20 Şubat 2024 Salı

Dedeman Hotel zincirinde Rota –Dünya Markası


  

Dedeman Hotel zincirinde Rota –Dünya Markası

 

Döneminde, şirketin gelecekteki büyüme stratejileri üzerinde çalışmalarıyla, Dedeman Hotelin başarılı bir ivme kazanmasını sağlayan,

uluslararası arenada tanınan bir marka haline getirme vizyonuyla çalışan, yenilikçi yaklaşımıyla dikkat çeken bir marka haline getiren, büyük bir değişim ve yenilenme sürecine giren tüm alanları modernize edien hotelin sektördeki konumunu güçlendiren, hotel müşterilerine unutulmaz deneyimler sunmaya devam ettiren, döneminde birçok başarıya imza atan, Dedeman Holding ortağı Banu Dedeman, şirket tarihinde ilk kez yönetim kurulu başkanlığı görevine profesyonel bir liderin atandığını, düzenlenen basın Toplantısıyla duyurdu.



 Bir hotel zincirinin marka olabilme ön koşullarına bakıldığında;

 Kusursuz Misafir Deneyimi: Her konaklama deneyimi, müşteri memnuniyetini ve sadakatini artırmalı,

Kaliteli Hizmet Standartları: Detaylara verilen önem, misafirperverlik ve her konuğa bireysel yaklaşım, Yüksek kalitede ve tutarlı hizmet sunulmalı

Benzersiz Kimlik, Benzersiz Konsept ve Tasarım: özel kılan, yenilikçi bir tasarım, markanın kendine özgü konsepti, tema veya felsefesi olmalı,

Güvenilirlik: Misafirlerin markaya güven duyması için güvenilir bir itibara sahip olunmalı,

İnovasyon: Sürekli olarak yenilikçi ve rekabetçi olabilmek için yeniliklere açık olunmalı,

Pazarlama ve Reklam: Marka bilinirliğini artırmak için etkili pazarlama ve reklam stratejileri uygulanmalı,

Sadakat Programları: Müşteri sadakatini artırmak için etkili sadakat programları sunulmalı,

Operasyonel Mükemmellik: Tüm hotellerde operasyonel mükemmellik sağlanmalı ve standartlar tutarlılıkla uygulanmalı,

Eğitim ve Gelişim: Personelin sürekli eğitimi ve gelişimi desteklenmeli ve teşvik edilmeli,

Sürdürülebilirlik: Çevresel ve toplumsal sorumluluklar ön planda tutularak sürdürülebilirlik politikaları benimsenmeli,

İyi İş İlişkileri: Tedarikçilerle, iş ortaklarıyla ve çalışanlarla sağlam ilişkiler kurulmalı,

Teknoloji Entegrasyonu: Yenilik ve modern teknoloji: Konaklama endüstrisinde modern teknolojinin kullanımı, Elektronik yönetim sistemlerinin, çevrimiçi rezervasyonun ve etkileşimli multimedya çözümlerinin varlığı, Müşteri deneyimini geliştirmek için teknolojiye yatırım yapılmalı ve sürekli olarak güncellenmeli,

Müşteri Geri Bildirimleri: Misafirlerin geri bildirimleri dikkate alınmalı ve sürekli olarak iyileştirme sağlanmalı,

Kriz Yönetimi: Beklenmedik durumlarda etkili kriz yönetimi stratejileri uygulanmalı

Toplumsal Katkı, Toplum Desteği ve Sosyal Sorumluluk:: Marka, topluma katkı sağlayan projelere ve sosyal sorumluluk faaliyetlerine destek vermeli ve katılmalı,

Kümelenme stratejisi: Bir hotel zincirinin dünyanın farklı coğrafi bölgelerinde gelişmesi ve lokasyonu, otelin tanınabilir bir dünya markası olmasına yardımcı olacaktır. Şeklinde özetlendiğinde Dedeman Ekibi Dedeman Grup ortağı, Banu Dedeman, Yönetim Kurul Başkanlığına atanan Ergün Demiray, Yönetim Kurul Başkan vekili Murat Özmestci, neler söyledi



Dedeman Otelleri: Türkiye'nin Turizmdeki Öncüsü

 2025 yılı sonuna kadar açılan ve imzalanan otel sayısını 100'e çıkarmayı ve 10 ülkede varlık göstermeyi planlıyoruz.

 Türk Hava Yolları'nın olduğu her yerde var olacağız

 Bu yıl Balkanlarda, 3-4 yıl sonra da ABD'de otel açmayı planlıyoruz. Türkiye'den ve dünyanın her yerinden yatırımcılarla iş birliği yapma vizyonumuzla ilerliyoruz.

 2024 yılına iki otel açılışı ve 6 yeni projeye imza atarak başladık

 Yıl başında Almatı ve Karabük'te otel açtık. Ocak ayında Sapanka'da, Şubat ayında Çanakkale ve Istrantsa'da otel sözleşmeleri imzaladık. 15 Şubat'ta Bakü, Batman ve Kemer'de bir günde üç sözleşme imzaladık. Antalya Kemer'de bulunan tesisimiz ile bayrağımızı yeniden dalgalandırıyoruz

 53 otelde hizmet veriyoruz.  ve yıl sonunda markaya katılan yeni otellerle birlikte 2.5 milyon misafiri ağırlamayı hedefledik.

 Sınırları yıkıyoruz, biz gençleşiyoruz, gençleri çekiyoruz. "Devlet çalışanları ve gazetecilere yüzde 25 indirim, 0-12 yaş arası çocuklara ücretsiz konaklama, 12-20 yaş arası çocuklara yüzde 30 indirim ve 20 yaş arası çocuklara yüzde 30 indirim sağlayacağız.

 Herkes yüksek eğitimli ama çalışacak insan bulamıyoruz. Yetenek havuzu oluşturmalıyız. Dedeman Akademi projesiyle bu sorunlara doğrudan çözüm sunacağız.



 Evcil hayvan otelleri açmayı planlıyoruz

 Halka arz konusunda ilerleme kaydettik. Yakın zamanda Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu'na başvuruda bulunacağız.

 Benim en büyük sorumluluğum, büyük dedem Mehmet Kemal Dedeman ve dedem Murat Dedeman'ın vizyonunu 4. kuşakta da devam ettirmektir. Markamızı daha da geliştirmek için çalışıyoruz.

 Dedeman Akademiyle turizm sektörüne değer katacağız



 Basın Mensupların Sorularını cevaplama bölümünde sorumuz 

 Yerli hotel zincirleri neden dünya markası olamıyor ? Yerli otel zincirleri, Türkiye'nin turizm potansiyelinden doğan avantajlara sahip olmalarına rağmen neden dünya markası olamıyor?, Yerli hotel zincirlerinin küresel arenada başarılı olamama nedenlerin analizi.

