21 Temmuz 2023 Cuma

49. KKTC 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı resepsiyon-Yılmaz Parlar


  20 Temmuz Kıbrıs Türkü'nün Var Olması

Kıbrıs Türk Kültür Derneği İstanbul Şubesi, KKTC'nin 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı'nın 49. yıl dönümünde KKTC İstanbul Konsolosluk himayesinde düzenlediği resepsiyonda okunan KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar mesajında “20 Temmuz Kıbrıs Türkü'nün var olma mücadelesidir.” Anlamında günün mana ve ehemiyetini bildiren sözcüktü. 



Başkanlığını Zehra Bilge Eray’ın yaptığı Kıbrıs Türk Kültür Derneği İstanbul Şubesi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) İstanbul Başkonsolosluğu ile birlikte, KKTC'nin 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı'nın 49. yıl dönümü münasebetiyle Beşiktaş'taki Yıldız Parkı Çadır Köşkü'nde resepsiyon düzenledi.



Gerçekleşen resepsiyona İstanbul Vali Yardımcısı Özlem Bozkurt Gevrek, KKTC'nin İstanbul Başkonsolosu Seniha Birand Çınar, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ali Sivri ile askeri yetkililer, (TKKTTO ) Kuzey Kıbrıs, Türk Ticaret odası Derneği Başkanı Uğur Özgöker, İstanbul Turizm Platformu  Direktörü  Dr. Şengül Altan Arslan, Başarılı Uluslar arası Avrasya zirveleri düzenleyen  Marmara Vakfı Temsilcisi Engin Köklüçınar, Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr.  Hasan Akün başta olmak üzere Kıbrıs gazileri, Dışişleri Bakanlığı temsilcileri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi temsilcisi, siyasi parti temsilcileri ve seçkin elit davetliler katıldı.



Resepsiyon başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere  gazilere saygı duruşu ve ardından tüm katılımcıların yükses sesle İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.



Erenköy mücahit Özmen İkibiroğlu tarafından, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın gönderdiği mesaj okundu.



KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın mesajı, "Kıbrıs Türkü'nün var olma mücadelesinde en önemli anlardan olan 20 Temmuz 1974'ün 49. yılını idrak ediyoruz. Kıbrıs Türkü'ne barışı ve huzuru getiren Mutlu Barış Harekatı'nda şehit düşenleri rahmetle yad ederken tüm gazilerimizi de minnetle selamlıyorum." özetindeydi



Resepsiyonda Kıbrıs Türk Kültür Derneği İstanbul Şube Başkanı Zehra Bilge Eray yaptığı konuşmasında tüm olayların tarihçesine ufuk turu attırdı. Türklere karşı Rum zorbalığını, EOKA terör örgütünün katliamlarını, Türk Mukavemet Teşkilatı'nın kuruluşunu ve Kıbrıs Barış Harekatı'nı özetledi.



Kıbrıs Adasında 1974 harekatına kadar giden sürecde  ilk adımlar 1950’li yıllarında başlandı. Rumlar, Yunanistan’a katılmak için çeşitli faaliyetlere girişince Türkiye de meseleye dahil oldu. Adada iki toplumlu bir devletin kurulması için harekete geçildi. Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin yürüttüğü görüşmeler sonucunda 1959 yılında Türk ve Rum halklarının ortak yönetecekleri bir Kıbrıs Devleti’nin kurulması kabul edildi. Varılan mutabakata göre Türkiye, Yunanistan ve İngiltere garantör ülkeler oldu. Kıbrıs’ta anayasal düzeni bozmaya yönelik herhangi bir girişimde bu üç devlete müdahale yetkisi verilmiş oluyordu. 



Kıbrıs Devleti kuruldu Barış bir türlü oluşmadı. Rum siyasetçiler, Yunanistan’la birleşme amacından hiç vazgeçmedi. Rumların bu yolda örgütlenerek harekete geçmesi çok sürmedi. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı olarak seçilen Makarios öncülüğünde kurulan EOKA (Kıbrıs Milli Mücadele Örgütü) adlı Rum örgütü, Türklere karşı saldırılara başladı. Ada'da Kıbrıs Türkü'nün sağduyulu ve barışçıl tutumlarına rağmen Rumların, Kıbrıs Türklerinin malına el koyduğu ve işkencelerle şehit edildi. 



Türkiye Cumhuriyeti, 20 Temmuz 1974'te garantör devlet olarak müdahale hakkını kullandı. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Kıbrıs Barış Harekatı'na karadan, denizden ve havadan başlamış oldu.

Türk askeri, 20 Temmuz 1974'te gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekatı ile tarihin sayfalarına altın harflerle yazdırdı. Kıbrıs Türkü'nün özgürlüğünü ve bağımsızlığını ilan etdi.



.Zehra Bilge Eray’ın yaptığı konuşmanın duygusal sözleri ise "Vatanımız olan Kıbrıs topraklarına hemen her aileden şehitler ve kayıplar verdik. Özgürlüğümüz ve bağımsızlığımız için büyük imkansızlıklara rağmen 7'den 70'e çocuk, genç, ihtiyar birlik ve beraberlik içinde direndik ve savaştık. 1974 yılı 20 Temmuz günü, ikinci kez şanlı Türk ordumuzla, Mehmetçiklerle kucaklaşana kadar biz mücahitler, mücadelemize devam ettik.

Bugün birilerinin telaffuz ettiği gibi Kıbrıslı değil, Kıbrıs Türkü'yüz. Kanlarıyla, bayrağı bayrak, Kuzey Kıbrıs'ımızı bize vatan yapan Mehmetçiklere, mücahitlere ve ana vatanımıza sonsuz şükran borcumuz vardır. Dünyaya ve özellikle Kıbrıs'ta ve Türkiye'de duyması gereken herkese haykırıyoruz ki, o bayrak gönderden indirilemeyecek, KKTC, Güney Kıbrıs'a yamanamayacaktır." İfadeleri yoğun alkış aldı.

KKTC'nin İstanbul Başkonsolosu Seniha Birand Çınar da konuşması aynı zamanda veda niteliğinde oldu.

Bandonun icra edeceği Mücahitler Marşı"ndan bir bölümü dokunaklı, gözleri dolarak okudu.



