiler ödül töreninde röportaj, Türkiye Yerel Basın Birliği Derneği tarafından en iyi internet haber sitesi ödüllerini alan Lonca Medya; onlarca şehir portalı, onlarca internet haber sitesi ve sektörlere özgü internet girişimleriyle büyük dikkat çekmektedir.” sözleriyle vurguladı.

Son sözünüz nedir sorumuza; Hedefimiz maddi ve manevi anlamda meslektaşlarımızın kazançlarına katkı sunmaktır. Bu nedenle sadece  bir (1) dönem Başkanlık yapmak ve bir sonraki dönemde başka bir meslektaşımızın yeniliklerini ve düşüncelerini hayata geçirmesine fırsat tanımak anlamı ile İstanbul Gazeteciler Derneği (İGD) Başkanlığa talip oldum.

31 Mart 2021 tarihinde çoğunluk sağlanamadığı takdirde 07 Nisan 2021 tarihinde yapılacak olan kongreye tüm üyelerin katılımını mesleklerinden hak etdikleri kazancı sağlayan projemi dinlemeleri için bekliyorum.”



yilmazparlar@yahoo.com


24 Mart 2021 Çarşamba

The Web Coin Neden Güvenli-haber Yılmaz Parlar



The Web Coin Neden Güvenli


Küresel finansal sistemi temelden bozma yeteneğini gösteren yepyeni bir teknoloji olan, Kripto, dijital veya sanal para birimleri, paraya bakış şeklimizde bir paradigma değişikliği yarattı. Potansiyel olarak satın alma şeklimiz. Potansiyel olarak harcama şeklimiz.değişti. Blockchain Sisteminin avantajlı ödeme dünyası, yeni bir ödeme sistemi kazandı. “The Web Coin”

Peki “The Web Coin” Neden Güvenli…


Thewebcoin kurucu CEO’su Yavuz Uzun ile yaptığımız söyleşide, Uzun, Açık ve şeffaf bir dijital ödeme platformu oluşturduklarını, dijital paradan çok, dijital parayı değerli kılacak ve güvenliğini sağlayacak, güvenilir ödeme platformları ve teknolojiler konusunda, yaratıcı çözümler sunduklarını söyledi.


Yavuz Uzun “Hedef; güvenilir ödeme platformları ve teknolojilerin öncüsü olarak,  dijital ödeme sistemlerinde rekabetin geleceğini şekillendiren oyuncu olmak.”



Dijital Para Ödemesinin En Yeni Hali


Günümüz dünyasının en yeni alış-veriş trendi; blockchain tabanlı dijital ödemedir. Tüm alış-veriş siteleri ve mağazalar, teknolojinin hızla geliştiği böyle bir atmosferde, dijital tabanlı sanal post ödeme sisteminin bir parçası olmak zorundadır. Çünkü alış-veriş alışkanlıkları hızla değişiyor ve daha güvenli, blockchain ödemesine doğru dönüşüyor. 



The Web Coin, dijital platformların, dijital para birimi ile işlem yapmaları için en yeni web tabanlı ödeme hizmetidir. Bu web tabanlı ödeme hizmetlerinin kullanıcıları, ödeme almak veya göndermek için, bir çevrimiçi POS sisteminden yararlanır. The Web Coin, normal bankacılık POS sistemlerine kıyasla gelişmiş ve daha güvenilir bir sistemdir.


Dijital paralı ödeme altyapılarının gelecekte yaygınlaşacak elektronik paranın yerini alacak bir ödeme biçimi haline geleceği kesindir. Bu dijital paraların güvenli bir ödeme aracı haline gelmesi, değişiminin yapılabilmesi, alıcı ve satıcılar için güvenilir bir ticaret ortamın oluşturulması, dijital para piyasalarının gelişmesi ve yaygınlaşması için bir zarurettir. 