 Verilen cevabın tarafımızdan algısı, Birinci neden, yeterli finansal kaynaklara sahip olmama durumudur. Yerli otel zincirleri, uluslararası rakiplere karşı rekabetçi performans ve dünya çapında tanınabilirlik kazanabilmek için ciddi yatırımlar yapmalıdır. Ancak, finansman konusunda sınırlı kaynaklara sahip olmak, büyüme ve gelişme fırsatlarının kısıtlanmasına yol açıyor.

 İkinci neden ise pazarlama ve markalaşmanın gecikmesidir. Uluslararası hotel zincirleri genellikle güçlü bir marka imajına sahiptir ve özellikleri tarafından ürün sembolü olarak algılanır. Ancak yerli otel zincirlerinin pazarlama ve markalaşma konusunda yeterli bir plana sahip olmaması, yaygın bir tanınırlık ve imaj oluşturabilme güçlerini kısıtlarlar.



 Üçüncü neden, kalite ve hizmet standartlarının eksiksiz bir şekilde tamamlanmasıdır. Uluslararası otel zincirleri genellikle yüksek standartlarda hizmet sunarak memnun etmeyi başarırlar. Ancak bazı yerli otel zincirleri hala kalite ve hizmet ayrıntılarındaki eksikliklerle karşılaşılabilir. Bu da müşteri açığı ve yerli hotellerin uluslararası arenada itibarını zedeler.

 Dördüncü neden, eksik eğitim ve işletme deneyimidir. Uluslararası otel zincirleri, genellikle uzun bir geçmişe ve deneyime sahip profesyonel bir yönetim ekibi tarafından idare edilir. Yerli otel zincirlerinin ise bu konuda daha az bilgi sahibi olması,

 Rekabet: Hoteller seyahat ve turizm sektöründe önemli bir rekabet içerisindedir. Dünya markası olmak için global rekabeti aşmak ve yavaş ancak sürekli bir büyüme sağlamak gerekmektedir. Bu, yerli hotel zincirlerinin küresel oyunculara karşı zorlu bir savaşla karşı karşıya kalmasını gerektirebilir.

 İnovasyon Eksikliği: Dünya markası olmak için sürekli olarak yenilikçi olmak ve müşteri ihtiyaçlarını karşılayacak yeni fikirler üretmek önemlidir. Yerli hotel zincirleri yenilikçilik konusunda bazen geride kalabilir veya bu konuda yeterince yatırım yapmamış olabilir.

 Kültür ve Dil Engeli: Kültürel farklılıklar ve dil bariyerleri, yerli hotel zincirlerinin uluslararası pazarda büyümesini de zorlaştırabilir. Yabancı turistlerin memnuniyetini sağlamak için yerli hotel zincirlerinin farklı kültürleri ve dilleri anlayabilmesi önemlidir.



 Türkiye turizminin önde gelen isimlerinden Dedeman Otelleri, sektördeki uzun geçmişi ve kaliteli hizmet anlayışıyla tanınıyor. Hem yerli hem de uluslararası turistlerin tercih ettiği Dedeman Otelleri, konforlu konaklama deneyimi ve misafirperverlikleriyle öne çıkıyor.

Dedeman Otelleri, Türkiye'nin farklı bölgelerindeki konumlarıyla zengin bir turizm yelpazesi sunuyor. Şehir otellerinden tatil köylerine, iş seyahatlerinden aile tatillerine kadar geniş bir müşteri kitlesine hitap ediyor. Her bir otelinde modern tasarımı, yüksek kalitede hizmeti ve sıcak atmosferiyle misafirlerine evlerini aratmayan bir konaklama deneyimi sunmayı hedefliyor.

Türkiye'nin turizm potansiyelini en iyi şekilde değerlendiren Dedeman Otelleri, sadece konaklama hizmeti sunmakla kalmıyor, aynı zamanda çevresel ve sosyal sorumluluklarını da önemsiyor. Sürdürülebilirlik ilkesini benimseyen otel zinciri, çevreye duyarlı uygulamalarıyla örnek oluyor ve toplumsal fayda projelerine destek veriyor.

Dedeman Hotelleri, sektördeki lider konumunu korumak için sürekli olarak yenilikçi ve kaliteli hizmet anlayışını sürdürüyor. Müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutmayı amaçlayan otel zinciri, misafirlerine unutulmaz bir konaklama deneyimi sunmak için çalışmalarına devam ediyor.

Türkiye'nin turizm sektöründeki önemli oyuncularından biri olan Dedeman Otelleri, sunduğu kaliteli hizmetler ve misafirperverliğiyle her geçen gün daha da büyüyor ve sektördeki liderliğini pekiştiriyor.

Bizde Dedeman Hotel zincirinin Dünya markası olma vizyon ve misyonuna inanıyoruz.

 yilmazparlar@yahoo.com

4 Aralık 2023 Pazartesi

Extralife Md - Hücreden Evrene-Yılmaz Parlar


  Extralife Md - Hücreden Evrene


Sağlıklı Yaşamın Derinliklerine Yolculuk Nasıl Yapılır

Gelişen bilim ve teknoloji, insan sağlığını anlamada önemli adımlar atmış, bu da hücresel düzeyden başlayarak evrensel bir sağlıklı yaşam perspektifinin kapılarını aralamıştır. Sağlık, artık sadece fiziksel durumla sınırlı değil, aynı zamanda zihinsel, duygusal ve çevresel faktörleri de içine alan bir bütün olarak ele alınmaktadır.



Özel Projeler ve Gastronomi Danışmanı,Yazar, Naturel Tv kurucusu iş insanı pek çok özellikleri olan Yeşim Kaya “Hayatının Şefi Ol” Atıksız Yaşam ve Beslenme Rehberi niteliğindeki kitabının lansmanını CVK Boshorus Hotel Evergeen’de (Dikey Bahçe) gerçekleştirdi.



Yeşim Kaya’nın şapkalarından biri olan Eğitimcilik ekibinde olan değerlerde lansmanda katılım sağladılar. İlk defa etkinliğe kapılarını açan Evergreen’de mükemmel hazırlanan nefis brunch eşliğinde seçkin konuklarına, Yeşim Kaya Extralife Md  Medikal ve Danışman Ekibininin tanıtımını da yaptı.  