Konsolos Birand Çınar, "20 Temmuz'un 49'ncu yıl dönümü. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100'ncü yıl dönümü. Bu tarihler hepimize Türk ulusunun ne yollardan geçip bu noktaya geldiğini, ne mücadeleler verdiğini anlatmaktadır. 11 yıllık bir hak, hukuk, hayatta kalma mücadelesi vardır. Ve bu çerçevede hep hatırlatmak isterim. Birleşmiş Milletler Barış Gücü adaya 1964'te konuşlandırılmıştır. İşte bu mücadelelerden bir tanesi, Kıbrıs Türk halkının 1963-1974 yılları arasında vermiş olduğu varoluş mücadelesidir. İşte 20 Temmuz 1974, bir dönüm noktasıdır. Bu onurlu mücadelede gerisinde. Eğer Rum tarafı Yunanistan'ın söylediği gibi, dünyayı inandırmak istediği gibi, Kıbrıs sorunu 1974'te başlayan bir işgal sorunu olsaydı, o zaman 1964'te Birleşmiş Milletler Barış Gücü'nün Kıbrıs'ta ne işi vardı Bu çerçevede hep hatırlatmak isterim ki BM Barış Gücü, Ada'ya 1964'te konuşlandırılmıştır.20 Temmuz 1974, bu onurlu mücadelede bir dönüm noktasıdır. Gerisinde 11 yıllık hak, hukuk ve hayatta kalma mücadelesi vardır." açıklamalarda bulundu, İstanbul Konsolosluk hizmetinin bitişi ile kısa veda sözleri ile tamamladı.

Resepsiyon "Mücahitler Marşı", "Türk Marşı" ve kahramanlık türküleri eşliğinde sunulan ikramlarla  sona erdi.

yilmazparlar@yahoo.com

20 Temmuz 2023 Perşembe

Körfez Bölgesi Yatırımcıları Zirvesi Kasımda -Yılmaz Parlar


 Körfez Bölgesi Yatırımcıları Zirvesi Kasımda 

Kısa adı UIP olan Uluslararası İşbirliği Platformu (International Cooperation Platform) ile (GCC) Körfez Araştırma Merkezi (The Gulf Research Center) tarafından, Körfez bölge ülkeleri ile Türkiye arasındaki ekonomik işbirliğinin geliştirilmesine yardımcı olmak adına düzenlenecek olan “(GCC) - Türkiye Ekonomik Forumu 2023” 12-13 Kasım 2023 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleşecek.



Körfez Bölgesi yatırımcılarını 12-13 Kasım tarihlerinde İstanbul’da buluşturacak olan zirvenin tanıtım toplantısı 19 temmuz 2023 Çarşamba günü İnterContinental Hotelde yapıldı.

Yönetim Kurul Başkanlığını Cengiz Özgencil’in yaptığı Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) çok başarılı, çok etkin verimli “Boğaziçi  zirveleriyle” birlikte bu Ekonomik Forumuda UİP Olarak Ekonomik açıdan Ülkeye çok değer katacak. 

International Cooperation Platform Kurucusu Cengiz Özgencil ile Körfez Araştırma Merkezi (The Gulf Research Center) Başkanı Dr. Abdulaziz Sager’in ev sahipliğinde gerçekleşecek forum; tarım,  gıda, altyapı, ulaşım, lojistik, turizm, finans, yatırım, sanayi ve enerji alanlarında işbirliği fırsatları ve ortak projelere yönelik ağların kurulacağı nitelikte olacak.

Basın Toplantısında UIP Başkanı Cengiz Özgencil, önce UIP Yönetiminde olan The Gulf Research Center yönetiminde olan Gözde Dizdar, Abdülaziz al Ager, Dr. Abdülaziz Sager, Erşat Hürmüslü, ve Dr. Semir Ferraoğlu’nu tanıtdı.

Türkiye ve körfez ülkeleri  güçlü altyapıları, dünyaya entegre ekonomileri, rekabetçi piyasaları ve girişimci ruhuna sahip iş insanları sayesinde ticaret ve yatırımda çok güçlü bir potansiyeli oluşturacağını inandığımız Forumun tanıtım toplantısında Başkan Cengiz Özgencil Şubat Deprem felaketi hepimizi manevi anlamda çok yıktığını, Kimsenin işine zaman ayıramadığını hatda düşünemediğini daha sonraki seçim ortamı nedeniyle yapmasını planladıklerı bu toplantıya bu tarihe ertelediklerini söyledi.

“Şu anda Dr. Semir Ferraoğlu bizim sağlık grubu icra kurul üyemiz. Erşat Hürmüslü, kuruluşdan beri bu UIP’e çok büyük emeği geçmiş. Hepinizin yakında tanıdığı çok değerli büyüğümüz.

Gözde Dizdar hanım da uzun yıllardır bize icra kurul  üyesi olarak destek veren arkadaşımız. 

Dr. Abdülaziz Sager’in konuşması daha anlamlı. Kendisi hem Körfez Bölgesi'yle ilgili bilgiler verecek hem de Türkiye'ye bakış açısını anlatacak.

Bugünkü ortamda körfez bölgesiyle yaptığımız iş birliği bizim için çok anlamlı. Ve altı aylık üzerinde çalıştığımız müthiş birliğe inanıyorum ki Körfez bölgesinden çok önemli yatırımcıların gelmesiyle Türkiye'deki iş dünyasını bir araya getirecek. Ve bu birliktelik uzun soluklu olacağını düşünüyorum.” dedi




Dr. Abdülaziz Sager, İstanbul'da olmak, sevdiği şehirde olmakdan mutluluk duyduğunu, basın mensupların gelmelerinden müteşekkir olduğunu belirtdi. 

Sager, “Yıllar öncesinden gelen tanınmış firmalarımız var. Daha önce de hem misafir olarak hem de konuşmacı olarak pek çok kez katıldım. Cengiz Bey'in yaptığı etkinliklerine hevesle, ilgiyle çok severek izledim. Türkiye'nin tanıtımı için gerçekten elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Çok iyi gözlemliyorum. Buradayken NATO'nun bir konferansında ne yapalım? 

Türkiye için  gerçekten çok çok önemli bir gündü bizim için ve davetle burada olmak benim için ayrıca büyük bir zevkti. Gerçekten forum çok önemli. Özellikle bilgi paylaşımı, kültür paylaşımı, anlamında. 


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Arap ülkelerini ziyaret ediyor. Çok çok mutluyuz Cumhurbaşkanı'nın ziyaretiyle birlikte onların bir arada olmasıyla beraber doğru yolumuza da hazırız. Doğru yol ilerlemek aynı işte arabasıyla beraber Togg ile geziyor. Bir milyar dolarlık ekonomik gelişim önümüzdeki 2030 yılında yirmi beş milyar dolara çıkması hedeflendiği için çok değerli üzerine geçip yapıldığını gördük. 


