siyaset etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
siyaset etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Nisan 2025 Cumartesi

Tarsus, Medeniyetin Altın Tacını Taktı-Yılmaz Parlar


  

Tarsus, Medeniyetin Altın Tacını Taktı

 

 "Golden Apple" Gururu Başkan Ali Boltaç'ın Liderliğinde Gerçek Oldu

FIJET’in “Turizmin Oscar’ı” Altın Elma Ödülü, Tarsus’a Işık Tuttu

 10 Bin Yıllık Tarih, Geleceğe Açılan Kapı Oldu

Tarih boyunca Anadolu’nun kalbinde yükselen ve medeniyetlerin altın halkası olarak kabul edilen Tarsus, bu yıl Uluslararası Turizm Yazarları ve Gazetecileri Federasyonu (FIJET) tarafından turizmin Nobel’i sayılan “Golden Apple” (Altın Elma) ödülüne layık görüldü. Tarsus Belediye Başkanı Ali Boltaç’ın vizyoner liderliğinde, Saint Paul Meydanı’nda düzenlenen görkemli tören, sadece bir ödülün teslimi değil; aynı zamanda medeniyetin, barışın ve ortak değerlerin taçlandığı bir kutlama haline dönüştü.

 

Tarsus ile Palazzolo Acreide Arasında Tarihi Kardeş Şehir Protokolü İmzalandı



Program kapsamında, Tarsus ile İtalya'nın Palazzolo Acreide kenti arasında tarihi bir kardeş şehir protokolü imzalandı. Bu önemli adım, Tarsus'un dünya kenti kimliğini pekiştiren ve uluslararası dostluk ile kültürel iş birliğini güçlendiren anlamlı bir gelişme olarak kayıtlara geçti.

Tarsus Belediye Başkanı Ali Boltaç törende yaptığı konuşmada şehrin köklü tarihine ve kültürel zenginliğine dikkat çekerek şunları söyledi:



"Tarsus, 10 bin yıllık geçmişiyle kadim bir şehir. Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, Saint Paul gibi insanlık tarihine iz bırakmış önemli şahsiyetlerin yaşadığı bir kenttir. Bugün sizlerle birlikte adımladığımız tarihi sokaklarda bu zengin mirası bir kez daha derinden hissettik.
Tarsus'ta Müslümanların Eshab-ı Kehf’i, Hristiyanların Aziz Paul’u, Musevilerin ise Danyal Peygamber’i bir arada bulunuyor. Bu eşsiz tarihî ve kültürel doku, şehrimize büyük bir değer katıyor. Ayrıca Tarsus, Akdeniz'in sıcakkanlı ve misafirperver insanları ile özgün mutfağı sayesinde de fark yaratan bir şehirdir.
Bugün, bu ortak değerler ve kültürel zenginlikler doğrultusunda Palazzolo Acreide ile kardeş şehir protokolü imzalamaktan büyük bir mutluluk ve gurur duyuyoruz."

İmzalanan protokolün, ilerleyen dönemde iki şehir arasında kültürel alışverişin, turizmin ve ortak projelerin gelişmesine önemli katkılar sağlaması bekleniyor.

 


 

“Tarsus, Dünya Kültür Haritasında Artık Bir Işık Noktasıdır”

 

Tarsus’un ödüle uzanan hikâyesi sadece tarihi eserlerden, kutsal mekânlardan ya da eşsiz mutfağından ibaret değil. Bu başarı, belediye liderliğinden halkına, emekçisinden sanatçısına dek herkesin yürekten inşa ettiği bir geleceğin meyvesidir.

FIJET Başkanı Ticani Haddad, ödülü verirken şu sözlerle Başkan Boltaç’a teşekkür etti:

"Altın Elma’yı, doğaya ve tarihe saygı gösteren, geçmişin mirasını geleceğe taşıyan şehirler hak eder. Başkan Boltaç, bu değerleri yalnız temsil etmedi; aynı zamanda yaşattı."

 


Başkan Ali Boltaç’tan Unutulmaz Sözler,

 

“Bu Şehir, Tüm İnançların Kardeşliğidir”

 

“Tarsus, 11 bin yıllık bir medeniyetin taşıyıcısıdır. Aziz Pavlus'un izinden yürürken, Eshab-ı Kehf’in huzurunda secdeye varan, Danyal Peygamber’in duasını hisseden bir şehirde yaşıyoruz. Bu ödül, bu kadim birikimin dünya nezdinde tanınmasının nişanesidir.”

Ali Boltaç, sadece belediyecilik yapan bir başkan değil; bir arkeolog kadar geçmişe, bir mimar kadar geleceğe, bir lider kadar bugüne odaklanan bir yönetişim anlayışı sunuyor. Tarsus’u, İtalya’nın Palazzolo Acreide kentiyle kardeş şehir yaparak kültür diplomasisinde bir adım öne taşıyan Boltaç, bu stratejik vizyonuyla belediyeciliğin rotasını Akdeniz’in ortak uygarlığına çevirdi.

 


Vizyon, "5 Milyon Turist" ve Yeni Tarsus Hikayesi

“Geç kalmadık, tam zamanındayız” diyerek sahneyi coşkulu bir kararlılıkla dolduran Boltaç, konuşmasında sanayi, emlak, gastronomi ve kültür turizmini kapsayan bütüncül bir kalkınma planını dile getirdi.

“Birlikte ‘turizm destinasyonu Tarsus’u’ inşa edeceğiz. Artık sadece geçilen değil, kalınan bir şehir olacağız.”

 


Ekip Ruhu, Kent Aklı

 

Ali Boltaç, bu ödülü şahsi bir başarı değil, Tarsus’un kolektif dirilişinin belgesi olarak niteledi:

“Bu ödül, gece gündüz çalışan temizlik işçisinden, vizyon ortaya koyan meclis üyemize kadar herkesindir. Bu şehirde siyasi değil, insani bir belediye başkanlığı yapıyorum.”

