7 Ocak 2023 Cumartesi

5.Girişimci kadınlar zirvesi-Yılmaz Parlar


  


Cumhuriyetin 100. Yılında Dijitalleşen Dünyada Kadının Rolü

Başkanlığını, Türkiiye’de İş Dünyası Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Celal Toprak’ın yaptığı, Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği (YAPDER) tarafından düzenlenen,  ZÜCDER, Hepsiburada, Uyumsoft ve Seger sponsorluğunda  Cumhuriyetin 100. Yılında Dijitalleşen Dünyada Kadının Rolü” konusunun ele alındığı ‘Kadın Girişimcileri Destekleme Zirvesi ve Ödül Töreni’nin beşincisi 5 Ocak 2023 Perşembe günü Dedeman Gayrettepe Hotelde gerçekleşti. Farklı kategorilerde Seçkin jürinin layık gördüğü başarılı kadın girişimcilere törenle ödülleri verildi

Zirvenin önemine dikkatlerimizi çevirdiğimizde; Kadın girişimciler, ülkenin ekonomik refahına ölçülebilir bir katkı sağlıyorlar. Kadınları teşvik etmek, ekonomik olarak güçlendirmek, karma ilerleme sağlamak akıllı ekonomidir. Önyargıya rağmen, Kadın Girişimcilerin çok büyük bir ekonomik güç olduğunu görürüz. Bu zirvede Rekabet sözcüğünün yerine, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’in Kızılderili örneği ve Panel Moderatörü İş insanı Leyla Alaton tarafından Beraber hareket etme yan yana olma vurgulandı.

Sürdürülebilirliğe odaklanmış ülkeler gelişseler bile, kamu eylemi gerektiren birçok cinsiyet eşitsizliği devam etmektedir. Daha fazla cinsiyet eşitliği, gelecek nesiller için gelişim sonuçlarını iyileştirebilir ve kurumları ve politikaları daha temsili hale getirebilir.

Zirvesinin Ana destekçisi Türkiye'de İş Dünyası Dergisinin yeni sayısının Lansmanınında yapıldığı zirvede Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği (YAPDER) Başkanı Celal Toprak Dergi yeni sayısının içeriğini paylaştı.  Kadın Girişimcilere ağırlık verdiklerini açıkladı. Salon protokol ile ilgili hiperaktif söyleşilerle açılış konuşmasını yaptı.


Plaket takdim eden Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, “Cumhuriyetimiz tam 100 yıl yaşında. Atatürk ve çalışma arkadaşlarının modeli neydi, neyi hayal ettiler? 100 sene sonra nasıl bir ülke, nasıl bir toprak düşündüler? Düşünmeye nasıl vardı acaba? 100 yıl öncesinden atılan umut tohumlarını yaşatıyor. Sesi hayalleri gerçekle. Bütün halinde büyümesi ilerlemesiyle mi? Güçlü kadın, güçlü toplum, güçlü toplum, güçlü ekonomi. Mustafa Kemal kadınlara verdiği toplumsal ve siyasi haklarla başlayan özgürleşme sürecine sahip çıkarak ondan ne aldığımız bayrağı daha da ileriye taşımaya azimliyiz.”şeklinde özetle konuşma yaptı.

Moderatör Leyla Alaton Panelislere yeni bir şey duymak istiyorum, Iyi bir şey öğrenmek istiyorum sözleriyle giriş yaptı.

Alaton “Girişimci kadınlar, evet işi kuruyor, büyütüyor ama bir yere taşıyamıyor. Niye taşıyamıyor? Orada bir eksiklik var.

Sayın başkanın da şahit olduğu gibi Sarıyer'de de sayısını bilmediği kadar çok kadına aktive etmiş kooperatiflerini koymuş. Bu kadınlarla konuşuyorsun, çok güzel şeyler üretiyorlar. Büyük bir emeği var. Yurt dışında olsa kat ve kat daha pahalıya satılır bunlar ama bir ölçeği yakalayamıyoruz. Niye? Çünkü yurt dışına bunları yollayıp orada depolayıp oradan dağıtılması lazım, buna sahip olur diye baktığımda da bir şey karşıma çıktı. Girişimci kadınların dijitalleşmesi hareketi diye bir şey başlanmış. Bir şirket. Ben bunu bilmiyordum mesela ben yeni bir şey öğrendim.

Başka bir ölçeğe taşımak için yurtdışına gitmesi lazım. Ürünlerin burada değerini bilmiyoruz. Artık işleme bi iğne oyası bilmem ne alıştık bunlara. Ama yurt dışında bunlar çok çok değerli ve çok daha iyi değeri biliniyor ve çok daha fazla para ediyor. Benim gördüğüm en büyük esneklik ölçeği yakalamak ölçek ekonomisi o zaman bir şey oluyor. Yeni bir kelime rekabet eder, rekabet ama beraber yani bir de artık birbirimize. Rakip gözüyle değil, tam aksine sen bunu yapıyorsun. Ben bunu yapıyorum. Beraber ne yapabiliriz yani? Orada rekabet erlik konsepti nosyonu fikri bence çok büyük önem kazanıyor. Artık beraber arayacak, büyütebiliriz de geldi herkes bunun da farkına vardı diye düşünüyorum. Onun için bu kelimeyi de çok önemsiyorum. Rekabet olmak, hem evet rekabet olsun ama beraber ve inanın bu kooperatif modeli. Çok faydalı.

Şeklinde örnek kooperatifle konuşmasını yaptı panelistlere söz verdi.


Panelistler Murat Çökmez, Çiğdem Kral, Işılay Reis Yorgun, Kübra Orakcıoğlu, ürünleri firmaları hakında gelişmeleri paylaştılar.

Aslında zirve özünde Düzeltici politikalar, refah için en önemli olan kalıcı cinsiyet eşitsizliklerine odaklanırlarsa önemli gelişme kazançları sağlayacaktır.

Dayanışma ekonomisinin tüm sektörlerinde, ticari, ve ticari olmayan varlığa sahip olan kadınlar, günlük ekonomik yaşamın temelini oluşturur.

