26 Nisan 2025 Cumartesi

Tarsus, Medeniyetin Altın Tacını Taktı-Yılmaz Parlar


  

Tarsus, Medeniyetin Altın Tacını Taktı

 

 "Golden Apple" Gururu Başkan Ali Boltaç'ın Liderliğinde Gerçek Oldu

FIJET’in “Turizmin Oscar’ı” Altın Elma Ödülü, Tarsus’a Işık Tuttu

 10 Bin Yıllık Tarih, Geleceğe Açılan Kapı Oldu

Tarih boyunca Anadolu’nun kalbinde yükselen ve medeniyetlerin altın halkası olarak kabul edilen Tarsus, bu yıl Uluslararası Turizm Yazarları ve Gazetecileri Federasyonu (FIJET) tarafından turizmin Nobel’i sayılan “Golden Apple” (Altın Elma) ödülüne layık görüldü. Tarsus Belediye Başkanı Ali Boltaç’ın vizyoner liderliğinde, Saint Paul Meydanı’nda düzenlenen görkemli tören, sadece bir ödülün teslimi değil; aynı zamanda medeniyetin, barışın ve ortak değerlerin taçlandığı bir kutlama haline dönüştü.

 

Tarsus ile Palazzolo Acreide Arasında Tarihi Kardeş Şehir Protokolü İmzalandı



Program kapsamında, Tarsus ile İtalya'nın Palazzolo Acreide kenti arasında tarihi bir kardeş şehir protokolü imzalandı. Bu önemli adım, Tarsus'un dünya kenti kimliğini pekiştiren ve uluslararası dostluk ile kültürel iş birliğini güçlendiren anlamlı bir gelişme olarak kayıtlara geçti.

Tarsus Belediye Başkanı Ali Boltaç törende yaptığı konuşmada şehrin köklü tarihine ve kültürel zenginliğine dikkat çekerek şunları söyledi:



"Tarsus, 10 bin yıllık geçmişiyle kadim bir şehir. Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, Saint Paul gibi insanlık tarihine iz bırakmış önemli şahsiyetlerin yaşadığı bir kenttir. Bugün sizlerle birlikte adımladığımız tarihi sokaklarda bu zengin mirası bir kez daha derinden hissettik.
Tarsus'ta Müslümanların Eshab-ı Kehf’i, Hristiyanların Aziz Paul’u, Musevilerin ise Danyal Peygamber’i bir arada bulunuyor. Bu eşsiz tarihî ve kültürel doku, şehrimize büyük bir değer katıyor. Ayrıca Tarsus, Akdeniz'in sıcakkanlı ve misafirperver insanları ile özgün mutfağı sayesinde de fark yaratan bir şehirdir.
Bugün, bu ortak değerler ve kültürel zenginlikler doğrultusunda Palazzolo Acreide ile kardeş şehir protokolü imzalamaktan büyük bir mutluluk ve gurur duyuyoruz."

İmzalanan protokolün, ilerleyen dönemde iki şehir arasında kültürel alışverişin, turizmin ve ortak projelerin gelişmesine önemli katkılar sağlaması bekleniyor.

 


 

“Tarsus, Dünya Kültür Haritasında Artık Bir Işık Noktasıdır”

 

Tarsus’un ödüle uzanan hikâyesi sadece tarihi eserlerden, kutsal mekânlardan ya da eşsiz mutfağından ibaret değil. Bu başarı, belediye liderliğinden halkına, emekçisinden sanatçısına dek herkesin yürekten inşa ettiği bir geleceğin meyvesidir.

FIJET Başkanı Ticani Haddad, ödülü verirken şu sözlerle Başkan Boltaç’a teşekkür etti:

"Altın Elma’yı, doğaya ve tarihe saygı gösteren, geçmişin mirasını geleceğe taşıyan şehirler hak eder. Başkan Boltaç, bu değerleri yalnız temsil etmedi; aynı zamanda yaşattı."

 


Başkan Ali Boltaç’tan Unutulmaz Sözler,

 

“Bu Şehir, Tüm İnançların Kardeşliğidir”

 

“Tarsus, 11 bin yıllık bir medeniyetin taşıyıcısıdır. Aziz Pavlus'un izinden yürürken, Eshab-ı Kehf’in huzurunda secdeye varan, Danyal Peygamber’in duasını hisseden bir şehirde yaşıyoruz. Bu ödül, bu kadim birikimin dünya nezdinde tanınmasının nişanesidir.”

Ali Boltaç, sadece belediyecilik yapan bir başkan değil; bir arkeolog kadar geçmişe, bir mimar kadar geleceğe, bir lider kadar bugüne odaklanan bir yönetişim anlayışı sunuyor. Tarsus’u, İtalya’nın Palazzolo Acreide kentiyle kardeş şehir yaparak kültür diplomasisinde bir adım öne taşıyan Boltaç, bu stratejik vizyonuyla belediyeciliğin rotasını Akdeniz’in ortak uygarlığına çevirdi.

 


Vizyon, "5 Milyon Turist" ve Yeni Tarsus Hikayesi

“Geç kalmadık, tam zamanındayız” diyerek sahneyi coşkulu bir kararlılıkla dolduran Boltaç, konuşmasında sanayi, emlak, gastronomi ve kültür turizmini kapsayan bütüncül bir kalkınma planını dile getirdi.

