sanat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sanat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Haziran 2021 Pazartesi

Muhteşem Sanat Fuarı Artcontact-Yılmaz Parlar


 Muhteşem Sanat Fuarı Artcontact

Yönetim Kurulu Başkanlığını Bilgin Aygül’ün yürüttüğü  ATİS Fuarcılık muhteşem sanat fuarına imza atdı. ArtAnkara’dan sonra, ArtContact İstanbul, Uluslararası çağdaş sanat fuarını sanat severlerin hizmetine sundu.



Camhane adlı Cam Sanat Merkezi’nde harika benzersiz cam objeleri sanatını sürdüren Yasemin Aslan’ın ArtContact fuar bölümünde söyleşi yaptığımız ATİS Fuarcılık’ın Yönetim Kurulu Başkanı Bilgin Aygül yaklaşık 40 sene fuarcılık yaptığını 7 sene ArtAnkara Sanat Fuarı düzenlediklerini planlarına İstanbul’u ilave etdiklerini ve devam edeceklerini söyledi. 



ArtContact “Sanata Katkı Onur Ödülü” alan  Bedri Baykam’ın konferansı sonrasında kendisine ait “Piramid Sanat Merkezi”nde sergilediği resimlerini izledik. Küresel çapta değişmeyen politika duruşu, sergileri, manifestoları ve kitapları ile bilinen çok yönlü güclü sanatcı Bedri Baykam’ın eserleri yine birbirinden farklı güzellikde... Yazdığı kitaplarınıda sergileyen sanatcının Standı ziyaretcierin ilgi odağıydı.



Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi’nin 10 bin metrekare kapalı, 5 bin metrekare açık alanında; Bedri Baykam, Devrim Erbil, Ertuğrul Ateş, Prof. İsmail Ateş, Mehmet Aksoy, Metin Yurdanur gibi isimlerin yanı sıra genç yetenekli 1000 den fazla sanatcıların, sergiledi eserlerinden biride takdirle karşıladığımız ilgimizi çeken Anadolu Üniversitesi Heykel Bölümünden mezun Mustafa Tuğrul’un atıklardan yaptığı eseri oluyor.



Paslanmış metal levhalar, kırmızımsı turuncu contalar, sökülmüş araba parçaları hurda parçalarını yaşamdan flora, fauna ve insan figürleri heykellerine kalıplayarak esere dönüştürmesinin yanı sıra çevreci mesajı çok daha önemli. Pelin Boyçelebi Demir, Ebru Özaytekin Akbaş, Hande Tortemel Ocak,Gamze Vuleyin Yıldırım, gibi sanatcı ve sanatseverlerle hatıra çekdirdiğimiz at-şovalye heykeli için  Mustafa Tuğrul eserleri hakkında söyleşmizde;

Sanatcı “Ağırlıklı olarak çalıştığım malzeme metal ve metal atıklar, malzemenin sertliği ve dayanıklılığı benim tercih sebeplerimden biri olmuştur, ayrıca atık metal malzemelerin dış görünümlerinde kendine özgü estetik unsurlar taşıdığını düşünüyorum.

Sanatımda genellikle insanların çöp olarak nitelendirdiği, kullanımını, ömrünü yitirmiş metal atık malzemeler kullanıyorum. Benim için hiçbir nesne çöp değildir, amacım sanatta geri dönüşümü yakalamak ve insanlara aslında çok iyi bildiği fakat genellikle çöp olarak gördüğü malzemeleri sanat eseriyle bütünleştirip, sunmak ayni zamanda  geri dönüşüm olanaklarını Heykel sanatıyla bütünleştirip  atık malzemenin kendi saf estetiğinden faydalanmaktır. Bununla birlikte Sanayileşme ve sonrasında gelişen Toplumsal değişim sürecini ve bu sürecin getirdiği malzemeyi estetik bir dil ile yorumlamaktır. Üzerinde çalıştığım konular ise; insan ilişkileri, içsel problemler, atık malzeme ile oluşturulan hayvan ve figüratif soyutlamalardır.”şeklinde ifade ediyor.



Yıllarca sanat galeri yöneticiliği ve danışmanlığı yapan Ayşegül Abay’ın standı çok ilgi görenler arasındaydı. Bünyesindeki sanatcıların eserlerini görmeye gelenlerin arkasında gizli Ayşegül Abay isminin payı çok büyük. 