Kadın girişimcilerin çoğunluğu mikro, küçük ve orta ölçekli işletmeler işletmektedir. Kadınların küresel ekonomide daha büyük bir rol oynaması gerekiyor5.Kadın Girişimcileri Destekleme Zirvesinde Ödüle Layık Görülenlen


Koç Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümünde Hücre İskeleti Araştırma Laboratuvarı Kurucusu Doçent. Dr. Elif Nur Fırat Karalar

Sunucu, Yazar ve Sağlıklı Yaşam ve Yoga Koçu Sayın Ece Vahapoğlu

Vartabi Genel Müdürü Gonca Soyluoğlu

Redstone Yönetim Kurulu Başkanı Evrim Kırmızıtaş Başaran

NG Hotels & Resorts İcra Kurulu Başkanı Hediye Güral Gür

Yalova Tarım A. Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Akcan

Boyner Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner adına Oya Uzun

Gayrimenkul Geliştirme Direktörü Sermin Akın Kurt

Doğuşçay Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Harika Karahan Batallı

Taç Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Esra Kuştemir

Garanti Bankası BBVA Genel Müdür Yardımcısı Işıl Akdemir Evlioğlu

Cam Tavanı Delen Kadınlar Platformu Başkanı Asuman Karaşabanoğlu

Hisar Çatal Kaşık Yönetim Kurulu Üyesi Aslı Erdoğan

Wilo Türkiye Pazarlama Müdürü Banu Kiper

ORTAR Yönetim Kurulu Üyesi Sevim Yavuz

Tarkito Baby Kids Kurucusu Berna Kekeç  

Haberler.com Genel Yayın Müdürü Bedia Teymur

DAIKIN’in Adana Teknik Servis Yetkilisi Sayın Ebru Karaörs

Girişimcilik Ekosistemi Derneği Başkanı Esra Özden

Antalya Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Hatice Öz

220 Derece Cookies Kurucusu Ezgi Baykut

NOG Kurucusu Buse Öksüz

Toksü & Chase Halkla İlişkiler Kurucusu Fügen Toksü

Redcolour Yönetim Kurulu Başkanı Oya Düşmez

Sınırlı Sorumlu Sarıyer Mahalle ve Köyleri Kadın Çiftçiler Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Seyhan Deniz

Kale Group Yönetim Kurulu Başkanı & CEO’su Zeynep Bodur Okyay…

L’Oréal Türkiye Genel Müdürü Sinem Sandıkçı Gökçen

Hayal Bahçe’den Kurucusu Kübra Özmen Kutanoğlu

Ulusoy Un Şirketler Grubu Kurucu Ortağı Nevin Ulusoy

Sarıyer ve Civarı Girişimci Kadın, Çevre, Kültür ve İşletme Kooperatifi Başkanı Peyker Şimşek

BonaBant Yönetim Kurulu Başkanı Nida Beyoğlu Arslan

Karadeniz Ereğli Kadın Gücü Kooperatifi Başkanı Neriman Posbıyık

Migros Sürdürülebilirlik Komitesi adına / Migros Ticaret A.Ş. Sürdürülebilirlik Yönetimi Grup Müdürü Sayın Cansu Ergün.


yilmazparlar@yahoo.com


13 Kasım 2022 Pazar

13. BOĞAZİÇİ ZİRVESİ 2022-Yılmaz Parlar haberi


 13. BOĞAZİÇİ ZİRVESİ 2022

"Büyük Dönüşüm: Küresel Değişimin İtici Güçleri"

Başkanlığını Cengiz Özgencil’in yaptığı, Uluslararası İş Birliği Platformu (UİP) tarafından düzenlenen 13. Boğaziçi Zirvesi "Büyük Dönüşüm: Küresel Değişimin İtici Güçleri" teması işledi.

COVID sonrası dünyanın analizi iki kutuptan birine yönelme eğilimindedir

Pandemi, Bazıları için, çok kalıpları değiştirecek ve küresel siyasetin temel bir yeniden düzenlenmesine neden olacak bir krizdir. 

Diğerleri için, uluslararası düzenin temel ilkelerinin, büyük ölçüde ABD ile Çin arasında ortaya çıkan iki kutuplu sistem tarafından yönlendirilen, aynı kalması muhtemeldir. 

İlki pandeminin nedensel rolünü aşırı yorumlarken, ikincisi küresel siyasetin Soğuk Savaş'ın devlet merkezli sisteminin ötesine dönüştürülmesinin kritik yollarını hafife aldığından, her ikiside memnuniyet verici değil

Bunun yerine, pandeminin halihazırda iş başında olan altta yatan eğilimleri ortaya çıkardığını ve akademisyenleri küreselleşmeyi nasıl incelediğimize dair açıklığı açmaya zorladığını savunmaktayız.

En merkezi olarak, küreselleşmenin sadece kazananların ve kaybedenlerin dağıtımsal bir oyunu olarak değil, kimlikleri yeniden şekillendiren, güç ve otorite kanallarını yeniden tanımlayan ve tartışmalı siyaset için yeni alanlar yaratan daha derinden dönüştürücü bir oyun olarak görülmesi gerektiğini savunulmaktadır. 

Küreselleşme siyaseti hakkında düşünmek için teorik bir çerçeve çizmek ve COVID-19'un küreselleşmenin dönüştürücü etkilerini hızlandırdığı bazı kilit politika alanlarını değerlendirmek için ortaya çıkan çalışmalardan yararlanmaktayız.

Bu dönüşümleri ve bunların dünya siyaseti üzerindeki etkilerini daha iyi yakalayan küresel pazarları incelemek için pandemi sonrası bir araştırma gündemine giden bir yol haritası önerilmektedir.

Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından düzenlenen Boğaziçi Zirvesi'nin 13'üncüsü 10 11 Kasım 2022 tarihleri arasında Conrad Boshorus Hotelde gerçekleşti.

Covid-19 sonrasına kadar değişen dünyanın yeni vizyonu konuşuldu.

Yabancı katılımcılara ve sponsorlara 9 kasım gecesi özel resepsiyon düzenlendi.