Türkiye'den Arap ülkelerine, Arap ülkelerinden Türkiye'ye Körfez Araştırma Merkezi olarak zaten bu etkinliği yaparken gördük ve onunla birlikte ilerlemek istedik. Kullandığımız iki taraf için de önemli olacağına inandığımız konulara odaklanmak istedik

Finans ve bankacılık zaten şu anda halihazırda dört tane körfezden gelen banka aktif olarak Türkiye'de çalışıyor. Endüstri Turizm ve tabii ki turizm sürekliği..Pek çok körfezle insanla karşılaştım. Gerçekten çok güzel bir Türkiye ekonomisinde şu anda bazı sorunlar zor bir dönemden geçse de, zaten geleceği için büyük potansiyel ve hani geleceği için gelişmeye açık. 


Öncelikle çok iyi, önemli bir insan grubu var. Ciddi bir coğrafyaya sahip, doğru çevreye sahip. bilgiye sahip. Kendi iç pazarı yeterince büyük ve tabii ki çevre yani bölgesel önemli bir pazara sahip.


Büyüme için zaten büyük potansiyele sahip. Zor dönemler oldu mu? Her zaman bir yokuş yukarı gitmesi gerekmeyebilir. Zaten bu gibi şeyler düzelmeyle beraber gidecekler diye düşünüyorum. 


Körfez ekonomisi gayet kuvvetlenerek kendine geldi. Üreticisiyle görüştüm ve bu formun amacını anlatmaya çalıştım ama konuştuğumuzda bu forumun yapılmasında bizim bütün desteğinize sahip olduklarını söylediler ve zaten bu kapsamda da etkinlikle birlikte bir görüşme burada gerçekleşti. Ticaret odalarının da bir mesleğe sahibiz. Birkaç zaten dediğimiz şirketler arası şirketlerin yapacağı iş birliktelik ile birlikte zaten arttıracağımız için ticaret odalarında bu etkileşim çok çok önemli. 



Hedef sektörleri üzerinden pek çok analiz ve akademik paylaşımlarda bulunacağız. Fırsatları değerlendirebilmeleri için yatırımcılara bu fırsatları sunacağız..” şeklinde özetledi  


Gerçektende; Küresel krizle birlikte; Körfez Bölgesi'ndeki bankalarda ciddi anlamda likidite ve maliyet artışı yaşandı. Körfez bankalarının fonlaması sermaye piyasalarından gelmekteydi. Sermaye piyasaları çok ciddi çalkanınca bankaların fonlaması da sarsıldı.. 


Ancak, Küresel kriz döneminde yara alan Körfez yatırımcısının Türkiye'ye olan ilgisinin yeniden artmaya başlıyor.

Türkiye'de enerji, alt yapı, gayrimenkul, sağlık ve perakende başta olmak üzere tüketiciye dokunan her sektörün Körfez yatırımcısının ilgisini çektiğini ve bu alanlarında önemli büyüme potansiyeli görüyorlar.

Türkiye pazarına gerek özel sermaye fonları aracılığıyla, gerek satın alma yoluyla giriş yapmak için yeniden fırsat kollamaya başladıkları görülüyor.

yilmazparlar@yahoo.com


16 Haziran 2023 Cuma

CULPAC, Uluslar ve Kıtalar Barışı Türkiye’ye Şube açtı-Yılmaz Parlar


  CULPAC, Uluslar ve Kıtalar Barışı Türkiye’ye Şube açtı

1979'da Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde bir barış medeniyetinin varlığı için kurulmuş olan, kısa adı "CULPAC"  Uluslar ve Kıtalar Barışı Evrensel Konseyi  Genel Müdürü Mfumu Kukıele Santu Danıel Lübnanlı Fahri Konsolos Dani Al Achkar’ı Türkiye Temsilcisi olarak atadı. Adresi tescillendi.



DMW Uluslararası  Diplomatlar Birliği Türkiye Genel Başkanı Ferhat Bozçelik tarafından Diplomatlar birliği Bünyesine katılan Birleşmiş Milletler Barışcıl Elçisi Dani Al Achkar’ın atama rituelinde Eski Başarılı Milletvekili Osman Ceylan, Avrupa Parlamentosu Delegesi Barlar Endre Sandor, DMW Uluslararası  Diplomatlar Birliği Türkiye Genel Başkanı Ferhat Bozçelik, Lübnanlı Fahri Konsolos Dani Al Achkar, hazır bulundular. 

"CULPAC", Uluslar ve Kıtalar Barışı Evrensel Konseyi, Genel Müdürü Mfumu Kukıele Santu Danıel atama rituel öncesi yaptığı konuşmasında “Türkiye Cumhuriyeti'ndeki uluslararası barış elçisi görevlendirme süreciyle ilgili olarak burada bulunmaktan büyük mutluluk duyuyoruz



Uluslar ve Kıtalar Barışı Evrensel Konseyi kısaca, Türkiye Cumhuriyeti'ndeki temsilcilik bürosunun kurulmasının resmi tanınması ve uluslararası barış elçisinin akreditasyonunu bugün gerçekleştirmektedir

Bu barışın dünyadaki birçok ülkede tehlikeye girdiği bir gezegende yaşadığımız son derece karmaşık olan bu günlerde söz konusu görevin son derece önemli bir olumlu olduğu ortaya çıkmaktadır. Uluslararası barış elçisinin kendisine tebliğ edilen görevi başarmak üzere kararlılıkla gayret göstereceği umudunu taşıyoruz. Çünkü barış çok değerli bir olgudur.



Olmaksızın yaşamın hangi alanında olursa olsun bir ulusun gelişimi ve serpilmesi için iyi ya da alıcı bir herhangi bir şey yapılamayacaktır. Gezegenimizde demokrasinin ihdasına geçerli şekilde katkıda bulunabilmek üzere, İnsan haklarının yaygınlaştırılmasına katılımı da büyük yararı olacaktır. 

Uluslararası barış elçisi Dani Al Achkar, ulusal ve kıtaların barışı için evrensel konsey genel yönetimi kurumumuzun Türkiye Cumhuriyeti'nin seçilmiş makamlarının bu konuda bilgilendirilmesi akabinde

Temsilcilik büromuzun oluşturulmasının yanı sıra akreditif mutasyonumuzla da bu programın yerine getirilmesini mümkün kıldığınızdan ötürü sizi kutlamayı ve size teşekkür etmeyi bir borç bilirim . 