35 yıl üzeri süre önce, Selvin Cuhruk Gafuroğlu tarafından Ankara'da kurulan, İstanbul Arnavutköy'de ve Nişantaşı'nda actigi yeni galerileri  ile birlikte sergilerine devam eden Galeri Selvin’in, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi ve yüksek lisans eğitimi ardından resim bölümü Devrim Erbil Atölyesi’nde tamamlayan sanatcısı Bahri Genç’in resimleride çok ilgi gördü.




Pandemi kurallarına uygun olarak gerçekleştirilen Fuarın hijyenik sponsorlarından  Hipokrat Mask gelen ziyaretcilere paket maske dağıtdı. Her köşede ayak basmalı hijyenik dezenfektan aparatları ile fuarın sağlıklı olmasını sağladı. Hipokrat Mask İş geliştirme Uzmanı  Meşale Şimşek’den aflığımız bilgilere göre “Antivirüs ve antibakteriyel işlevli kumaştan üretilmiş yüz maskesi, partiküllere karşı etkin koruma sağlıyor, toz, bakteri ve virüsler. %50 sponbond, %50 meltblown, ön yüzeye gümüş iyon katmanı 0.1 nm gümüş iyon katmanı + 0.1 nm katmanı biopolimer kitin, arkada gümüş iyon tabakası 0.1 nm gümüş iyon tabakası + 0.1 nm bio polimer kitin tabakası kumaşın antivirüs direnci, akredite test laboratuarı tarafından test edilmiş standardına uygunluğu onaylanmış”



Fuarın en küçük  sanatcısı yaptığı eserin birini Beşiktaş Belediye Başkanı, diğerinide İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı satın alıyor. İran asıllı minik sanatcı elde etdiği paralarla sokak hayvanlarına kedi-köpek maması alıyor.

yilmazparlar@yahoo.com 

28 Ekim 2020 Çarşamba

Saype-Duvarların Ötesinde Dev Eller


   Duvarların Ötesinde Dev Eller 

Dev Fransız sanatçısı Guillaume Legros ( Saype)’nin, dağları, tarlaları süsleyen, en iyi dronlar tarafından görülebilen, devasa biyolojik olarak parçalanabilen eserlerinden, yeni projesi “Duvarların Ötesi” İstanbul’da

Dünyanın En Büyük İnsan Zinciri İstanbul’dan Geçiyor

İnsan zinciri ve insanların giderek daha fazla kendi kendilerine kapandıkları bir zamanda birlikteliği sembolize eden, çimlerde birbirine kenetlenmiş bir dizi eli püskürterek, yüzlerce metrekareyi kaplayan projesinin hedefi, Dünyadaki şehirlerin birbirine tutunmuş kolların benzer resimleri boyamak. Amaç "Birlikte Yaşamak", sınırların ötesine geçmek ve tarihin ölü olmadığını hatırlamak. 

Sokak sanatı ve kırsal sanatı (landart) birbirine bağlayan sanatsal bir hareketin sansasyonel öncüsü olarak tanınan Guillaume Legros’un  (Lakabı Saype, Say ve Peace kelimelerinden oluşturulan kısaltma), Duvarların Ötesinde (Beyond Walls) projesin İstanbul ayağı; İsviçre İstanbul Başkonsolosu Julien Thöni, Fransa İstanbul Başkonsolosu Olivier Gauvin hazır bulunduğu, Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall’da gerçekleşen basın toplantısında tanıtıldı.


İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Kültür A.Ş., Beşiktaş Belediyesi, Boğaziçi Üniversitesi, İsviçre Başkonsolosluğu, Institut français Turquie ve UPS'in desteğiyle gerçekleşen projenin basın toplantısında; İBB Kültür A.Ş. Kültür Etkinlikleri Müdürü Esra Koraltan, Boğaziçi Rektör Danışmanı Prof. Dr. Zafer Yenal, İsviçre İstanbul Başkonsolosu Julien Thöni, Fransa İstanbul Başkonsolosu Olivier Gauvin belediyemizden Kurumsal İlişkiler ve İletişim Direktörü Çağdaş Yıldızın konuşmalarından sonra Saype önemli mesajlar verdi. Saype’ın ‘Duvarların Ötesinde’ projesi kapsamında dünyanın en büyük insan zincirini yaratma amacıyla çıktığı yolda Paris, Andorra, Cenevre, Berlin, Ouagadougou, Yamoussoukro ve Torino gibi kentlerden sonra şimdiki durağı İstanbul 

Fikirlerin dolaşımında sanatın büyük önemi var.

İstanbul’da olmakdan duyduğu büyük onurdan söze başlayan Saype, fikirleri harekete geçirmek istediğini, değerleri, inançları paylaşmaya çalıştığını söyleyerek projeye destek verenlere teşekkür etdi.