UIP Başkanı Cengiz Özgencil resepsiyon konuşmasında özetle “Şimdi her anlamında hissettiğimiz. Büyük dönüşüm sürecinde bir düşünce kuruluşu olarak yeşermeye devam ettiğimiz için ekibim ve kendi adıma çok ne kadar mutlu olduğumu söylemek isterim. Bu köklerin tohumlarını beraber attığımız şu an aramızda olan ve olmayan tüm değerli yönetim kurulu üyelerimize. Yetkililerimize teşekkür etmek istiyorum. Senelerdir en büyük önceliğimiz tarafsız ve bağımsız olmaya özen göstererek ülkemize uluslararası marka değeri katmak oldu. Ilk zirve bizde 21. Bu yıl ise altmışa yakın ülkenin çok değerli temsilcileriyle bir arada olacağız. Bu gelişimin en büyük nedeni sevgili yönetimdeki çok değerli arkadaşlarım, büyüklerim, kardeşlerim ve ekip arkadaşlarım olmuştur. Her sene 11 ay boyunca bu zirveyi için ilk günkü gibi motivasyonumu uzun üzerine her geçen gün ekleyerek inançla çalışıyor olmak takdir edersiniz. Bu başarının gizli kalmış meyvesidir. Bu nedenle takım arkadaşlarıma da yönetim kurulu, hükümete de teşekkürlerimi iletmek isterim. Son olarak tüm süreçte bize destek olan sponsorlarımıza en içten teşekkürlerimi sunarım. Büyük dönüşüm, küresel değişimin itici güçleri teması altında gerçekleşecek panellerin her birinin bu değişimin birer izleyicisi değil, bir parçası olmaya yaklaştığı olmasını diliyorum.” Sözlerinden sonra sponsorlara teşekkür plaketleri verildi.

10 kasım 2022 Perşembe günü zirve açılışında;

UIP Başkanı Cengiz Özgencil, yaptığı konuşmasında, "Kurulduğumuz günden bu yana, tüm amacımız bağımsız bir fikir kuruluşu olarak ülkemizin, coğrafyamızın ve dünyanın refah ve barışı adına diyalog ortamları yaratmak oldu. 13 yıldır 90 ülkeden sayısız fikir insanının farklı konulara dair görüşlerini Boğaziçi Zirvesi çatısı altında paylaşmalarına ve iş birliği kurmalarına vesile olmanın yanında, fikirler üzerine kurulan dostlukların ne kadar değerli olduğunu bu yıl belki de tüm zamanlardan daha iyi anladık" açıklamalarında bulundu.

Özgencil; "Ülkemiz, coğrafyamız hatta tüm dünya için büyük bir dönüşüme öncülük etmiş, dünyanın ender yetiştirdiği eşsiz bir fikir önderi, komutan ve dahi bir yönetici olan büyük Atatürk'ün dünya milletlerine bıraktığı bağımsızlık ve eşitlik düşüncesi üzerine kurduğumuz değerlerimizi koruyarak, İstanbul’dan Dünya’ya uzanacak diyaloglara ev sahipliği yapmaktan heyecan duyuyor, çözüm odaklı düşünerek, birlik ve beraberlik içinde ortak geleceğimize hizmet etmekten gurur ve mutluluk duyuyorum" dedi.

UİP Onur Kurulu Başkanı Rona Yırcalı "Günümüzde küreselleşmeyle birlikte sınırlar kalkıyor, iletişim ağları genişliyor. Bu son derece temel nitelikli değişimler teknolojik gelişmelerle birlikte meydana geldi. Hayatımızın her noktasına değiniyor ve günümüzün küresel toplamına etki ediyor. Bulunduğumuz zamanı etkileyen gelişmeler bunlar. Her ülkenin sınırlarını aşan bir durum söz konusu. Bizim burada iş yapış uygulamalarımız değişiyor, iletişim yöntemleri değişiyor. Bunun sonucunda dünya görüşleri daima değişim içerisinde nihayet bu büyük dönüşüm manasına geliyor" ifadelerini kullandı.

Şu anda dünyada daha önce benzeri görülmemiş bir enerji krizi ve enflasyon yaşandığını belirten Yırcalı, "Belli bölgelerde de gıda yetersizliği söz konusu. Gelecekte de bizimle beraber olacak sorunlar. Bu muazzam dönüşüm meseleleri çözmemizde acaba yeterli olacak mı? Ben şuna inanıyorum. İnsan ırkı ayak uydurmaya yönelecek, bu büyük dönüşümü kavrama kabiliyetine sahibiz. Küresel değişim güçlerine hakim olma gücümüz de mevcut, insan tarihinde hep böyle olmuştur. Karşılaştığımız sorunların çözümü entellektüel katkılarımıza bağlı" dedi.

UİP Onursal Başkanı Dr. Talal Abu-Ghazaleh ise, "Kim bu dünyaya hakim olacak, kimi kontrol edecek. Bu bir mücadele, iki süper güç arasında bir mücadele. Bunun yansımaları çok önemli, ancak en önemli faktör ABD egemenliğini, dünya üzerinde hakimiyetini korumak istiyor. Öte yanda Çin var. Çin bu yeni dünya merkezinde yer almak istiyor. Bütün bu sorunları tek bir açıyla görüyorum, iki süper güç arasındaki mücadele bunlar. Dünya ticaret örgütü istişare kurulunda olduğunu ve imzalanan tüm sözleşmelerin ihlale uğradığını söyleyen Abu-Ghazaleh, "Bir dünya düzenine ihtiyacımız var. Hem ABD hem Çin ile birlikte yeni dünya düzenine ihtiyaç var. Merkezi bir iktidar olacaksa şu anda yok. Çin'in ABD'nin söylediklerinin uysal olduğunu düşünmüyorum. Ama şu an çok fazla kaos var, nizam yok, disiplin yok" diye konuştu. 
İklim değişikliği ile 1980'lerden beri uğraşıldığının altını çizen Abu-Ghazaleh, "İnsanlığa en büyük tehdittir. İklim değişikliği sorununu 2050'ye kadar çözemezsek insanlığın sonu gelecek. Bu bir rapor hayal ürünü değil" dedi.

KKTC Dış İşleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Adada iki halk arasında yürütülen müzakerelerin neredeyse 60 yıl sürdüğünü ancak hala sonuç elde edilemediğini söyleyen Ertuğruloğlu, "Gerçek şu ki iki farklı ulus aynı ada üzerinde yaşamını sürdürüyor. Kendilerine ait bölgeleri ve devleti var. Bir ada, iki ayrı egemen devlet... Bu, Kıbrıs adasının yadsınamaz gerçeğidir" dedi.

Kıbrıslı Türklere ve KKTC'ye yönelik ayrımcılığın 1963'ten bugüne kadar devam ettiğini, Türkiye Cumhuriyeti dışındaki bütün ülkelerin bu ayrımcılığa taraf olduğunu vurgulayan Ertuğruloğlu, sözlerini şu şekilde noktaladı: “Bu çağda hala böyle vahşi bir ayrımcılık sürdürülüyor Kıbrıslı Türklere karşı. Sanki biz etnik bir azınlıkmışız gibi görülüyor. Bu çağda her türlü insanlık dışı ambargo ve kısıtlama nasıl kabul edilebilir? 1963'ten bu yana devam eden bu adaletsizliği sizlere sunmak istedim. Bu durum KKTC halkının ayrımcılığa uğraması ve Doğu Akdeniz'de kaosa ve belirsizliklere yol açmaktan başka hiçbir amaca hizmet etmiyor."şeklinde adeletsizliği dile getirdi.