“Birlikte ‘turizm destinasyonu Tarsus’u’ inşa edeceğiz. Artık sadece geçilen değil, kalınan bir şehir olacağız.”

 


Ekip Ruhu, Kent Aklı

 

Ali Boltaç, bu ödülü şahsi bir başarı değil, Tarsus’un kolektif dirilişinin belgesi olarak niteledi:

“Bu ödül, gece gündüz çalışan temizlik işçisinden, vizyon ortaya koyan meclis üyemize kadar herkesindir. Bu şehirde siyasi değil, insani bir belediye başkanlığı yapıyorum.”

 

Kaymakam Akyüz, “

Tarsus’un Hak Ettiği Değer Artık Dünya Sahnesinde”

 

Tarsus Kaymakamı Mehmet Ali Akyüz ise konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“On bin yıllık kadim şehrimiz, bugün uluslararası platformda hak ettiği değeri bulmuştur. FIJET’e ve bu sürece katkı sunan herkese şükranlarımı sunuyorum.”

 


Hüseyin Kurtoğulları,

 

"Tarsus, 10.000 Yıllık Tarihiyle Dünyaya Açılıyor"

 

"Bu ödül, Tarsus'un küresel turizm haritasında hak ettiği yeri alması için bir milattır. Aziz Pavlus'tan Danyal Peygamber'e, Kleopatra Kapısı'ndan gastronomi mirasına kadar bu şehir, inanç ve kültür turizminin eşsiz bir merkezi olmalıdır."

 

Stratejik Çağrı, "Artık uluslararası festivaller, akademik çalışmalar ve dijital tanıtımlarla Tarsus'un hikâyesini tüm dünyaya anlatmalıyız. Bu ödül bir başlangıç, asıl hedef sürdürülebilir bir turizm ekonomisi yaratmak."

 


Stratejik Katkılar, FIJET’ten Tarsus’a 3 Altın Öneri

 

FIJET Türkiye Başkanı Gürhan Boztepe, Tarsus’un potansiyeline dikkat çekerek üç önemli katkı sundu:

 

Kültür Otobüsü Projesi, Tarsus’un kültürel varlıklarını mobil olarak tanıtacak bir proje önerisi.

 

İtalyan İşbirliğiyle Lezzet Turları, Gastronomide uluslararası işbirliğiyle yeni pazarlara açılım.

Emlak ve Yatırım Değerlemesi, Artan turizm ilgisiyle gayrimenkul ve yatırım değerlerinin yükseltilmesi.

 

Altın Elma ile Altın Çağ Başlıyor

Tarsus, artık yalnızca geçmişiyle değil; geleceğiyle de dünyanın radarına giriyor. Başkan Ali Boltaç’ın ifadesiyle:

“Bu şehirde ihanetin karşısında, halkın ve tarihin yanında duracağız. Tarsus artık bir dünya kentidir!”

 




Delal Atamdede (FIJET Başkan Yardımcısı),

"Altın Elma, Tarsus'un Potansiyelinin İlk Adımı"

 

"FIJET'in 70. yılında bu ödülü Tarsus'a vermekten gurur duyuyoruz. Ancak bu, yolun başı. Kültür rotaları, gastronomi turları ve yerel halkın katılımı olmadan kalıcı başarı mümkün değil."

 


Kültürle Taçlanan Tören

Törenin ardından gerçekleşen gala gecesinde keman sanatçısı Anna Mıadzvedzeva ve kanun virtüözü Ahmet Baran sahne alarak davetlilere müzik şöleni sundu. Bu gece, sadece bir ödülün kutlandığı değil, medeniyetler arasında kültürel köprülerin inşa edildiği bir gece olarak hafızalara kazındı



 

Konser Sonrası Anna Mıadzvedzeva ile yaptığımız özel söyleşide

 

Anna Miadzvedzeva, Müziğin Büyüleyici Dünyasında Bir Yıldız

1996’da Belarus’un Mogilev kentinde doğan Anna Miadzvedzeva, müziğe adanmış hayatıyla dünya çapında iz bırakan bir sanatçıdır.

 

Elektro keman performansları ve kendine özgü neon ışık şovu ile seyircilere unutulmaz anlar yaşatıyor. Bu benzersiz gösteri, dünyada eşi benzeri olmayan bir deneyim sunarak galalar, lüks düğünler, uluslararası fuarlar ve Michelin yıldızlı restoranlar gibi prestijli etkinliklerde büyük beğeni topluyor.

 


UEFA, BMW, Lexus, Samsung, Vodafone, Koç Holding gibi dev markalarla iş birliği yapan Anna, aynı zamanda özel dikim haute couture kostümleri ve el yapımı kanatlarıyla sahne performanslarını bir sanat eserine dönüştürüyor.

 

Murat Boz, Gülçin Ergül gibi ünlü isimlerle çalışmış, Netflix’in "Zaferin Rengi" filmi ve "Mandi" dizisi gibi projelerde oyunculuğuyla da dikkat çekmiştir.

 

Müzik kariyerine ek olarak, 5 yıldızlı otellerde ve özel organizasyonlarda sahne almayı sürdüren Anna, dört dil bilmesi ve çok yönlü sanatsal yetenekleriyle de öne çıkıyor.