Ektralife Md Ekibi;


Yeşim Kaya Özel Projeler ve Gastronomi Danışmanı,Yazar 

Medikal Grubu

Prof. Dr. Ümit Zeybek (Genetik / Metabolizma)

Prof. Dr. Ali Osman Gürol (Endokrinoloji / Metabolizma/Allerji / İmmünoloji)

Prof. Dr. Erkut Tutkun (Spor Bilimleri) 

Prof. Dr. Hülya Yükseloğlu (Genetik) 

Prof. Dr. İlhan Yaylım (Metabolizma / İmmünoloji) 

Prof. Dr. Mehmet Ünal (Egzersiz / Fizik Tedavi Fizyoterapi) 

Doç. Dr. Itır Tarı Cömert (Psikoloji) 

Doç. Dr. Türker Bıyıklı (Egzersiz / Spor Bilimleri) 

Öğr. Gör. Dr. Tolgahan Hakan (Genetik / Metabolizma) 

Uzman Dyt.  Beste Alimert Altunörs (Beslenme / Diyet)



Danışman Grubu

Betül Arım Yaşam Sanatı Ustası ve Tiyatro  Sanatçısı 

Öykü Akyol Taşkol İnsan Kaynakları ve Kişilik Analizi Danışmanı  

Gülferi Yıldırım (Psikoloji ve Nörobilim Uzmanı Eğitmen, ICF Nörokoç) 

Cenk Yüksel (Sanatçı/ Akademisyen Nefes / Ses / Hareket Uzmanı )

Mickey Mehta (Danışman) 

Ferdinando Maddaloni (Oyuncu, Yönetmen, Yazar Ve Oyuncu Koçu) 

Hücreden Evrene

Hücresel Sağlığın Önemi

Hücreler, yaşamın temel birimi olarak kabul edilir ve bu minik yapılar, vücudun işleyişinde kilit rol oynar. Sağlıklı hücreler, genetik materyalin korunması ve enerji üretimi konusunda kritik bir işlevi yerine getirir.



Beslenmenin Rolü

Beslenme, hücresel sağlığın temel taşlarından biridir. Doğru besinleri almak, hücrelerin ihtiyaç duyduğu vitamin, mineral ve diğer besin öğelerini sağlar, bu da vücudun düzgün çalışmasını destekler.

Egzersiz ve Hücresel Canlılık

Düzenli egzersiz, hücresel canlılığı artırır. Kasların güçlenmesi ve dolaşımın iyileşmesi, hücrelere daha fazla oksijen ve besin taşınmasına yardımcı olur.

Mental Sağlık ve Hücreler

Stres, kaygı ve depresyon gibi zihinsel faktörler, hücresel sağlığı da etkiler. Olumlu düşünce ve duygusal denge, hücrelerin sağlıklı kalmasına katkıda bulunabilir.



Hücresel Yaşlanma ve Anti-Aging Stratejileri

Hücresel yaşlanma, yaşlanma sürecinin temel bir parçasıdır. Ancak, sağlıklı yaşam tarzı, hücresel yaşlanmayı yavaşlatabilir. Anti-aging stratejileri, genetik faktörlerle birlikte düşünüldüğünde uzun ve sağlıklı bir yaşam vaat eder.



Genetik Sağlık ve Hücreler

Genetik faktörler, bireylerin hücresel sağlıklarını etkiler. Ancak, genetik yatkınlığa rağmen sağlıklı bir yaşam tarzı, olumsuz etkileri dengeleyebilir.

Çevresel Etkiler ve Hücresel Sağlık

Çevresel faktörler, hücresel sağlığı etkileyen önemli bir faktördür. Temiz hava, su ve doğal ortamlar, hücrelerin optimal performansını sürdürmesine yardımcı olabilir.

Teknoloji ve Sağlıklı Yaşam

Günümüzde teknolojinin sağlık alanındaki rolü büyük. Akıllı cihazlar ve uygulamalar, beslenme takibi, egzersiz programları ve stres yönetimi konularında bireylere rehberlik eder.



Toplumsal Etkileşim ve Hücresel Sağlık

Sosyal bağlantılar ve toplumsal etkileşim, mental sağlık ve dolayısıyla hücresel sağlık üzerinde olumlu bir etki yapabilir.

Sağlıklı Yaşamın Evrensel Boyutları

Sağlıklı yaşam, hücresel düzeyden evrensel bir bakış açısına doğru genişlemektedir. Beslenme, egzersiz, mental sağlık ve çevresel faktörlerle bütünlük sağlamak, insanların daha dengeli ve sağlıklı bir yaşam sürmelerine olanak tanır. Bu evrimsel yaklaşım, bireyleri kendi hücrelerinden başlayarak, tüm evreni kucaklayan bir sağlık bilinciyle buluşturuyor.



Hücreden evrene sağlık yaşam yaklaşımı, gelecekte sağlık sektöründe bir devrim yaratabilir. Hastalıkların daha etkili bir şekilde tedavi edilmesi ve daha sağlıklı bir yaşam sürdürebilme potansiyelimiz artabilir. Ancak, bu yeni bozulmanın tam olarak kullanılabilmesi için daha fazla sayıda ve kapsamlı ihtiyaç vardır. 

Sonuç olarak, hücrelerimizin evrenle sağlık hizmetlerine girebildiği yeni bir oran oluşturulmuştur. Bu bozulma, tedavi ve genetik hastalıklar gibi birçok sağlık sorununun çözümünde büyük bir potansiyele sahiptir. Hücreden evrene sağlık yaşam yaklaşımı, gelecekte insanların olumlu yönlerinde ve kaliteli bir yaşam sunacak bir yaşanacak habercisi olabilir.



Lansman sonrasında Konuklar sürprizle karşılaştı, Hayır Kurumların yardım amaçlı yapılan etkinlerinde Gönüllü yer alan ses sanatcısı Funda Şimşirel’in seçkin reperturandaki şarkılara Yeşim Kaya’nın eşlik etmesi düet yapmaları konuklara eğlenceli neşeli bir zaman geçirmelerine renk katdı. Yeşim Kaya’nın marifetlerinden birinide öğrenmiş olduk.

yilmazparlar@yahoo.com 

2 Aralık 2023 Cumartesi

Sakarya’da Rota Sağlık Turizmi -Yılmaz Parlar


  Sakarya’da Rota Sağlık Turizmi 

Sınırları Aşan Sağlık Hizmetleri…



Son yıllarda sağlık turizmi, küresel düzeyde önem kazanan bir sektör haline gelmiştir. Sağlık turizmi, Medikal ve Termal kaynaklarla hastaların kaliteli sağlık hizmetleri almak için sınırları aşıp farklı ülkeleri tercih ettiği bir alanı kapsar. Bu eğilim, genellikle yüksek kaliteli sağlık hizmetleri, erişilebilir fiyatlar ve turistik deneyimi birleştiren bir çekim merkezi haline gelmiştir.



Sağlık turizmi, genellikle estetik cerrahi, diş tedavileri, organ nakilleri, fertilite tedavileri ve alternatif tıp gibi çeşitli sağlık hizmetlerini kapsar. Hastalar, uluslararası standartlara uygun tesislerde deneyimli sağlık profesyonellerinden hizmet almayı tercih ederler.



Bu sektör, hem hastalar hem de sağlık kuruluşları için bir dizi avantaj sunmaktadır. Hastalar, evlerinden uzakta yüksek standartlarda tedavi almanın yanı sıra, tedavi maliyetlerinde tasarruf sağlayabilirler. Aynı zamanda, sağlık kuruluşları da uluslararası hasta akını sayesinde gelirlerini artırabilir ve küresel düzeyde tanınırlık kazanabilirler.