Zirve pek çok konuda iki salonda senkronize panellerle devam etdi.

yilmazparlar@yahoo.com

29 Ekim 2022 Cumartesi

ATF22, Protokol Ne Dedi-Yılmaz Parlar



 ATF22 Protokol Ne Dedi


Antalya Turizm Fuarında Protokoldan Turizm için Neler Söylendi 


GMT Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Meral, “Amacımız Avrupa’nın en verimli fuarlarından biri olmak”  



AKTOB Başkanı Erkan Yağcı, “Bizim sektörümüz çok paydaşlı bir sektör, hepimizin ortak paydası turizm. Ülkemizin geleceği için stratejik sektör olarak ilan edilen turizm için hep birlikte çalışıyoruz.”



TURSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, “Turiste müşteri yerine misafir diyen bir sektörüz. Türk turizminin başarısının altındaki en önemli unsur budur.”



ATSO Başkanı Ali Bahar, “Turizm, istihdamın 4 kişiden birini sağlayan değerli bir sektör. Alternatif turizmin geliştirilmesi ve şehrin katma değer sağlaması.” 




 Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Gürbüz, “Antalya'mız 700 bin yatak kapasitesiyle ülkemizde gerçekleşen toplam geceleme sayısının yarısını karşılamaktadır. Dünyanın en fazla mavi bayrağına sahip kentidir.”




Antalya Valisi Ersin Yazıcı, “Antalya çiftçisinden, otelcisine, küçük esnafından, iş adamına kadar turizmi ve önemini bilen, ülkeye sağladığı katma değeri bilen 2 milyon 650 bin kişiden oluşuyor.”



K.K.T.C Turizm Bakanı Fikri Ataoğlu, “Kuzey Kıbrıs’ın tarihi ve turistik özellikleriyle birçok ülke insanının dikkatini çekmektedir.”



Bu yıl “Bisiklet Turizmi” temasıyla ANFAŞ Fuar ve Kongre Merkezi’nde GMT Fuarcılık tarafından 4’üncü kez düzenlenen Antalya Turizm Fuarı ziyaretçilerine kapılarını açtı. Yurtiçi ve yurtdışından 2.000’e yakın acentenin katılım sağlayacağı ve 27-28 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan Antalya Turizm Fuarı açılış törenine Vali Ersin Yazıcı’nın yanı sıra KKTC Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Gürbüz, ATSO Başkanı Ali Bahar, AKTOB Başkanı Erkan Yağcı, TUROFED Başkanı Sururi Çorabatır, TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, GM Center&GMT Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Meral ve çok sayıda sektör paydaşı katıldı.





Açılış Konuşmalarında özetle; Selçuk Meral, “Bu konuşmayı 4. kez yapabilme fırsatına erişmiş olmak büyük bir mutluluk. Son 4 senede dünya olarak, insanlık olarak ve tabii turizm sektörü olarak çok büyük zorluklar yaşadık. Bunun sonucunda turizmcinin genlerinde taşıdığı mücadeleci ruh bizde de Antalya Turizm Fuarı olarak ortaya çıktı. Amacımız Avrupa’nın en verimli fuarlarından biri olmak verdiğiniz destek için teşekkür ederiz.” dedi.


AKTOB Başkanı Erkan Yağcı, “Heyecanlı bir gün yaşıyoruz. Antalya ve Türkiye turizmi çok zor 3 yılı geride bıraktı. Bu sene işlerimizin normalleştiği 2019’a yaklaştığımız bir yıl oldu. Bizim sektörümüz çok paydaşlı bir sektör, hepimizin ortak paydası turizm. Ülkemizin geleceği için stratejik sektör olarak ilan edilen turizm için hep birlikte çalışıyoruz. Bazen kendi aramızda sorunlarımız olabilir ama ortak konuşma ve çözüm bulma bu dönemde en önemli şeylerden. Turizm ne kadar iyi olursa bizler de o kadar iyi oluyoruz.”


TURSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, “Sadece Türkiye’nin değil dünyanın en önemli destinasyonlarından biri olan Antalya’da gerçekleşen bu fuarda sizlerle olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Zorlu süreçlerin ardından turizm sektörünün düştüğü yerden ayağa kalkarak koşmaya başladığı bir dönemdeyiz. Turiste müşteri yerine misafir diyen bir sektörüz. Türk turizminin başarısının altındaki en önemli unsur budur. 2022 yılıyla ilgili büyük bir başarı hikayesi anlatılıyor. Bazı sayılar 2019 yılını geçti. Büyük bir kısmıyla bu rakamları yakaladık. Türk turizminin potansiyel olarak çok daha büyük başarılar yakalayacağını biliyoruz. Gerçek başarı için daha çok çalışmamız gerektiğini düşünüyorum. Antalya Turizm Fuarında olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.”


ATSO Başkanı Ali Bahar, “Çok değerli turizmcilerimiz burada, burada turizmin nasıl geliştiğini kimlerle geliştiğini görüyoruz. Antalya çok değerli bir şehir. Pandemiden sonra bunun etkisini çok daha belirgin bir şekilde gördük. Koltuğumuza oturalı 15 gün oldu ve benim 4’üncü etkinlik konuşmam bu. Turizm, istihdamın 4 kişiden birini sağlayan değerli bir sektör. Sürekli söylenen bir cümle var, “Alternatif turizmin geliştirilmesi ve şehrin katma değer sağlaması.” Bu konuda gelişmeliyiz. ATSO olarak gerekeni yapacağız. Bizim amacımız bundan sonra entegre projelerle karşınıza çıkmak.


Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek adına Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Gürbüz, “Antalyamız 700 bin yatak kapasitesiyle ülkemizde gerçekleşen toplam geceleme sayısının yarısını karşılamaktadır. Dünyanın en fazla mavi bayrağına sahip kentidir. Bu yılın tam bir geri dönüş yaşandı. 12 bin 467 yabancı misafirimiz geldi. Turizmin sorunlarını çok iyi biliyoruz. Özellikle altyapı, deniz yolları ve arıtma tesislerinin yapılması bu sorunların başındadır.”