Saype, “Fikirlerin dolaşımında sanatın büyük önemi var, dil engelinin ötesine geçiyor ve ancak sanatla gerçek bağlar kurulup yaratılabilir. İstanbul’da öyle bir dönemindeyiz ki birçok yerdeki gibi kutuplaşmalar söz konusu. Ancak beraber hareket edersek önümüzdeki sorunlarla baş edebiliriz. Çünkü her şeyiyle çok bağlantılı bir dünya içerisindeyiz. Tıpkı domino taşları gibi. O nedenle sorunlara çözüm bulmak için birlikte, ortak bir sesin oluşturduğu kimlikle hareket etmeliyiz. İnsan zinciri oluşturmak için de kenetlenen ellerden daha anlamlı bir sembol olabilir mi? Burada fiziki değil zihinsel sınırları aşmak istiyoruz ve maalesef insanlık tarihinden beri kafamızda sınırlar var" şeklinde konuştu.

Projelerin oluşmadaki şekillenmedeki fikir kaynağı ile ilgili sorumuzun anahtarı durumundaki vermek istediği mesaj ve en ilgi gören eseri yani mesajı, sorumuza aldığımız cevapla, barışcıl aktivist sanatcı olduğu  izlemini hemen gösterdi.

Bağımsızlığı, Cumhuriyeti, Devrimi Ve Demokrasiyi Kutlayan İkonik Bir Anıt

Saype'nin Afrika'ya sıçrama yapmak isteyişinin ve Ouagadougou, Ulusal Kahramanları anıtının dibindeki çalışması, amacı, bağımsızlığı, cumhuriyeti, devrimi ve demokrasiyi kutlayan ikonik bir anıtın eteğinde önemini vurgulamak.   

Burkina Faso’nun büyük bir güvenlik ve jeopolitik krizden geçtiğini, şu anda ülkenin iyimserlik, destek ve karşılıklı yardımlaşma mesajlarına her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğuna inandığnı, söyledi.

Ouagadougou ve Yamoussoukro gizemleri, göçmenleri insan ticaretine ve bununla bağlantılı sömürü ve istismara karşı savunmasız kılan modern kölelik arasındaki bağlantıyı dile getirmek. 

Göçmenlerin en savunmasız ve hangi koşullarda modern köleliğe açık olduğunu vurgulamak, Köleliğin başlangıç yeri Afrika’ya odaklanmak, insan tarihinin en utanç verici zamanı hatırlatmak.     

Günümüzde seyreden, göçmenlerin insan kaçakçılığın, zorla çalıştırma ve modern köleliğe dikkat çekmek duyarlık kazandırmak savunmasızlık alanların yok olmasın sağlamak mülteciler için çarpıcı 'umut mesajı'oluşturmak.

Toplantı sonrası pandemi nedeniyle geleneksel toplu foto Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall bahçesinde çekiminden sonra basın toplantısı sona erdi.

yilmazparlar@yahoo.com


kaynak: Net Haber Ajans

1 Şubat 2020 Cumartesi

360 Dereceden Aşk Festivali-Yılmaz parlar


Kalpsiz Aşk Festivali

Seç ötekini ve giy onun ayakkabısını. Yürü bakalım. Ne kadar yürüyebiliyorsun, onun ayakkabıları ile kendi doğrularınla?
Sevgiyi tüm ihtişamıyla kutlayın. Aşk Festivali, hayatınızı değiştirecek ve kalbinizi sevginin dönüşümsel gücüne açacak. Sevgi, bir kişiyi tanımanın ötesinde değiştirebilir. Bu harika duygu güven aşılar, güç ve enerji verir, yeni planların ve hayallerin ortaya çıkmasının nedeni olur. 


İstanbul, 360 Dereceden Aşk Festivali ile 12. defa tüm dünyaya bir Kızılderili atasözü ile seslenmeye hazırlanıyor, “Benim ayakkabılarımda yürü”

Küratör Işık Gençoğlu, “Festival Kalp sembolü kullanmıyor. Onun yerine kendi sembolünü, dolayısıyla mesajını dünyaya yaymayı amaçlıyor. Festival; 14 Şubat'ı kutlamıyor. Onun yerine 14 Şubat akşamı Çorbada Tuzun Olsun Derneği ile Taksim'de evsiz dostlarımıza yemek dağıtımına katkıda bulunuyor.

360 Dereceden Aşk Festivali'nin ana mekân destekçisi ve danışma kurulu üyeleri katılımıyla Sultanahmet Şerefiye Sarnıcında basın toplantısı gerçekleştirdi.