Yavuz Uzun’un kurmuş olduğu, TWC-The Web Coin Sistemi ile bu konularda uzmanlaşıp, dijital para piyasalarının kritik bir oyuncusu olmayı hedeflemektedir. Konuya ilişkin CEO Yavuz “Dijital para ödeme ortamları ve teknolojileri dijital paraların yaygınlaşması için kritik teknoloji gelişim alanlarıdır. Önümüzdeki yıllarda dijital para birimleri arasında yaşanacak rekabeti, bu tür alt yapılar ve teknolojiler belirleyici kılacaktır. Biz de bu vizyondan yola çıkarak, açık ve şeffaf bir dijital ödeme platformu oluşturduk. Burada amaç, dijital paradan çok, dijital parayı değerli kılacak ve güvenliğini sağlayacak, güvenilir ödeme platformları ve teknolojiler konusunda, yaratıcı çözümler sunan bir yapı olmaktır. Hedefimiz; bu kritik teknoloji alanının öncüsü olmak ve dijital ödeme sistemlerinde rekabetin geleceğini şekillendiren bir oyuncu olmayı hedeflemektir. Geleneksel pos sistemlerinde yaşanan sıkıntılar, dijital ödeme platformunda, müşterinin dijital para ödeme yapmak istemesiyle, bu yeni sistemde yaşanmayacaktır. Çünkü biz dijital para ödemelerinde, pos sistemi olarak, müşterilerin, dijital para cüzdanlarını görmeyeceğiz. Sadece sanal pos sistemi, dijital ödemeyi yapanlara sıfır komisyonla aracılık hizmeti verecektir. İçinde bulunduğumuz ticaret ve finans dünyası hızla değişiyor. Değişime ayak uyduranlar ve gelişmeye müsait şirketler büyüyecektir. Dijital paralar, sermaye, risk ve ticaret anlayışında, köklü değişimlere neden olacaktır. Mesela; sanal bir kripto POS'unuz yoksa, şu anda ve gelecekte birçok müşteriyi kaybedeceksiniz demektir.”

 

2020 Genç Girişimci Ödülü


Yavuz Uzun Hakkında

Genç girişimci Yavuz Uzun, Ankara’da doğumlu, İşletme Fakültesi mezunu, İş hayatına, perakende satış sektöründe kendi işini kurarak başlamış,  Online satış sistemini kurarak, 2 yıl içinde, şirketi büyütmüş, daha sonra şirketi satarak, tamamen dijital para ve finans sektöründe hizmet veren farklı projelerde yer almış ve yöneticilik yapmıştır.


Yaklaşık 5 yıl boyunca, profesyonel olarak, dijital para sistemleri üzerine çalıştıktan sonra, bulut madencilik şirketi ve madencilik cihazlarının satışını yapan, anahtar teslim tesis hizmeti veren BullsMining şirketini kurarak, önemli bir ilke imza atmıştır. Ayrıca, Türkiye’de ve dünyada yeni olan, dijital para piyasalarının ve temel finansal okur-yazarlık kitabını hazırlamış, eğitmen olarak, akademik bir kurumda dersler vermiştir.


İş dünyasının yanı sıra, sivil toplum kuruluşlarında da aktif olarak sosyal çalışmalar yapan Yavuz Uzun, TÜDİYAD-Tüketici Diyaloğu Derneği ve BDU Uluslararası İş İnsanları ve Diplomatlar Birliği kurucusu ve yönetim kurulu üyesidir. 34. Uluslararası Tüketici Kalite Zirvesi’nde, dijital dünyanın kapılarını aralayan çalışma ve projeleriyle, “2020 Genç Girişimci Ödülü”nü almıştır. 


Yavuz Uzun, üzerinde yaklaşık 2 yıldır çalıştığı, blockchain temelli online ödeme sistemi Thewebcoin projesini tamamlayarak, hayata geçirmiş ve şirketin kurucu CEO’su olarak görev yapmaktadır.


info@onlinemedyagrup.com