 

Piyano çalmaktan kostüm tasarımına, dalıştan DJ’liğe kadar geniş bir ilgi alanına sahip olan bu yetenekli sanatçı, müziği ve sanatı birleştirerek izleyicilere büyülü bir dünya sunmaya devam ediyor.

 

yilmazparlar@yahoo.com


22 Mart 2025 Cumartesi

Türk Dünyası Nevruz Buluşması -Yılmaz Parlar


 Türk Dünyası Nevruz Buluşması Renklerle Dolu

Türk Dünyası Nevruz Buluşması: Renkler, Ezgiler ve Kardeşlik Ruhuyla Dolu Bir Bayram

Her yıl 21 Mart'ta gece ile gündüzün eşit olduğu bu özel gün, doğanın uyanışını, bolluğu, bereketi ve yeniden doğuşu simgeler. Hoşgörü, barış ve kültürel zenginlikleri paylaşmaya da davet eder.



Nevruz, kökenleri binlerce yıl öncesine dayanan bir kültürel miras olarak; dostluk, kardeşlik, barış ve dayanışma mesajlarıyla insanları bir araya getiriyor. UNESCO tarafından 2009 yılında "İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası" olarak kabul edilen Nevruz, farklı milletler tarafından çeşitli etkinlikler ve ritüellerle yaşatılır.



Türk Dünyasında Nevruz Bayramı

Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan gibi ülkelerde Nevruz, halk oyunları, geleneksel yemekler, şenlikler ve ateş üzerinden atlama gibi ritüellerle kutlanır.



Nevruz Coşkusu İstanbul’da, Türk Dünyası Kardeşlik İçin Buluştu

İstanbul’da, Türk dünyasının binlerce yıllık geleneği, Ergenekon’dan çıkışın simgesi olan Nevruz bayramı, coşkuyla kutlandı.

21 Mart 2025’te İBB Kültür Mahallesi’nde düzenlenen Nevruz Bayramı, Türk dünyasının renklerini ve kültürünü bir araya getirdi. Protokolün ve halkın yoğun ilgi gösterdiği etkinlikte, binlerce yıllık gelenekler coşkuyla kutlandı.



21 Mart 2025 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Mahallesi’nde düzenlenen Nevruz Bayramı kutlamaları, Türk dünyasının kardeşlik ve birlik ruhunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Geniş bir protokolün ve halkın büyük ilgi gösterdiği etkinlik, saygı duruşu ve milli marşlarla başladı. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehitler ve gaziler anıldı.



İBB Başkanlığın Nevruz dolayısıyla yayımladıkları mesajlarda, bu özel günün birlik, beraberlik ve dayanışma duygularını pekiştirdiğini belirtti.

Erdebil-Horasan Alevi Ocakları Vakfı Genel Başkanı Ali Eker, Çepni Dernekleri Federasyonu Başkanı Muhammet Arif Genç, Anara Baijanova, Yasemin Pınar, Ergül Önder ve Özbek Kadın Hakları Derneği Başkanı Azade İslamova’nın öncülüğünde organize edilen "Türk Dünyası Kardeş Buluşması" adlı etkinlik, renkli görüntülere sahne oldu. Açılış konuşmalarının ardından demir örs üzerinde çekiçle demir dövülerek Nevruz ateşi yakıldı.



Türk Dünyasının Renkleri Bir Arada

Etkinliğe Özbek Konsolosluğu’ndan Timurbek Hamidov ve Maksudbek Zulunov, Eski Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek, Kıbrıs Konsolosluğu’ndan eski Ekonomi Ateşesi Cahit Kayıarslan,  Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Prof. Dr. Mualla Uydu Yücel, Cemil Kılıç, Araştırmacı Yazar Doç. Dr. Tuğrul Kihtir gibi isimlerin yanı sıra çok sayıda STK temsilcisileri, Siyasi Parti temsicileri ve elit halk katıldı.



Geleneksel Kıyafetler ve Sanatın Büyüsü

Anara Baijanova’nın organize ettiği Türk cumhuriyetlerine özgü geleneksel kıyafetlerin sergilendiği defile, büyük beğeni topladı. Her ülkeden sanatçılar, kendi şarkılarını, türkülerini ve ezgilerini seslendirerek izleyicilere unutulmaz anlar yaşattı. Miniklerin gösterileri ise seyircileri hem gülümsetti hem de büyük alkış aldı. Halk dansları, müzik performansları ile dolu dolu kutlama oldu.



Lezzetlerle Dolu Bir Bayram

Kazak, Kırgız, Özbek, Türkmen ve Kafkas mutfağından örneklerin sunulduğu etkinlikte, Özbek Kadın Hakları Derneği Başkanı Azade İslamova’nın hazırlattığı Özbek pilavı ve Anara Baijanova’nın Kazak mantısı, iftarın ana yemeği olarak öne çıktı. Katılımcılar, Türk dünyasının zengin mutfak kültürünü tadarak bayramın keyfini çıkardı.