Toplantıya,Festival Kurucusu, Küratör Işık Gençoğlu, Şef Francesca Rosa, Pınar Kartal Timer, Festival Koordinatörü Seval Koçak Güven, Festival danışma kurulundan foto  Muhabiri Ali Özlüer katıldı.
Ana teması her daim AŞK ve zamansız  bir kültür, sanat, yaşam festivali olan  360 Dereceden Aşk Festivali; Sergileri, Etkinlikleri, Konferansları, Sinemayı, Gastronomiyi kapsıyor.

Festival Kurucusu, Küratör Işık Gençoğlu Bu yıl 12.si şubat ayında düzenlenecek olan uluslararası “360 Dereceden Aşk” festivali kapsamında; çalışma yaşamları sürecinde tarihe tanıklık eden, olaylara farklı bir göz ile yaklaşarak bizlerin de olayları oradaymışız gibi hissetmemizi sağlayan, başka bir deyişle görünmezi görünür kılan foto muhabirlerinin fotoğraflarının yer alacağı “Walk In Their Shoes” temalı bir sergi ile başlıyor. Festivalin Galası olma özelliğine de sahip bir açılış ile izleyici ile buluşacak Sergi, Şerefiye Sarnıcı’nda İBB Kültür A.Ş. sponsorluğunda gerçekleştirilecek olup, bu sergiyi gezenler olayları yeniden yaşayacak, görmedikleri olayları görmüş olacaklar. Tanıklık etmiş olsalar bile bakış açısından belki de olayları yeniden farklı bir şekilde görecekler.” Dedi




Festival Kurucusu, Küratör Işık Gençoğlu Festival programını açıkladı. Yaptığımız söyleşide Festival Koordinatörü Seval Koçak Güven 12 Şubat  2020 tarihindeki konferansın önemine dikkat çekerek , “Birlikte Olabilmek, Birlikte Düşünebilmek”, çeşitli sanatçıların, tasarımcıların ve konuşmacıların kendi aşklarını yani kahramanlarını anlatacağı, Aşkı Konuşanlar Konferansı, ESA 42 Maslak, 9:00-12:00 ,  13:30-17:00 saatleri arasında gerçekleşeceğini, iki oturumuna katılacakların çok istifade edeceklerini vurguladı. Konferansların ücretsiz olduğunuda ekledi.

Küratör Işık Gençoğlu 12. 360 Dereceden Aşk Festivali'nde bu defa “öteki”ni anlamak üzere çıktık yola. Gerçek hikâyelerin, sebeplerinin ve sonuçlarının peşine düştük. Gören, bilen, anlatmak isteyeni bizimle olmaya davet ettik. Öğrenip, topladığımız her bilgiyi sizinle paylaşmak hedefimiz.” Walk in my shoes! Söyleyecek sözü olan, 2020’ye iyilik ve güzellikle damgasını vurmak isteyenleri aşkın etrafında toplanmaya çağırıyoruz.” Sözleriyle çağrısın altını kalın çizdi.


Küratör Işık Gençoğlu, “29 Mart’a kadar devam edecek olan foto Muhabirlerin Onların Ayakkabılarında yürü isimli sergisi, Şerefiye Sarnıcı. 

Vural Bahadır Bayrıl, Hikmet Barutçugil, Mehmet Genç, Metin Bobaroğlu’nun İlahi Aşk Sohbetleri.

Benim Ayakkabılarımda Yürü isimli 28 Şubat'a kadar devam edecek olan karma sergi, Aynı zamanda alanda STK stantları ve onların geliştirdiği ürünler de olacak.

Genç akademisyenlerin,  Akademisyen hocaları eşliğinde tasarım atölye çalışması.
 Prof. Uğurcan Akyüz sohbeti ve imza günü, Lover's Bazaar Alanı, 42 Maslak, 

12 Şubat Aşkı Konuşanlar Konferansı, ESA 42 Maslak, 9:00-12:00 ,  13:30-17:00 saatleri arasında  iki oturum. Ücretsiz

Aşkın Damakta Kalan Tadı, Gastroshow, 42 Maslak,  Şef Francesca Rosa’nın yorumlarıyla hazırlanan yüzyıllar boyunca alınan göçler, komşuluklar, değiş-tokuşlar sayesinde kazanılmış lezzetler Dost Sofrası’nda
masamıza getiriyor. 