Antalya Valisi Ersin Yazıcı, “ Yurt dışından gelen tüm katılımcılara dünyanın en güzel yerine hoş geldiniz diyorum. Bu şehir çiftçisinden, otelcisine, küçük esnafından, iş adamına kadar turizmi ve önemini bilen, ülkeye sağladığı katma değeri bilen 2 milyon 650 bin kişiden oluşuyor. Türk turizmine ve bütçesine şehir olarak katkı sağlamak için, dünyada sunulan turizm hizmetinin en kalitelisini sunarak şehrimize ve ülkemize katkı sağlamaya devam ediyoruz. 2022 yılını güzel geçirdik. Dün itibariyle gelen 12 milyon 545 bin kişi var 15 milyonu inşallah geçeceğiz. Biz kaliteden ödün vermeden, hizmet etmeye devam edeceğiz.”


K.K.T.C Turizm Bakanı Fikri Ataoğlu, “Kuzey Kıbrıs olarak pek çok ülke gibi turizm ürünlerimizi çeşitlendirmek için çalışıyoruz. Kuzey Kıbrıs’ın yıllık döviz gelirlerinin yarısından fazlasının turizmle olduğunu düşündüğümüz zaman turizm, şüphesiz ki Kuzey Kıbrıs’ın lokomotif sektörüdür.


30 bine yakın yatak kapasitemizin iki katına çıkarılması için yaptığımız çalışmalar sonucunda bunları yatırımcıların huzuruna sunup onların davetinin yapılmasıyla ilgili çalışmaları yürüteceğiz. 

12 ay turizminin hareket edebilmesiyle ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Kış turizmi hem ülke ekonomisine hem de ülke turizmine büyük bir katma değer sağlıyor. Kuzey Kıbrıs’ın tarihi ve turistik özellikleriyle birçok ülke insanının dikkatini çekmektedir. Bu yıl verilere baktığımız zaman bizim de 2019 verilerine yaklaştığımızı görüyoruz ve mutlu oluyoruz. Bu yıl, 2019 verilerinin sayılarını daha da ileri taşımak istiyoruz. 


Önümüzdeki sene daha verimli bir sezon geçireceğimizden hiç şüphem yok. Yeni havalimanımızın açılmasıyla büyük gövdeli uçakların gelmesi ve ulaşım maliyetlerinin daha da düşmesi arzu ettiğimiz bir çalışmadır. Önümüzdeki birkaç ay içerisinde havalimanımızın açılmasını hedeflerimizin arasına koyduğumuzu söylemek istiyoruz. 


Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ilgili çalışmalarla bizlere her zaman destek oluyor. Bugün film tanıtımlarının ilk günü, sizlerle de paylaşmak istediğimi belirtmek istiyorum. K.K.T.C. gerçekten anlatılmakla bitmiyor, gelip bir dokunuş yapmanız lazım.”

Konuşmalar sonrası Protokol fuar alanını gezdi. Bilgiler aldı.

yilmazparlar@yahoo.com


12 Ekim 2022 Çarşamba

4. Uluslararası Afyonkarahisar Gastronomi Festivali-Yılmaz Parlar


  Gastro Afyon Fest Nasıl Geçti ?


4. Afyon Gastronomi Festivali hedeflenen amacına ulaştı mı ? 

Yaratıcı ekonomide gastronomi nasıl bir rol oynuyor. ? 

Restoranlar, kafeler, barlar vs. veya küçük üreticiler olsun, her zamanki hacim ve hızda çalışma fırsatından mahrum. Bu nedenle, şehirdeki gastronomi ile ilgili yerlerin ayağa kalkmasına, üretime başlamasına, bir çalışana ödeme yapmasına veya başka birini istihdam etmesine yardımcı olabilecek kapsayıcı projeler dahil Türk mutfağını hak etdiği platforma taşımaya destek olmayı hedefleyen belediyelerimiz, Festivaller düzenlemektedirler.



Türk mutfağı, Dünyanın üç büyük mutfağından biri olduğu söylenir.  

Dünya ülkelerine pek çok harika Türk Mutfağını, Türk restoranları dahil etmek girişiminde bulunan, otantik Türk malzemeleri ve pişirme yöntemlerini, tanıtmayı amaçlayan belediyelerimizden Afyonkarahisar Gastronomi Festivalinin 4.ünü düzenledi.



Afyonkarahisar, Motor Sporları Merkezindeki 7.8.9 Ekim 2022 tarihlerinde  gerçekleşen festival bir şehre turizmi çekmek için kapsamlımıydı?

Gelenekler bir toplumu oluşturan önemli unsurlardır. Kültürel mirasımız, alışkanlıklarımız, bilgimiz ve davranışlarımız onlara özel önem verdiğimiz için değişmez. Yüzyıllar geçmesine rağmen aynı kalma sebebi geleneklerimizdendir. Bunları tanıtdığımız zamanda markalaşırız.



Turizm ve gastronomi arasındaki bağlantı çok güçlüdür. Turistler seyahat ederken biyolojik ihtiyaçlarını karşılamak için sadece yemek zorunda olmakla kalmaz, gastronomi de turistlerin deneyim kalitesine katkıda bulunur, böylece genel seyahat deneyimine damgasını vurabilir. 



SWOT analizi yaptığımızda ma Varlıkları Tanımlama tanıtma, topluluğun benzersiz unsurlarını belirlemeye yardımcı olması için sekiz farklı varlık alanı listesini bir kılavuz olarak ele alındığında;  mimari, sanat, ticaret, mutfak, gelenekler, coğrafya, tarih ve insanlar. Ön plandadır.

İnsanlar kısmı "Bizim Mutfağımızda önce, İnsan Pişer" sözüyle çok yerinde ifade ediyor.

“Bizim mutfağımızda önce, İnsan Pişer” temasıyla, Afyonkarahisar Valiliği koordinasyonunda Afyonkarahisar Belediyesi tarafından Profesyonel Aşçılar Derneği TÜRSAB ve pek çok kurumun paydaşlığında organize edilen 4. Uluslararası Afyonkarahisar Gastronomi Festivalinde protokol konuşmalarında “Bizim mutfağımızda önce, İnsan Pişer” sık sık tekrarlanan sözüyle insanın olgunlaşması mükemmel bir çizgide olmasının altı çizildi. Bizin Afyon İnsanımız mükemmeldir dolayısıyla yemeklerimizde mükemmeldir algısı yaratıldı. Lezzeti yemeğin yolu kaliteli malzemeden geçtiği ele alındığında bizde kalite ön plandadır vurgulandı.