İBB Türk Dünyası Kültür Mahallesinde Nevruz Coşkusu, Ergenekon’dan Çıkışın Kutlanışı

Türk milletinin binlerce yıllık töresi olan Ergenekon’dan çıkışı ve yeniden dirilişi simgeleyen 21 Mart 2025 tarihinde İBB Türk Dünyası Kültür Mahallesi’nde gerçekleştirilen Nevruz Bayramı açılış konuşmaları;



Çepni Dernekleri Federasyonu Başkanı Muhammet Arif Genç’in Konuşması

Çepni Dernekleri Federasyonu Başkanı Muhammet Arif Genç, konuşmasında Nevruz’un yalnızca bir bahar bayramı olmadığını, aynı zamanda Ergenekon’dan çıkışın, yeniden dirilişin ve hürriyetin simgesi olduğunu vurguladı. Genç, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Bugün burada Türk dünyasının ortak bayramı olan Nevruz'u kutlamak için bir araya gelmiş olmanın büyük onurunu ve mutluluğunu yaşıyoruz. Baharın gelişi, toprağın kardeşliğin ve dayanışmanın sembolü olan Nevruz aynı zamanda bizler için Ergenekon'dan çıkışın, yeniden dirilişin ve hürriyetin simgesidir. Binlerce yıldır Türk milletinin birlik, beraberlik ve özgürlük ruhunu yaşatan bu kutlu gün, farklı coğrafyalarda yaşayan soydaşlarımızı ortak kültürümüz ve değerlerimiz etrafında birleştiren en önemli geleneklerimizden biridir.”



Erdebil-Horasan Alevi Ocakları Vakfı Genel Başkanı Ali Eker’in Konuşması

Erdebil-Horasan Alevi Ocakları Vakfı Genel Başkanı Ali Eker, konuşmasında birlik ve beraberliğin önemine vurgu yaparak Nevruz’un yalnızca mevsimsel bir değişim değil, ruhların tazelenmesi ve millet olarak kenetlenme günü olduğunu belirtti. Eker’in konuşmasında şu ifadeler dikkat çekti:

“Yıllardır geleneklerimiz arasında Türk'ün bayramı olan bugünü hep birlikte kutluyoruz. Nevruzumuz kutlu olsun! Türk dünyasının ortak bayramı olan bu günü kutlamak için bir araya geldik, birleştik. Tanrı Türk'ün birliğini korusun ve yüceltsin. Eğer bir olursak güçlü oluruz. Eğer gaflete düşersek parçalanırız. Biz her daim bir olacağız.”



Eski Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek’in Konuşması

Eski Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek, Türk dünyası arasındaki birlik bilincinin önemine dikkat çekerken, Nevruz’un Türk milletinin binlerce yıldır diriliş ve birlik simgesi olduğunu vurguladı. Zeybek, konuşmasında şunları söyledi:

“Bugün Türk ulusunun günüdür. Newruz, Nevruz deyip duruyoruz. Bence Farslar da bunu bizden öğrendiler. Yeni günü Nevruz diye çevirdi. Ama asıl olan bizim kültürümüzdür. Bugün burada bu bilinci daha da güçlendirmemiz gerekiyor. Nevruz, eğlenmenin ötesinde Türklerin bilincine ulaşmalarını sağlayan bir gündür. Kazaklar on gün, Kırgızlar ve Orta Asya’daki diğer Türkler binlerce yıldır bu günü kutlarlar. Bugün dirilişin, yeniden doğuşun günüdür.”



Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu

Halaçoğlu, konuşmasına “Bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.” sözleriyle başladı: Ancak bu sözleri genişleterek, Türk dünyasının tamamının bir bütün olduğunu vurguladı. “Artık bizim vatanımız sadece Türkiye değil, bütün Türk dünyasıdır. Her biri bizim için bir bayraktır ve yere düşmeyecektir,” dedi.



Türk Dünyası Bir Araya Gelmeli

Halaçoğlu, birlik altında toplanmasının gerekliliğine değindi. Ortak bir tarihin yazılması gerektiğini belirterek, “Türk dünyasını bir araya getirip ortak tarihi birlikte yazmalıyız. Bu tarih, Türk dünyasının her yerinde okutulmalı ve tüm Türk milletini bir araya getirecek bir kaynak olmalıdır,” dedi.

Avrupa Birliği örneğini veren Halaçoğlu, “Avrupa Birliği siyasette, ekonomide, her alanda bir birlik oluşturmuş. Oysa onlar tarihte birbirleriyle savaşmışlar, din çatışmaları yaşamışlar ama yine de bir araya gelmeyi başarmışlar. Biz Türkler ise birbirimizden uzak duruyoruz. Birlik olmadığımız sürece büyük bir güç olamayız,” diyerek Türk dünyasının birleşmesi gerektiğini belirtti.



Türk Dünyası, Dünyanın En Güçlü Devletlerinden Biri Olabilir

Türk dünyasının sahip olduğu yeraltı zenginlikleri, petrol, doğalgaz, toryum ve bor gibi kaynaklarla dünyanın en güçlü topluluklarından biri olabileceğini ifade eden Halaçoğlu, genç nesillerin bu ortak tarihin birer parçası olduğunu anlamaları gerektiğini söyledi. “Bunu yapmadan sadece konuşmanın bir anlamı kalmaz,” diyerek konuşmasını sürdürdü.