 

Kaymakam Akyüz, “

Tarsus’un Hak Ettiği Değer Artık Dünya Sahnesinde”

 

Tarsus Kaymakamı Mehmet Ali Akyüz ise konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“On bin yıllık kadim şehrimiz, bugün uluslararası platformda hak ettiği değeri bulmuştur. FIJET’e ve bu sürece katkı sunan herkese şükranlarımı sunuyorum.”

 


Hüseyin Kurtoğulları,

 

"Tarsus, 10.000 Yıllık Tarihiyle Dünyaya Açılıyor"

 

"Bu ödül, Tarsus'un küresel turizm haritasında hak ettiği yeri alması için bir milattır. Aziz Pavlus'tan Danyal Peygamber'e, Kleopatra Kapısı'ndan gastronomi mirasına kadar bu şehir, inanç ve kültür turizminin eşsiz bir merkezi olmalıdır."

 

Stratejik Çağrı, "Artık uluslararası festivaller, akademik çalışmalar ve dijital tanıtımlarla Tarsus'un hikâyesini tüm dünyaya anlatmalıyız. Bu ödül bir başlangıç, asıl hedef sürdürülebilir bir turizm ekonomisi yaratmak."

 


Stratejik Katkılar, FIJET’ten Tarsus’a 3 Altın Öneri

 

FIJET Türkiye Başkanı Gürhan Boztepe, Tarsus’un potansiyeline dikkat çekerek üç önemli katkı sundu:

 

Kültür Otobüsü Projesi, Tarsus’un kültürel varlıklarını mobil olarak tanıtacak bir proje önerisi.

 

İtalyan İşbirliğiyle Lezzet Turları, Gastronomide uluslararası işbirliğiyle yeni pazarlara açılım.

Emlak ve Yatırım Değerlemesi, Artan turizm ilgisiyle gayrimenkul ve yatırım değerlerinin yükseltilmesi.

 

Altın Elma ile Altın Çağ Başlıyor

Tarsus, artık yalnızca geçmişiyle değil; geleceğiyle de dünyanın radarına giriyor. Başkan Ali Boltaç’ın ifadesiyle:

“Bu şehirde ihanetin karşısında, halkın ve tarihin yanında duracağız. Tarsus artık bir dünya kentidir!”

 




Delal Atamdede (FIJET Başkan Yardımcısı),

"Altın Elma, Tarsus'un Potansiyelinin İlk Adımı"

 

"FIJET'in 70. yılında bu ödülü Tarsus'a vermekten gurur duyuyoruz. Ancak bu, yolun başı. Kültür rotaları, gastronomi turları ve yerel halkın katılımı olmadan kalıcı başarı mümkün değil."

 


Kültürle Taçlanan Tören

Törenin ardından gerçekleşen gala gecesinde keman sanatçısı Anna Mıadzvedzeva ve kanun virtüözü Ahmet Baran sahne alarak davetlilere müzik şöleni sundu. Bu gece, sadece bir ödülün kutlandığı değil, medeniyetler arasında kültürel köprülerin inşa edildiği bir gece olarak hafızalara kazındı



 

Konser Sonrası Anna Mıadzvedzeva ile yaptığımız özel söyleşide

 

Anna Miadzvedzeva, Müziğin Büyüleyici Dünyasında Bir Yıldız

1996’da Belarus’un Mogilev kentinde doğan Anna Miadzvedzeva, müziğe adanmış hayatıyla dünya çapında iz bırakan bir sanatçıdır.

 

Elektro keman performansları ve kendine özgü neon ışık şovu ile seyircilere unutulmaz anlar yaşatıyor. Bu benzersiz gösteri, dünyada eşi benzeri olmayan bir deneyim sunarak galalar, lüks düğünler, uluslararası fuarlar ve Michelin yıldızlı restoranlar gibi prestijli etkinliklerde büyük beğeni topluyor.

 


UEFA, BMW, Lexus, Samsung, Vodafone, Koç Holding gibi dev markalarla iş birliği yapan Anna, aynı zamanda özel dikim haute couture kostümleri ve el yapımı kanatlarıyla sahne performanslarını bir sanat eserine dönüştürüyor.

 

Murat Boz, Gülçin Ergül gibi ünlü isimlerle çalışmış, Netflix’in "Zaferin Rengi" filmi ve "Mandi" dizisi gibi projelerde oyunculuğuyla da dikkat çekmiştir.

 

Müzik kariyerine ek olarak, 5 yıldızlı otellerde ve özel organizasyonlarda sahne almayı sürdüren Anna, dört dil bilmesi ve çok yönlü sanatsal yetenekleriyle de öne çıkıyor.

 

Piyano çalmaktan kostüm tasarımına, dalıştan DJ’liğe kadar geniş bir ilgi alanına sahip olan bu yetenekli sanatçı, müziği ve sanatı birleştirerek izleyicilere büyülü bir dünya sunmaya devam ediyor.

 

yilmazparlar@yahoo.com


9 Aralık 2024 Pazartesi

Zafer Partisi 2. Olağan Kongresi-Yılmaz Parlar


  

Zafer Partisi 2. Olağan Kongresi,

Türk Milletinin Umudu Yeniden Yeşeriyor

Atatürk’ün İzinde Direniş ve Yeniden Doğuş

Genel Başkan Prof. Dr. Ümit Özdağ, Zafer partisi 2. Olağan Büyük Kongresinde, oy kullanan 769 delegenin tamamının oyunu alarak yeniden genel başkan seçildi.