Dışişleri Bakanı ile İçişleri Bakanının yanı sıra atanmış olduğumuz İstanbul kentinin belediyesiyle de temasa geçmenizi rica ediyoruz.” Dedi 



Mfumu Kukıele Santu Danıel “Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihini göz önünde bulundurarak ve seçilmiş makamların iyi niyet ve siyasal açık görüşlülüğüne duyduğumuz itimatlar. 5 ve 6 Eylül 2008 -2010  tarihlerinde Brüksel'deki Avrupa Parlamentosu'nda yapılan Evrensel Barış konferansı kararları uyarınca bu büyük ülkenin oğulları ve kızlarını iş bu önemli proje konusunda bir araya getirecek ve birleştirecek büyük bir konferansın ardından nice aylardadır. Barış kenti İstanbul programını gelecek aylarda organize edeceğiz” açıklamalarda bulundu

Avrupa Parlamentosu Delegesi Barlar Endre Sandor, “Biz destek vereceğiz. Bugün barış ve insan hakları konusunda Avrupa delegesi sıfatımla, 5 -6 Eylül 2018 tarihlerinde Brüksel'de toplanmış olan Avrupa parlamentosunda, uluslararası barış konferansında uluslar ve kıtalar evrensel barış konseyi kararlarına uygun bir şekilde



Türkiye Cumhuriyeti nezdinde uluslararası barış elçisi olarak akreditasyonundan dolayı esansları daha da iyiliklendirmekten mutluyum. Değişen çok sayıda gerilim ve savaşın yanı sıra tüm kıtalardaki çeşitli krizlerin bir sonucu olan gezegenimizin geçirmekte olduğu bu zor dönemde hepimizin aynı safta durması ve insanlığı yok etmekte olan bu tür olaylara dur deme zamanı gelmiştir. Her halükarda dünyada barışı yeniden tespit etmek ve pekiştirmek üzere birlikte çabalamak durumundayız. İstanbul Türkiye'deki akreditasyonuyla uluslararası bahis barış elçisinin temsilcilik bürosunun oluşturulması tüm dünyada barışın makamları tarafından teşviki yolunda bu büyük ülkenin politikasını ortaya koymak yolunda cihetinde önemli bir simgedir.” Şeklinde barışın önemine dayanışmasına vurgu yaptı.

DMW olan  Avrupa Birliği Komisyonunun desteği ile kurulan Uluslararası Diplomatlar Birliğinin Türk Genel Başkanı Ferhat Bozçelik, “Sayın Mfumu Kukıele Santu Danıel sizinle bir yıl önce tanışmıştık. Sayın Dani Al Achkar’a, çok güzel, çok ciddi, çok onursal bir görev verdiniz. Değerli dostuma inanıyorum.

Son üç yıldan beri yaklaşık Türkiye'de ondan önceki çalışmalarını da takip ettik. Ciddi projelere de, işlere de imza attığı için biz de bundan alakalı bir karar aldık. Uluslararası diplomatlar birliği olarak, Avrupa Birliği Komisyonu tarafından kuruluşu olmuştur. 2000 yılında

aynı zamanda da Avrupa İş Adamı Kulübü 25 yıldan beri Avrupa Birliği'ne bağlı olan başkanlığını temsil ediyoruz. 

Yönetim Kurulu toplantısından sonra Sayın Dani Al Achkar,  hem uluslararası diplomatlar birliğine girdi. Avrupa İş Adamı Kulübü Başkanım yönetim kuruluna da almış bulunuyoruz.



Bu arada çok güzel bir şeye değindiniz. Barış dünyada barış olmadığı zaman hiçbir şekil anlamı yoktur. İstanbul'daki yapmak istediğiniz kongreye yüzde yüz Avrupa Birliği olmaktan değil ve aynı zamanda Avrupa İş Adamları Kulübü olarak yüzde yüz desteğimizi vermeye hazırız. 

İstanbul'da seçtiğiniz için tekrar teşekkür ediyorum. Bu da şu anlamıyla; Cumhurbaşkanımızı bildiğiniz gibi şu andaki Ukrayna ve Rusya Savaşı arasında halen diplomasi olarak köprüleri kurmaktadır. Ve barış içinde her şeyi yaptı. Inşallah bu yapacağımız kongreyi Sayın Cumhurbaşkanımızı da davet ederiz.” Şeklinde desteklerini açıkladı

Eski Milletvekili Osman Ceylan, “Böyle sizleri, sizin gibi kıymetli insanları Türkiye'ye getirmekle bizlerle muhatap etmekle Türkiye'ye çok büyük hizmet ettiğinizi düşünüyorum.

Türkiye gerek Türkiye için gerekse bütün insanlık için güzel şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum.

Sayın Genel Başkan, diplomatlar birliği Genel Başkanı ve biz Türkiye için ve bütün dünya için güzel şeylere ışık olabileceğimizi düşünüyorum

böyle güzel işleri başlangıcı için bizi bir araya getiren Sayın Dani Al Achkar’a, özellikle teşekkür ediyorum. Bütün girişimleri yapmak devletin üst makamlarını bu kongreye getirmek için elimizden geleni yaparız. 

Benim sözüm var. Ben kendisinin yapacağı her icraatta arkasındayım. Ve Başkanla beraber, Cumhurbaşkanımızı sayın Tayyip Erdoğan'ı bu toplantıya davet edeceğim.” Sözlerini verdi. 

Ofis kapısına "CULPAC", Uluslar ve Kıtalar Barışı Evrensel Konseyi,yazılı olan metal temsilcilik adresi üzerindeki kağıt çıkarıldı. Ofise protokol sırasına göre tek girildi. Temsilcilik yemin töreni şeref sözü rituel sonrasında sertifika resmi yazılar ve Özel kart takdim edildi.

Aile foto sonrası resmi olarak göreve başlandı.

UNESCO Merkezi olarak UNESCO Kulüpler ve Merkezler Mavi El Kitabı'na uygun olarak başta UNESCO olmak üzere Birleşmiş Milletler'in faaliyetlerinde yer alarak özerk olmak DRCongo'da yer alan ve söz konusu Federasyonun Kurucu üyesi olan CULPAC, barışın, insan haklarının ve kalkınmanın teşviki için çeşitli kültürel, sportif, sosyal, hayırsever ve insani faaliyetler yürütmüştür ve Onurlu Kişiler ve barış için Evrensel Elçiler için tanıma programları gerçekleştirmiştir.