Her Türk Devleti Bizimdir

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğunu ancak aynı zamanda Türkmen, Azeri, Kırgız, Kazak, Özbek ve Kıbrıs Türklerinin de vatandaşı olduğunu ifade eden Halaçoğlu, “Her biri benim bayrağımdır. Türk dünyası için can verecek şuura erişmek zorundayız. Bunu yaptığımızda her şeyin üstesinden geliriz,” dedi.



Türk’ün Türk’ten Başka Dostu Yoktur

Halaçoğlu, Türk’ün kurtu kendine simge olarak seçmesini, “Kurt ehlileştirilemez. Kimseye muhtaç olmadan Türk milleti kendi arasında birlik ve beraberlik içinde bu mücadeleyi vermek zorundadır,” sözleriyle açıkladı. Alfabenin tek hale gelmesi gibi tarihin de tek bir bütün olarak yazılmasının önemine vurgu yaptı.

Halaçoğlu, ekonomik işbirliği ve yatırımların da bu birleşmenin temel taşları olacağını belirterek, Türk dünyasının dünyanın en güçlü devlet topluluklarından biri olabileceğini ifade etti.

Nevruz’unuz Kutlu Olsun

Konuşmasını Nevruz Bayramı’nı kutlayarak sonlandıran Halaçoğlu, Türk dünyasının birliğinin önemine bir kez daha dikkat çekti.


Özbek Konsolos



Konuşmasında Nevruz'un farklı kültürler arasında bir köprü olduğunu vurguladı. Türk dünyasının kardeşlik ve birlik mesajlarının yükseldiği bu anlamlı etkinlik olduğunu, Nevruz’un binlerce yıllık geleneğini yaşatırken, Türklük kültürel zenginliği bir kez daha hatırlattı.



Özbek Kadın Hakları Derneği Başkanı Azade İslamova konuşmasında;

 Renklerin, ezgilerin ve lezzetlerin buluştuğu bu özel gün, Türk dünyasının gücünü ve birliğini tüm dünyaya gösterdi. İBB Türk Dünyası Kültür Mahallesi’nde düzenlenen bu Nevruz Bayramı kutlaması, Türk milletinin birlik, beraberlik ve kültürel değerlerini yaşatma amacını taşıyan anlamlı bir etkinlik olarak tarihteki yerini aldı. Ergenekon’dan çıkış ruhunun halen diri olduğu ve geleceğe dair güçlü adımlarla yüründüğünü vurguladı.



Nevruz'un Tarihçesi

Nevruz, kökeni itibarıyla Pers kültürüne dayansa da, Türk dünyasında da önemli bir yere sahiptir. Özellikle Orta Asya Türk devletlerinde ve Anadolu'da binlerce yıldır kutlanan bu bayram, UNESCO tarafından da "İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası" listesine alınmıştır. Nevruz, Türk kültüründe Ergenekon Destanı ile de ilişkilendirilir ve demir dağların eritilerek Türklerin özgürlüğe kavuşmasını simgeler.

yilmazparlar@yahoo.com


3 Mart 2025 Pazartesi

Prostat Kanseri-Kısırlık-Kronik Prostatitde Umut-Yılmaz Parlar


 Prostat Kanseri-Kısırlık-Kronik Prostatitde Umut

Üroloji Hastalara Umut, Prof. Dr. Tolga Akman ve Op. Dr. Zafer Oyman

Bahçelievler Medicana Hastanesi ve Üroloji Bölümü’nün Yıldızı Prof. Dr. Tolga Akman ve Op. Dr. Zafer Oyman, Hastalara Umut Olan Hekimler



Sağlık sektöründe kalite ve yenilikçilik anlayışıyla alanında öncü kurumlardan biri olan, hasta memnuniyeti ve uzman kadrosuyla adından sıkça söz ettiren İstanbul’un kalbinde, Bahçelievler Medicana Hastanesi, üstün hizmet anlayışı ve teknolojik donanımıyla hastalarına umut ışığı oluyor.



Sunduğu hizmetlerle dikkat çeken hastane, özellikle Üroloji Bölümü’nde liderliği üstlenen Prof. Dr. Tolga Akman gibi alanında yetkin ismi bünyesinde barındırıyor.

Mesleğinde çığır açan uygulamaları ve hasta odaklı yaklaşımıyla tıbbın geleceğine yön veren Prof. Dr. Tolga Akman, hastalarına şifa dağıtmaya devam ediyor.

Üroloji Bölümü’nde Bir Değer, Prof. Dr. Tolga Akman

Bahçelievler Medicana Hastanesi’nin üroloji bölümü, Prof. Dr. Tolga Akman’ın liderliğinde adeta bir başarı hikayesi yazıyor.

Alanında yılların deneyimine sahip olan Prof. Dr. Akman, hem meslektaşları hem de hastaları tarafından büyük bir saygı ve hayranlıkla anılıyor.

Prof. Dr. Tolga Akman, ürolojinin zorlu ve karmaşık vakalarında gösterdiği başarılar ve hastalarına olan şefkatli yaklaşımıyla dikkat çekiyor.