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, 2. Olağan Büyük Kongre’de yaptığı konuşmada Türk milletine umut aşılayan güçlü bir manifesto sundu. “Bu kongre, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin çağdaş bir devamıdır,” diyen Özdağ, partinin misyonunu Amasya, Erzurum ve Sivas kongrelerine dayandırarak, Zafer Partisi’nin Atatürk’ün mirasına sahip çıktığını vurguladı.

 


Türkiye’nin Ekonomik ve Sosyal Gerçekleri,

Halk Açlıkla Mücadele Ediyor

Özdağ, AKP hükümetinin ekonomik politikalarını sert bir dille eleştirerek, gelir adaletsizliği ve yolsuzluklara dikkat çekti:

“2002’de emekli maaşı ile 8 çeyrek altın alınabiliyorken bugün yalnızca 2.5 çeyrek altın alınabiliyor.”

“Halk açlıkla mücadele ederken, zengin bir azınlık servetini katlıyor.”

 


Hükümetin politikalarını halkın sırtına yüklenen bir “soygun düzeni” olarak niteleyen Özdağ, Zafer Partisi’nin çözüm odaklı ekonomi programını açıkladı.

 
Sessiz İstila ve Demografik Tehdit,

 Türkiye Elden Gidiyor

Türkiye’nin sığınmacı ve kaçak nüfusla demografik bir tehdit altında olduğunu belirten Özdağ, ülkenin “sessiz bir istilayla” karşı karşıya olduğunu söyledi:

“Uyuşturucu çeteleri gençlerimizi zehirliyor, Suriyeliler ve Afganlar sokaklarımızı dolduruyor.”
Zafer Partisi’nin Anadolu Kalesi Projesi kapsamında bu sorunlara somut çözümler getireceğini ifade etti.

 


Milli Birlik ve PKK ile Mücadele

PKK ve destekçilerine karşı kararlı bir duruş sergileyen Özdağ, Zafer Partisi’nin Türk milletinin milli kimliğini koruyacağını belirtti:

“Cumhuriyetimizin kurucu değerlerinden ödün vermeyeceğiz.”

“PKK’nın siyasi uzantılarına karşı halkımızın birlik ruhu en büyük gücümüzdür.”
Özdağ, terörle mücadelenin yalnızca güvenlik değil, ekonomik ve sosyal boyutlarıyla da ele alınacağını söyledi.

 


Kadın Güvenliği ve Gençliğin Korunması

Kadınların güvenliğinin sağlanması ve gençlerin uyuşturucu çetelerinden korunması için Zafer Partisi’nin atacağı adımları açıklayan Özdağ, şunları söyledi:

“Kadınlarımız gece sokaklarda özgürce dolaşabilecek.”

“Gençliğimizi yozlaşmadan koruyacak eğitim projeleri hayata geçecek.”

 
AKP’nin İkiyüzlü Politikaları

Özdağ, AKP’nin İsrail ile ticaret konusundaki çelişkilerine dikkat çekerek, Filistin davasını istismar ettiğini belirtti:

“İsrail ile ticaret rekor kırıyor, Filistin için ise sadece laf üretiliyor.”
Zafer Partisi’nin, bu çelişkileri belgelerle ortaya koyarak halkı bilgilendireceğini söyledi.

 


Zafer Partisi’nin Hedefi: Türkiye’yi Yönetmek

Konuşmasının sonunda Özdağ, Zafer Partisi’nin yalnızca bir muhalefet hareketi değil, Türkiye’yi yönetmeye aday bir halk hareketi olduğunu belirtti:

“Biz Türk milletine zorluk, mücadele ve zafer vaat ediyoruz.”

“Hedefimiz, adalet ve eşitlik temelinde güçlü bir Türkiye inşa etmektir.”

 
Zafer Partisi’nin Mesajı: Halkın Yanındayız

Zafer Partisi, halkın sorunlarını çözmek, sığınmacı krizine son vermek ve Türkiye’yi hak ettiği refaha ulaştırmak için kararlı adımlarla ilerliyor. Ümit Özdağ’ın kongrede verdiği mesaj, Türkiye’nin geleceğine umut oldu.

Genel Başkan Prof. Dr. Ümit Özdağ, Zafer partisi 2. Olağan Büyük Kongre, oy kullanan 769 delegenin tamamının oyunu alarak yeniden genel başkan seçildi.

Zafer Partisi Genel İdare Kurulu: Ahmed Baran Dural, Ahmet Atakan Ertuğ, Akın Gürkan, Ali Dinçer Çolak, Ali Midillili, Ali Özgür Kibritcioğlu, Ayhan Milci, Ayhan Seyfeli, Aykut Aydın, Ayşe Nur Alp, Azmi Karamahmutoğlu, Barbaros Bulutoğlu, Barbaros Serdar Erdoğan, Beno Levent Temizcan, Burak Aşıkoğlu, Cezmi Polat, Cihan Kolip, Cihat Çetinkaya, Dursun Atabek, Egemen Otan, Emin Gürses, Emre Met, Eray Ertürk, Eray Övgü Türker, Erçağ Metiner, Erdoğan Erhan, Erkat Yiğittürk, Eser Türkistanlı Saka, Esmaül Hüsna Aslan, Esra Selimoğlu Şengül, Fatih Aygün, Fatih Eryılmaz, Ferruh Özkan, Fikret Bayır, Firdevs Yüksel, Gencehan Tunay, Gökalp Üstün, Gökhan Ciner, Gökhan Şahin, Gürel Özusta, Habib Suiçmez, Hakkı Şafak Ses, Halil Akıncı, Hanna Akyüz, Harun Demirkaya, Haydar Çakmak, Hüseyin Bartu Soral, İbrahim Akman, İbrahim Kaan Erten, İsa Eliri, Jülide Sarıkaya Kurdoğlu, Kenan Kermen, Levent Sarıkaya, Lütfü Şahsuvaroğlu, Mahmut Kara, Mahmut Karaaslan, Mehmet Akif Cenkci, Mehmet Ali Şehirlioğlu, Mehmet Çağlar Özgür, Mehmet Şükrüoğlu, Mehmet Vedat Çakıroğlu, Muharrem Özçelik, Muhsine Bilge İmer, Murat Yalçın, Musa Ertuğan, Mustafa Erdinç Telatar, Mustafa Ersoy, Mustafa Koray Yücel, Mustafa Mesut Summak, Nihal Esin Gürsoy, Nihat Babaözü, Nüsret Cömert, Ömer Faruk Cihan, Özcan Pehlivanoğlu, Paşa Büyükkayaer, Semih Dikkatli, Sergen Gedik, Sevgül Tunçer, Sevil Sargın, Seyit Yücel, Suzan Küçüksaraç, Şeref Gül, Şevket Murat Apaydın, Şükrü Sina Gürel, Tansel Tokgöz, Tansu Küçük, Tuğba Demirbağ, Tuğrul Kihtir, Tunç Nazikoğlu, Uğur Batur, Uğur Tarhan, Umut Yanar, Ülkü Ayaydın, Ülkü Özkaya, Volkan Yurtman, Yavuz Mollasalioğlu, Yusuf Aksoy, Zafer Kıvrak, Zekeriya Mete.