Temsil için seçilen ülkelerin mevzuatlarına göre barış için dünya turu programı ile dünya genelinde CULPAC şubelerinin kurulması, esas alınmıştır.

yilmazparlar@yahoo.com

9 Mayıs 2023 Salı

Otelcilik ve Afetlerde Hijyenin Önemi-Yılmaz Parlar


  Otelcilik ve Afetlerde Hijyenin Önemi

Bir mekanda hijyen sağlamak neden önemlidir?



Müşterilerin sağlığının sağlanması;  İşletmeler için müşteriler her zaman en önemli şeydir ve bakterileri ve olası enfeksiyon kaynaklarını ortadan kaldırmak için iyi ve derin bir temizlik şarttır. 



Yiyecekleri iyi durumda tutmak; Temiz bir restoranda ürünler daha uzun süre daha iyi durumda tutulması ve yiyeceklerin olası gıda zehirlenmelerine yol açmasının engellenmasi,



Müşterilerin memnuniyeti ; Bir restoranı temizlemek ve dezenfekte etmek, müşterilerin kendilerini memnun hissetmeleri ve geri dönmek istemeleri için çok önemlidir. Aksi takdirde güvensizlik yaratır. Otelcilik endüstrisinde, çok sık kullanılan alanlarda hijyen ve temizlik konusunda son derece yüksek talepler getirilirken, aynı zamanda misafirler arasında artan bir çevre bilincinin de dikkate alınması gerekmektedir.



05-07 Mayıs 2023 tarihlerinde Kocaeli Kartepe Dedeman Hotelde, Kocaeli Üniversitesi tarafından, Bilimler Anadolu Akademisi işbirliğiyle düzenlenen Konaklama Endüstrisi (COHRIH) zirvesi, İşyerlerinde ve özel oturumlar ile Afetlerde Hijyenin önemi-sorunları tam anlamıyla çözümleri cevap buldu. 

Kocaeli Üniversitesi, Medipol Üniversitesi, Beykoz Üniversitesi ve Iğdır Üniversitesi sektör ile ilgili akademisyenler konuyu masaya yatırdılar mercek altında tüm yönleriyle ele aldılar 



Kongre Başkanlığını Prof.Dr. Nevin Şanlıer, Prof. Dr. H.Suavi Ahipaşaoğlu ve Doç.Dr. Bilsen Bilgili yaparken Koordinatörlüğü Doç Dr. Ömür Alyakut üstlendi.

Prof. Dr. Meryem Akoğlan Kozak, Prof.Dr. E.Didem Evci Kiraz, Prof.Dr. Saime Küçükkömürler, Kartepe Belediye Başkanı Mustafa Kocaman birer konuşma gerçekleştirdiler



Konaklama endüstrisinde ve Afetlerde hijyen tüm yönleriyle sektöre bilim dünyasına hatırlatmaları ve bilgilendirilmeleri yapıldı.

Otellerin personeli, misafirleri, ekipmanı ve marka itibarını korumak için yüksek hijyen standartları sağlamasına yardımcı olan yenilikçi hijyen çözümleri işlendi. 

Afet Sonrası Hijyen ve Sanitasyonun Sağlanması

Gıda güvenliği ve gıda güvencesi, besin ve ögelerin gereksimi, beslenme planları işlendi



Normal hayatı kesintiye uğratan afet durumlarında, yaşanan olaya bağlı olarak toplum beslenmesinde aksaklıklar meydana gelmemesi, acil durumlarda sağlıklı beslenmenin sağlanması için yapılması gerekenler tüm ayrıntılar  değerli akademisyenlerce dile getirildi.

Herkesin birbirinden feyz aldığı ve tüm Konaklama sektörüne ve Afet bölgelerinde ilgililere çok faydalı yol haritaları belirlendi. Çok yerinde ve mükemmel bir Kongre gerçekleşti.

yilmazparlar@yahoo.com

16 Nisan 2023 Pazar

CCİİST – ATSO, Kardeş Oda Protokolü-Yılmaz Parlar


   CCİİST – ATSO, Kardeş Oda Protokolü

İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Derneği (CCİİST), Antakya Ticaret ve Sanayi Odası ile “Kardeş Oda Protokolü” imzaladı. 



6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen, Kahramanmaraş merkezli iki büyük deprem afeti sonrası, İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Derneği (CCİİST) hem maddi hem de ayni yardımların devamlılığı için Antakya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ile iş birliği içerisinde olmak üzere “Kardeş Oda” protokolü imzaladı.



İmza töreni, İtalya Türkiye Büyükelçisi Giorgio Marrapodi, Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet Çinçin, İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Derneği Başkanı Livio Manzini ve İtalyan Sanayi ve Ticaret Odası Derneği Genel Sekreteri Fatih Ayçin'in katılımıyla gerçekleşti.

İtalya Türkiye Büyükelçisi Giorgio Marrapodi “6 Şubat’ta yaşanan deprem asrın felaketi olarak nitelendirildi. Ve umarız bu asırda bir daha böyle bir felaket yaşamayız."  

Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet Çinçin, “Tersine Göç İçin Yüzyüze Eğitim şart”

İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Derneği Başkanı Livio Manzini, Derneklerinin bölgedeki yardım çalışmalarında aktif rol aldığını, deprem sonrası sürecin henüz normale dönmediğini ve bunun için desteklerinin devam edeceğini, 81 İtalyan Ticaret Odası'nın ve yurt içi firmaların da desteğini alarak bir fon kuracaklarını söyledi.



Düzenlenen imza töreninde İtalya Türkiye Büyükelçisi Giorgio Marrapodi, depremin olduğu günden itibaren harekete geçtiklerini ve önümüzdeki aylarda da yardım ve desteklerinin devam edeceğini ifade etti, "İtalyan Ticaret ve Sanayi  Odası Derneği, yaşanan deprem sürecinde inanılmaz bir çaba gösterdi. İlk gün arama kurtarma ekiplerimiz afet bölgesine ulaştı. Bölgeye giden İtalyan ekiplere ihtiyaçları olan tüm lojistik desteği ticaret odamızın katkılarıyla verebildik. Burada; konsolosluğun, elçiliğin ve İtalyan Ticaret Odamızın ekip sinerjisiyle yapılanlar hatırı sayılır derecede anlamlıydı. Deprem sonrası yaşanan acil durum henüz bitmiş değil. Önümüzdeki 10 gün içerisinde İtalya delegasyonundan üst düzey bir kıdemli yönetici Ankara'da tüm yönetim kademeleriyle görüşerek. Türkiye tarafında neler yapılabileceğini, hangi derslerin çıkarılabileceğini açığa çıkarmaya çalışacak.” Açıklamalarda bulundu