Festival Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Vali Kübra Güran Yiğitbaşı, Belediye Başkanı Mehmet Zeybek, Afyonkarahisar protokolünün öncülüğünde kortej yürüyüşü ile başladı.  

Afyonkarahisar Belediye Başkanı Mehmet Zeybek, Açılış konuşmasında özetle Afyon’un 2019 yılında UNESCO tarafından tescillenen Gastronomi şehri olduğunu söyledi    





Zeybek  “600’ün üzerinde yöresel lezzetimiz var. 32 ürün tescillendi, 31 ürünümüzün de tescili için başvuru yapıldı. 99 ürünümüzün tescil almasını hedefliyoruz. Engelsiz Gastronomi Mutfağı ve Terapi Merkezimizi tamamlayarak önümüzdeki günlerde hizmete sunacağız  ”  dedi



Vali Kübra Güran Yiğitbaşı, “ Afyonkarahisar yalnızca yolların kesiştiği bir lokasyon olmaktan öte, tarihin, hafızanın,  kültürün, sanatın ve lezzetin buluştuğu bir kültür merkezidir. Friglerden Osmanlı’ya, Milli Mücadeleden Cumhuriyet tarihine kadar coğrafyamızın ve tarihimizin dönüm noktalarına ev sahipliği yapmış; ülke ekonomisine önemli kalemlerde katkılar sunmuş ve Anadolu’nun kültürel değerlerinin yaşatılmasında öncü roller üstlenmiş dinamik bir şehirdir.” demekle şehri varlıkları tanıtan unsurları (mimari, sanat, ticaret, mutfak, gelenekler, coğrafya, tarih ve insanlar ) özetledi.



Festival her türlü gastronomi etkinliklerle ve tarihi kültürel yerlerin müzelerin ören yerlerin gezilmesiyle bütünlük kazandı. Şehir yönetimi önemli destinasyon şehirlerimizden biri olması için başarılı festival gerçekleştirdi.


yilmazparlar@yahoo.com

23 Eylül 2022 Cuma

Buruk Ancak Onurla Kutlanan Bağımsızlık Günü-Yılmaz Parlar


 Buruk Ancak Onurla Kutlanan Bağımsızlık Günü

Ukrayna Bağımsızlık Günü 

Özgürlüğün olmadığı yerde vatan da yoktur

Tüm dünyada fiyatı olmayan Anavatanı için savaşan, uygar bir insanın ilk erdemi olan vatan sevgisi, ruhlarında uyum ve özgürlük sevgisi hüküm süren Ukraynalılar, Bağımsızlık Günü'nü kutlama konusunda büyük bir coşku dile getirdiler. Cesaretleri ve özgürlüğe bağlılıklarıyla Dünyaya ilham verdiler…



Ukrayna İstanbul Başkonsolosluğu 24 Ağustos Ukrayna Bağımsızlık Günü kapsamında 21 Eylül 2022 Çarşamba günü Yenibosna Pulman Hotelde bir resepsiyon verdi.

Ukrayna İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskyi Eşi Ludmila Nedilskyi konukları karşıladılar. Etkinliğe Başda Ekümenik Patrik I. Bartholomeos, İstanbul yabancı Konsoloslar ve temsilcileri, iş,siyaset dünyası önemli isimleri olmak üzere Ukrayna vatadaşları katıldılar.



Şehitlere saygı duruşu ve iki ülkenin Milli marşları çalınması sonrası Igor Pasynchuk’un sunuculuğu üstlendiği program başladı. Kısa bir gece tanıtım konuşmasında sonra Igor Pasynchuk açılış konuşması için Başkonsolos Roman Nedilskyi’yi davet etdi.

Başkonsolos Roman Nedilskyi “Bu mesajımız dünyaya bir mesajdır; Yüce Ukrayna’dan başları dimdik tutan Ukrayna’lıların mesajıdır.” Dediği için konuşma metnini tam veriyoruz.



Başkonsolos Roman Nedilskyi “Nerede olursak olalım, nerede yaşarsak yaşayalım, Ukraynalı olduğumuzdan ve ülkemizi canımız pahasına savunmaya hazır olduğumuzdan sonsuz gurur duyuyoruz.


Bazıları, bu yılın Şubat ayında, Ukrayna'nın 72 saat, 48 veya belki de 24 saat içinde düşeceğini düşünüyordu. Hayır... Düşmanın gözlerine bakmaktan korkmadık.



Boyun eğmeyen Ukrayna halkı, bu adaletsiz, kanlı, terör savaşını zaten kazandı. Tüm dünya Ukrayna'yı, bizim cesaretimizi ve kahramanlarımızı tanıdı. Gelişen ülkemizde özgürce bağımsızca yaşamak arzumuz ve hakkımızda hiçbir şüphe yoktur. 


Ukrayna kendini bağımsız bir devlet olarak dünyaya tanıttı; Ukrayna markası özgürlük için mücadelenin sembolü haline geldi.


Topraklarımızı çok yakında işgalcilerden temizleyeceğimize ve hiç kimsenin bir daha aklında bile olsa Ukrayna'nın iradesine ve özgürlüğüne tecavüz edemeyeceğine izin vermeyeceğimize inanıyoruz. 

Ukrayna'nın geçici olarak işgal edilen Kırım'ımıza, Kherson'a, Donbass'a tüm bölgelerimize çok yakında Ukrayna devlet bayrağını dikeceğiz. 


Buça ve Irpin, Izyum ve Mariupol’daki kurbanlar, Ukrayna’lıların durdrulamayacağı, aksi takdirde bizi yok edeceklerinin apaçık bir göstergesidir. 


Düşmanımız, Ukrayna halkının soykırımını gerçekleştirmeyi hedefleyip terör ve kanlı yöntemlerle sadece insancıl hukuku ihlal etmekle kalmıyor, aynı zamanda insanlık dışı ve insanlık kavramının ötesindedir. İşkencelere maruz kalan siviller, öldürülen çocuklar, yok edilen kritik altyapımız, bütün bunlar sadece savaş hareketlrinin sonuçları değil, bunlar Ukrayna’yı ve Ukrayna’ya ait her şeyin bilerek bitirmesidir. 



Bu nedenle, Zafer tek seçeneğimizdir; düşmana karşı bir zafer, iyi ile kötü arasındaki mücadelede karanlığa karşı aydınlığın zaferidir. 


Türkiye’nin Cumhurbaşkanına, Hükümetine, Meclisine, tüm Yüce Türk Milletine, belediyelerin yetkililerine ve Ukrayna toplumuna desteklerinden dolayı teşekkür etmek istiyorum. 