Zafer Partisi Merkez Disiplin Kurulu: Adem Kaya, Adil Köse, Altuğ Ömür Uçar, Arif Zeki Akat, Aycan Şap, Emre Kutkan, Erdinç Örencik, Eylül Başaran, Ferudun Yıldız, Güçlü Emre Özgür, İlhan Alpboğa, Mehmet Okan Özdemir, Mehmet Salih Karaçatlı, Mert Osman Sürmen, Murat Yıldız, Nezih İlter Karaman, Nilay Yaşır Becerik, Rıza Tahir Yel, Sedat Timur, Tevfik Alaftar, Ufuk Doğan, Yaşar Kökçe.

yilmazparlar@yahoo.com

29 Ekim 2024 Salı

Ümit Özdağ’dan 29 Ekim Mesajı, “Cumhuriyetimizi Sonsuza Dek Yaşatacağız”-Yılmaz Parlar


 Ümit Özdağ'dan 29 Ekim Mesajı, “Cumhuriyetimizi Sonsuza Dek Yaşatacağız” 

Zafer Partisi Genel Başkanı Özdağ, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı mesajında, Cumhuriyet'in, Türkiye'nin geleceğine dair endişelerine ve Atatürk'ün emanetine sahip olacağına vurgu yaptı.

Türk milletinin neslinin korunmasını: Özdağ, Türk milletinin varlığını sürdürmesi için Atatürk ve silah askerlerinin mücadelesine sahip olduklarını, kurdukları cumhuriyeti ve cumhuriyetin devrimlerini korumanın sağlanmasını belirtti.

Birlik ve beraberlik düzeni: Özdağ, Türk milletinin birlik ve beraberlik içinde hareket edilmesi gerektiğini vurguladı.

Atatürk'ün emanetini koruma kapsamı: Özdağ, Türk milletinin Atatürk'ün emanetinin bekçiliğini yapıyor, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilelebet payidar kalması için zor koşullarda direndiğini söyledi Cumhuriyet Bayramı kutlaması: Özdağ, Cumhuriyetimizin 101. Yaş günü ve Büyük Türk Milleti'nin Cumhuriyet Bayramı' kutladı.

Şehitlere saygı: Özdağ, Cumhuriyetimizin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı, ebedi başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Millî Mücadele'nin o günkü ve öldüğü şehitlerini ve gazilerini rahmet ve rahmetle andı.

Türk milletinin geleceği için uyarı: Özdağ, Türkiye'de yaşanan siyasi ve sosyal hayatların dikkat edilerek, Türk milletinin geleceği için önemli bir uyarı niteliğinde bir mesaj verdi.

Özdağ'ın mesajı, Türk milletinin birlik ve beraberlik içinde hareket etmesi vurgulanıyor ve Türkiye'nin geleceği için önemli bir hatırlatma niteliğindeydi.

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı vesilesiyle yayımladığı mesajında, Türkiye Cumhuriyeti'nin patlak veren sorunuyla ilgili uyarıda bulundu. Cumhuriyetin kayıtlarının saklanmasından bazı saklanmaların kaydedildiği, yönetilemez hale getirildiğini ifade eden Özdağ, Türk milletinin Cumhuriyet ideallerinin temizlenip kalıcı olarak korunduğunu vurguladı. Erdoğan'ın yönetime yönelik eleştirilerini yapan Özdağ, Atatürk'ün sırasını korumasını sağlamada bulundu.

Özdağ, Cumhuriyetin kabul edilebilirliklerinin tarikat ve cemaatlerin bürokrasideki dağılımının arttığını, Türkiye'nin 13 milyondan fazla sığınmacı ve kaçağın varış noktası durumunun geldiğini ve bu durumun ülkenin sınırlanma tehlikesi olduğunu belirtti. Ekonominin ciddi şekilde sarsıldığına dikkat çeken Özdağ, anayasal düzenin hedef alındığını ve “Türk”ün Anayasadan çıkarılmak istendiğini iddia ederek, Cumhuriyetin temel ilkelerinin tehdit altında olduğunu savundu.

Devletin mevcut ekonomik ve sosyal sorunlarına işaret eden Özdağ, hastanelerde tedavi masraflarını karşılayamayan bebeklerin yaşamının tükenmesini, sığınmacılar tarafından işlenen suçları, kadınlara yönelik cinsel saldırıları ve gençlerin beslenmeye erişiminin kolaylaşmasını eleştirdi. PKK lideri Öcalan'ın özgürlüğü ve Meclis'te konuşma hakkı gibi taleplerin Türkiye'yi parçalamaya yönelik adımlar olarak değerlendirildiğini ifade etti.