Dr. Akman, Özellikle Lazer Operasyonları, minimal invaziv cerrahi tekniklerden robotik destekli operasyonlara kadar pek çok modern yöntemi başarıyla uygulayarak, ürolojik hastalıkların tedavisinde fark yaratıyor. Ürolojinin zorlu ve karmaşık vakalarında gösterdiği başarılar özellikle prostat kanseri, böbrek taşı tedavisi alanlarıda çok aranan bir hekim.

Alanında edindiği engin bilgi birikimi ve deneyimiyle Modern tıbbın tüm imkanlarını kullanarak hastalarına en ileri tedavi yöntemlerini sunuyor.

Hastaların Gözünden Prof. Dr. Tolga Akman

Prof. Dr. Tolga Akman’ın hastaları, onun sadece bir hekim değil, aynı zamanda bir dost ve danışman olduğunu söylüyor.

Tedavi sürecinde hastalarını bilgilendiren, onlara moral veren ve her adımda yanlarında olan Akman, bu özellikleriyle hasta-hekim ilişkisinin nasıl olması gerektiğini adeta gözler önüne seriyor.

Bir hasta, “Prof. Dr. Tolga Akman, sadece tıbbi bilgisiyle değil, insanlığı ve samimiyetiyle de beni etkiledi. Kendisine ne kadar teşekkür etsem az” diyerek duygularını ifade ediyor.

Sağlıkta Mükemmellik

Bahçelievler Medicana Hastanesi ve üroloji bölümünün değerli ismi Prof. Dr. Tolga Akman, sağlık alanında mükemmelliğin nasıl olması gerektiğini gösteriyor.

Hem tıbbi başarıları hem de insani yaklaşımıyla hastaların gönlünde taht kuran Akman, Medicana’nın başarı hikayesine büyük katkı sağlıyor.

Ürolojide Devrim, Prof. Dr. Tolga Akman

Üroloji Bölümü’nün başında bulunan Prof. Dr. Tolga Akman,

Hastalarına olan yaklaşımındaki samimiyet ve titizlik, onun mesleki başarısının temelini oluşturuyor.

Prof. Dr. Tolga Akman “Her hastanın hikayesi ve tedavi süreci bizim için özel. Teknolojiyi en etkin şekilde kullanarak, her zaman en doğru ve insancıl yaklaşımla hizmet veriyoruz.”

Geleceğe Yönelik Vizyon

Medicana Hastanesi ve Prof. Dr. Tolga Akman, sağlık alanında geleceğe yönelik yenilikçi adımlarıyla, hem ulusal hem de uluslararası arenada adından söz ettiriyor. Sürekli geliştirilen tedavi yöntemleri ve araştırmalar, hastaların daha sağlıklı bir yaşam sürmeleri için yeni kapılar aralıyor.

Bu vizyon, hastaneyi ve özellikle Üroloji Bölümü’nü, medikal dünyanın parlayan yıldızlarından biri haline getiriyor.



Ürolojide Emeği Geçen Yıldız, Op. Dr. Zafer Oyman

Medicana Bahçelievler, Hastanesi Üroloji Bölümünde, yine alanında yılların deneyimi, modern tedavi yöntemlerine olan hakimiyeti ve hastalarına sunduğu şefkatli yaklaşımıyla Op.  Dr. Zafer Oyman, tıp camiasının ve hasta topluluklarının gönlünde yer almış bir hekim.

Erkek sağlığı, infertilite (Kısırlık) Kronik prostatit gibi alanlarda uzmanlaşan Op. Dr. Oyman, modern tıbbın tüm imkanlarını kullanarak hastalarına en iyi tedaviyi sunuyor. Yurt içi Yurt dışı çok sayıda hasta kapısını çalıyor.

Mesleğine olan bağlılığı ve özverisi, hastalarının hayatlarında fark yaratan önemli bir unsur olarak öne çıkıyor.

Tedavi sürecinin her aşamasında hastalarına güven ve huzur veren bir ortam yaratıyor. Bu sayede, en zorlu sağlık sorunlarında bile hastalar, yanında güvendikleri bir uzmana sahip olduklarını bilmenin rahatlığıyla tedavi oluyorlar.

Çalışma prensipleri, hasta memnuniyetine verdiği önem ve teknolojiyi etkin kullanma yeteneği, sağlık dünyasında ilham verici bir rol model oluşturuyor.

Op. Dr. Zafer Oyman, emeği geçen bir üroloji uzmanı olarak, mesleki titizliği, teknolojik yeniliklere olan adaptasyonu ve hasta odaklı yaklaşımıyla sağlık alanında fark yaratmaya devam ediyor.

Onun gösterdiği üstün performans ve özveri, hem hastalar hem de tıp camiası tarafından takdirle karşılanıyor.

Medicana Bahçelievler, Sağlıkta Mükemmelliğin Adresi

Sağlık sektöründe hasta odaklı yaklaşımı ve ileri teknoloji altyapısıyla fark yaratan Medicana Bahçelievler Hastanesi, sunduğu hizmetlerle modern tıbbın en parlak örneklerinden biri olmayı sürdürüyor. Yalnızca teknolojik donanımıyla değil, aynı zamanda hasta memnuniyetine verdiği önemle de öne çıkan hastane, her aşamada hastalarına destek sağlayarak güvenli ve konforlu bir tedavi süreci sunuyor.