Sakarya'nın Sağlık Turizmi Potansiyeli, Pazarlamada Yeni Yaklaşımlar,

Sakarya, eşsiz doğal güzellikleri, tarihi zenginlikleri ve termal kaynaklarıyla Türkiye'nin sağlık turizmi açısından önemli bir destinasyon haline gelmiştir. Sağlık turizminin tanıtımı ve pazarlaması için etkili stratejiler geliştirilmesi, bölgenin bu alandaki potansiyelini daha da artırması için Sakarya Turizm il müdürlüğünce Sakarya Sağlık Turizm Çalıştayı düzenledi.



Termal Kaynaklar ve Spa Hizmetleri 

Sakarya'nın eşsiz termal kaynaklarıyla ve doğadan gelen şifanın spa hizmetleriyle, sağlık turistlerini çekmek hedefindeki çalıştayın sunuculuğu üstlenen Sema Bekçi mükemmel moderatörlük görevini de yürüttü.

Termal otelleriyle, modern sağlık tesisleri ve uzman kadrosuyla, bölgeyi sağlık turizmi için ideal kılan Sakarya’nın Sağlık Turizm Çalıştayına Sakarya kültür ve turizm il müdürü Süleyman Acar, Sakarya vali Yardımcısı Aslan Avşarbey, Muhsin Çatmadım, Sakarya üniversitesi rektörü Prof Dr Hamza Al, Sakarya Uygulamalı Bilimler Üni. Rektör yardımcısı Prof. Dr. Oğuz Türkay, Satso Y.K. Başkanı A. Akgün Altuğ

Ustas çalışanları, Belediye Başkanları başta olmak üzere çok sayıda akademisyenler, iş insanları, medikal doktorlar katıldılar. 

Protokol açılış konuşmalarıyla başlayan çalıştayda doğanın sunduğu şifa ile zenginleştirilen bir deneyim ön plana çıkması, tarihin, kültürün, sağlıkla buluşması özetle Sakarya'nın tarihi ve kültürel mirası, sağlık turizmiyle birleştirilerek, turistlere hem şifa hem de tarih dolu bir deneyim sunulabilmesi vurgulandı.

Ajans Penna Kurucusu A. Çağatay Sayışman, çalıştayın teknik hizmetlerini ses düzenlerini, çalıştayda fikir sunanların kayıtlarını vs. kusursuz yürütdü. Duayen Yönetim Danışmanı, Girişimci Mentoru, Eğitmen, Stratejist Dr. Ş. Naci Adalılar Baş raportörlük görevi üstlendi. 

Çalıştay, Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası binasında 5 Toplantı salonunda 5 ana başlık altında yapıldı.



1.Sağlık Turizminde Tanıtım Ve Pazarlama; Moderatörü Düzce Üniversitesi Dr. Fuat Yalman. 

2.Sağlık Turizminde Hukuk, Mevzuat Ve Etik İlkeler; Moderatörü Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Doç. Dr. Aziz Gökhan Özkoç 

3.Sağlık Turizminde Sakarya'da İnsan Kaynakları; Moderatörü Sakarya Üniversitesi Prof. Dr. Ayşe Çevirme 

4.Sağlık Turizminde Tedavi Öncesi Ve Sonrası Hizmetler; Moderatörü Sakarya Üniversitesi Prof. Dr. Mahmut Akbolat 

5.Sakarya'da Destinasyon Yönetimi Ve Paydaşlar Arası İlişkiler;   Moderatörü Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Dr.Öğr.Üyesi Didar Sarı Çallı.



Tüm konular masaya yatırıldı

Sağlık turizmin beraberinde bazı sorunları da dile getirildi. Dil bariyerleri, kültürel farklılıklar ve uzun seyahat süreçleri gibi zorluklar, hastalar ve sağlık kuruluşları arasında iletişim ve koordinasyonu zorlaştırması, Ayrıca, bazı durumlarda tedavi sonrası takip sorunların ortaya çıkabileceği gibi.



Sağlık turizmi, sınırları aşan bir sektör olma özelliği taşırken, dikkatlice yönetilmesi ve düzenlenmesi gereken bir alan olarak ön plana çıkmaktadır. Bu, hem hastaların güvenliğini hem de sağlık sektöründeki uluslararası işbirliklerini güçlendirmeyi amaçlamalıdır.

Tüm alınan sonuçlar yapılan son oturumda moderatörler tarafından ifade edildi, sonuç bildirgesinin ilgili makamlara iletileceği açıklandı.

yilmazparlar@yahoo.com

19 Kasım 2023 Pazar

ETMD Özgür Demirtaş'ı Dinledi-Yılmaz Parlar


  ETMD Özgür Demirtaş'ı Dinledi

Elektrik Tesisat Mühendisleri Derneğin (ETMD) 14. Geleneksel Gecesi



Sektördeki uzmanları bir araya getirerek elektrik tesisatı alanında bilgi paylaşımını teşvik eden bir kuruluş olan ve mesleki gelişimi desteklemek amacıyla çeşitli eğitim programları ve seminerler düzenleyen Elektrik Tesisat Mühendisleri Derneği (ETMD), sektördeki profesyoneller arasında ağ oluşturmayı ve bilgi alışverişini yakınlaşmayı artırmayı amaçlamak amacıyla düzenlediği geleneksel gecesinin 14.ncüsünü, Çiftehavuzlar Büyük Kulüp’te gerçekleştirdi. Sektöre yönelik en güncel bilgilere erişim sağlamak ve mesleki ilişkileri güçlendirmek amacıyla konuk konuşmacı olarak ünlü ekonomist Prof. Dr. Özgür Demirtaş'ı ağırladı. 




Açılış konuşmasını, kusursuz liderlik becerileri ve sağlam bir vizyon ile donanmış bir öncü olan önceki dönem Yönetim Kurulu Başkanı ve onursal Başkan Mustafa Cemaloğlu gerçekleştirdi.

Dernek kuruluşun misyonunu belirleme ve bu doğrultuda etkili stratejiler geliştirme konusundaki kararlılığıyla tanınan, sadece mevcut sorunlara değil, aynı zamanda gelecekteki zorluklara karşı da vizyoner bir bakış açısı sunarak, kuruluşun sürdürülebilir büyüme ve etki yaratma potansiyelini artırmış Başkan Mustafa Cemaloğlu veda konuşması niteliğindeki duygulsal sözler ile hitap etdi.



İstanbul dışından gelen temsilcilere ve üyelere katılımlarından duyduğu memnuniyeti her zamanki samimi hiperaktif tutumuyla teşekkürleriyle ifade etdi. Yönetimi genç ellere teslim etmekten dolayı daha güçlü bir STK olacağını vurguladı. Yeni Başkan Cemil Topak’ı sahneye konuşması için davet etdi.

ETMD Başkanı Cemil Topak Derneğin ismini ETMD Kalacak şekilde Elektrik Mühendisleri Derneği olarak değişeceğini bildirdi. Üyelik şartından 5 yıllık deneyimin kaldıracaklarını, sık toplantılarla konuk konuşmalarla mühendislerinin ilişkili konularla bilgi düzeyini artırmak gibi faaliyet yürüteceklerin altını çizdi.