Özdağ'ın Atatürk'e Hitabı

Prof. Dr. Ümit Özdağ, mesajında ​​Atatürk'e hitap ederek, "Büyük Atatürk, 101 yıl önce çıktığın yolda yürüyen, ideallerini savunan Türk Milleti, emanetini canı kurtarır" dedi. Türkiye Cumhuriyeti'nin sonsuza kadar sürdürüleceğine dair inancını yineleyen Özdağ, Türk milletinin iç ve dış tehditlere karşı Atatürk'ün mirasına sahip çıkacağını belirtti.

Cumhuriyetin 101. yılını kutlayan Özdağ, mesajının sonunda “Yaşasın Cumhuriyet! Ne Mutlu Türk’üm Diyene!” tasarruf kullanıldı. Cumhuriyetin korunması ve devrimlerin sürdürülmesini destekleyen Özdağ, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Milli Mücadele'nin tüm şehitleri ve gazilerinin ölümüyle andı.

yılmazparlar@yahoo.com

7 Eylül 2024 Cumartesi

BM Küresel Mükemmellik Ödülleri-Yılmaz Parlar



BM Küresel Mükemmellik Ödülleri

Birleşmiş Milletler Küresel Barış Konseyi ve BM Küresel Mükemmellik Ödülleri: İstanbul’da görkemli Bir Gece



Yılmaz Parlar / Özel Haber

5 Eylül 2024 Perşembe Gecesi Hilton İstanbul Bakırköy’de gerçekleşen Birleşmiş Milletler Küresel Barış Konseyi (UNGPC) ve BM Küresel Mükemmellik Ödülleri'ne ev sahipliği yaptı. Bu görkemli etkinlik, uluslararası alanda öne çıkan parlak fikirlerin ve çabaların onurlandırıldığı bir kutlama olarak gerçekleşti. Kültürel zenginlik ve seçkin katılımcıların varlığı, ödül törenini unutulmaz kıldı.



UNGPC ve Mükemmellik Ödülleri: Barış ve Kalkınmanın Sembolü

Birleşmiş Milletler Küresel Barış Konseyi tarafından düzenlenen ve Abhigyane Vakfı'nın küresel ortaklarıyla işbirliği içinde yürüttüğü BM Küresel Mükemmellik Ödülleri, barışı koruma ve uluslararası işbirliğini teşvik eden bir platform sağlıyor. Bu ödüller, dünya çapında reform, kalkınma ve barış inşası çalışmalarında öne çıkan isimleri tanımak amacıyla veriliyor. Etkinlik, diplomatik ilişkileri güçlendirmeyi ve uluslararası işbirliğini artırmayı hedefleyen seminerler ve iş değişim programlarıyla destekleniyor.



Öne Çıkan Katılımcılar ve Onur Konukları

Bu yılki etkinliğin baş konukları arasında, Ferhat Süleyman Çınar ve Naveen Chandra Joshi dikkat çekti. Ödül töreninde, Türkiye ve Hindistan arasındaki sosyoekonomik ve kültürel bağların güçlenmesine katkı sağlayan önemli isimler de yer aldı. Özellikle Türk ve Hint sanatçılar, iş insanları ve kültürel elçiler, iki ülke arasında barış ve işbirliğini teşvik etmek amacıyla bir araya geldi.



Sosyoekonomik ve Kültürel Bağlar Güçleniyor

BM Küresel Mükemmellik Ödülleri, uluslararası düzeydeki başarıları tanımanın yanı sıra, sosyoekonomik kalkınma ve kültürel değişim yoluyla barış inşasında etkili bir platform sundu. Özellikle Türkiye ve Hindistan arasındaki kültürel etkileşim, sanat ve ticaret yoluyla derinleşti. Turkan Travels gibi Türk şirketleri, Hindistan ve Pakistan ile turizm alanında gösterdikleri başarılı çalışmalar nedeniyle ödüle layık görüldü.



Küresel Barış İçin Diplomasi ve Kültürel Etkinlikler

Dr. Barkhaa Versha, Birleşmiş Milletler Küresel Barış Konseyi Başkanı olarak, etkinlikte yaptığı konuşmada, sanat ve kültürün barış inşasındaki birleştirici gücüne dikkat çekti. Dr. Versha, Türkiye ve Hindistan arasında güçlü kültürel bağlar kurmanın barış sürecinde ne kadar önemli olduğunu vurguladı. Ayrıca, Sufi kültürünün, her iki ülkenin ortak mirası olarak, gelecekteki etkinliklerde daha fazla tanıtılacağını ifade etti.



Genç Nesillerin Barışa Katkısı

Dr. Versha’nın liderliğinde, Birleşmiş Milletler Küresel Barış Konseyi genç nesillerin barış süreçlerine daha fazla dahil edilmesini teşvik eden projelere öncülük ediyor. Gençlik liderlik programları, kültürel değişim projeleri ve barış konferansları gibi etkinliklerle gençlerin, barış inşasında aktif rol almaları hedefleniyor. Bu girişimler, geleceğin liderlerini barış elçileri olarak yetiştirmeyi amaçlıyor.



Gelecek Planları ve Uluslararası İşbirliği

Dr. Versha, Türkiye ve Hindistan arasındaki kültürel işbirliğinin gelecek yıllarda daha da artacağını ve özellikle turizm, sanat ve ticaret alanlarında daha fazla etkinliğin planlandığını belirtti. Ayrıca, BM Küresel Barış Konseyi’nin dünya barışını güçlendirme misyonu çerçevesinde Türkiye’de daha fazla proje gerçekleştirmeyi planladığını söyledi.