Depremde hayatını kaybeden İtalyan vatandaşlarının da bulunduğunu "Türkiye'nin de Covid-19 sürecinde İtalya'ya gösterdiği destek ve yardım gibi, İtalya da aynı şekilde depremde desteğini ve yardımını gösterdi. Böylesine bir felaket karşısında birlikte durabildik, destek olabildik birbirimize. Hem sivil toplumda, hem de hükümet kademelerinde çok başarılı bir yardım çalışması ve kampanyası gerçekleştirildi. Hem İtalya'daki ve Türkiye'deki İtalyan toplumu, hem de İtalyan ve Türk İş Dünyası bu konuda el ele vererek başarılı çalışmalar gerçekleştirdi. Deprem bölgesinde altyapının toparlanmasında endüstriyel olarak baktığımızda veya iyileştirilmesi açısından yapılan çabalarda, İtalya'nın geçmişten gelen bilgi birikiminin iki ülke arasında köprü kurduğumuz takdirde fayda sağlayacağına inanıyorum" dedi.



Destek gönderen ilk ülke İtalya olmuştu.

75 kişilik arama kurtarma ekibi Hatay’da çalışmıştı.

Bir hafta sonrasında yeni bir kurtarma ekibi değişimi ve 17 Şubat tarihinde de 85 kişilik doktor ve hemşire grubundan oluşan İtalyan sahra hastanesi bölgede faaliyet göstermeye başlamıştı.

İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Derneği Başkanı Livio Manzini, Özellikle İtalya hükümetinin Hatay'da yapmış olduğu yardımlara dahil olduklarını, lojistik desteklerini, İtalyan arama kurtarma ekibinin ve daha sonra sahra hastanesinin etkin çalışmalarını hatırlatarak, “Şimdi dikkatimizi yeniden inşaat çabalarına döndürmemiz gerektiğini hissediyoruz ve bu yönde, bugün Antakya Ticaret ve Sanayi Odası ile “Kardeş Oda Protokolü” imzalayacağımızı sizlere bildirmekten mutluluk duyarım." dedi.

11 şehri etkileyen deprem felaketinden dolayı, imzalanan protokolün amacının, bölgenin yeniden inşa edilmesi ve eski ekonomik düzeyine getirilmesi için uygun projeler belirlenmesi ve geliştirilmesinde iş birliği yapılması olduğunu belirten Başkan Manzini, bu kapsamda maddi yardım yapmak isteyen üyelerin bağışta bulunabilirler dedi.

5 Mayıs'ta, Genel Sekreter Fatih Ayçin’le birlikte Hatay'a gideceklerini belirten Manzini, "Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet Çinçin ile beraber hem bir durum değerlendirmesi hem de bir çalışma toplantısı yapacağız. Pratikte ne yapılabilir? İmzaladığımız bu protokolü dünyadaki 81 İtalyan Ticaret Odaları’yla da paylaşarak bölge için bir fon oluşturacağız. Şeffaf bir şekilde ortaya çıkaracağımız projeleri de hep beraber Hikmet Bey'le ve oradaki arkadaşlarla beraber hayata geçireceğiz. Arama kurtarma tabii ki önemliydi, yapıldı. Ama şimdi daha kalıcı uzun seneler sürecek bölgedeki ekonominin yeniden canlanması, hayatın normale dönmesi için bir maraton sürecindeyiz. Sağlam bir temele dayandırarak bu maratonu hep beraber yapabiliriz. Bizim imkanlarımız sınırsız değil, önemli olan konunun farkındalığını artırarak daha geniş kapsamlı katkıların gerçekleşmesini sağlamak olmalıdır.”



6 Şubat sabaha karşı yaşanılan deprem felaketinde İtalya ulusunu her zaman yanlarında hissettiklerini ifade eden Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet Çinçin, İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Derneği ile imzalanan bu kardeşlik protokolünün çok moral verici olduğunu ifade etti. 

Antakya yöresinde ve çevresinde mobilya, ayakkabı, lojistik gibi önemli sektörlerin olduğunu ifade eden Çinçin, “Birçok sektör İtalyan ticaret hayatıyla da örtüşmekte. Buralarda iş birliğine açıkçası ihtiyacımız var. Hatay, Maraş ve Adıyaman'ı süper teşvik paketi içine almak lazım. Çok fazla göç verdik. Bu göçün önemli bölümü nitelikli işçi göçü. Bunların tekrardan dönmesi, tersine göçün olabilmesi için teşvik edilmesi gerekir.” dedi.



Depremden sonra kentten çevre illere ve Türkiye'nin diğer illerine göçün gerçekleştiğini belirten Hikmet Çinçin, “Aileler çocuklarının eğitimi için göç etti. Ailelerin geri dönmesi, kentte yaşamın sürmesi için acilen konteyner okulların açılması lazım.  Yüz yüze eğitim başlamazsa bölünmüş aile yapısı sürecek. Türkiye'nin muhtelif şehirlerinde tersine göçü tekrardan başlatabilmek için en önemli şeylerin başında eğitimin başlaması, hastane ve sağlık altyapısının tekrardan ayağa kaldırılması ve bunun yanında barınma ihtiyaçlarının asgariye indirilmesi ile sosyal alanların hayata geçirilmesi gelmektedir.” dedi.

yilmazparlar@yahoo.com


15 Nisan 2023 Cumartesi

İTO Nisan 2023 Meclis Toplantısı –El Verin Ev Yapalım-Yılmaz Parlar


  İTO Nisan 2023 Meclis Toplantısı –El Verin Ev Yapalım

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, İTO Nisan 2023 Meclis Toplantısında; 1.5 milyon liraya mal olacağı TOBB öncülüğünde başlatılan kalıcı konut seferberliğine İstanbul iş dünyası olarak tam destek verdiklerini belirtdi.

Avdagiç, “İsteyen bir ev- daire bedeli, dileyen bir oda bedeli, dileyen de bir metrekarelik inşaat bedeli bağışlayabilecek. Yani her üyemiz, bütçesinin elverdiği oranda bir katkıda bulunabilecek. Ne alt limit ne üst limit var.”dedi


İTO Nisan 2023 meclis toplantısında Meclis Başkanı Dr. Erhan Erken Yaklaşan seçimlerle ilgili siyasetde ahlak ve adaletin temel olduğu konuşmasıyla geçmişden günümüze ufuk turu atdırdı.