Altın, Platin ve Gümüş Sponsorlara teşekkür plaketleri verildi. Plaketlerin takdimi Efsane Başkan  Mustafa Cemaloğlu ve Genç ve Dinamik yeni Başkan  Cemil Topak tarafından yapıldı.



Üyelerinin yoğun ilgisiyle karşılanan Prof. Dr. Özgür Demirtaş hiperaktif konferansıyla dolar endeksine odaklanmak oldukça önemli olduğunu açıklayarak çok basit ifadelerle ekonomi analizini geniş bir ufuk turu attırarak ifade etdi.

Özgür Demirtaş “Üç temel ilkeye vurgu yapmak önemlidir: para, faiz ve tüm dünyadaki para miktarları.”



Demirtaş'ın vurguladığı önemli konulardan biri para. Para, ekonominin temel taşıdır ve tüm dünya genelindeki para miktarları ekonomik dengeyi etkiler. Son dönemde, küresel para arzındaki artışlar ve merkez bankalarının para politikalarındaki değişiklikler, ekonomiler üzerinde geniş kapsamlı etkilere yol açmıştır.



Merkez bankasının para politikalarındaki değişiklikler, piyasalarda belirleyici bir faktör haline gelmiştir. Öte yandan, küresel ekonomik faktörler de Amerikan ekonomisini etkilemeye devam ediyor. Ticaret dengesizlikleri, uluslararası ilişkiler ve enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar, Amerika'nın ekonomik görünümünü şekillendiren unsurlar arasında yer alıyor.

Faiz oranları ekonomik kararlar üzerinde belirleyici bir etkiye sahiptir. Faiz oranları, borçlanma maliyetini ve tasarruf yapma motivasyonunu etkileyerek yatırımlar, tüketim ve enflasyon üzerinde doğrudan bir etki yaratır. Demirtaş'ın belirttiği gibi, faiz oranlarındaki değişiklikler ekonomik istikrar üzerinde derinlemesine etkiler bırakabilir.



Tüm dünyadaki para miktarları ekonomik dengeleri etkiler. Küresel ticaret, para birimleri arası ilişkiler ve uluslararası finansal piyasalardaki olaylar, dünya genelindeki para miktarlarını etkileyerek ekonomik gelişmeleri belirler. Demirtaş'ın analizine göre, küresel para dinamikleri, uluslararası işbirliği ve rekabetin önemli bir parçasıdır.

Özgür Demirtaş'ın ekonomideki üç temel ilkeye dikkat çektiği analizinde, para, faiz ve tüm dünyadaki para miktarları arasındaki kompleks ilişkilerin anlaşılması, ekonomik kararlar alırken önemli bir rol oynamaktadır. Bu unsurların birbiriyle etkileşimi, ekonomik hareketlilikleri ve gelecekteki ekonomik gelişmeleri anlamak adına kritik bir konudur.



Verdiği örneklerle faiz ve enflasyon ilişkisini mükemmel bir şekilde analiz eden Demirtaş’ın sonuç yorumları Bakan Mehmet Şimşek’in izlediği Ortodoks politika devam ettiği takdirde öngörüsü 2024 Mayıs ayı sonrasında iyileşme başlıyabilir. “Enflasyon Sebep Faiz Sonuç” birkaç kez hiperaktif şekilde tekrarlatdı. Tabi bizim gibi ekonomi sisteminin oturmamış ülkelerde aslında Sistem sebep demek daha derin tespit olur.

Sonuç olarak Geleneksel ETMD  gecesi mükemmel bir bilgi edinme etkinliğine imza atdı.

yilmazparlar@yahoo.com


14. Boğaziçi Zirvesi 10 Numara-Yılmaz Parlar


 14. Boğaziçi Zirvesi 10 Numara

Başkanlığını Cengiz Özgencil’in yaptığı Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) Türkiye Cumhurbaşkanlığı himayelerinde 16-17 Kasım arasında organize edilen 14. Boğaziçi Zirvesi, mükemmelliğe imza atarak 10 numarayı haketdi.

 Boğaziçi Ekonomi Zirvesi, Türkiye'nin ekonomik gelişmelerini ele almak üzere düzenlenen prestijli bir etkinlik olarak dikkat çekiyor. Bu yılki zirve, ülkenin ekonomik vizyonunu şekillendiren önemli konuları masaya yatırmak amacıyla gerçekleşti. Zirve, ekonomi, finans, iş dünyası liderleri ve akademisyenleri bir araya getirerek güçlü bir network oluşturdu.


Gerçekleşen, zirvenin açılış konuşmasını yapan Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) İcra Kurulu Başkanı Cengiz Özgencil, Türkiye'nin ekonomik durumu ve geleceğine dair çeşitli perspektifleri ele aldı. Ayrıca, küresel ekonomik trendlerin Türkiye'ye etkileri. Dünya barışına katkı sağlamayı amaçladıklarını belirtti.

Sektör liderleri ve uzmanlar, dijital ekonominin yükselişi, teknoloji ve inovasyonun ekonomik büyüme üzerindeki etkileri gibi konularda paneller düzenledi. Dijital dönüşümün ekonomik dinamiklere nasıl yansıdığı ve iş dünyasının bu değişime nasıl adapte olduğu geniş kapsamlı bir tartışmanın merkezi oldu.

Katılımcılar iş dünyasındaki güncel sorunları ve çözüm önerilerini tartışarak, gelecekteki iş stratejilerini belirleme fırsatı buldular. Zirve, sadece ekonomik konularla sınırlı kalmayarak, küresel politika, ticaret ilişkileri ve güvenlik gibi geniş bir perspektifi de kapsayarak katılımcılara kapsamlı bir bakış sunmayı amaçladı.

Boğaziçi Ekonomi Zirvesi, Türkiye'nin ekonomik geleceğini şekillendiren, liderlerin görüş ve stratejilerini paylaştığı bir platform olarak önemli bir etkinlik olarak öne çıktı.



14. Boğaziçi Zirvesi, "Gelecek Yüzyılı Karşılamak" temasıyla gerçekleşti. Katar Ticaret ve Endüstri Bakanı Sheik Mohammed bin Hamad Bin Qassim Al Abdullah Al Thani, zirvede yaptığı konuşmada, ülkeler arası ticaret hacmini ve yatırımların düzeyini artırma çağrısında bulundu. Al Thani, özellikle gıda güvenliği ve iklim değişikliği gibi zorluklarla baş etmek adına iş birliğinin önemine vurgu yaptı. Katar'ın 2030 vizyonu çerçevesinde bilim ve teknolojiye odaklandığını belirtirken, Filistin halkının maruz kaldığı zulme dikkat çekti ve gerçek bir barışın sağlanmasını talep etti.