Ekümenik Patrikhane'nin ve Ekümenik Patrik Bartholomew Hazretleri'nin desteği bizim için çok önemlidir. "Sizinle birlikteyiz, sizin için dua ediyorum" - Ekümenik Patrik Hazretleri'nin bu sözleri savaşın ilk günlerinden Zaferimize kadar yüreklerimize kazınmıştır! 


Sayın meslektaşlarım, İstanbul'da görevli Başkonsoloslarım, dostlarım! Savaşın ilk günlerinde ülkemi, beni ve meslektaşlarımı desteklediniz. Karadeniz Ekonomik İş Birliği Örgütü (KEİ) Genel Sekreteri Büyükelçi Sayın L. Comanescu'ya ve bu uluslararası örgütün Sekreteryasına yapıcı işbirliği için teşekkür ederim.


Destekleriniz için herkese teşekkür ederim! Gelecekte de Ukrayna'yı desteklemeye devam etmenizi çağırıyorum. Sizlerden en çok beklediğimiz budur! 


Ukrayna bugüne kadar topraklarının 3.000 km'den fazlasını kurtardı, karşı saldırı başarıyla devam ediyor. Ukrayna Silahlı Kuvvetleri ve Ukrayna halkı, dünyaya kahramanlık destanı, profesyonellik, demokratik değerlere ve özgürlüğe bağımlılığı göstermektedir. 



Ancak bugün itibariyle, nihai zaferimiz için, ortak zaferimiz için sürekli desteğinize ihtiyacımız var. Çünkü Ukrayna'daki savaş, dünya düzenine ve küresel güvenlik sistemine büyük bir tehdit oluşturmaktadır. İşgalcilere gerekli yanıtı birlikte vermeliyiz ve veriyoruz; çünkü insanlık, dökülen her damla kanın, kaybedilen her yaşamın değerini biliyor. Ukrayna'nın zaferinden sonra, dünya güvenliğini sağlamak ve trajedinin tekrarlanmasını engellemek için tüm hataları dikkate alarak uluslararası mekanizmalar üzerinde çalışmaya devam etmeliyiz. Çocuklarımız savaşların trajedilerine tanık olmayı hak etmiyor. Onlar uğuruna bunu değiştirmeliyiz. 


Ukrayna'nın zaferine inanıyoruz! Direniyoruz ve düzeni koruyoruz!

Yaşasın Ukrayna – Slava Ukraini!” sözleri sonrası yardım amaçlı piyano ve keman konser dinletisinin ardından Geleneksel Bağımsızlık kutlama Pastası Başkonsolos Roman Nedilskyi Eşi Ludmila Nedilskyi tarafından kesildi.


Resepsiyondaki foto sergileri ilgiyle izlendi. Genelde bayan askerlerin çoğunluğu olan Ukrayna ordusu aslında zarifliği, barışı temsil eden resim ilgimizi çekdi. Konukları görüntüledik.

Nadya Yaşenko bize Yenibosna Pulman Hotel sahibi eski İSTTA İstanbul Turizm Derneği Başkanı, Yönetim Kurul üyesi Bülent Saruhan Saraylı’yı Savaş dolayısıyla aileleriyle Türkiye’ye sığınan 500 kişiyi 6 ay boyunca Konaklandırdığı Günde üç öğün yemek yedirdiğini ve bazı Hastane gibi masrafları karşıladığını söylediğinde inanılmaz takdir ve saygımız kazandırdı. F/B Manager Okan Gül’ü yanımıza çağırdı. Okan Gül bize insanlık gereği ellerinden geleni yaptıklarını mütevazi bir şekilde dile getirdi.


Ülke 1991 yılında bağımsızlığını kazanmış olsa da, Rusya ülkeye saldırmaya devam ettiği için hala tam bağımsız değil. Rusya, Ukrayna demokrasisini baltalamak için elinden geleni yapıyor. Ancak Ukrayna vatandaşları, güçlerini yeniden kazanmak için çeşitli risklere rağmen. ”Özgürlüğün olmadığı yerde vatan da yoktur” diyerek kahramanlar yaratıyor.



Ukrayna Bağımsızlık Günü Tarihi


Sovyetler Birliği 1990'larda dağıldı ve 16 Temmuz 1990'da Ukrayna hükümeti devlet egemenliğini ilan etti. Bir yıl sonra, 16 Temmuz Ukrayna Bağımsızlık Günü olarak onurlandırıldı. Ağustos 1991'de Sovyetler Birliği'nde komünist yönetimi yeniden kurmak için bir darbe oldu, ancak başarısız oldu. Darbe girişimi sonucunda Sovyet hükümetine dönüş korkuları arttı ve halk milletvekilleri Ukrayna bayrağını Verkhovna Rada'nın oturum salonuna getirdiler. 24 Ağustos'ta Ukrayna parlamentosu Ukrayna Bağımsızlık Yasasını kabul etti ve Verkhovna Rada'nın binasında sarı ve mavi bir bayrak belirdi.

Ukrayna bayrağının derin bir tarihi geleneği vardır. 20. yüzyılda, 1917 ve 1920 yılları arasında Ukrayna Halk Cumhuriyeti'nin ulusal bayrağı haline geldi, ancak Sovyet rejimi altında yasaklandı ve bağımsızlık hareketinin bir sembolü haline geldi. Deklarasyonun koşulu, 1 Aralık 1991'de ulusal bir referandumun yapılması gerektiğiydi ve Ukrayna'nın doğu ve batı olarak ikiye ayrılabileceğine dair korkular vardı. Seçmenlerin %80'inden fazlası bağımsızlık lehinde oy kullanırken, %92'si evet oyu kullandı. Haziran 1992'de parlamento yasama değişikliği için oy kullandı ve 16 Temmuz'un yerini Ukrayna'nın Bağımsızlık Günü olarak 24 Ağustos aldı


 Kaderi zor ülke olan Ukrayna’nın Bağımsızlık Günü kutlu olsun diyoruz.

yilmazparlar@yahoo.com

5 Eylül 2022 Pazartesi

Eyüpsultan Belediyesi ve Tarım 4.0 -Yılmaz Parlar


  Eyüpsultan Belediyesi ve Tarım 4.0 

Eyüpsultan Belediyesi  ve Yeni Arayışlar Platformu Derneği birlikde düzenledikleri “Tarımsal Projeler”Toplantı ile Belediyenin hayata geçirdiği Tarım 4.0 Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Ekolojik Yaşam Çiftliği tanıtıldı. 