Ödüller ve Diplomatik İlişkiler

Ödül töreninde Türkiye, Hindistan, İspanya ve Afrika’dan birçok seçkin isim ödül aldı.  Ahmet Yaşar Akkaya,  Jose Antonio Sanchez Marín, Yılmaz Parlar, Mustafa Akçey, Dr. Muhammed Manzoor Abdul Salam gibi önemli isimler, ödül sahipleri arasındaydı. Bu isimler, ülkeler arasındaki diplomatik ilişkileri geliştirmek ve sosyoekonomik kalkınmayı desteklemek için önemli katkılarda bulunuyor.

Ödül sahipleri listesinde ayrıca, Turkan Travels (Türkiye'de Tüm Hindistan ve Pakistan Turizmi ile İlgilenen En İyi Turizm Şirketi) için ödül alan önemli isimler de vardı.

Toplantıda konuşma gerçekleştiren GM Global Group Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kaya ve Prof. Dr. Murat Kasımoğlu projeleri hakkında bilgiler verdiler.



Ahmet Kaya, "Pandemi Bizi Yavaşlattı Ama Global Yardım Projeleriyle Güçleniyoruz"

Hilton İstanbul Bakırköy’de düzenlenen Birleşmiş Milletler Küresel Barış Konseyi etkinliğinde, GM Global Group Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kaya, pandeminin yarattığı zorlukları ve şirketinin uluslararası sosyal yardım projelerine olan katkılarını vurguladı.

Ahmet Kaya, konuşmasında markasının hayatındaki önemini ve Türkiye ile gerçekleştirdiği işbirliklerine değindi. Pandemi sürecinde yaşanan yavaşlamaya rağmen, yeni organizasyonlar ve projelerle dünyanın çeşitli yerlerinde düzenledikleri törenlerden elde ettikleri gelirlerle uluslararası sosyal yardım projelerine destek verdiklerini belirtti. Türkiye'de gerçekleştirdikleri işbirliklerine duyduğu minnettarlığı ifade eden Kaya, etkinliğe katılanlara teşekkür ederek konuşmasını sonlandırdı:

"Türkçe öğreniyorum ve bu organizasyona değer kattığınız için sizlere şeref verdiniz, teşekkür ediyorum."



Prof. Dr. Murat Kasımoğlu, "Küresel İşbirlikleri ve Yeni Liderliklerle Geleceğe Umutla Bakıyoruz"

Prof. Dr. Murat Kasımoğlu, etkinlikte yaptığı konuşmada, küresel sistemin karşılaştığı büyük sorunlara değinerek, stratejik işbirliklerinin ve genç liderliklerin önemine dikkat çekti. Özellikle Hindistan’ın bu süreçteki katkılarının ve Türkiye'nin bölgesel ve küresel barışa olan önemli katkılarının altını çizdi.

Kasımoğlu, Türkiye’nin turizm alanındaki projelerinin gelişmekte olan ülkelerden gelen öğrencilerle desteklendiğini belirtti. Küresel sisteme katkı sağlayacak işbirliklerinin önemine vurgu yaparken, dijital dünyada liderliğin güçlendiği bir dönemde genç liderliklere büyük ihtiyaç olduğunu vurguladı.

"Bugün dünya genelinde yoksulluk ve göç gibi küresel sorunlarla mücadelede ortak bir strateji geliştirmek son derece önemli. Türkiye’deki iş insanları, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşları olarak bu alandaki işbirliklerini güçlendirmeye hazırız," diyerek konuşmasını sonlandırdı.



Gala Yemeği ve Ağ Kurma Fırsatları

Ödül töreni, katılımcılar için hem resmi hem de gayrı resmi bağlantılar kurma fırsatları sundu. Gala yemeği ile birlikte, sosyo-ekonomik işbirliği ve kültürel değişim programları üzerine verimli tartışmalar gerçekleşti. Etkinlik, tüm katılımcılar tarafından büyük bir başarı olarak değerlendirildi ve bu tür girişimlerin devam etmesi için güçlü bir talep dile getirildi.

Birleşmiş Milletler Küresel Barış Konseyi ve BM Küresel Mükemmellik Ödülleri, İstanbul’da uluslararası barış ve işbirliği adına önemli bir adım oldu. Gelecekteki etkinliklerin dünya barışına katkıda bulunma potansiyeli, katılımcılar arasında büyük bir heyecan yarattı.

yilmazparlar@yahoo.com


Kaynak

11 Ağustos 2024 Pazar

Japonya Eğitim Filosunun Limanı Ziyareti-Yılmaz Parlar


 Türkiye-Japonya Diplomatik İlişkilerin 100. Yılında Tarihi Anlar

 Japonya Eğitim Filosunun Limanı Ziyareti

Japonya'nın Deniz Kuvvetleri Eğitim Filosunun İstanbul'a Ziyareti



Japonya Deniz Öz Savunma Kuvvetleri (JMSDF) ait “Kashima” ve “Shimakaze” eğitim gemileri, 9 Ağustos 2024 Cuma günü İstanbul’daki Sarayburnu Limanı'na demirledi. Bu ziyaret, Japonya ve Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin 100. yılını kutlamak ve iki ülke arasındaki dostluğu pekiştirmek amacıyla gerçekleştirildi.



İki Ülkenin Komutanları Bir Arada

Gemilerin İstanbul’a gelişi, başta Deniz Kuvvetleri Komutanlığı yetkilileri olmak üzere birçok davetlinin katılımıyla gerçekleşti.