Zirvenin ana gündem maddelerinden biri, İsrail ve Filistin arasındaki gerginlik oldu. Katılımcılar, yaşanan krizin bölgedeki istikrarı olumsuz etkilediğine ve ateşkesin gerekliliğine vurgu yaparken, UİP Kurucusu ve Başkanı Cengiz Özgencil, dünya barışına katkı sağlamayı amaçladıklarını belirtti. Filistin halkının maruz kaldığı zulme dikkat çeken konuşmalar, bölgedeki barışın önemini bir kez daha gündeme taşıdı.

Katar Ticaret ve Endüstri Bakanı, konuşmasında Ar-Ge ve yapay zeka alanlarındaki yatırımlarıyla dijital dönüşüme öncülük ettiklerini ifade etti. Yatırımların sürdürülebilir kalkınmayı hedeflediğini belirten Al Thani, bölgedeki güvenlik ve istikrarın sağlanması için ticaret hacminin artırılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, zirve boyunca sektörel bazda özellikle enerji ve bankacılık sektörlerinde B2B görüşmelerin gerçekleştiği ve yatırım fırsatlarının ele alındığı bilgisi verildi.  

Darfur Sultanı Al-Sultan Ahmed Dinar, zirvedeki konuşmasında ekonomik istikrarsızlık ve göçlerin insanların geleceğe dair umudunu azalttığına dikkat çekti. Zorlukların aynı zamanda kalkınma fırsatına dönüştürülebileceğini belirten Sultan, Afrika'nın sahip olduğu zengin kaynaklarla yapılacak yatırımların kıtayı büyük bir sıçrama yapmaya teşvik edebileceğini ifade etti.



Kosova Bölgesel Kalkınma Bakanı Fikrim Damka, zorlukların aynı zamanda fırsat anlamına geldiğini belirterek, küresel ekonomideki entegrasyon dönemine dikkat çekti. Adaletsizlik ve eşitsizlikle mücadele edilmesi gerektiğini ifade eden Damka, Türkiye ve Kosova arasındaki tarihi ve kültürel bağlara vurgu yaparak, iş birliği sürecinden memnuniyet duyduklarını söyledi.

Suudi Arabistan Ankara Büyükelçisi Fahad Bin Assaad Bin Abdulkareem Abualnasr, konuşmasında çok taraflı iş birliklerinin dünya barışının temeli olduğunu belirtti. Suudi Arabistan'ın küresel ekonomide iş birliğiyle ekonomik istikrarı ve sürdürülebilir kalkınmayı desteklediğini ifade eden Büyükelçi, Türkiye ile 2030 vizyonu çerçevesinde güçlerini birleştirdiklerini ve iş birliğinin giderek güçlendiğini umduklarını dile getirdi.



Zirvenin bu yılki odak noktalarından biri olan ekonomi panelleri, Türkiye'deki yatırım fırsatlarını vurguladı. Yurt dışından gelen yatırımcılar, özellikle enerji ve bankacılık sektörlerinde önemli B2B görüşmeler gerçekleştirirken, zirvede düzenlenen 27 panelde dünya barışından teknolojiye, tarımdan spora birçok konuda fikir ve öneriler paylaşıldı. Zirve, küresel ekonomideki değişimlere ve önümüzdeki yıllara dair çözüm odaklı bir perspektif sunarak katılımcılara önemli bir platform sağladı.

Geleceğe Dayanıklı Metaverse Girişimleri: Uzun Vadeli YZ Stratejileri ve İş Sürdürülebilirliği panelde;

Geleceğin dijital dünyasında önemli bir yer tutmaya aday olan metaverse, sadece teknolojik yeniliklerle değil, aynı zamanda uzun vadeli stratejilerle iş sürdürülebilirliği açısından da dikkat çekiyor. Bu stratejiler, sadece ekonomik değil, aynı zamanda çevresel ve toplumsal boyutları da kapsamaktadır.

Günümüzde küresel pazarlara erişim ve ticaret, iş dünyası için önemli bir stratejik odak noktası haline gelmiştir. Şirketler, sınırların ötesindeki müşterilere ulaşma ve uluslararası ticaretin avantajlarından yararlanma konusunda giderek daha fazla çaba sarf etmektedirler. Küresel pazarlar, şirketlerin büyüme potansiyelini artırma, rekabet avantajı elde etme ve çeşitlendirme imkanları sunmaktadır.

Özellikle dijital teknolojilerin gelişimi, küresel pazarlara erişimi daha da kolaylaştırmaktadır. İnternet üzerinden gerçekleşen e-ticaret, şirketlere dünya çapındaki tüketicilere doğrudan ulaşma fırsatı sunmaktadır. Dijital pazarlama stratejileri ve sosyal medyanın etkin kullanımı, şirketlerin uluslararası arenada görünürlüğünü artırmak için güçlü araçlar haline gelmiştir.

İş İnsanı Elif Rahvancı ile yaptığımız söyleşide İş Sürdürülebilirliği görüşlerini aldığımızda

Rahvancı “Küresel pazarlara adım atarken dikkat edilmesi gereken zorluklar da mevcuttur. Farklı kültürler, yasal düzenlemeler ve ticaret politikaları, şirketlerin başarılı olabilmeleri için dikkate almaları gereken faktörler arasında yer almaktadır. Ayrıca, rekabetin yoğun olduğu küresel pazarlarda, şirketlerin kaliteli ürün ve hizmet sunumu, müşteri memnuniyeti ve inovasyon konularına odaklanmaları önemlidir.

Küresel pazarlara erişim ve ticaret, şirketler için büyük fırsatlar sunarken aynı zamanda dinamik ve değişken bir ortamı da beraberinde getirmektedir. Bu nedenle, şirketlerin küresel pazarlarda başarılı olabilmeleri için sürekli olarak değişen koşullara adapte olmaları ve stratejik bir vizyonla hareket etmeleri kritik bir öneme sahiptir.” Bilgileri paylaştı

Çevresel Duyarlılık ve Enerji Verimliliği panelde özetle vugulanan:

Geleceğe dayanıklı metaverse girişimleri, çevresel etkilerini azaltmaya odaklanarak enerji verimliliği sağlamalıdır. Yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş ve sürdürülebilir teknoloji altyapıları kullanımı, bu alanda atılacak önemli adımlardır.

YZ stratejileri, kullanıcı verilerinin etik ve güvenli bir şekilde işlenmesine vurgu yapmalıdır. Veri gizliliği ve güvenliği, metaverse'in güvenilirliği açısından temel bir unsur olarak ele alınmalıdır.

Sürdürülebilir metaverse girişimleri, toplumsal çeşitliliği teşvik etmeli ve herkesin bu dijital dünyaya katılımını sağlamalıdır. Eşitlik, adalet ve fırsat eşitliği temel prensipler olarak benimsenmelidir.

Geleceğe yönelik uzun vadeli stratejiler arasında, kullanıcıları eğitmek ve bilinçlendirmek de yer almalıdır. Metaverse'in potansiyelleri ve riskleri konusunda toplumu aydınlatmak, sürdürülebilir bir kullanımı destekleyecektir.