Bir dizi küresel eğilim gıda güvenliğini, yoksulluğu ve gıda ve tarım sistemlerinin genel sürdürülebilirliğini etkilemektedir. Demografik özellikler, Doğal kaynak kıtlığı, İklim değişikliği ve Gıda atıkları gibi.

Tarım 4.0 Tarım Teknolojisinin Raporlara bakıldığında talebin sürekli artması, 2050 yılına kadar yüzde 70 daha fazla gıda üretmemiz gerekeceği belirtiliyor. Bu arada, tarımın küresel GSYİH'daki payı yüzde 3'e geriledi, bu da on yıllar önceki katkısının üçte biri oldu. Dünya çapında yaklaşık bir milyar kadar açlık çeken insan 2030 yılına kadar hala yetersiz beslenecek. Gerçek şu ki, son zamanlarda endüstride çok az yenilik gerçekleşti 




Belediyenin hayata geçirdiği Tarım 4.0 Politikaları Uygulama projeleri ne sağlıyacak

İstanbul'daki tarım alanların da katma değeri artırmak, teknoloji destekli kalkınmayı ve sürdürülebilirliği hedefleyen pilot çalışmalar yapmak, Türkiye'nin Tarım 4.0 sürecine entegrasyonunu sağlayacak politika ve uygulamaları geliştirmek, tarım sektöründe bilgi yoğunluğu yüksek hizmet ve mal üretimini sağlamak amacıyla tasarlanan proje kapsamında çiftçilere yönelik Tarım 4.0 azaltılmış toprak işleme ve kompost eğitim çalışmaları, Tarım 4.0 ve veri temelli uygulama eğitimleri, kentsel tarım ve permakültür eğitimleri ile girişimcilik eğitimleri ve mentorluk desteği verilecek. 

Tarımın Önemine bakıldığında; Tarımın Önemi Tarım, insanın gıda, barınma ve giyim gibi temel ihtiyaçlarının kaynağıdır.

Tarım, tarımsal endüstriler ve bazı tarım dışı endüstriler için hammadde sağlar. Hastalık ve hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar veya ilaçlar tarımdan elde edilir. Tarım, gıda üretimi yoluyla açlığın ve yetersiz beslenmenin azaltılmasını da mümkün kılmıştır. Tarım, yerel veya uluslararası gıda güvenliğini sağlar. Doğru teknoloji ve teknik bilgi ile tarım alternatif bir enerji kaynağı olabilir, örneğin biyo-yakıt, vs.Tarım, doğru şekilde yapıldığında yoksulluğu azaltabilir. 



Tarımın Ekonomik Önemi ise Tarım, ülkelerin ekonomik omurgasıdır veya ekonomisine katkıda bulunur.

Tarım sektörü sadece ulusal düzeyde değil, uluslararası düzeyde de önemlidir. Tarım ve sanayi sektörlerinin dengeli büyüme için önemlidir. Enflasyonu düşürmek için Tarımsal Kalkınma şart: Tarım sektöründeki büyüme hızının düşük olması, ülkede gıda, sebze ve diğer temel hammadde kıtlığını beraberinde getiriyor. Temel ihtiyaç maddelerinin fiyatları yükselir. Tarım sektörünün üretimindeki yavaşlama veya düşüş, enflasyonist baskı oluşturmakta ve ülkenin ekonomik yapısını zayıflatır


Tarım ürünleri veya tarımsal ekipman ihracatından elde edilen döviz, belirli bir ülkenin satın alma gücüne katkıda bulunur. Bu, ülkelerin olumsuz ödemeler dengesinin azaltılmasına ve döviz tasarrufuna yardımcı olur.

Tarım teknolojisi ve uzmanlığı yüksek olan ülkeler, tarım teknolojisi veya tarım uzmanlığı daha az olan ülkelere tarım hizmeti vererek döviz kazanmaktadır.

Tarımdan elde edilen gelirler, herhangi bir ülke ekonomisinin diğer sektörlerinin geliştirilmesinde kullanılabilir.

Tarım, iş arayanlara iş imkanı sağlamaktadır. Bu nedenle, tarım çalışan nüfusun çoğunun geçimlerini sağlayan bir mesleğidir. 

Tarım, çiftçiler, tarımsal endüstriler ve hatta hükümet için bir gelir kaynağıdır.

Tarımın birçok iş fırsatı ve yatırım fırsatı vardır



Bu sebeple Eyüpsultan Belediyesinin bu projesi örnek teşkil ederek Tüm yurtda tarımsal kalkınma sağlıyacakdır. 


Eyüpsultan Belediye Başkanı Deniz Köken, “Gelecek toprakta ve buradan çıkacak ürünlerde. Biz topraktan çıkana muhtacız ve doğru kullanmak zorundayız. Üniversiteler, araştırma kurumları burada çalışma yapabilirler. Susuz tarıma nasıl ulaşılabileceği ile ilgili veriler buradan daha rahat elde edilebilir. Öte yandan dünyada kim bu alanda iyi durumda ise onların da buraya gelip projeye destek olabileceğine ve üstelik karşılıklı fikir alışverişinde bulunabileceğimizi de düşünüyorum” açıklamalarda bulundu 


Basın mensupları, Tarım 4.0 Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi ve Ekolojik Yaşam Çiftliği gezdirildi bilgilendirildi.


Başkan Deniz Köken, “Bu merkezle kendini geliştirmeye çalışan gençleri yakalamak ve bir farkındalık oluşturmak istiyoruz. Bu işe, “İstanbul’da bu iş nasıl yapılabilir”i, kısıtlı imkanlarla nelerin ortaya çıkabileceğini göstermek için başladık. Gelecek toprakta ve buradan çıkacak ürünlerde. Biz topraktan çıkana muhtacız ve bunu doğru kullanmak zorundayız. Tarım milli bir meseledir. Yeni neslin tarımla ilgili gelecekte çok iyi yerlere geleceğine inanıyorum. Siz değerli basın mensupları bugün buraya geldiniz eve umutlarla gideceksiniz. Umut, güven ve inanç bir aradaysa ortaya güzel şeylerin çıkacağına inanıyoruz.”dedi


Basın buluşmasında Türkiye'de İş Dünyası dergisi Genel Yayın Yönetmeni Celal Toprak tarafından Eyüp Sultan Belediye Başkanı Deniz Köken’e sürdürülebilir tarıma vermiş olduğu destek ve katkılardan ötürü teşekkür plaketi takdim edildi. 


yilmazparlar@yahoo.com