 Ziyaret esnasında, Japon Eğitim Filosu Komutanı Tümamiral Nishiyama Takahiro, JS Kashima'nın Komutanı Albay Sakai Kiichiro ve JS Shimakaze'nin Komutanı Yarbay Kajiyama Go, Türk tarafında Kuzey Deniz Saha Komutanı Tümamiral Rafet Oktar ve Deniz Harp Okulu Komutanı Tümamiral Ramazan Özoğul tarafından karşılandı. Bu anlamlı tören, iki ülke arasındaki askeri ve diplomatik bağların ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.



 Türkiye-Japonya ilişkileri, tarih boyunca birçok alanda güçlü bir bağ oluşturdu. 100 yıllık dostluk, bu tür ziyaretlerle daha da derinleşiyor. Gemilerin İstanbul’da kalacağı süre boyunca, halka açık etkinlikler de düzenlendi.

Denizaşırı Eğitim Seferleri, Japonya Deniz Öz Savunma Kuvvetleri Subay Aday Okulu'ndan mezun olan stajyer subaylara uzun süreli deniz yaşamı ve çeşitli eğitim programları aracılığıyla gerekli bilgi ve becerileri kazandırmayı amaçlıyor. Ayrıca bu seferler, uluslararası bakış açısına sahip genç subaylar yetiştirmeyi ve ziyaret edilen ülkelerle dostluk ve iyi niyeti teşvik etmeyi hedeflemektedir. 1957 yılından bu yana her yıl düzenlenen bu seferler, bu yıl 68. kez gerçekleşmektedir. Bu seferle birlikte Japonya Deniz Öz Savunma Kuvvetleri, 15 yıl aradan sonra sekizinci kez İstanbul’a demir atmış oldular.

Bu ziyaret, yalnızca bir eğitim programı olmanın ötesinde, iki ülke arasındaki diplomatik ve kültürel ilişkilerin ne kadar köklü olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir.



Japonya' nın Deniz Kuvvetleri Eğitim Filosu İstanbul'da

Japonya Deniz Öz Savunma Kuvvetleri'ne (JMSDF) ait iki önemli gemi olan KASHIMA ve SHIMAKAZE, 9 Ağustos 2024 tarihinde İstanbul'a anlamlı bir ziyaret gerçekleştirdi. Bu ziyaret, Türkiye ile Japonya arasındaki diplomatik ilişkilerin 100. yılı kapsamında gerçekleştirilen etkinliklerin en önemlilerinden biri olarak kayıtlara geçti.



Eğitim ve Diplomasi Bir Arada

Japonya Deniz Harp Okulu öğrencilerinin açık deniz eğitim seyri kapsamında düzenlenen bu ziyaret, sadece bir diplomatik jest olmanın ötesinde, öğrencilere denizcilik becerilerini geliştirme ve uluslararası deneyim kazandırma amacı da taşıyor. Öğrenciler, gerçek deniz koşullarında uygulamalı eğitim alarak geleceğin deniz subayları olarak yetişiyor.



Denizaşırı Eğitim Seferleri'nin iki temel amacı, genç subaylara uygulamalı eğitim vermek ve ziyaret edilen limanlarda uluslararası iyi niyetin teşvik edilmesini sağlamaktır. Bu yılki seferde, Japonya ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin yüzüncü yıl dönümü onurlandırılıyor. İstanbul ziyareti sırasında, gemiler basın kuruluşlarına yönelik turlar düzenleyecek, halka açılacak ve Japon savunma sanatları ile bando gösterileri sergilendi.

İstanbul'un Misafirperverliği

İstanbul Boğazı'nın eşsiz manzarası eşliğinde gerçekleşen bu liman ziyareti, Japonya Deniz Harp Okulu öğrencileri için unutulmaz bir deneyim oldu. Türk yetkililer tarafından büyük bir misafirperverlikle karşılanan Japon denizciler, İstanbul'un tarihi ve kültürel zenginlikleriyle de tanışma fırsatı buldular.



Basın Mensupları Gemi Turu Yaptı

Ziyaretin önemli anlarından biri, basın mensuplarına KASHIMA ve SHIMAKAZE gemilerinin gezdirilmesi oldu. Bu özel tur sırasında, gemilerin teknolojik donanımları ve mürettebatın denizcilik kabiliyetleri hakkında bilgi verildi. Basın mensupları, Japon denizcilik kültürünü ve gemilerin özelliklerini yakından tanıma fırsatı buldu.



Verilen Bilgilere göre;

Yaklaşık 370 kişilik kapasiteye sahip JS KASHIMA (TV-3508), JMSDF’ye ait bir eğitim gemisidir. Gemi üzerinde hafif silahlar, savunma sistemleri, modern radar ve iletişim sistemleri, sınıflar, simülatörler ve uygulama alanları bulunmaktadır. Yaklaşık 4.050 ton ağırlığındaki gemi, eğitim seferleri sırasında çeşitli uluslararası limanları ziyaret eder ve öğrencilere farklı kültürler ve denizcilik uygulamaları hakkında bilgi edinme fırsatı sunmaktadır.



JS SHIMAKAZE (TV-3521), Esas olarak hava savunma ve denizaltı savunma görevleri için tasarlanmıştır. Modern silah sistemleri ve radar ekipmanları ile etkili bir savunma platformu olan gemi, aynı zamanda eğitim amacıyla da kullanılır. Gemi, öğrencilere denizcilik, navigasyon ve muharebe operasyonları konularında pratik deneyim kazandırır. Gemide Mk 41 VLS füze fırlatma sistemi, RIM-66 Standard yüzeyden havaya füzeler, ASROC denizaltı savunma füzeleri, 76 mm Oto Melara deniz topu ve Phalanx CIWS yakın savunma silah sistemi bulunmaktadır. Eğitim seferleri, öğrencilerin denizcilik ve savaş becerilerini geliştirmelerine olanak tanımaktadır.