Sektördeki paydaşlar arasında işbirlikleri kurmak ve küresel standartlara uyum sağlamak, metaverse'in uzun vadeli başarısını destekleyen önemli unsurlardır. Birlikte çalışma, inovasyonu teşvik edebilir ve sektörde bir norm oluşturabilir.

Uzun vadeli YZ stratejileri, sadece çevresel ve toplumsal değil, aynı zamanda ekonomik sürdürülebilirliği de kapsamalıdır. İş modelleri, gelir dağılımı ve rekabet stratejileri, metaverse'in uzun vadeli başarısını güvence altına alacak şekilde tasarlanmalıdır.

Geleceğe dayanıklı metaverse girişimleri, bu stratejilerle birleşerek, dijital dünyada sadece teknolojik bir devrim değil, aynı zamanda sürdürülebilir bir evrimin de öncüsü olabilirler.



Panel;Teknoloji çağında hukukla kazanmak veya kaybetmek,

Teknoloji çağında hukuk, işleyişini geleneksel yöntemlerden dijitalleşmiş platformlara taşıyor. Bu dönüşüm, hukuki süreçlerin daha hızlı ve etkili bir şekilde yürütülmesine olanak tanıyor. Özellikle dijital delil toplama ve analiz yöntemleri, mahkemelerin daha sağlıklı kararlar almasına yardımcı oluyor.

Buna karşın, teknolojinin hukukla entegrasyonu beraberinde yeni sorunları da getiriyor. Örneğin, siber suçlar ve veri ihlalleri gibi dijital alanlardaki suçlar, hukuk sistemini yeni zorluklarla karşı karşıya bırakıyor. Bu noktada, avukatlar ve hukuk uzmanları, teknolojiye uygun savunma ve saldırı stratejileri geliştirmek zorunda kalıyor.

Hukuk firmaları ve mahkemeler, yapay zeka tabanlı sistemleri kullanarak dava analizlerini hızlandırıyor ve büyük veri setlerini daha etkili bir şekilde değerlendiriyor. Ancak bu durum, insan faktörünün göz ardı edilmemesi gerektiği anlamına geliyor; çünkü teknolojinin hukuki kararlar üzerindeki etkisi, insan etiği ve adalet duygusuyla dengelenmelidir.

Teknoloji çağında hukukla kazanmak veya kaybetmek, sadece hukuki bilgiye değil, aynı zamanda dijital dünyanın dinamiklerine de hakim olmayı gerektiriyor. Hukuk firmaları, müvekkillerine en iyi hizmeti sunabilmek için sürekli olarak teknolojik gelişmeleri takip etmeli ve bu alanlarda uzmanlaşmalıdır. Aksi takdirde, hukuki mücadelede geri kalmak kaçınılmaz olabilir.



14. Bogaziçi Zirvesi’nde “Avrupa’da Türklerin Politik, Ekonomik ve Tarihsel Mirası Çalışması” ikinci kez ele alındı

Bu yıl ikinci kez ‘Turkish Heritage in Europe – Avrupa’da Türklerin Politik, Ekonomik ve Tarihsel Mirası Çalışmaları’nın Önümüzdeki Yüzyılda Önemi’ konulu panel düzenlendi ve Avrupa’da yaşayan Türklerin tarihsel konumu ele alınarak, konu ikinci kez uluslararsı platformda tartışılmış oldu.

Paneli organize eden, yazar, sosyolog ve aynı zamanda ‘İngiltere’de Türklerin Politik, Ekonomik ve Kültürel Mirası‘ Platformu ile ‘İngiltere’de Türk Miras Günü‘ kurucusu olan  Semra Eren-Nijhar davet ettiği seçkin konuklar ile Boğaziçi Zirvesi’nde konuyu ele alarak önemini vurguladı.

Panele Diplomatik İlişkiler ve Politik Araştırma başkanı Dr.Tolga Sakman ve Türk-Alman Üniversitesi Göç ve Uyum Uygulama ve Araştırma Merkezi direktörü Dr. Enes Bayraklı konuşmacı olarak katılarak: Avrupa Türkleri ve Önümüzdeki Yüzyılda Politik, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Miras Çalışmaları’nın değerinin altını çizerek konuyu değerlendirdiler.

Semra Eren-Nijhar panel sonrası şunları söyledi. “Öncelikle bu konuyu ikinci kez  uluslararası platforma taşımak beni mutlu etti. Burada olmamız çok önemli, nitekim sadece Avrupa’da Türklerin son yetmiş yıllık göç tarihi ile olmadığımızı ve Avrupa’da bir tarihimizin olduğunu geçte olsa anlatma zamanı geldi. Avrupa Birliği’nde olup olmamamız hiç önemli değil, zaten şu anda beş milyonun üstünde Türk Avrupa’da yaşıyor ve bulundukları ülkelere ekonomik, politik ve külturel olarak katkıda bulunuyorlar. Türkler geçmişte de Avrupa’daydı, şimdi de Avrupa’da, gelecekte de Avrupa’da olacaklar. Bu gerceği göz önünde bulundurarak ortak değerlerimize sahip çıkmamız, bu noktadan hareket ederek  öncelikle Avrupa’da Türklerin Politik, Ekonomik ve Kültürel Miras’ı çerçevesinde  çalışmalar yapmamız gerekiyor.

Dijital dönüşüm, teknolojinin hızla evrimleştiği bir çağda iş dünyası, toplum ve endüstriler arasında kökten değişimlere neden oluyor. Bu dönüşümde, yapay zeka (YZ) teknolojisinin oynadığı önlenemez rol, iş süreçlerini, müşteri deneyimini ve endüstri normlarını temelden değiştiriyor. 

Yapay zeka, büyük veri analizi ve makine öğrenimi gibi alt alanlardaki yetenekleri sayesinde karmaşık veri setlerini anlama, öngörüde bulunma ve kararlar alma konularında önemli bir araç haline gelmiştir. Bu, işletmelerin veri tabanlı stratejiler geliştirmesine ve rekabet avantajı elde etmelerine olanak tanıyan bir gelişmedir.

Dijital dönüşüm sürecinde yapay zeka, iş dünyasının verimliliğini artırmak, rekabet avantajı elde etmek ve daha etkili kararlar almak için vazgeçilmez bir araç haline gelmiştir. Bu trendin gelecekte daha da ivme kazanması beklenirken, işletmelerin bu teknolojiyi stratejik bir şekilde kullanarak uyum sağlamaları kritik öneme sahiptir.

Morphis Teknoloji Teknoloji ortağı iş İnsanı Füsun Safdeniz bu konuda dile getirdikleri “Özellikle finans, sağlık, üretim ve perakende sektörlerinde yapay zeka uygulamaları, süreçleri otomatikleştirme, hata oranlarını düşürme ve müşteri memnuniyetini artırma gibi avantajlar sağlıyor. Finans sektöründe yapay zeka, sahtekarlık tespiti ve risk analizi gibi kritik alanlarda büyük veri setlerini etkili bir şekilde işleyerek güvenliği artırıyor.