Hasta Odaklı Yaklaşım, Medicana’nın İmzası

Medicana Hastaneleri, sağlık hizmetinde mükemmeliyeti hedefleyen anlayışıyla Türkiye’nin dört bir yanında hastalarına en iyi tedavi imkanlarını sunuyor.

Bahçelievler şubesi, bu anlayışın en güçlü temsilcilerinden biri olarak üroloji, kardiyoloji, ortopedi, Acil Servis, Ağız ve Diş Sağlığı, Alerji ve İmmünoloji, Anestezi ve Reanimasyon, Beslenme ve Diyet, Beyin ve Sinir Cerrahisi, Biyokimya Laboratuvarı, Böbrek Nakli, Check-up, Çocuk Alerjisi, Çocuk Cerrahisi, Çocuk Endokrinolojisi, Çocuk Kardiyolojisi, Çocuk Nefrolojisi, Çocuk Romatolojisi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Dermatoloji, El Cerrahisi ve Mikro Cerrahi, Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, Enfeksiyon Hastalıkları, Evde Sağlık (Bakım) Hizmetleri, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon, Gastroenteroloji, Genel Cerrahi, Girişimsel Radyoloji, Göğüs Cerrahisi, Göğüs Hastalıkları, Göz Hastalıkları, Hematoloji, İç Hastalıkları, Kadın Hastalıkları ve Doğum, Kalp Sağlığı ve Hastalıkları Merkezi, Kalp ve Damar Cerrahisi, Kemik İliği Nakli, Kulak Burun Boğaz, Medikal Onkoloji, Nefroloji gibi kritik alanlarda uzmanlaşmış hekim kadrosuyla dikkat çekiyor.

Teknoloji ve Konforun Buluştuğu Nokta

Hastanenin en son teknolojiye sahip tıbbi ekipmanları, uluslararası standartlarda tasarlanmış ameliyathaneleri ve sürekli güncellenen tedavi protokolleri, sağlık hizmetlerinde Medicana’yı sektörün öncülerinden biri haline getiriyor. Randevu sisteminden tedavi sonrası takiplere kadar hastaların yanında olan Medicana, sunduğu konforlu ortamla da sağlık hizmetinde yeni bir standart belirliyor.

Bu başarı öyküsü, yalnızca İstanbul’da değil, Türkiye genelinde sağlık standartlarının yükseltilmesine ilham veriyor. Medicana Bahçelievler, hasta memnuniyetini esas alan hizmet anlayışıyla sağlıkta güvenin adresi olmaya devam ediyor.

yilmazparlar@yahoo.com

 

27 Aralık 2024 Cuma

World Medya Group Düzenlediği Endüstri 4.0 Zirvesiyle Geleceği Şekillendiriyor-Yılmaz Parlar


  

World Medya Group Düzenlediği Endüstri 4.0 Zirvesiyle Geleceği Şekillendiriyor

Endüstri 4.0: Dijitalleşmenin ve Sanayi Devriminin Yeni Yüzü

World Medya Group, 17 Aralık 2024 Cuma günü Vialand Palace Hotel'de düzenlediği Endüstri 4.0 Zirvesi ile dijitalleşme ve sanayi devriminin gelecekteki potansiyellerini masaya yatırdı. Zirve, sektör profesyonellerini, akademisyenleri ve teknoloji liderlerini bir araya getirerek Türkiye'nin dijital dönüşüm yolculuğunu değerlendirdi.



Etkinliğin ev sahibi olan World Medya Group Genel Yönetmeni İlker Kaplan, açılış konuşmasında teknolojinin önemine vurgu yaparak şunları söyledi:
"Bugün, Endüstri 4.0'ın yalnızca bir vizyon değil, aynı zamanda küresel rekabette bir zorunluluk olduğunu görüyoruz. Türkiye'nin bu sürece hızlı uyum sağlaması için medya, sanayi ve akademik dünyayı buluşturuyoruz."

Zirveden Öne Çıkan Sunumlar

Endüstri 4.0'ın Gelişim Süreci



Ali Rıza Ersoy, İON Akademi
Ali Rıza Ersoy, Endüstri 4.0’ın global sahnede nasıl doğduğunu ve Türkiye'nin bu süreçteki yerini tarihsel bir bakış açısıyla değerlendirdi. Ersoy, 2013'te Almanya'da başlayan Endüstri 4.0’ın 2016’da Türkiye'de konuşulmaya başlandığını ve günümüzde sanayiden tarıma kadar pek çok sektörü dönüştürdüğünü belirtti.

Türkiye'nin 10 yıllık süreçte büyük ilerlemeler kaydettiği, özellikle kodlama ve robotik eğitimleriyle genç nesli dijital dönüşüme hazırladığı belirtildi.



Akıllı Planlama ve Dijital Çözümler

Ege Üniversitesi ve Ankara'dan Umut Bey'in Katkılarıyla
Akıllı planlama ve dijital çözümlerin sanayide nasıl uygulandığı, Türkiye'deki başarılı örneklerle aktarıldı. Online sunumda özellikle lojistik ve üretim süreçlerinde verimliliği artıran uygulamalar üzerinde duruldu.