JMSDF’nin 1954’teki kuruluşuyla birlikte faaliyete geçen Deniz Harp Okulu, subay adaylarına denizcilik, navigasyon, silah sistemleri, deniz hukuku ve liderlik gibi temel konularda yoğun bir eğitim programı sunmaktadır. Uygulamalı denizcilik eğitimi, uluslararası sularda gerçek deniz koşullarında gerçekleştirilir. Bu eğitimler sırasında öğrenciler, çeşitli uluslararası limanları ziyaret eder ve farklı denizcilik kültürleri hakkında bilgi edinirler.



Öğrencilere Uygulamalı Eğitim Fırsatı

Açık deniz eğitimleri, Japonya Deniz Harp Okulu öğrencilerine denizcilik becerilerini pekiştirme ve uluslararası sularda deneyim kazanma fırsatı sunuyor. Bu tür eğitimler, deniz subaylarının gerçek deniz koşullarında pratik yapmalarını sağlayarak onları gelecekteki görevlerine en iyi şekilde hazırlıyor.

100 Yıllık Dostluğun Simgesi

Türkiye ve Japonya arasındaki diplomatik ilişkilerin 100. yılı, bu tür etkinliklerle taçlandırılıyor. İstanbul'a yapılan bu liman ziyareti, iki ülke arasındaki dostluğun ve iş birliğinin ne kadar derin olduğunu gösteriyor. Bu ziyaret, aynı zamanda gelecekteki ilişkilerin daha da güçleneceğinin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

Gemi Komutanlarından Dostluk Mesajları

Ziyaret sırasında Japon ve Türk komutanlar arasında yapılan görüşmelerde, iki ülke arasındaki askeri iş birliğinin artırılması yönünde olumlu mesajlar verildi. Her iki taraf da, bu tür etkinliklerin ülkeler arasındaki dostluk bağlarını güçlendirdiğini vurguladı.

Kültürel Değişim ve Öğrenci Deneyimleri

Japon deniz öğrencileri, İstanbul'daki ziyaretleri sırasında Türk kültürünü yakından tanıma fırsatı buldular. Bu tür kültürel değişim programları, deniz subaylarının dünya genelinde farklı kültürleri tanıyarak daha geniş bir perspektif kazanmalarına olanak tanıyor.

Gelecekteki İş Birlikleri İçin Temel

Bu tarihi liman ziyareti, Türkiye ve Japonya arasındaki gelecekteki iş birliklerinin temelini oluşturuyor. Her iki ülke de, bu tür etkinliklerle aralarındaki bağları daha da güçlendirmeyi hedefliyor. İstanbul'da atılan bu dostluk adımları, gelecekteki ortak projelerin habercisi niteliğinde.



Türkiye-Japonya Kültürel İlişkilerinin 100. Yılı Anısına Beşiktaş'ta Renkli Gösteriler

 Türkiye-Japonya kültürel ilişkilerinin 100. yılına özel olarak düzenlenen etkinliklerle karnaval havasına büründü.

Etkinliklerin başında, Japon geleneksel müziğinin vazgeçilmez bir öğesi olan davul gösterisi yer aldı. Rengarenk kostümleri İçindeki Japon sanatçıların, ustalıkla çaldığı Taiko davulları, hem görsel hem de işitsel bir şölen sunarak izleyicileri adeta büyüledi.

Davulların güçlü ritmi, meydanda bulunan güçlün coşkusunu arttırarak, onun yaşının insanının kendine hayranlığını bıraktı.

İlerleyen, Türk ve Japon deniz kuvvetleri bando ekipleri sahne aldı. İki ülkedeki askeri bandolarının çaldığı kültür marşları, mevcuta iki arasındaki dostluk bağını bir kez daha hatırlattı.

Onun iki bandosu, sergiledikleri performanslarla yaptıklarıyla adeta tarihi bir yolculuk yaptırdı. Bando gösterileri, bayraklarla dolu meydanda, milli duygularla beraber uluslararası iş birliğinin ve dostluğun simgesi oldu.

Etkinlikte Japon kültürünün önemli sembollerinden biri olan ninja ve shogun gösterileri de yer aldı. Bu gösteriler, geleneksel dövüş sanatlarını başarıyla sergileyen ustalar tarafından yapıldı.

Uzun kıyafetleri ve etkileyici dönüş hareketleriyle dikkat çeken ninjalar, etkinliklere inanılmaz anlar yaşattı.

Güçlü ve disiplinli şogun gösterileri ise tarih meraklıları için benzersiz bir deneyim sundu.

Meydanı dolduran kalabalık, etkinlik boyunca Japonya'da çeşitli atölye seçeneklerine katılma fırsatı buldu. Origami, kaligrafi ve Japon çay seremonisi gibi geleneksel sanatlardan örnekler, mevcuta pratik bilgi ve deneyim kazandırmayı amaçladı.



Bu kültürel alışverişin ve verimliliğin arttığını vurguladı.

Beşiktaş'ta düzenlenen bu etkinlik, yalnızca kültürel açıdan değil, aynı zamanda iki ülke arasındaki dostluğun pekişmesine de katkı sağladı. Türkiye ve Japonya arasındaki ilişkilerin 100. yılı, sadece anılmakla birlikte sunulmak, değişen işbirliklerinin de temellerini attı.

Beşiktaş Deniz Müzesi Meydanı'nda yaşanan bu coşkulu etkinlik, kültürel çeşitliliği kutlamanın ve dostluğu pekiştirmenin en güzel örneklerinden biri olarak hafızalarda yer alacak. Türkiye-Japonya kültürel ilişkilerinin bu önemli parçalanması, sanat, müzik ve kültürel etkileşimler, iki ulusun kalplerinde güçlü bağlar oluşturuldu.

 yilmazparlar@yahoo.com