13 Şubat Geleneksel İstanbul Aşktır Kostüm Partisi: İstanbul Aşıkları Bir Arada! Penthouse, 22:00-01:00

Dr. Nursel Gülenaz Rehberliğinde Beyoğlu Aşıklar Gezisi, Taksim'den Pera'ya, tüm gün. Özel paket alternatifleri ile.” 

Gibi festival etkinlerinden bazılarını Açıkladı.

yilmazparlar@yahoo.com

13 Aralık 2019 Cuma

Çiğdem Tunç tiyatrosu-3+1 Zombili-Yılmaz Parlar


Zombili’de Donald Trump

Tüm sanatların sentezi denilen, sanat sevgisini gerçekten yansıtan, en erişilebilir sanat olan tiyatronun rengi dediğimiz insanlar tarafından başlatılan bayrak yarışının bitmediğinin göstergesi olarak, tiyatroya dönen Çiğdem Tunç yeni bir oyunu sahneye koydu. Çiğdem Tunç ardı ardına sahneye koyduğu oyunlarla, neslinin sürekliliğine katkı sağlıyor.




Çiğdem Tunç’un “3+1 Zombili” isimli son oyununda misafir sanatcı, ünlü showman, Yavuz Seçkin oyunun finalinde, sadece gala gecesine özel bir sürpriz olarak Donald Trump tiplemesi ile sahneye gelerek renk katdı. 

Galaya Şebnem Schaffer, Nesli Özsoy, Esin Yağmurdereli, Aydan Şener, Neşe Aksoy, Bedia Öztep, Melek Şahin, Devlet Devrim, Süheyl Uygur, Açelya Elmas, Murat Parasayar, Nermin Denizci, Bora Gençer, Nida Şan, Sibel Gökçe gibi isimlerin başda olduğu elit davetliler katıldılar.




Senaryosu, Eray Yasin Işık tarafından kaleme alınan “3+1 ZOMBİLİ”  oyun  Çiğdem Tunç tarafından sahneye konuldu. Tiyatro kimliği şöyle; Oyuncular Çiğdem Tunç, Levent Sülün, Özkan Ayalp, Sema Aras, Deniz Salman, Deniz Değirmenci, Alper Çorumluoğlu,  Soykan Kişioğlu, Ezgi Küçük, Balca Aydoğdu, Savaş Özkartal 

Yönetmen Yardımcılığı Alper Çorumluoğlu, Müzikler Nida Şan, Dekor ve Sahne Tasarımı Cihan Aşar, Afiş Fotoğrafı ve Tasarımı Şahin Tuhan, Kostüm Şinasi Günaydın, J’adore’, Hanzade Günaydın.




Çiğdem Tunç Tiyatrosu’ndan birde duyarlılık göstererek, yaklaşan yılbaşı vesilesiyle hem kendilerinin hem de galaya gelen misafirlerin getirmiş oldukları çeşitli hediyeler, fuaye alanında kurdukları yılbaşı ağacının altında toplandı.

Oluşan hediyeleri Çiğdem Tunç Yılbaşı hediyesi olarak Maltepe Çocuk yuvasındaki çocuklara bizzat vereceklerini söyledi.




2 Perde  120 dakikalık  “3+1 Zombili” oyununun konusu Hilmi Bey Apartmanı Daire 3’de, beş hanımdan oluşan kendi halinde yaşayan ailede;  Ailenin reisi Nur, hem evde kalmış ablasından, hem hiçbir şeyi umursamaz iki kızlarından, hem de demans hastası 94 yaşındaki annesi Refiya hanımın geçiminden sorumludur. Kira ödeme sıkıntısı çeken ailenin gelişen olayları seyirciyi kahkalarla güldürüyor.

Tiyatroda en önemli şey sahnedeki insan ruhunun hayatı oynamasıdır. Tiyatro sahnesinde. oyuncular rolü doğru şekilde tasvir ederse, tüm duyguları tadarsınız. “3+1 Zombili” oyuncuları gerçek davranış kadar rollerini icra ediyorlar. Başarılı performansları parmak ısırtacak kadar mükemmel.

Aslında tiyatro hayattır, Böylece izleyici, kendisinden çok daha fazla duygu iletir, oyuncu ile tek bir bütün olarak empati kurar ve sevinir. Bir toplumun idealleri varsa, bir tiyatroya ihtiyaç duyulur. Bu nedenle Çiğdem Tunç’un misyonu tiyatroyu sevdirme çabaları takdire şayan. Tiyatro sevgisinin meşalesini taşıyanların sayılarının artması dileğiyle oyun ekibini kutluyoruz

yilmazparlar@yahoo.com