Akıllı yazılımların üretim maliyetlerini azaltma ve müşteri memnuniyetini artırma üzerindeki etkileri aktarıldı..



 Dijitalleşme ve Toplumsal Kalkınma


Dijitalleşmenin toplumsal kalkınma üzerindeki etkilerini ele aldı. Özellikle "karanlık fabrikalar" gibi otomasyon sistemleriyle iş süreçlerinin nasıl hızlandığına değindi.

Kastamonu'da kurulan Türkiye’nin ilk karanlık fabrikasının dijital dönüşümde örnek bir model oluşturduğu ifade edildi.



Genç Nesil ve Yapay Zeka

Zirvede genç mühendislerin yapay zeka ve robotik alanında elde ettiği başarılar da konuşuldu. Türkiye’nin gençleriyle dünya çapında başarı yakaladığı örnekler paylaşıldı.

Kız çocuklarına yönelik kodlama eğitimlerinin toplumsal cinsiyet eşitliği açısından önemi ve Ağrı’da düzenlenen Bilim Şenliği’nin etkileri.

Yapay Zeka Çağında İnsan, Teknoloji ve Gelecek Perspektifleri

NielsenIQ Temsilcisi Mert Sadıkzade’nin konuşmasında, yapay zekanın (YZ) geleceği şekillendiren güçlerinden ve bu teknolojinin günlük hayatımıza etkilerinden bahsedildi.

Teknolojinin Evrimi ve Yapay Zeka

Yapay zekanın ilk adımlarının 1940'larda atıldığını belirten Sadıkzade, bu teknolojinin altın çağa ulaşarak günümüzde çığır açıcı uygulamalara dönüştüğünü vurguladı. İlk yapay zeka sistemlerinden günümüze, artık "duygusal yapay zeka" kavramının tartışıldığını söyledi. Beş-on yıl içinde, makinelerin insan duygularını anlamaya yönelik yetenekler geliştirebileceği tahmin ediliyor.



Yeni Çağın Dinamikleri

Sadıkzade, "Yeni çağın DNA'sı yapay zekadır" diyerek, teknolojinin tüketici alışkanlıklarını değiştirdiğine dikkat çekti. Örneğin, dijitalleşen ticaret hacminin yalnızca Türkiye’de bile haftalık bazda milyar dolarlık seviyelere ulaştığını belirtti. Bu dönüşümde:

Kişiselleştirme, ön plana çıkıyor: Kendi tercih ve alışkanlıklarına uygun ürün arayışında olan tüketiciler, kişiselleştirilmiş hizmetler talep ediyor.

Yeşil Teknolojiler, Çevre dostu yapay zeka uygulamalarının tarımda ve diğer sektörlerde kaynak kullanımını optimize ettiği belirtildi.

Rekabet ve İnovasyonun Yeni Yüzü

Yapay zekanın şirketleri yalnızca rakipleriyle değil, aynı zamanda değişen çevresel ve sosyal koşullarla rekabet etmeye zorladığını belirtti. Sadıkzade’nin ifadesine göre:

Oyun Değiştirici Teknolojiler: Karanlık fabrikalar gibi insan müdahalesini minimuma indiren sistemler, maliyetleri düşürürken verimliliği artırıyor.

Birliktelikçi Rekabet: Markaların yalnızca rekabet değil, işbirlikleriyle değer yaratması gerektiğine dikkat çekildi.

Etik ve Güvenlik Sorunları

Yapay zekanın mahremiyet, etik ve güvenlik alanlarında getirdiği sorunların altı çizildi. Örneğin:

Kişisel verilerin korunması,

Yapay zekanın toplumsal fayda için kullanılması,

Dijital hakların korunması.

Geleceğin Ötesinde: Yapay Zekanın İnsanlaşması?

Sadıkzade, “Bir gün yapay zeka bilinç kazanırsa, acı çekebilir mi?” sorusunu ortaya atarak, felsefi boyutları tartışmaya açtı. Duygusal zekanın, insanla makine arasındaki ilişkiyi dönüştürme potansiyeline sahip olduğu ifade edildi.

İnsan ve Teknoloji Birlikte Dönüşecek

Sadıkzade, teknolojinin ve insanın ayrılmaz bir şekilde birbirine bağlı olduğunu vurgulayarak, "İnsan zekası süreçten hiçbir zaman çıkmayacak; aksine, teknolojiyi daha verimli ve sürdürülebilir kılmak için farklı alanlarda kullanılacak" dedi.

Bu konuşma, geleceğin teknolojilerine yön veren iş dünyası için bir rehber niteliği taşıyor. Yapay zekanın yalnızca bir araç değil, aynı zamanda bir dönüşüm felsefesi olduğu net bir şekilde anlaşılıyor.



World Medya Group’un liderliğinde gerçekleştirilen Endüstri 4.0 Zirvesi, Türkiye’nin dijitalleşme ve sanayideki dönüşüm hikayesini ele aldı. Dijital teknolojilerle güçlenen sanayi, yapay zeka ve robotik yatırımlarıyla uluslararası arenada rekabetçi bir pozisyona taşınıyor.

Bu zirve, sadece teknolojiyi değil, Türkiye’nin geleceğe dair vizyonunu da gözler önüne serdi.

yilmazparlar@yahoo.com