Sağlık sektöründe ise yapay zeka, hastalıkların erken teşhisi, tedavi planlaması ve hasta takibi gibi alanlarda önemli bir rol oynuyor. Örneğin, görüntü analizi yapan yapay zeka sistemleri, radyoloji alanında hızlı ve doğru teşhislerin konulmasına katkı sağlıyor.” Şeklinde paneli özetliyor



Dijital Dönüşümde Yapay Zekanın Önlenemez Rolü

Dijital dönüşüm, teknolojik ilerlemelerin iş dünyası, toplum ve bireyler üzerindeki etkilerini ifade eden bir terimdir. Bu dönüşümde yapay zeka (YZ) önemli bir rol oynar çünkü dijital dönüşümün temelinde veri analizi, otomasyon ve akıllı karar alma gibi süreçler bulunmaktadır. İşte yapay zekanın dijital dönüşümdeki önemli rolleri:

Veri Analizi ve Öngörülebilirlik: Yapay zeka, büyük veri setlerini analiz ederek işletmelerin geçmiş performanslarını anlamalarına ve gelecekteki eğilimleri öngörmelerine yardımcı olabilir. Bu, stratejik planlamayı ve karar alma süreçlerini optimize etmeye olanak tanır.

Otomasyon ve İş Süreçleri: Yapay zeka, rutin ve tekrarlayan işleri otomatikleştirebilir. Bu, iş süreçlerinin daha verimli hale gelmesine ve insan kaynaklarının daha stratejik görevlere odaklanmasına olanak sağlar.

Kişiselleştirilmiş Deneyimler: Yapay zeka, müşteri davranışlarını anlayarak kişiselleştirilmiş deneyimler sunabilir. Bu, müşteri memnuniyetini artırabilir ve şirketlerin rekabet avantajı elde etmelerine yardımcı olabilir.

Risk Analizi ve Güvenlik: Yapay zeka, potansiyel riskleri analiz edebilir ve güvenlik önlemlerini artırabilir. Örneğin, siber güvenlikte yapay zeka, anormallikleri tespit edebilir ve hızla müdahale edebilir.



Hızlı Karar Alma: Yapay zeka, büyük veri kümelerini anında analiz edebilir ve hızlı kararlar alabilir. Bu, işletmelerin rekabet avantajını sürdürmelerine ve pazar koşullarına daha hızlı adapte olmalarına yardımcı olabilir.

Yeni İş Modelleri: Yapay zeka, işletmelere yeni gelir kaynakları ve iş modelleri keşfetme fırsatları sunabilir. Örneğin, müşteri taleplerini anlayarak yeni ürün ve hizmetler geliştirebilir.

Eğitim ve Yetenek Geliştirme: Yapay zeka, çalışanların yeteneklerini ve bilgi düzeylerini analiz ederek özelleştirilmiş eğitim programları sunabilir. Bu, çalışanların sürekli öğrenmelerini ve gelişmelerini sağlar.

Ancak, bu avantajlarla birlikte, yapay zekanın kullanımı beraberinde etik, güvenlik ve istihdam gibi sorunları da getirebilir. Bu nedenle, yapay zekanın etkili bir şekilde yönetilmesi ve kullanılması için uygun düzenlemeler ve politikaların oluşturulması önemlidir.

Finans ve bankacılık sektörleri, Panelde 

Sürekli olarak değişen ekonomik, teknolojik ve düzenleyici faktörlerden etkilenerek evrim geçirmektedir. Finans ve bankacılık sektöründeki bazı önemli trendleri göz önüne alarak, sektördeki yeni haritayı şu şekilde özetleyebiliriz:

Dijitalleşme ve Teknolojik İnovasyon: Finans ve bankacılık sektörü, dijitalleşme ve teknolojik inovasyon konusunda hızla ilerlemektedir. Mobil bankacılık uygulamaları, yapay zeka, blok zinciri ve diğer fintech çözümleri, müşterilere daha hızlı, güvenli ve kullanıcı dostu finansal hizmetler sunma konusunda önemli rol oynamaktadır.

Yapay Zeka ve Veri Analitiği: Yapay zeka (YZ) ve veri analitiği, müşteri davranışlarını anlamak, dolandırıcılığı önlemek, risk yönetimini geliştirmek ve kişiselleştirilmiş finansal hizmetler sunmak için kullanılmaktadır. Bankalar, büyük veri analizi ve makine öğrenimiyle daha iyi kararlar alarak operasyonel verimliliği artırabilirler.

Mobil ve Dijital Ödemeler: Mobil cihazların yaygın kullanımıyla birlikte mobil ödemeler ve dijital cüzdanlar giderek daha popüler hale gelmektedir. Bu, müşterilerin fiziksel para kullanımından uzaklaşmasına ve dijital ödeme yöntemlerine yönelmesine yol açmaktadır.



Blok Zinciri ve Kripto Paralar: Blok zinciri teknolojisi, finans sektöründe daha güvenilir ve şeffaf işlemleri mümkün kılabilir. Ayrıca, kripto paraların (örneğin Bitcoin) benimsenmesi ve regülasyonları konusundaki çalışmalar devam etmektedir.

Regülasyon ve Güvenlik: Finans sektöründeki düzenleyici çerçeve sürekli olarak güncellenmekte ve değişmektedir. Bankalar, müşteri verilerinin güvenliği, finansal suçların önlenmesi ve uyum konularına odaklanmak zorundadır. Küresel düzenleyici standartlar, sektördeki oyuncuların birbirleriyle uyumlu bir şekilde çalışmalarını sağlamak adına önemlidir.

Yeşil Finans ve Sürdürülebilirlik: Finans sektörü, sürdürülebilirlik ve çevresel sorumluluk konularında daha fazla dikkat çekmektedir. Yeşil finans, çevre dostu yatırımların teşvik edilmesi ve sürdürülebilir projelere finansman sağlanması üzerine odaklanmaktadır.

DeFi (Merkezi Olmayan Finans): Kripto paraların ve blok zinciri teknolojisinin gelişimiyle birlikte, merkezi olmayan finans (DeFi) giderek daha fazla önem kazanmaktadır. DeFi, geleneksel finansal aracıları ortadan kaldırmayı amaçlayan birçok projeyi içermektedir.

Finans ve bankacılık sektöründeki bu trendler, önemli bir dönüşümü işaret etmektedir. Ancak, bu değişimlerle birlikte, güvenlik ve düzenleyici uyumluluk gibi konuların da dikkate alınması gerekmektedir. Gelecekte, finans ve bankacılık sektörü, daha fazla dijitalleşmiş, müşteri odaklı, sürdürülebilir ve yenilikçi bir yapıya doğru evrilecektir.

Eş zamanlı olan İzliyemediğimiz panellerde birbirinden değişik tüm konuları ele alan çok önemli bilgilerin paylaşıldığı çok değerli konuşmacıların olduğu zirve tüm katılımcılara ışık oldu yol haritası sundu.

yilmazparlar@yahoo.com