Erken, “Batı'da da örnekleri olan İmam-ı Gazali eserdeki bir hedefe varmak için her şey meşrudur diyor. Mahkemelik düşünce buradan geliyor. Ömer Dinçer'in hazırladığı kitapta kırk beş tane siyaset maddeleri incelenmiş. Bizim tarihimizle ilgili. Buradan bazı genellemeler yapıldı. Burada dikkatimizi çeken en önemli noktalarından biri politika yönetiminin politika yönetimi hiçbir zaman ahlaktan ayrı düşünülmüyor. 



İbni Teymiye bu siyasi darbe yazanlardan biri. Güvenilirlik olarak nitelemiş. Kutad Mubi sahibi olabilir. Yusuf Hasan, Ali Efendi siyasetnamelerde bakıyoruz, liderlerin ve siyasi liderlerin sahip olması

özellikle zinciri birçok yerde farklı gösterse de şu temel başlıklar üzerinde yürümüş. Ahlak Dairesi; Akıl, Bilgi, Edeb, Cesaret, Doğruluk, Siyaset, Adalet,

Adalet Dairesinde;Halk, Adalet, Siyaset,Hukuk, Ordu, Hazine” gibi unsurların ilşkilerini söyledi.



Meclis Başkanı konuşmasından sonra Gündem Maddelere geçildi. Oylamalar yapıldı. İTO Yönetim Kurul Başkanı Şekib Avdagiç’i konuşmasını yapmak üzere davet etdi


Avdagiç, Avdagiç, İTO’nun temsil ettiği İstanbullu iş insanlarını ve hayırseverleri, TOBB’un başlattığı El Verin Ev Yapalım Konut Seferberliği’ne katılmaya çağrı yaptı. “İstanbul Ticaret Odası olarak, nakdi yardımımızın çok önemli bir kısmını kalıcı konutların yapımı için ayırdık. Ama burada sadece İTO’nun imkanlarının yeterli olmayacağı çok açık. İstanbul iş dünyasının, İstanbul Ticaret Odası camiasının imkanlarını da devreye sokmamız gerekiyor. Depremin ilk gününden itibaren İTO üyeleriyle nasıl sıkı bir çalışma ve yardımlaşma ortaya koyduysak, şimdi de bunu konut yardımında gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz” dedi.


Başkan Avdagiç, Dileyen üyelerin metrekare bedeli bağışıyla da bir evin yapımına katkı sağlayabileceğini, bir mahallenin, bir sitenin, bir bloğun ya da bir dairenin bedelini bağışlaması ve arzu etmesi halinde, o mahalle ya da siteye bağışçının istediği isim verilebileceğini bağışlarını 1 Temmuz 2023 tarihine kadar yapabileceklerini söyledi

TOKİ modelinin esas alınacağı evlerin 105 metrekare büyüklüğünde ve 3+1 olarak inşa edileceğini belirten Avdagiç, “Her blokta 20 daire bulunacak ve inşaatın bitiminde depremzedelere kura ile teslim edilecek. İnşallah gurur duyacağımız konutlarımızın törenlerinde bizler de olacağız.” Açıklamalarında bulundu

Ekonomik gelişmelere ilişkin Başkan Avdagiç, Mart ayında ihracatın 23.6 milyar dolarla tüm zamanların rekorunu kırdığını, 2022’de ilk kez 250 milyar dolar sınırını aşan toplam ihracatın, Mart sonunda son 12 ay itibari ile 256 milyar dolara ulaştığını . belirtdi. İhracat pazarlardaki daralan talepten döviz kuru gelişmelerine kadar ilgili her alanda teyakkuzda olmalı ve önlemleri anında almaları gerektiğini, diğer önemli bir noktanın ise ithalat olduğunu, ithalatın azaltılması için yüksek teknolojiye dayalı üretken yatırımları önceleyip teşviklerin artırılması gerektiğini vurguladı. 

İthalatla ilgi ekonomik rakamlarla ilgili, Avdagiç, “Son aylarda ithalatımızda da yükselişler oluyor. Sözgelimi Mart ayı ithalatımız 32,2 milyar dolar oldu. Bu rakamın 6 milyar dolarını enerji ithalatı oluşturuyor. İş dünyası olarak arzumuz, dış ticarette rekorların ihracatla sınırlı kalması, ithalatta daha yatay bir seyre geçmemiz. Bunun için de yüksek teknolojiye dayalı üretken yatırımları önceleyip teşviklerimizi artırmalıyız. Yatırım ortamında meydana gelen eksiklik ve aksaklıkları anında iyileştirmeliyiz” dedi.

Togg, Milli Muharip Uçağı, TCG Anadolu ve Altay tankı görüşleriyle ilgili olarak;

 “Türkiye olarak, 1960’da Devrim otomobiline konulan engeli, bu kez doğuştan elektrikli Togg T10X ile aştık. Togg Türk genci ve Türk girişimcisi için sarsılmaz bir özgüvendir. Yine geçen ay Türkiye’nin ilk Milli Muharip Uçağı ilk kez pistte yol aldı. Türk mühendislerinin tasarımı ve bilgisiyle ortaya çıkan Milli Muharip Uçağı, sadece Türk Hava Kuvvetleri’nin gücünü değil aynı zamanda teknolojide ulaştığımız noktayı da gösteriyor. Bu hafta başında ise dünyanın ilk SİHA uçak gemisi TCG Anadolu, resmen Ordumuza teslim edildi. Ve son olarak sadece benim değil, bu Meclis’te bulunan herkesin göğsünü kabartacak bir proje daha başarıyla bitirildi. 2005-2013 yılları arasında İTO Başkanlığını yürüten Prof. Dr. Murat Yalçıntaş’ın başında bulunduğu milli tank projemiz Altay tankı tamamlandı. 23 Nisan’da düzenlenecek resmi törenle Silahlı Kuvvetlerimize teslim ediliyor.”ifadeleri kullandı.



Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin Ocak ayı başında Kredi Garanti Fonu destekleri kapsamında EYT Destek Paketini açıkladığını hatırlatan Avdagiç “ Kredi Garanti Fonu destekleri kapsamında EYT Destek Paketini açıklamıştı. O zaman 25 milyar liralık kefalet limitini haiz paketi devreye sokacaklarını ve işverenin kıdem tazminatı yükünü hafifleteceklerini ifade etmişti. Şimdi EYT yürürlüğe girdi. Son rakamlar 1 milyon 700 binden fazla kişinin bu haktan yararlandığını ortaya koyuyor. Bu oldukça yüksek bir oran. Yeni emeklilerimizin tazminatlarının ödenmesi, işverenler açısından önemli bir sorun olarak duruyor. Bu desteğin ivedi ve etkin bir şekilde uygulanmasının iş dünyamız için çok önemli olduğunu bir kez daha hatırlatmak istedik.”sözlerinden sonra yaklaşan bayram münasebetiyle dileklerini sundu.

yilmazparlar@yahoo.com


2 Şubat 2023 Perşembe

Op. Dr. Ali Tolgay Çocuk Cerrahisinde Neden Tercih -Yılmaz Parlar


  Op. Dr. Ali Tolgay Çocuk Cerrahisinde Neden Tercih 

Pediatrik cerrahi, genel cerrahi alanında resmi olarak eğitilmiş ve henüz doğmamış olanlar da dahil olmak üzere benzersiz cerrahi ihtiyaçları olan daha küçük veya tam olarak gelişmemiş hastaları tedavi etmenin inceliklerinde daha fazla eğitim almış yüksek vasıflı cerrahlar tarafından sağlanan, kendine özgü bir cerrahi uzmanlık alanıdır.

2007 yılından beri hizmet veren İstanbul Bahçelievler Medical Park Hastanesi, uluslararası standartlarda tam teşekküllü yapıya sahip. Yenilikçi tıp teknolojileri donanımlı hastanenin hekim kadrosunda bulunan Op. Dr. Ali Tolgay çocuk cerrahi dalında başlıca Sünnet, Kasık fıtığı, Tiroit, Solunum hastalıkları konusunda hizmet vermektedir. 

Uluslararası düzeyde en iyi Güvenlik Firmasının İş Geliştirme Müdürü Berkit Parlar araştırmalarından sonra çok olumlu yorumları olan Op. Dr. Ali Tolgay’a gönül rahatlığıyla sünneti için Oğlu Aybars Parlar’ı teslim eder..

Pek çok hastalık tedavisinde ilkleri ve en iyi tedavi uygulamalerı olan Bahçelievler Medical Park Hastanesi hekimlerinden Op. Dr. Ali Tolgay ile kısa söyleşimizde mesleki gelişimini sorduğumuzda; Tıp Ana Merkez durumunda olan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tip Fakültesi ve Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanelerinde hizmet verdiğini öğreniyoruz.

Kısa sohbet sırasında Çocuk cerrahini öğrendiğimiz kadar;

Çocukların Ameliyata İhtiyacı Olduğunda Neden Çocuk Cerrahı Çağrılır 

Çocuk cerrahları, çocukların benzersiz ihtiyaçlarını tedavi etmek için özel olarak eğitilmiştir. Doğum kusurlarını tedavi etme ve doğumdan önce cerrahi müdahale gerektirebilecek anormallikleri tespit etme konusunda uzmanlığa sahiptirler.

Çocuk cerrahları yenidoğan cerrahisi, kanser cerrahisi ve travma cerrahisinde yeteneklidir. 

Yetişkinlere hizmet veren birçok toplum hastanesinde, tipik olarak yetişkin hastaları ameliyat eden cerrahlar genellikle çocukları ameliyat eder.

Bu cerrahlar bir çocuk üzerinde yetişkin boyutunda aletler kullanabilir, anestezi ve ağrı kesici ilaçları çocuğun fizyolojisi için optimum olmayan bir şekilde uygulayabilir veya çocuk cerrahları tarafından geleneksel olarak uygulanan minimal invaziv prosedürleri kullanmayabilir. Bu da gereksiz rahatsızlığa ve daha uzun iyileşme sürelerine yol açabilir.



Müslümanlığın gereği olan Sünnete gelince Neden Çocuk Cerrahi Doktorların uygulaması lazım..

Özelikle Anadolumuzun çeşitli bölgelerinde hala ilkel yöntemlerle yapılan sünnetler, risk oluşturuyor.

Ehliyetsiz sünnetçilerin bilinçsizce yaptıkları sünnetler, ciddi sorunları da beraberinde getiriyor. Sünnetin hijyenik ortamda yapılması gerekir.

Hijyenik olmayan ve ilkel metodlarla yapılan sünnetler beraberinde ciddi sıkıntılar getiriyor. Kan kaybı, penis ucunda kesikler, kangren ve tetanos vakaları bunların başında geliyor.

Sünnet olan Aybars Parlar’a soruyoruz, Acı hissettinmi ? ve şu an acı hissediyormusun..? Çok mutlu olduğunu söylüyor..Cevap verirken gözleri odasındaki Tv deki cizgi filmi izliyor..

Aile, Berkit Parlar, Özlem Bulut Parlar, Almila Parlar, Sünnet olan Aybars Parlar’ı Çocuk cerrahi Op. Dr. Ali Tolgay ve ekibiyle görüntülüyoruz.

Çocuk Cerrahı Nedir?

Çocukların bir hastalığı, yaralanması veya ameliyat gerektiren bir hastalığı varsa, bir çocuk cerrahı çocuğu tedavi edecek deneyime ve niteliklere sahiptir.

Pediatrik genel cerrahlar tarafından görülen cerrahi problemler genellikle yetişkin genel cerrahlar tarafından görülenlerden oldukça farklıdır. Çocuk cerrahisinde özel eğitim önemlidir.

Çocuk cerrahları nasıl bir eğitime sahiptir?

Pediatrik cerrahlar, Tıp eğitim sonrası, yetişkin genel cerrahi eğitimi, Pediatrik cerrahi eğitimi gibi çeşitli eğitimleri tamamlayan tıp doktorlarıdır:

Pediatrik cerrahlar çocukları doğumdan geç ergenliğe kadar tedavi eder. Pediatrik bakımı tıbbi uygulamalarının özü haline getirmeyi seçiyorlar. Çocukların tıbbi ve cerrahi bakımının benzersiz doğası, ileri düzeyde eğitim ve uygulama deneyimiyle öğreniliyor.

Çocuk cerrahları ne tür tedaviler sunar?

Pediatrik cerrahlar, çocukların cerrahi ihtiyaçlarını teşhis eder, tedavi eder ve yönetir:

Yemek borusu, akciğerler, bağırsak yolu, karın duvarı kusurları ve diyafram kusurları dahil ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere doğum kusurlarının cerrahi onarımı, 

Çocukluk ve ergenlik döneminde kasık anormallikleri için cerrahi.  Her türlü yaralanmaların onarımı, Göğüs, karın, cilt/yağ, testisler ve yumurtalıklardan tümörlerin çıkarılması dahil olmak üzere kanserlerin teşhisi ve cerrahi bakımı .vs…

yilmazparlar@yahoo.com